25 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

25 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 25.5.935 Ankara, 24 (A.A.) — Türk hava kurumu altmcı kurultayı bugün saat 14 de kamutay kura ğında Başbakan İsmet İnönü - nün çok önemli bir syölevi ile a- çılmıştır. Kurultayda bakanlar heyeti, bakanlıklar ileri gelenleri ve ha va kurumu genel merkez kuru - lu ve merkez yönetim üyeleri ile delegeler hazır bulunmuşlardır. Başbakan söylevinde, büyük uluslar tarafından son günler - de havacılığa verilen büyük & nemi kaydetmiş, Türkiyenin bi hava tehlikesi karşısında bulun- u söylemiştir. met İnönü Türkiyenin hava munu ve büyük hava tehli - te karşı koyabilmek için bu uğurda nasıl çalışılması lâzım « iğini ve bütün yurddaşlara ödevleri ve düşergeleri anlatmıştır. İsmet İnönünden sonra Türk ktrulu başkanı Fuat Bulca Ü Ççesini yapa- rak, otuz yıl içinde geçirdiği dev rimi ve şimdi bütün dünyada bu silâha verilmiş yüksek değeri ve bu yolda hızla ilerlemek için ulüsların nasıl çalıştığını ve ne gibi sonuçlara vardıklarını ra « kamlarla izah etmiştir. Bundan sonra gündemenin diğer maddelerine geçilmiştir. Başbakan İsmet İnönünün ö- nergesi üzerine kurultaya kamu tay başkanı Abdülhalik Renda ile grup başkanı Saffet Arıkan başkan seçilmişlerdir. Abdülhalik Renda başkan ye- Tine geçmiş ve ikisi yedek olmak üzere dört sekreter seçimine ge- çilmiş ve yapılan önerge üzerine sekreterliklere İzmir saylavı Ba yan Nevzat İşter, Elâziz delege 8i Surur Gürevin, yedek sekre - terliklere de idman cemiyetleri genel sekreteri Hüsnü Naili, İs- tanbul basın kurumundan Zeki Cemal seçilmişlerdir. Genel merkez kurulu raporu- nu tan sonra, kurumun hesaplarınt ve tüzükte yapıla - cak değişiklikleri Ve kürultayın tüleklerini gözden gecirmek üze Te iki di £ ilmiz Vi y e hava kurulu kurağında toplanmak üzere top lantıya son verilmiştir. İsmet İnönü'nün önemli söylevi “Ankara, 24 (A.A.) — Başba:- ikan İsmet İnönü Türk hava ku- rulunun altıncı kurultayını açar iken aşağıdaki söylevi vermiş - tir: Arkadaşlar, Türk hava kurumunun altıncı koöngresini bütün dünyanın hava teşkilâtı üzerinde hususi bir a - lâka gösterdiği günlerde açıyo- Tuz. Hava tehlikesi, hava teşki- Tâtr buğün arstulusal siyasanın h_'ıilyeri.nî teşkil eden en önem- li ve en değerli bir konu halini almıştır. Türk hava kurumunun Sayın ve çok çalışkan başkanı bu - teşkilâtın bir çok senedenberi memlekete ettiği hizmeti size Takkamlarla ifade edecektir. Çok memnun olacaksınız. An !Xyacıkımu ki, sekiz on sene i- Şinde memleketin hava müda - aası için kendi anlayışt ve araç larile elli milyon lira kadar pa- Ta temin etmiştir, B: — fırsattan tifade ederek Türk kurumu - "'l’nî çalışmasına teşekkürleri - izi, minhetlerimizi söyler ve emleketin hava müdafaasına 1 bu yurdu ve bütün vatan- Yaşları ilgilendirmek için sarfet İği emekleri övenerek anarken Sizi bir takım siyasal ve fenniğ Scr hakkatlerden de haberdar et ©Yi vazife sayarım, B Pçnnig bilgiler size göstere - ': ki hava araçları, tayya- ı_ler bundan 10 sene evvelkine isbetle umulmıyacak, daha ev- t“den hatır ve hayale gelmiye- ı:rk derecede yüksek - ilerleme- bö Böstermiştir. Bu ilerleyişi ylece belirtebiliriz. Yakın bir bi:mnd' dünyanın her hangi Bi,; Pemleketinden hiç olmazsa izim yakınımızda bulunan kıta OĞ n her hangi bir tarafından h İkacak tayyarelerin ulaşmıya yurt kalmıyacak ve bu- *& K W GN Türkiye için Hava Tehlikesi Vardır. Yurdumuzu karadan müdafaaya kadiriz. Deniz saldırışlarına da karşıkoyarız,ancak --:::5:: /e havadan müdafaamız kâfi değildir “Hava Tehlikesini Bilenler , Adında Bir Kurum Yapılacak nu baştanbaşa yıkmak için ge- reken vakti bulabileceklerdir. Mesele şöyle olacaktır: Avrupanın en şimalinden A - vusturalyaya 3-4 günde _gğden tayyareler bir, iki sene içinde Türkiye gibi 760.000 kilometre murabbar olan bir memleketin bir ucundan girip her hangi bir şehrini bombalayacak kadar ü- zerinde durduktan sonra burnu kanamadan tekrar memleketle- rine dönebilecek fenniğ kapa - siteyi kazanacaklardır. Görüyorsunuz ki dağlık ve u- zak memleketler hava hücumla- rına karşı vadettikleri masuni - yetleri gittikçe kaybetmekledir ler ve yakın bir zarmnanda bu ma suniyetlerden eser kalmıyacak- tır, Çok sık nüfuslu, çok manıur ve bir çok sınat müessesel«re malik olan büyük Avrupa mem leketlerinin nihayet bir hava hü cumuna maruz kalırlarsa, vahim bir tehlikeye maruz oldukları endişesinin, niçin her gün mü - nakaşa edildiğini ve niçin bu en dişeye cevap vermek için bu milletlerin çok yorulduğunu bu kısa bilgiler anlatacaktır. Barı: şın korunması için kendi mem - leketleri asığı ve bir insanlık i- deali olarak siyasal adamların uğraştıklarını görmemek kabil değiklir. Siyasal bakımdan biz de yuürdümuüzün — ilerlemesi ve yükselmesi için ve insanların bi ribirile iyi geçinme yollarında yükselmesi için arsrulusal barı- şı araç sayanlardan biriyiz. Biz, diğer bir memlekete karşı hiç bir saldırıcı amaç beslemeksizin bütün kuvvetimizi kendi yur - dumuzun açtlmasına kesin ola- rak bağlanmış insanlarız. Barış siyasamız Arkadaşlar, Bizim bu siyasamız seneler - denberi komşularımızla ve di - ğer memleketlerle olan müna - sebetlerimizle açık yüzünü göz- termiş ve çok müsbet sonuçlara varmıştır. Memleketlerin en çoğu ken - di komşularile geçimsizlik gös- teriyorlar, Bizim siyasamızın pü Tüzsüzlüğünün en Kuvvetli, eni 1- nandırıcı belgesi lerdenbe- ostluk ve sağlam bir güven kurmak için sonsuz sabıc ve e - mek sarfetmemizdir. Yalnız bu bile bizim siyasamızın tamati- le tedafii ve tamamile insani bir mahiyette olduğunu göster- miye yeter, Arna arkadaşlar, E- ğer siyasetle uğraşanlarımız yalnız bizim hüsnü niyetimizle bu memleketin kendini müdafa- a mecburiyetinden uzak kalaca- ğını ve sulhün tehlikeye düşmi- yeceğini düşünürlerse bunlarla kendilerini çok ağır bir surette aldatmış olurlar, Bununla ta - rihe karşı altından kalkılmaz a- ğir bir mesuliyet bizi karşılamış olur. , İdealist insaniğ fikirlerin si - yasa hayatında tatbik olunabil- mesi için, gerçektir ki, bunların memleketin müdafaası imkânı ve müdafaa kuvvetile beraber bulunması lâzımdır. (Bravo ses leri) Acı veya tatlı gerçek olan budur. Müdafaa kuvvetimiz Türkiyenin müdafaa kuvveti arsıulusal barış için çok yardım et ve faydalı olabilir. Ancak ar- sıulusal barış şayet bir gün bo- zulacak olursa bu bozulmayı her ne pahasına olursa olsun önle - mok ve savmak bizim kudreti - miz içinde değildir. Arkadaşlar, Tayyareciliğin bugün kazan- dığı yeri söyledikten sonra size bir acı hakikatı daha söylemek isterim. Ö da tayyareciliğin an- layışlı ve akıllı geçinenlerimiz gözünde bile ucuz ve kolay bir silâh zannolunmasıdır. İşe ya - rayan orta bir tayyar» aşağı yu- karı 60 bin liraya alınr. 60 hin liralık bir tayyareyi daima işe bazır bir halde tutmak için her sene 60 bin lira harcamak lâzım gelir. Bu bir sıraçdır, alırsınız ve bir 1âhza içinde hiç bir işe yara- madığını görürsünüz. Bir tay - yareyi daima vazifeye hazır bu- hlundurabilmek için o tayyare - nin fiyatını her sene bütçeye ” Hükasü ül İıyyıro bütçesi Bir memleketin tayyaresi ne kadardır? Bunu anlamak bir he- saba göre hepimizin iktidarı da- hilindedir. Memleket tayyare bütçesi olarak resmiğ devlet belgelerile ne kadar para ver . miştir? Bu, 6 milyon liradır. Bu memleketin vazifeye hazır dai- ma yüz tayyaresi vardır. Eğer bir memleket 500 tayyarelik bir hava kuvvetini daima hazır bu- lundurmak isterse — bütçesinde her sene 30 milyon lira bulun « durmak lâzımdır. Şimdi bizim tayyare cemiyeti mizin çalışmasile temin ettiği araçların ne olduğunu, elde ne bulunduğunu kolaylıkla hesap edebiliriz. Eğer bu üç milyon li- rTa olduysa demek ki 50 tayyare. lik bir kuvveti hazır bulundura: biliyor demektir. Görüyorsunuz ki bir hava kuvveti vücüde ge- tirmek için bütün iyi yüreklile. ri, yurt severlikleri ile yardım edenler yaptıkları yardımın ih- tiyaca nisbetle ne kadar az bir derecede bulunduğunun farkın- da değildirler 5 köy birleşerek bir tayyare aldığı zaman sami- mi olan kanaat şudur ki, o tay- yare bundan on, on beş sene son ra bir savaş olursa o savaşa gir- mek için hazır olacağını sanı - yorlar. Hayır, eğer her sene o tayyarenin parasını tekrar verir lerse iş günü geldiği zaman o tayyare hazır bulunmuş olacak tır, Hava kuvvetleri Arkadaşlar, Bir iki senedenberi bilhassa geçen seneye nisbetle bu sene .hava kuvvetlerini arttırmak i - çin bütün memleketlerde, hele büyük memleketler de aşırı bir faaliyet vardır. Büyük devletle- rin faaliyetlerinin şu noktada e saslr bir önemi vardır. Büyük devletlerin gelecek si- yasaya hazırlanışları herkesin genliği üzerine etkin bir mâna- dadır. Gelecek ihtimaller her şey - den evvel büyük devletlerin si - yasaları ile belli olur. Büyük devi geçen se - neki tayyare bütçelerini, bu se- ne en az iki misline yakın art » tırmışlardır. Geçen seneki büt - çeleri 75 veya 100 milyon Türk lirası ise bu seneki 150 veya 200 milyon Türk lirası olmuştur. Meydana getirilmiş ve getiril mek istenilen tayyarelerin sa » yısı binleri aşmaktadır. Butıdan iki sene evvel bin tayyaresi ol- mak yer yüzünde en büyük ha. va kuvvetine malik olmak gibi idi. Ama içinde bulunduğumuz zamanda bu bin hiç olmazsa iki veya üç bin ile ifade olunur. Tür kiye tarihinin cereyanında uzun seneler türlü cilveler içinde ka- larak kendi müstakil ve ulusal mevcudiyetini hiç bir hâdisenin hiç bir kimsenin, hiç bir arsıu- lusal tertibin veya lütfün saye- snde kazanmamıştır. Türkiye « nin oldum olası ve hele son de- virlerde ergin ve ulusal varlığı yalnız kendi yaşama küdretine ve kendi varlığına borçludur. (Al kışlar). Arkadaşlar, Gelecek siyasal hâdiseleri e- Ber bir kaç sene evvel görmek taliinde isek gelecek hâdiseler karşısında Türkiyenin varlığı - nın hava bakımından yine kendi kudretine dayanmaktan başka çaresi olmadığına sizin inan - manız ve sizin ile bütün ulusun buntu iyice anlaması ve ona göre hazırlanması gerektir. Açık söyleyiş Açık olarak söylemeliyim,ha- va hareketlerile hava tekniği - nin ve hava siyasetinin millet- lerin hayatlarına yapabileceği etki ile meşgul değiliz. Binler- ce tayyarelerin cihan siyasasını baskı altında bulundurduğu dev relerle Türkiyenin kendini ko - ruyabilmesi için kaç tayyaresi olması lâzım geldiğini kabul edersiniz, 500 tayyaremiz olmalı Binlerce tayyarenin sözü geç- tiği bir çevrede, Akdeniz çev- resinde, Avrupanın şarkında dünyanın en büyük siyasi cere- yanlarının binlerce senelerden- beri en çok kaynaştığı bir çev- rede bizim en az kaç tayyaremiz olmasını istersiniz? Hiç olmazsa $00 tayyaremiz olmalıdır. ki Türkiyenin varlığını müdafaa et Türkiyenin — bulunduğu alanda siyasal akışlara karşı barış, in- sanlık ve medeniyet bakımından faydalı bir etki gösterebilmesi için de bu 500 tayyarelik kuvve- te ihtiyacımız vardır. Bugünkü şartlara göre en az bir rakam olarak söylediğimiz 500 - tayya- reyi ede edebilmek için her sene 30 milyon lira tahsis edebilme- lisiniz. Açık hakikat ,bundan i- barettir.Bizim tayyare cemiyeti nin memlekette tedarik edebil- diği bunun onda biri değildir. Arkadaşlar, büyük milli mü- dafaa vasıtalarının halkın kendi anlayışı ve takdirine göre iradi olan bir yardımı ile temin oluna- mıyacağı bir hakikattır. Eğer fenniğ ve nazari olarak düşü- nürsek bu kadar mühim olan ih- tiyacı devletin kendi bütçesin- den temin edip halkm yardımı gibi ne mahsul vereceği belli ol- muyan bir tasarrufa bırakma- mak lâzımdır, denebilir. Ancak siz Türk kurtuluşunun çetin saf- halarını geçirmiş olan neslin ev- lâtları bilmelisiniz ki Türk kur- tuluşunu temin eden şartlar ne kadar sert idisehenüz yüksek bir Türk cemiyetini emniyet i- çinde yaşatacak şartlar bulun- caya kadar geçireceğimiz gün- ler daha hafif değil o kadar sert olacaktır. Harab olmuş bir memleketi imar — etmek için ve bakılmamış hele kültür haya- tında bir çok eksikleri ihmal e- dilmiş bir milleti az zamanda | yükseltmek, yetiştirmek için bir çok emeklerin sarfedilmesi lâ- zım geldiği bir devirde hayatın asıl çetin ve sert olan tarafı şu- dur ki, memleketin müdafaası için, araçları kolaylık ve bolluk- la temin edebilecek günleri bek- liyecek bir teminat da yoktur. Eğer sulh 25-30 sene.| lıml:ıç edilseydi .. Eğer 25-30 sene temin olunmuş bir sulh havası içinde memleke- tin zenginliğini yeter derecede artırdıktan sonra milli müdafaa mesclesini düşünmek müm- kün olsaydı bu meselelerin halli tarafı çok daha basit olurdu. Hem memleket bir taraftan ye- tiştirilecek eksiği — tamamla- mağa çalışılacak ve hem de bir tehlikeye karşı —memleket mü-< dafaası düşünülecektir. Bu me- seleyi düşünmek — bizimm borcu- muzdur. Onun için milli müda- faa meselesi diğer her memle- kette olduğundan çok daha faz- la bir mahiyette bizim için mev- - - cutdur. Arkadaşlar, eğer teknik ve si- yasal bakımdarı hava hareketleri bu yolda devam ederse,ki devam etmemesi için hiç bir beldek yoktur, bütün ahval, sıyasal ve teknik istikametler bunun ede- ceğini göstermektedir. Bu ah- val karşısında kendi hava müda- faamızı milli müdafaanın bütçe ve devlet hizmetleri arasındaki vaziyetinden çıkarmak mecbu- riyetinde kalacağız. Bir defa bil- mek lâzımdır ki bütün dünyada ,havadan saldırma hareketi bun- dan hatta beş sene evvel zanno- lunduğundan çok daha müessir- dir .Türkiyeye aid olarak her Türkün her Türk vatandaşının benim ağzımdan işiterek ve acı olarak bilmesi lâzımdır ki Tür- kiye için hava tehlikesi — vardır. Türkiye havadan bir taarruza maruz kalır ve bu taarruz mem- leketi harab edebilir. Tatlı şey- ler söylemiyorum. Ama hakikat bundan ibarettir. F Türkiyeye yapılbilecek taarruzlara karşı Arkadaşlar, bugün memleke- tin müdafaa vaziyeti olarak yal- 'nıIZ siyasal vaziyetimiz değil fa- kat teknik ve coğrafi durumları- mız itibariyle Türkiyenin nazari olarak maruz kalacağı taarruz ihtimalleri denizden, karadan ve TArkası 11 incide)

Bu sayıdan diğer sayfalar: