22 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

22 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEMLEKETTE TAN aparimanTemeliiçin is izmir Liman Şirketi Yeni Tedbirler Alıyor Izmir, 21 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Liman işleri ida resi konak önünde yeni bir beton iskele y pılmasına karar ver - miştir. Karşıyakada yapılan beton iskele 40 bin lira sarfile tamam lanmış ve aybaşındanberi açılmıştır. Çıkarılan son istatistiklere göre, geçen yıl içinde liman idaresi vasıtasile vapurlara yüklenen eşyanın mikdarı 287 bin tondur. Bunun 255 bin tonu yabancı limanlara giden eşyadır. Ayni yılda boşalan eşyanın mikdarı 207 bindir, İhtiy ket hesabına iki yeni vapur alınması karşılamak için lmektedir. Eski ket zamanında bu yolda yapılan teşebbüs yenilenecektir. Un Düştü, Ekmek Düşmedi Aydın, 20 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Un fiatlarının artması üzerine ekmek narhı küçük ilâvelerle 10,5 kuruşa çıka - rılmıştır. Un dün bir lira düştüğü halde ekmekte bir değişme ol- mamıştır, Spekülâsyona mâni olmak için bazı tedbirler alınmak tadır. Yaman Bir Yankesici Tutuldu Aydın, 20 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Sultanhisar pa- Zzarmıma dadanan bir yankesici karakol komutanı Salihin pususu - na düşmüş, ele geçmiştir. Niğdenin Arapsu kazasımdan Hüseyin çavuş adındaki bu sabıkalı hakkında takibata başlanmıştır. Bir Ppara cüzdanile bir saat üzerinde yakalanmıştır. 98 Muhtar Mahkemede! Kndıra, 21 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Muhtar inti - habatında ehil adamların seçilmemesi dolayısile kazamızı teşkil eden 98 muhtardan bazıları hakkında müddeiumumilikçe irtikâp ve irtişa kanunu mucibince takibat yapılmaktadır. Kandıra ce - Za hâkimliği, bunların sorgularına başlamıştır . Adanada Ekmek Fiyatı indirildi Adana, 21 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) Geçenlerde buğ - day değerinin kilosu 4,5 kuruşa kadar de 9 kuruş olmuştu. İki den bugün ekmek de 7. selmesi üzerine ekmek gündür buğday 3 - 3.5 kuruşa düştüğün kuruşa indirilmiştir. Şehrimizde karpuz ve üzüm çıkmış ve piyasaya getirilmiştir. Karpuzun kilosu on, üzümün kilosu da 15 kuruştan satılmaktadır. Trabzonda Ulus Bahçesi 'Trabzon, 19 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) va n_lr çok gayret lere rağmen bir türlü düzeltilemiyen ulus bahçesi nihayet bu dg- fa iyi bir biçime konulmuştur. Aşağıdaki resim bahçeyi yeni şek lile gösteriyor. Şahin, tabancasının namlusu Te kafasını dürttü. Herif çoktan ölmüştü. Silâhı da yere düşmüş- tü. Kılığı, kıyafeti atölyelerde çalışan işçilerden farkedilmiyen ölüyü muayene ettiler. Kur;!ın çenesini patçalayıp beynine iş- lemişti. Erguvan: — Bununla meşgul olmıya- lım. Dedi. Hayvanlara atlayıp o kaçana yetişelim. Bütün sır on- dadır. Evet, bu pusuyu kuranlardan biri maksadı söyleyemiyecekti. Fakat sağ kalandan her şeyi öğ renmek mümkündü. Peslerinden gelen hayvanla- ra atladılar. Ka Epey vakit geçmişti. Fakat süratle giderlerse...!!! Yetişmek ihtimal vardı. * aAammn vüÜzü Ra. Dmuştur, me pek yabancı gelmemişti. Hayvanlara atlarken: — Bu adamı ben tanıyaca- ğim, dedi. Yarası burnunun şeklini bozmakla beraber. Erguvan şimdi o kaçan arka- daşına yetişmek telâşında idi, Ata atlar atlamaz mahmuzla- dı. Şahin onu takip ediyordu. Ergüuvan artık bir şey görmü- yordu. Kaçanm yolu üzerindeki hendeklerden birine siper alıp bir hücum yapmasını düşünmü- yordu bile! " Vadi gözüktü. Aşağıda Gökderenin kıvrıntı- ları ve daha ilerde (Barrage) ın yapt barakaları, tezgâhları gö- | rünüyordu. ç Yolun görünen kısmında kim- seler yoktu. K Fakat dik aşağı yıldırım sü- rati ile inerlerken eski bir dere yatağının çalıları arasında bir adamın koştuğunu gördüler. Erguvan haykırdı: — Yakaladık Şahin! Şimdi onu gözden ka)'şcşrne- meve calışarak dört nala iniyor- 'i !HalkınE mniyeti İçin Lâzım! Nakil vasıtalarına, kaldırabilece- ğinden fazla yolcu koymak, her za- man, her yerde genel yasaklar ara- sındadır. Çünkü bu durum, halkın | emniyeti için tehlikeli ve zararlıdır. ydın ve Nazilli ile çevresinde işleyen ootbüslerde, bu yasağa ay hırı hareket ediliyor, diyemeyi Her iki şarbaylığın bu işi önemle kavradıklarına şüphe yoktur. Fa- kat, meselenin pül noktası şurada- a: Otobüs ve kamyonlar, kasabaları ve şehirleri beribirine bağlayan yol- lardan muayyen hadden kat kat fazla yolcu alabiliyorlar. ©O kadar ki, çamurlukların üstü- ne varıncaya kadar müşteri alındığı hemen her zaman görülmektedir. Buna mukabil kontrolün mevcut ol- duğu bilinen yerlerde, muayyen n zamlara harfi harfine riayet edil - mektedir. Bu da gösteriyor ki, ya- sağa karşı kontrol şarttır. Biz, meseleyi daha ziyade otobüs kazalarının önüne geçmek bakımda | dan tetkik ediyoruz. Ve otobüslerin | şehir ve kaza dışarılarında da ayni | önemle kontrol edilmeleri halkın emniyeti için lüzumludur, diyoruz. 30 bin lirayı alan Akşehi bildiriyor) son çekilişinde 30 bin ramiyeyi burada Akşehir Bankası veznedarı Malimut Celâlle arkadaşı ışlardır. Yü bir arada gös- KÜÇÜK TELGRAF HABERLERİ * Kandira (Tan) — Halkevi büt- çesi 745 lira olarak tesbit edilmiş ve | tasdika gönderilmiştir. Köycülük ko- kuna 100, diğer kollarına da 50 şer lira ayrılmıştır. Evin bellibaşlı vari - datını hususi m € küçük kaynaklar teşkil et- y Hatkevi nin sentaks kurulu evvelki gün Kara- casuya giderek Yaygın köyünün 3 yıl önce iskân edilen Kırgız ayı halkından folklör ve sentaks derlemiş- tir. * Germencik, (Tan) — Fenni mez bahanın temelatma töreni halkın işti- rakile yapılmıştır. Kamunbay Süley- ınan Yalçınkaya temele ilk taşı koy - lardı. Oradaki kör derenin fun- dalığından başka gizlenecek yer yoktu. Erguvan en heyecanlı yarış- | lardaki hırstan çok - taşkın bir muvazenesizlikle hayvanı sürü- yordu. Şahin ona yetişmek için çok zahmet cekiyordu. tağını geçtiler. Artık şlardı. Kaçacak yol, necek yer bulamıyan adam i :llini yukarı kaldırdı ve haykır- A |. — Kıymaym bana, bey. Hiç kabahatim yok benim. Erguvan Şahinden önce yere atladı. Canlarma kıymak için kahpece pusu kurup yollarını kesen haydutlardan biri bu ol- duğu kendi iladesiyle de anla- şılmıştı. — Silâhın varsa at yere! Diye haykırdı. O tam bir korku ve teslimiyet içinde titriyordu: — Zaten attım. aldattı. benim? Hasso beni Hem kabahatim yok | yağcı İsmail 48 lira taahhüt, Ahmet | Mazlüm 60 lira taalihü: KN POLIS kandil! Yapılırken Bir Ev Yıkıldı Dün, Nişantaşında desinde 43 num: mar Sarafyan t tırılırken arsanın yanını oda ve bir taşlığı tamamen yı tır. Ölen yoktur. Hafriyat, yeni apartıman temeli atmak için yapılı - yordu. Yıkılan ev Bayan S: Polis, bu yıkılma üzerinde etraflr ta kikat yapmaktadır. Tetkikat bitince mes'ülleri Adliyeye verilecektir, Domuz sanıp öldür- mekte moda oldu! ilenin Karabeylee köyünden ifat, ayni köyden Mehmedi, tüfek- le vurarak öldürmüştür. Rifat yaka- lanmıştır. Demiştir ki: “Tarlamda bu- lunuyordum. Domuz saldı sandım, a« teş ettimf. Meğer vurulan Mehmet - Tahkikat sürmektedir. Evvelki akşam Köprüden Kara - köye giden şoför Şerafeddinin 2527 n 12 ustafa hastahanededir. eti iyicedir. Şoför hakkın- da tahkikat ikmal olun: , ve Adli - yeye teslim edilmiştir. * Cibali tütün deposunda çalışan Nazire, Yenikapıda Ötobüs caddesin- de nik. cası olan Mustafaya rast gelmiştir. Ötedenberi aralarındaki ge- çimsizlik bu tesadüfte kavga şeklin - de belirmiş, Mustafa kadını yüzün - den, kaba etinden yaralamıştır. Nazi- re, hastahaneye kaldırılmış, Mustafa yakalanmıştır. * Galata kalafat yerinde Vahanın motör tamirbanesinde çalışan Ali elinin parmaklarını makineye kaptır. mış, Beyoğlu hastahanesine yatırıl - Bayto'nun Pertevniyal lisesinden Saba i mektebine giderken, gin hücumuna uğramış- y hiz de tır. Fırincr Simona ait olan bu eşek birdenbire Sahahaddine saldırmış, ço- cuğun arkasını ve kollarını ısırmıştır. mulan hayvan ile Saba- tuz hastabanesine gönderil- Yıkılan ev * Dün Galatada sabıkalı Deli Ya- ni, Yedikulede cüzdanını çalarken yakalanmıştır. * Dün Ankara caddesi: ud caddesinde $1 numaralı pansiyon- | On başlangıcı görülmüş, Hava Tehlikesine Karşı Hava tehlikesini bilen üyeler yazı- mına devam olunmaktadır. Dün de ü- ye yazılmış olanların adlarile taahhüt veya teberru ettikleri parayı sırasile oruz: ttihat değirmencilik şirketi S00 eeru, Bulgar hastahanesi di- ü doktor P. Lazarof 20 lira ta- ahhüt, Bakırköyünde emekli albay Atıf 20 lira teberfu, Selânik bankası üdürü Moiz Levi 20 ira taahhüt, k bankası Baş müfettişi S. Ka- rasu 20 tira taahhüt, Türkofis şubesi müdürü Akif Emrullah 48 lira taah- AAA SA TÜt Ha kir e b ahhüt, İkinci raportör Faruk 36 lira taahhüt, memur — Vasfi 2040 — kuruş taahhüt, — me: Saadet — 2040 | kuruş taahhüt, Yalovada bakkal A - 20 lira taahhüt, Yalovada benzin- ci Ahmet 100 lira taahhüt, Yalovada bakkal İsmail 20 lira taahhüt, Yalo- vada ekmekçi Hüseyin 20 lira tash- hüt, Yalovada otelci Hacı 25 lira ta- ahhüt, Yalovada bakkal büyük Ah - met 20 lira tağhhüt, Yalov: Fehmi Çam 30 lira taahhüt, Yalovada bak- kal Mazlüm 20 lira taahhüt, Yalova- da çorapçı Ferhat 20 lira taahhüt, Ya lovada tuğlacı İsmail 20 lira taahhüt, Yalovada benzinci Tahsin 120 lira ta- ahhüt, Berber Hüseyin 24 lira taalı« hüt, keresteci Tahsin 30 lira taahhüt. Bayraktar 30 lira taahhüt, bakkal dür Halil oğlu Hüseyin 100 lira taahhüt, Yalova a- rabacılar namına Adem 45 lira taah- hüt, gazinocu Hayri 40 lira taahhüt, fotoğrafçı Hasan S0 lira taahhüt, bak Ahmet eczacı 20, Süleyman 20, İ. İhsan Uzman C. müddei um Süedai Uzman — 20, leyman Günkör 36, İ. Hakkı hakimi 30, Tevfik Akın ceza hakimi 20, H. Gürel 20, Ömer Göngöru be- 30 lira taahhüt, ahçı İsmail 20 lira ta- | biraz tuz ahhüt, İbrahim Kartal 100 lira taah- Hikmet Akın 60 lira taahhüt, cc- Ziver S0 lira taahhüt, Acar 20 Jira tai Pınarpaşılı oğ- Kenan 25, Tev- Rıfat 20, cebinden de Kbüssu- ad- Perhize bir Yakup hhüt, Bakkal Abdul- lah 20 lira taahhüt, tüccardan Hida- yet 50 lira taahhüt. Ankara, 21.A.A. — Hava tehlike- sini bilen üyeler : Ali Riza Karaman 20, Ali Riza 20, . Mütekait yüzbaşı bri Geyve 20, h 30, Şaban 30, 1 * avukat 25-65.9353 ——— FRLALEAMLM AAA AM SAGLIK OGUTLERİi LAŞA NŞ NDNTT Arada sırada | Perhiz Bazı hastalıklar vardır ki, çok ye- mekten, bedene uygun olmiyan şeyle- ri yemekten ileri gelirler. Zaten he- men herkesin nomal yaşayışı için 1â- zım olan miktardan çok fazla yediği sabittir. Sonra da birtakum yemekler pek lezzetli şeyler olduğundan insan onların zarar vereceğini bile bile ge- ri yemek artık her yerde şmniş bir âdet olmuştur. Bunu değiştirmek kabil olamaz. Eski zamanlarda oldu- ğu gibi, sofradan henüz iştah bitme- den kalkmayı tavsiye etmek işte kim- senin dinlemiyeceği bir nasihat olur. Fakat buna karşılık olarak arada sırada hasta olmadan perhiz etmek, pek âlâ ve pek de güç olmıyarak ya- pilabilecek bir şeydir. Böyle yapmak- İz midemizi, barsaklarımızı, hele en ziyade yorulan, karaciğerimizi dinlen dirmiş oluruz. Hemm de yediğimiz ye- meklerin bırakmış oldukları zehirle- ri, yenisini ilâve etmeden, çıkarmış Arada sırada deyince bunu keyfe bırakmak doğru olmaz. Bugün, yarın diyerek insan boyuna ihmal eder. n için meselâ ayda, hiç olmazsa kat | iki ayda iki, etmek en doğrusudur. müshil ile başlamak bedeni temizleme işini kolaylaştırır tamam » deki daha sıkı; çünkü melidir. olmak lâzımdır, pethizden - bile ekmek bile yeme- ya dayanamıyanlar — ki bunların Sayısı da pek çoktur — günde bir kaç defa hafif çay yahut hafif kah- ve içebilirler. Bir de birkaç türlü sebzeyi kaynattırarak onların suyunu katarak içmek perbizi | bozmaz. Her halde yağlı yemekler ne olursa olsun, hele et yemekleri, piliç bile bu türlü perhize giremez. Şeker hastalığımı tedavi etmek usullerinden biri de böyle bir ay için- de üç gün sık: perhizden sonra şeker yemeğe bile izin vermektir. Çünkü bu xrkr perhiz de bir taraftan kandı ki fazla şeker çıktıktan başka, bir ta. raftan da şekeri eriten âletler din« lenmiş olacaklarından yeniden kuvvet bulurlar, Şeker hastalığı olmasa da bu ner- dilerine ta ettiğimiz kimse- ler de, ellisine, altmışına gelmiş olan- lardır. Bu yaşta gençliği muhbafaza için, insan bir ayda, iki ayda üç gün sade suya perhize dayanamaz mı? Lokman Hekim lediye başkanı S0, Hasan Üstün 20, Mesud Danışman 20, Refih Emere 20, Ahmet Ağar 20, Tahir Ünver | 20, Tahir Afşar 20, Nuri Yumuk 20, Mehmed Bilal müderris 25, Hilmi || Güngör 20, Yusuğ Güngör 100, Sü- leyman Çavuş Elmalı Bavas 20, Şev- ket Davas 20, Abtürrahman — Ali 20, Rifat 20, Mehmed Halil 20, Hamza 'Türkmen 20, Ömer 20, İsmet Güngör | || 20, Hüseyi him 20, Sadık Çavuş — 20, İsmail 30, Abdürrahman 20, Ali Rıza 20, Mch: med 20, Nalbant Hacı Hasanın Be- kir 20, Hasan Bal20, Durmuş Ali 20, İsmail 20, Mehmed Ali Güngör 20, Abdüllah 20, İnce Mehmed 20, Mustafa Çavuş 20, Hacı İsmail Gün- gör 100, Yusuf 20, Hüsmen Özay kal Reşat 20 lira taahhüt, basmacı Ahmet 35 lira taahhüt, otobüsçü Ha- Hil 60 lita taahhüt, bakkal İbrahim 100 lira, terzi Hakkı 150 lira taah- 'nver 24 lira taahhüt, em- | 'erhat 200 lira taahhüt, d 24 lira taahhüt, Ömer Çan kette Vatsonun hizmetinde yordu. Meselenin canlı anahtarı ele geçtiği icin artık korkmıya lü zum yoktu. Her şeyi söyletmek n bu adamı sıkıştırmak - kâfi gelecekti. Şahin üstünü aradı. Silâh bu- lamadı. Yapılacak iş onu (Basibrin) jandarmasına vermekti. Erguvan ve Şahin adının Ma- latyalr Hüseyin olduğunu söy- liyen adamı önlerine kattılar. İlk amele grupu pek uzakta değildi. Şahin oradan (Basib- rin) e haber yolladı. Biraz sonra Turgut, jandar- ma kumandanı birkaç kişi ile ve kamyonetle geldiler. Bir iki saatlik araştırmadan sonra meselenin şu kadar parça- sı aydınlandı. | — Malatyalı Hüseynin ifadesine göre ölen Şirvanlı Hasso eski bir kan davasından kendine yar- dım etmesi için elli lira verece- Şahin de gelmişti. Bu adamı daha iyi tanıyordu. Altı aydır ğini söylemiş. Hatta bunun ya- | Tısını da vermiş. İntikam alaca- | 20, Şerif Turgut 20, 20, Emin Turanlı 20, Nuri Esenlik İbrahim Mutlu 20, Hulusi Konya 20, Mustafa Sabri 20, Ziya Ural 20, Hasan Tahsin Gö- nenç 20, Mustafa Özkül 20, Ali Riza Gül 20, Tahsin Emül 20, Mehmed ğt adamların yolüunu kesmek için pusu kurmuşlar. Bir hayli bekledikten sonra iki süvari rünmüş. Hasso: — Hazır ol geliyorlar! Demiş. Onun işareti ile si larmı boşaltmışlar. seyin sonradan anlamış ki bu karşıdan gelenler Şahin Beyle Ak kızdır. Bunu anlar anlamaz hemen silâhını atıp kaçmış. Hüseyinin paraya kapılarak böyle bir haydutluğa giriştiği belli idi. Sonradan vuracakları insanların Erguvanla kocası ol- duğunu anlaması ve bunu anla- yınca silâhimi atması da imkân dahilinde idi. Fakat Hasso ile | bi Erguvan ve Şahin arasında ge- lip geçmiş bir mesele değil, hat- ta göz aşinalığı bile yoktu. Şu halde Hassoyu busişe teş- vik eden biri olması lâzımdı. İlk araştırmalarda Şirvanlı Has- sonun Diyarbekirde işlediği bir cinayetten sonra Suriyeye ka- çıp izini kaybeden (Mamo) ol- duğu meydana çıkınca mesele dırdı, Doktor Nimet Cumadan maada hergün saat ?-6 hastalarını kabul 20, Emin Çavuş 20, Ra- |Bma> 4115 A genekon 20, İsmail Hakkı Akbaş Mustafa Özfdemir 20, S. Turgud Lütfü Ergin 20, Naim Karaoğlan Sadık Tatman 20, Mitat Uz 20, Ahmet Çavuş Yapıcı İsmail Hakkı Sağden 20, Ahmet Ka- ra Hasan oğlu Krkağaç 25, Kâmil 20, Riza 20, Mustafa 20, Ahmet Aynalr oğlu 20, Hatib Vehbi 20, Halit Cey- 20, Hayrullah 20, Şerif Ağanın Mehzned 20, Ahmet 20, 'Tahir Satı oğlu 20, Osman Tortuman | 20, Ahmet Günekli 20, Mustala Da- Şahal 20, Şaban Okan 20, Halit Eı- | vut oğlu 20, Raşid han 20, Mustafa Bu adam adını değiş kete girmiş olabilirdi. Birçok kontrollara rağmen başkaları- nın — hatta öldürdükleri adam- ların nüfus tezkeresi ile gezen- lere iş bulanlar — a tesadüf o- Fakat Hü- | lunuyordu. Hasso adı ile şirke- te gelip Vatson'un kolunda açlışan Ma- mo da böyle olacaktı. Fakat Erguvanla Şahine düş- manlığı neden geliyordu. Bunu n yapmadığı da aşikâr- dı. Ele geçen Malatyalıya bu i$- te yardım etmesi için peşin pt- şin yirmi beş lira bile vermişti. halde onları öldürmekte büs- n başka bir maksadı vardı. Malatyalı Hassonun kendisin€ yalnız alınacak bir intikamdan ısrar ediyordu. Bu Malatyalı da pek sağlam ayakkabı değildi. Karısını dürmekten on seneye mahküft yıl yatmış, bir umü: mi af sırasında hapishanedef çıkmıştı. (Mardin) de devam eden mü büsbütün başka şüpheler uyan- | hakemede onun ağzından yefi fArkası var) para i bahsettiğinde olmuş, yedi

Bu sayıdan diğer sayfalar: