26 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

26 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hainlerin en başında son Sultan Vahi- Aziz Hüdayi AKDEMİR BiZiM HAİNLER dettin geliyordu ve o Hainliğe Şehzadeliğinden başlamıştı ... Atatürk'ün (Fru) ya fransız 'ca olarak gönderdiği mektubun türkçesi şudur : Mister Fruya : ., “Zatrâlinizle Mösyö Marten delâletile, vuku bulan mülükat- larımız hatırasını memnuniyet- le muhafaza etmekteyim. Sene- lerce memleketimizde ve mille- titniz arasında yaşamış olan za- tiâlinizin, hakkımızda en doğru, fikir ve kanaatlerle mücehhez o- lacağınızı ümit ederdim. Hal - buki, maattecessüf, İstanbul mu hitinde temasınıza gelen bazı gafil ve menfaatperest kimsele- rin, sizi yanlış istikametlere sevkettiklerini pek büyük tees- süfle anlayorum. Ezcümle Sait Mofla ile tertip ve tatbikine baş ladığmız, mevsukan haber alı- nan plânm, İngiltere milletinin cidden takbihine seza bir mahi - yette olduğunu arzetmekliğime müsaadenizi rica ederim. Mille- üt Mollatım değil, fakat i vatanperverlerimiz naza- üğü takdirde, böyle plânların artık memleketimizde ve milletimiz üzerinde cayi tât biki kalmadığma kolaylıkla hük molunur. Netekim daha bugü- nün vekayiinden olan Adapa - zarı ve Karacabey hâdisatının manrarai akameti sözümüzü te- yide kâfidir. Fakat buna ne ha- cet vardı? İngiliz zabiti Novilin Dıyaribekir havalisinde, kürt u- halli islâmiyesini, izlâle bir çok çalıştıktan sonra, Malatyada, Elâziz valii sabıkı Galip ve Malat ya mutasarrıfı Halil Beylerle Sivas aleyhine ihdasma çalış- dığı vaka, netice itibarile âlemi medeniyete karşı mucibi hacalet değil miydi? Zatıâlinize kemali ciddiyet ve samimiyetle arzederim ki, İngiliz milleti, milletimizin hüs nünazar ve itimadını kıymetten âri görüyorsa, bundaki hata pek nmıkı_ır, Aksi takdirde ise, kul- landığınız vesait pek hatalı olup netice ve semere verecek mahi- yette değildir. Sait Molla vasttasile &v zarına gönderilen iki hıaAl:-lııı)ı.m. yakında müsmir netice vere- ceği hakkındaki vaadin butla- ah ÖÜ Vahdeddin'n lik hafiyeliğe alıştığı harem bir görünüş dalresinden dar aldandığımı son malümatı mevsukamın teyit etmekte ol - qııgunu iblâğla kesbişeref eyle- TÜM.,, Hainler sürüsünün başı ve elebaşıları “İngiliz muhipler cemiyeti,, dolayısile söz buraya gelmişken türlü kılıklarda istiklâl savaşını, yani yurdumuzun — yaşamak, müstakil kalmak ve baysallığa kavuşmak iradesini kırmağa ça- lışanların esasen nasıl yaratıl - maış olduklarını görmek; ulusal Karvvetterin Ktmterte e vö e mer dar değerli ve korunması ne ka dar gerekli olduğunu anlama - mıza yardım edecektir. İlkönce baştan, yani padişah- tan başlayalım: Vahdeddin 'Tahta niçin ve nasıl geçti? Bu nu mektep tarihlerine bıraka - lmm. İstihbarat gözile Vahdeddi ne bakarsak dünyaya bir hain ve bir ahlâk düşkünü olarak gel diğini görürüz. Padişahlar sü « rüsünün üstüne bunu bir tuğ de ğü, bir tüy gibi dikmek ona ya- Vahdeddinin yatak odası kapısı TAN nını, vâkayi size isbat etmiş ola cağından fazla söze Iünııı“.ör * mem. Bahusus sizinle temasa ge len sahtekârlar tarafından Os- manlı padişahının da, müşterek mesai ve mesailinizde zimethal gösterilmesi pek haternâktir. Zatıâliniz pek âlâ takdir edersi. niz ki,zatı şahane gayri mesul ve bitaraf olup irade ve hakimiye ti milliyemizin taallük edeceği hakayiki tebdil ve tagyir buyu « ramazlar. Memleketimizde bu - lunan İngiliz memurini siyasi - yenin, şüphesiz İngiliz milleti - nin, temayülât ve menafiine mü gayir olarak, vatan ve milleti - miz aleyhinde gayri insani ve gayri medeni bir tarzda vuku bulmakta olan teşebbüslerini, elimizde mevcut vesaik ile İngi- Tiz milletinin nazarına arzeder - sek, netice dünyaca şayani tak- dir görülmez zannederim. Fa - kat, bu hususta garabeti itibari le, şünu arzetmek mecburiyetin deyim ki, zatıâlilerin silki ruha- niye mensup iken siyâset manev ralarında, alelhusus muükatele - ye müncer olacak vaziyetlerde Roleur olmak sevdasında bulun mamalıydınız. Zattâlinizle vuku bulan mülâkatlarımda, sizi bu kabil bir rüclü siyasi olarak de- ğil, insaniyete hadim, adalete muhabbetkâr, bir zatı faziletkâr telâkki etmiştim. Bunda ne ka- raşan bir abide olur. Ben bu pa yışlarını inceden inceye görmüş dişahi anarken söz bulmakta güçlük çekiyorum. Ben yalnız anlatayım da söz ve hüküm ©- | kurlarıma kalsın.. Vahdeddin hafiye Yıllarca sarayda bulunmuş ve son padişahların iç ve özel yaşa olan biri anlatıyor : Abdülhamid zamanında Vah deddin sık sık saraya gelir. O - nun hoşuna gidecek şeyler anla 'KEN İçine Girilmiyen Bahçelerimiz Var! Sultanahmetle Ayasofya ara- sında, belediye, güzel bir bahçe yaptırdı. İçinde güllerin çeşitli- leri, karanfillerin katmerlileri açan, tarhları arasma kumlar döşenmiş, fidarlar dikilmiş bir bahçe.. Bir bahçe ki, gözleri ok- şuyor, gönülleri kendine çeki- yor. İnsan her geçişte: Ah, diyor, şu bahçeye girip; yarım saatçik dinlenebilsema. Fakat, bunun imkânsızlığını düşünerek, içini çeke çeke uzak- laşıyor. Beledivenin, çepçevre demir parmaklıklarla ördürdüğü bu güzel bahçenin bir film seyreder gibi ancak hayalini kucaklıya- bilmek ne yazık!.. İçine girilemiyen bu bahçeyi acaba kim için, kimler için yap- | tdar? Odun yarıcının hınk deyicisi- ne, çektiği Zahmete karşılık şa- kırtısını veren meşhur gölge ka- dısı Nasrettin Hoca sağ olsa ve İstanbulda bulunsa, en güzel fıkralarından birini de bu kapi- sız bahçe için söylerdi. İstanbul şarbaylığının fakir bütçesinden para ayırıp yaptır- dığı bahçe, kendisine söyliyelim ki hiçbir. işe yaramıyor. Bir aralık: — Bu bahçe, niçin halka açıl- mıyor? diye sormuştum da bana şu karşılığı vermişlerdi: — Bizim halkımız, tuhaftır. Bastıkları yerde ot bitmez. İçe- ri girerlerse çiçekleri koparırlar! Çimenleri yolarlar... Yolları bo- zarlar! Şarbaylığımız halka karşı bu kadar güvensiz ise, ne zahmet edip bahçeler açıyor. Bıraksın, kendi halimize bi- zi... Tabiatin insan eli değme- miş bucaklarında istediğimiz gi- tt Mütnsetem ale aifar rneler ka babçe yapmakta mirar ediyor. sa lütfetsin de kapılarını yüzü- müze kapamasın! Salâhattin GÜNGÖR AA DESREN SERRLELİ 3 LİRA—Tuvalete, ve ıtriyata ait her ne yapmak isteremiz herkesin yapa- bileceği şekilde — formülünü yazar gönderirim veya öğretirim. Sonfen Mboratuvarı. Kadıköy rılıtım 76. p 4675 ——— —— Satılık köşk — Kanlıca iskelesife üç dakika mesafede — Fikirtepesinde yedi odalr yağlı boyalı bir dönüm dekilere mdiracaat. —— ZAYİ — Galata İtbalât gümrüğün. den aimış olduğum 65241 numerolu ve 10-8-341 tarihli — depozit makpu- tır, aylıklarından fazla olarak | zunu zayi ettik. Yenisini çıkaracağı- 500 lira alırdı. Otomobil Sigortalarmızı Galatada Ünyon Hanmda Kâin | UNYON SIGORTASINA yaptırımız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan | ÜNYON : l Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. j 4108 Harik Hayat Kaza ve Telefon : 4.4888. Tahlisiye Umum Müdürlüğünden: Tahlisiye mımtaka ve mevkilerinin senelik ihtiyaçları için açık eksiltme suretile 500 teneke “Deve” rmarkalı gaz satın alımacakdır. Muhammen bedeli 1825 liraadır. Eksiltme 8-7-935 pazartesi günü saat 15 de Grulatada Çinili Rıhtım Hanımda Tahlisiye Umum Müdürl'âğü Sa- tınalma Komisyonunda yapılacakdır. liradan ibaret olan muvakkat teminatlarını el;siltmeye mızday cekisinin hükmü olmadığı ilân cdunur. Yani Bini aa | —— aei aadlareamaşaameaana ŞARK DEMİRYOLLARI $yehrin sayın halkına rirdeki tarife- lerin 1 Temmuzdan - itibaren mevkii 1a'/Dike vazedildiğini haber veriyo - rüz : 1—— Seyri hafife mahsus ve 31 Bi- yinci Kânun 1935 tarihine kadar ta- 2€ peynir nakliyatr için muteber mü- kerrer 101 No, Ju İstisnai Muvakkat Tarile. 2.— Seyri hafife — mahsus üçüncü 8 No. lt İstisnai Muvakkat Tarife ki emri ahire kadar — olmak Üzere Göç- men Komisyonu tarafından vukubu- lacak taş ve taş kırıntıları nakliyatı için muteberdir. İstanbul, 25 Haziran 1935 MÜDİRİYET * ŞARK DEMIRYOLLARI Şehir sayın halkma sirdeki tarife- lerin mevkiü tatbike var edildiğini haber veriyoruz : L— Seyri halife —mahsus ve 30-11-1935 tarihine kadar kavun ve karpuz nakliyatı için muteber 105 No lr İstisnai Muvakkat Tarife. 2.— Edirne, —Alpullu, Babaeski, İsteklilerin 137 | Kırklareli, Lüleburgar —ve Çorlu is- tasyonlarından İstanbula gönderile - cek, bozulmağa müsaid neviden em- başladığı dakikaya kadar İdare Veznesine — ysatırmış ol- | tealar için muteber Seyri Seriye mah- maları lâzımdır. Şartname sözü geçen Komisğondan ve- rilmekdedir. (3436) sus “B” İstisnai Muvakkat Tarife. İstanbul, 24-6-103: , MÜDİRİYET ; | Di KENDİMİZE Dünya kendi kendine işleyen (akıl- ) makineler yapıyor ve kullanıyor. Bazr büyük şehirlerde fenerler, hava karanlık olunca kendi kendine yanar, e Çanşnaiey mete grcea tas Başladan eltmadan calısmazını temin ettiler. Halbuki; bizde bizim dairelerimiz - de bir iş kendi kendine çıkmaz. Yıllar. dan beri her sene birkaç defa ve her direktör, bakan veya müsteşar değiş- tikçe buyurultular çıkarak balkın iş- lerinin bekletilmeden yapılması emre- dilir. Lâkin gene işler takip edilmeden çıkmaz. Bu o kadar genel bir haldir ki: bu satırları okuyanlardan hiç kim se bizden misal göstermemizi istemez. Takip edilmeden çıkan ve biten iş çok seyrektir. Bu neden böyle olur? Orası bilinmez. Memurlarımız, kalem işyar- larımız işlerinin başlarından — aştığını kümsenin yakmasını beklemez. Demek | isteriz ki; insanlar artık makineyi bi | dan sonra çıkarmak geklinde eskiden ÇATIYORUZ . TRAMVAYLARIMIZ, HALKIMIZ Fazla söze ne hacet? Ne Dersiniz? iŞ TAKİiBİi iddla edemezler. Öyle de olsa her ge- len işe numara serasile bakıldıkça hal- kın daire kapılarında sürünmelerine İüzum kalmaz. Dairelerimizde bugün gelen kdadı bir iki gün saklayıp ön- “YöGTÜM TCT OYTWEY CY UYt yentyüke DA vwer eline velen kiadı darkel ahi Kabını yapmaya âlışmadıkmça daire kas pılarmın önü iş sahipleri kalabalığın- dan ve iş sahipleri de iş kovalama çi- lesinden kurtulamazlar. Memura İyice anlatmak gerektir ki; bir işin bir da- kika bile bekletilmeşine kimsenin hak kı yoktur. Ya haftalarca bekleyen, bir türlü bulunamıryan kâadlara ne di- yelim', Halkı memnun edecek en bü- Yük tedbir, takipsiz olarak işlerin dai- relerden akıp gitmesini temin etmek- tir. Bu bizim ilk ödevimizdir. Biz böy- le düşünüyoruz. Siz ne dersiniz? M bahçeli köşk uçuzca satılıktır. İçin « | 4699 | 'mKÜÇÜK ÇiFTLİK PARKlıı Büyük Yeniliklerle Yarın Açılıyo Musiki sevenlere bir sürpriz1 Büyük san'atkârları hep bir arada görüp dinliyeceksiniz. MÜNİR NUREDDİN EETALYA SADİ TANBURİi REFiK Ruşen Ferid - Sadi - Artaki Türkiyenin hiçbir yerinde misli bulanmıyan dans ve patinaj yeri yardır. Tramvaylar parkın kapısına kadar gelmektedir. Istanbul Varidat Tahakkuk Müdürlüğünden: Mahsllesi Sokağı K.No — Cimsl — Gayri safi — Nisbeti Verrisi varidatı L. K. L.K. Büyükada Doğan Bey 27 A.Fv 120 00 12 11 Si Meşrutiyet Adalar kazası çevresinde olub ıssısmın oturduğu yer bilinmeyen binanın genel bina yazımında konmuş olan gayri safi varidatı yukarıda' gösterilmişdir .Bina 1ssısı- hın bu varidata yarından itibaren on beş gün içinde (resmi tatil günleri hariç) itiraz edebileceği bina ver- gisi nizamnamesinin 29 uncu maddesi delâletile Hu- kuük Usulü mahkemeleri kanunun 141 ve 142 inci mad- deleri mucibince ilân olunur. (3544)

Bu sayıdan diğer sayfalar: