26 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

26 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— < T MEMLEKETTE TAN Karacabey Ve M. Kemal Paşada Yeni Mahsul iyi :, M Kemalpaşa, 25 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Bura- da yeni buğday arpa ve çavdar ürünü çıkmış, buğdayın kilosu 4 - 4,5 kuruş üzerinden satılmağa başlanmıştır. Buğday fiatları bir kaç gün önce bir mikdar düşmüş ise de çok sürmeden derhal yükselmiş, un piy Tadar aN iş, Un piyasası da çuvalda 70 - 80 kuruş Fırıncıların müracaatı üzerine şarbaylık k narhını bir kurüş arttırarak 9 kuruşa gıkımııştnî Te Geçen yılın verimsiz olan mahsulüne ka İ - n 4 rşı, bu yıl alım mevsi- ıîışç_n elvenşlı_ geçmesi ve faydalı yağmurların vaktinde yağması yvuz!unqe.ı:ı yeni mahsul çok bereketlidir. Bilhassa Karacabey ova sındaki ürünlerin çok iyi olduğuna dair haberler gelmiştir. Aydında Dükkânların Kapanışı Aydın, 25 (Tan) — Tecimen ve esnaflar şarbaylığa müracaat c'!er_tlş mağaza ve dükkânların açılma ve kapanma saatlerinin tesbitini istemişlerdi. Şarbaylık yönetim kurulu son toplantısın- da yiyecekle ilgisi olanların 19 dan 21 e kadar ve kahve, lokanta, gazinoların da 19 dan 23 e kadar açık bulunabileceklerini karar- laştırmıştır. Yarım milyon fide dağıtıldı hTZmit. 25 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Yüz yirmi dö - hüm arazi üzerinde kurulan Kocaeli meyva fidanlığı bu yıl ya- rım milyondan fazla fideyi halka dağıtmıştır. En son aşıcılık | Samimi hava Ve yardımdileği Manisadan aldığımız bir mektup, yokardaki #spor kurumlarının ne durumda olduklarını çok acı bir li- sarla anlatıyor. Hâdise şu: “İdman yurdu, Güç, Altınordu ve Alsancak kulüplerinden üçü bir- leşerek bir müddet önce Manisa #por'u kurmuşlar... Sakarya ayrı kalmış.. Nihayet Sakarya kulübü - nün kapısına kilid vurulmuş. Kulü- bün eşyası da onun, bunun elirde siz olmadıklarını isbata hazırlanır- ken, eşyanın yaban ellerden toplat- tırılmasını istiyorlar. Bu haklı dile- iğin en hıta azmanda yerine getiri- leceğini umarız. Yalnız gençlerin bir başka istekleri daha var: Onlar, ini körükleyecek samimi hava arıyorlar. Bu büyük eksiğin de giderilmesi lâzımdır. üsüllerine uygun olarak üretilen nefis meyva fideleri memleketin dört köşesine gönderilmektedir. Kadın Yüzünden Cinayet Aydın, 25 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Germencikte kadın yüzünden bir cinayet işlenmiştir:. , Dört beş yıldır uygunsuz yollarda yürüyen Hicri ismindeki b_ırlkadu_ılı münasebette bulunan şoför Tevfik, evvelki gece Hic- rinin evine gitmiştir. Kapıyı Hicrinin kız kardeşi açmış, Tevfik, sebebi henüz anlaşılamayan bir sebepten dolayı sevgilisi zanne- | derek karşıııı_ıı Çıkan kadının üzerine hücum etmiştir. Boğuşma | sıı_-nsşndn yetişen kadının kocası Hâmit, Tevfiğe yedi el ateş et- miştir. Kurşunlardan üçü rastlamış, Tevfik kaldırılan hastahane de ölmüştür. Tahkikata devam edilmektedir. Hava Tehlikesine Karşır Giresunda Yapılan Toplantı Giresun, 25 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İlbayın baş - bĞipüküldakteşikamn zaştsşarrerce kanlığında Halkevinde likesi hakkındaki söylev dinlendikteri sonra, üye yazımına baş- landı. On beş kişilik bir çalışma kolu ayrıldı. İsmail Feridun 500, Abdüullah Tiralı 200 lira taahhüt ettiler. Üye yazılmasına hara - retle devam ediliyor. Aşağıki resim toplantıya iştirak edenleri bir arada gösteriyor. Mustafa Kemal Paşa (Tan) — Cumurluk alanında hava teh- likesine karşt büyük bir miting yapıldı. Heyecanlı söylevlerden â?ınra, işyarlar aylık ve ücretlerinin yüzde ikisini vermeği vüken- ller, Balıkesir Halkevinde açılan re- semi sergisinden bir köşe Denizciler bayramı Giresun, (Hususi mubabirimiz bil- diriyor) — Denizciler bayramı olarak KN Kendisini Polise Teslim Eden Suçl ci sulh cezada duruşması yapıldı. Fu- ad, geceleri barındığı Sultanahmedde kimsesizler yurdunda birinin cebinde 207 kuruş para bulunan yeleğni çal- maktan suçlu idi. Hükim suçluya sor- du: — Yeleği ne yaptın? — Bili kuruşa sattım. Paraları da yedim. — 297, elli daha 347 kuruş eder. Bu kadar parayı nerelerde yedin? — Şurda, burda... Hepsini aburcu- bura verdim. Sinemaya gittim. Hapis- haneden yeni çıkmıştım. Hüviyet cüz- danım yok.'Nereye gitsem kimse bir lokma ekmek vermiyordu. Paraları yedikten sonra, gidip kendiliğinden karakola teslim oldum: — Boşuna hırsızı aramayın, yeleği çalan benim! dedim. — Polislere acıdın da m: böyle yap tın? — Hayır! Sürünmekten bıktığım için yaptım. Belki mahkemeye gider- sem, bana bir iş bulurlar.. dedim. — Mahkemeler, iş idarehanesi de- ğil ki sana iş bulsun? Fuad sesini çıkarmadı. * Hâkim, bunun üzerine suçluya ken disini tevkif ettiğini bildirdi ve polis mubafazasında tevkifhaneye gönder- di. Lise mezunu palto hırsızı 'Tahtakalede bir handa yatıp kalkan Nesud Necati isminde birinin”duruş- PoOLIS Bir adam Kömür oldu Kuşdilinde Yoğurtçuçeşme cadde- sindeki 43 numaralı ev, elbiseci Kir- korun evidir. Evin bazı yerlerinde ta- mire ihtiyaç görüldüğü İçin Kirkor e- vini tamir ettirmek Üzere beton usta- 81 Serkizi angaje etmiştir. Usta Ser- kiz üç gün sonra tamire başlamış, fakat evin elektrik cereyanını kestir- meyi unutmuştur. Dün oda tavanları- nin tamirile uğraşan Serkiz, bir arı k odanın elektrik kablosunun ge kabul edilen 1 temmuz günü burada büyük şenlik yapılacaktır. Kabotaj hakkının Türk denizcilerine geçtiği tarihin onuncu yıl dönümü olan bu bayram gününde kayık, çapar, motör; ee - ARİSİŞ YEKÜRNE AAA aha bi | aaaaaamaaaarena aa aa | KÜÇÜUK TELGRAF ' İHABERLERİ * İzmit, lometre dışmdaki pirinç - tarlalarını kontrol için bir tarım memuru atan- mıştır. * İzmit, (Tan) — İzmit parti baş- kant Zonguldak - saylavı il içindeki yaptığı gezintiden dönmüştür. * İzmit, (Tan) — Uluslar kurumu tarafından Romada açıları arsrulusal sıtma kurslarına sağlık ve soysal yar- dım bakanlığı namına İzmit sıtma mücadele kurumu başkanı Dr. Ab- dürrahman atanmıştır. Abdürrahman bugünlerde Avrupaya hareket ede- cek ve bütün sıtma teşkilâtı olan Av- rupa şehirlerini gezecektir. Bu ge- zinti 3 ay sürecektir. * Tirebolu, (Tan) — Yeni yapılan belediye parkının düzeltilmesi bitmiş- tir. * Tirebolu, (Tap) — İlçemiz köy köy muhtarlarının genel / bilgilerini arttırmak maksadiyle bir kurs açıl- mıştır. * Balıkesir, (Tan) — Halkçvinde Testam Sırrının 150 tablgsundan mü- rekkep bir sergi açılmıştır. Törende ğ | Buna fena halde içerleyen Celâleddin ği boruyu sökmek istemiş, kendisi- ni elektrik cereyanına kapdırmıştır. Altında kurduğu iskele üzerinde Serkiz sim siyah olmuş, ölmüştür. * Beyoğlunda Kadiriler yokuşunda Nöbetçi ıokıiuıd.ı iki numaralı. evde SKŞR, ÇeMiPLUİR eh dte yaralamtştır. Öğrendiğimize" gö | re Celâleddin evvelce Adriyanın ya - nında çalışryormuş. Bir iş yüzünden Adriyan, Celâleddine yol vermiştir. de Adriyan:ı dün Taksimde beklemiş ve akşam Üzeri işinden dönen Adri- yanı evvelce tedarik ettiği ekmek bı- Çağıyle ağır surette yaralamıştır. Ya- ralı Beyoğlu hastahanesine kaldırıl - mış. Celâleddin yakalanmıştır. 8 Bebekte, Cevdet Paşa' mahalle - sinde oturan balıkçı İbrahim, dün ka- rıxt Ayyşe ile bir bildiklerine gitmek ü zere tramvaya binmişler, Karaköye gelmişlerdir. Sabahleyin zaten bir parça hasta olan İbrahim, karısının yardımile Karaköyde Taksim tramva- yına atlamış ve Cümüriyet alanında inmişlerdir. Bu sırada Ibrahimin üze- rine fenalık gelmiş ve cezahaneye gö- türülürken ölmüştür . * Kadıköyünde Söğütlüçeşme cad- desinde tahsildar Eminin evi on gün. denberi tamir edilmekte idi. Dün ya- ğan giddetli yağmurların tesirile bir odanın çatısı ansızın çökmüştür. Ö - len yoktur. —— İ ilbay ve parti başkanı ile birçok da- vetliler bulunmuşlardır. Sergi — halk 26 .6.- 90933 SAGLIK ÖGÜTLERİ HAKYERİNDE u ÂAnlatıyor mast dün birinci sulb cezada yapıldı. Mesud Niyazi, Divanyolunda kahyeci Niyazinin paltosunu çalmaktan suçlu Sinirlilere Hava Banyosu Hava banyosu demek, anadan doğ- ma sayunduktan sonra, yalnız bir de- niz donu giyerek gölgelikli ağaçların altında dolaşmaktır. Bunu icat eden Rikli'nin fikrine göre insan elbisele- rile doğmadığı için onun en tabii, sağlığına en uygun hali çıplak gez- mektir. İnsanların asırlardanberi tut- tukları yanlış yolun neticesi olarak çıplak gezmek soysal bakımdan ayıp sayılırsa küçük bir denir donu bu mahzurun da önünü alır... Gene onun fikrine göre, insan su içinde de doğmuş olmadığı için hava banyosu insana tuzlu veya tuzsuz su banyosundan daha iyi gelir. Rikli'nin fikrindeki fazlalıkları bir tarafa , ; hava banyosunun iyi tarafları da vardır. Hava banyosu, açık deniz havası gibi, sinirleri hem kuvvetlendirir, hem onlara sakinlik yerir. Onun için sinirleri zayıf ve — akıl muvazeneleri değil — yalnızca sinir muvazeneleri bozulmuş olanlar, her şeyden çabuk heyecan duyan- lar, en ziyâde uykuları bozulmuş si- nirliler hava banyosundan fayda bu« lurlar. Ancak, Rikli'nin sözüne uyarak, anadan doğma kılıkta saatlerce ağaç- lar altında dolaşmak suretiyle değil, ihtiyatlı, pek ihtiyatlı bulunmak şar- tiyle. Hava ne kadar soğuk olursa | tabi- idir ki, hava banyostunun tesiri de o kadar kuvvetli olur. Banyo ne kadar uzun türerse, tesiri de gene o derece de kuvvetlidir. Onun için ılık havalarda hava ban- yosu yapmıya başlamak ve müddeti- ni derece derece uzatmak en iyisidir. Hava banyosu öğleden önte saat onda yapılır. Bünun için mutlaka ağaçları çok bir bahçeye lüzum yok- tur. İnsan soyunduktan sonra evinin balkonuna çıkıverir, Balkon kı a ların görecekleri durumda ise o vakii iş karışır. Elbette, komşuların göre- miyecekleri bir balkon bulmak lâzım- dır, Çünkü balkonun etrafımı bezlere Te kapıyarak çadır gibi bir şey yap- mak tam hava banyosu olmaz. İlk günlerde yarı belden aşağısı, daha sonra yalnız belden yukarsı ha- vaya karşı tutulur. Böylece açık ha. vaya alışıldıktan sontra tekmil banyo Za G G Tarak b aral ae yıız:î: uıuııylkğı.ı- 4 Muerete derete v — Oktruva memuru idim. — Tahsilin var mı? — Var efendim... Liseyi bitirip şa; hadetname aldım. — İIşinden niçin çıkardılar? Mutla- ka bir kabahat işlemişindir. — Hayır! yerime başkasını getir - mek için beni boşa çıkardılar. — Şimdi ne iş yapıyorsun? — Sokaklarda şarkı satıyorum. — Bak ! Kahveci Niyazinin palto- sunu çalmışsın. — İltira efendim... Şimdiye kadar hiç sabıkam yok benim. Ben, bu Ni- yazinin kahvesine birkaç ay evvel git Mişim. Aradan epeyce zaman geçtik- ten sonra, paltosu çalınmış. Bendi şüphesi olduğunu söylemiş. Kabul et- Hâkim Reşid, suçlunun serbest bı- takılmasına karar verdi ve duruşma 2 Temmuza kaldı. * “Gençlik var” *isminde bir bro- şür neşrettiklerinden dolayı hakların- da dava açılan Talebe Birliği reisi Rükneddin ve Resimli Ay mesul mü- dürü Emin Refiğin birinci cezada ya- pılan duruşmaları dün bitirildi. Neş- redilen “Gençlik var” brogürünün gazete olmadığı anlaşilarak suçlular beraet ettiler. Mezardan karakola Götürülen adam! KK olur. Hava banyosu yaparken kolla- rı ve bacakları hareket ettirerek bir az da jimnastik yapmak gerektir. Banyodan sonra kendi kendilerine ısmmamıyanlar sıcak su ile bir duş ya- parlar; yahut alaturka sıcak su dö- künürler, Hava banyosundan sonra, sinirli İyi ısınırsa, iştahı yerine gelir, yeni- den kuvvet bulür, sinirleri sakinleşir. Banyo uykusuzluğa karşı yapılıyorsa onu geceleyin uyku zamanı yapmak lâzımdır. O vakit etraftan görülmek mahzuru da kalmaz. Fakat geceleyin hava banyosunda daha ziyade ihtiyat- ir bulunmayı unutmamalıdır. Lokman Hekim Resmini gördüğünüz Davidin akli düzeni bozukçadır. Şimdiye kadar hirçok suçları görülmüş, her defasın- da aüliyeye verilmiş, fakat ilk duruş- malarda vaziyeti anlaşıldığı için ti - marhaneye gönderilmiştir. David, geçenlerde, şimdiye kadar hiç eşine rastlanmamış bir iş yapmış- tır. Kısaca anlatalım: Davdin birisinde ılııı:ıuvı:şıır. Pa rayı almaya gittiği gün alacaklısının öl:ı'ı[unüydu;muunı. David, ölünün nereye gömüldüğünü öğrenmiş, oraya giderek mezarı açmış ve ölüyü çıkar- mıştır... Ölüyü sırtlayan Di polis merkezine gelmiş: — Bunda benim alacağım var. Alın bana verin. demiştir. Bittabi bu adam hemen - tutulmuş- tur. İşte bu hâdiseden sonra mahke - me taralından timarhaneye gönderi - len David dün gene çıkmış, matbaa. mıza gelmiştir. Kendisini: — Mezardan adamı çıkarıp hakkı- !> Dr. İHSAN SAMİ “il GOÖNOKOK AŞISI Belsoğukluğu ve ihtilâtlarına kar- şe pek tesirli ve taze aşıdır. Di- vanyolu Sultan Mahmut türbesi. 'ı' HARAAARAANTA No, 189, — ÜANMMDUNLULM —— ——— adamcağız, timarhanede ve Tıbbr ad- tarafından gezilmektedi: No, 65 ilk günlerin yakıcı, eritic - ::n[ı blğhrınhn sürüp gitseydi, FÇ B gün Erguvanı tamami: e ",_ SĞ a n&' betmiş olacaktı. a » adniğe lli Bütün bunlar görünen ve hissedilen hakikatlerin ifadesi Bürhan CAHIT | 4; Pakat Nisdya'naad Slup 'da Fena fikirlee etrafındaki an- | laşmalarla Nadya gibi aşiltele- rin eser ve kokusu büyük rol oy- nar, Park gecesi ikiye bölen kırbacın intikamını unut- mıyacağı tabif olan Sarı Balın Erguvanı yenmek için her yol- dan tecrübeye kalkacaktı. Bu- nun için zaten pazarlığa çıkardı- gı dişiliğini en cazip silâh olarak kullanmaktan ne korkusu olabi- lirdi. Hadiselerin gelişi ve biribiri- ne bağlanışı bunu gösteriyordu. Fakat temiz ve özlü Şahin hım- cın bu kadar zalimane olabilece- ğine zor inanıyordu. Nadyanın tehlikeli bir dişi olduğunu bili- yordu. Az kalsın bu tehlikeye kendi de kurban gidecekti. O- | nun yeşil ve atesli gözlerinin | tılsımma tutulmaktan ancak Er- guvanın kırbacı kurtarmıştı. 0, onların yoluna haydutları çıka- rıyordu. Şahinin heyecan verici düşün- celere daldığını gören mühen - dis Nuri: — Hayrola, dedi. Ne var? Şahin arkadaşının koluna gir- mişti. Onu ırmak boyunca ba - dem bahçelerine doğru yürüttü. — İçime kuşku düştü azizim. Vatson ve Nadya münasebeti bana baska şeyler hatırlattı. Ve bütün şüphelerini, vaka - lar arasmdaki münasebetleri anlattı. Daha yaşlı ve tecrübeli mü - hendis Nuri delikanlının endişe ile anlattığı münasebetleri din- ledi. Şahini bu düşüncelerinde hak sız bulmadı. — Anlattığın bağlar, müna- sebetler ihtimalden daha - ileri şüphelerdir. Nadya gibi daima | bir hâdise kahramanı olmağa ve yle kay | Çahut her gün taze bir münase - betin tadını almağa alışkın dişi ler için böyle bir plân düzmek güç değildir. Anadoluda böyle dişilere “kalbe,, derler. Şehirde olursa adı “aşifte,, ye çıkar. Nad yanın arzuları için her fırsattan her kuüvvetten istifade edeceği şüphesiz, Vatson'u böyle bir maksat için elverişli buldiysa ar- eğdirmek için onü ftel en durulmaz, takat getirilmez şerbeti ile sarhoş ede ceği de Muhakkak.. Size kuru - lan tuzakta yüzde yüz Nadya - nn ve Vatsonun parmağı oldü- ğunu kabul edelim. Bunu nasıl meydana çıkarabiliriz. Hasso - nun ölümü bütün izleri silmiş - tir. Malatyalı Hüseyinin Hasso- nun yanında kör bir alet olduğu tamamile anlaşıldı. Onu söylet- mek için her çareye bzş vurul - du. Malatyalı bu işte sersem bir cinayet ortağı ki —ne yaptığını bilmeden eline geçecek liraların harsı ile ileriye atılmıştir. , Şahin harsla ayağını yere vur- du: — Şu hâlde! — Bunu hiç kurcalamamak ve yeni hâdiselere karşı tedbirli davranmaktan başka çare yok. Şahin sinirlenmişti. Her an bir pusu bir tuzak bir silâh namlusu ile yan yana, kar- şı karşıya bulunmak - tehlikesi delikanlının kalbine taş gibi sap lanmıştı., . — Fakat bu yaşamak değil iş kence! ç » Diye bağırdı. Ağır başlı mühendis Nuri o- nu teskine çalıştı: — İşi vehme kadar ileri gö - türmeye değmez. İstersen ben bu işi patronla -görüşeyim. O | daha başka düşünür. Onun ala - cağı tedbir daha başka olur. Kafasının işlediği yüzünden gözünden belli olan Şahin bur- nundan soluyordu. * ” Mühendis Nuri: 4 Ka lide gördüğü alâka ve şefkate teşek - kür etmektedir. * mrarayan David.. diye takdim eden bu ği anda soluğu Basibrinde alır ve onun kurşunu Nadyanın bu defa da o yeşil gözlerini kararta bilirdi, Nuri bu noktada çok ısrar et- tiz — Her'şeyden önce Erguvan hanımı düşünmek lâzım. O bir dişi arslandır. Böyle bir şey sez diği dakikada (Basıhrin) i alt üst eder. Yalnız Sarıbal — değil bütün etrafındaki âşıklar güru- hu da onun bu taraflarda pek meşhur olan Hattâ, son vaka ile bir kere daha sabit olan nişan - cılığından kurtulamazlar. Hal - bu ki.. Mühendis Nuri kelimelere kuvvet vererek devam etti: — Halbuki böyle bir vakanın mesuliyeti vardır. Şüphe üzeri- ne kırıp geçirmek kanuni aki- betlerden insant kurtaramaz. Bunu o değil, sen düşünebilir - sin. Bir saniyenin heyecanı işin sonunu düşünmeden onu kanlı bir maceraya sürükleyebilir. Mühendis Nuri doğru söylüyor du. Erguvan bu konuştuklarını da | duymuş olsa yürük atına bindi- — Erguvan hanıma bu vaka. yı mümkün mertebe unuttur « mak gerek! Şahin de böyle düşünüyordu. İki arkadaş ötekileri yalnız bırakmamak için yavaş yavaş döndüler. —« Şahin sinirlerine hâkim ol « mağa çalışıyordu. e Tenis partileri karanlık Basım caya kadar devam etti. Sonra misafirler çiftliğin a geniş mer- merli yemek salonuna geçtiler. Soön zamanlarda küçük bir elek ttik motörü ile çiftlikte aydınlık ve su temin edilmişti. z KÇArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: