18 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

18 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Tİ TY EE EŞIM 18-$.935 Dünya Gazetelerine Göre Hâdiseler © KARIŞIK MESELE Memel'de Seçim e “ŞARKİ “say i o “PRUSYA, < Memel'in sıkışık vaziyetini Deutsche Diplomatisch - Politisehe Korrespondez'den: Memel havzasında 29 Eylülde ya- Pılacak olan yeni meclis seçimi için hazırlıklara başlanmıştır. Esas kanu- na göre meclis seçimlerinin maksadı, Memel'lilerin, hiçbir harici tesir al-| tında kalmadan, arrularını serbestçe bildirebilmeleridir. Esas kanuna gö- re meclis seçimlerinin genel ve direkt bir seçim hakkına istinat etmesi Jâ-| zumgeldiğinden #arfınazar, seçim ser- bestisi esas itibarile de hakikaten çok önemlidir. Fakat Memel havzasında mevcut şartlara göre bunun imkân: sız olacağından korkuluyor ki bu tereddüt hiç te haksız değildir. Evvelâ şunu göz önünde tutmak lâzım ki, Memel Alman'larmın seçim hürriyeti ve seçim faaliyeti, hâlâ de- vam eden örf! idare ve Milli Müda- faa Kanunile tamamile -imkânsız bir şekil almıştır. Binaenaleyh bu hakla rım serbestçe kullanılması mevzuu » bahs olamaz, Şimdiye kadar elde edi- den tecrübelere devam bilhassa seçim hazırlık yapıl - dığğı bir sırada, Memel'lilerin arzu larını izhar edebilmelerine mâni ol - mak Litvanya organlarının mev- cut hüleümlerden istifade etmelerin - den korkulur. Bir taraftan bu hük ler Memel Alman'larınin baklarına çok ağır bir şekilde tecavüz ederken, diğer taraftan da birçok Litvanya'lı- lam gayri kanuni bir şekilde Memel tabiiyetine girmeleri objektif bir seçi me mâni olmaktadır. Bu hareket kar- şısında, kendi kendimize mevcut şart- İara göre seçim ve Memel kanunları nın hükümlerine uygun bir intihabın mevzuubahs olup olamıyacağını 80 » ruyoruz. Esasen diğer tarafta en ba- sit sebeplerle, Memel Alman'larından seçim hakkımı geri çekmek için uğra- #p duruyor. Bundan başka, gayri kanuni olduğu halde idare mevkiin. de bulunan direktörlüğün başkanı, meclisin nihal şeklini tetkik etmek üzere, mensup olduğu parti üyelerin- den mürekkep bir seçim dairesi ko- misyonu teşkil etmiştir. Bu suretle | evveldenberi parlâmentoya ait olan #aylav vesikalarının tetkik işi hükmü- nü Memel Alman'larının aleyhine ve- ek olan üyelerden mü No. 35 Abanoz Bilezik RENE CHAMBE Genc biz buradayken denizaltı ge milerimiz, ta sonuna kadar Akdeniz- de kalabileceklerdir. Möcwe sağ elilede bir torpilin donuk sırtını okşıyordu: — Bu küçük güzel şeylerde ihti- yar Almanyanın bütün Ümitleri sak İr duruyor. Bunların bir tanesi, bir- kaç saniyede en büyük dretnotlarımı zı mahvetmeğe kâfi gelir. Burada, Fransa, İspanya, İtalya bilreşseler, hepsinin de harp ve tica ret gemilerini batırmağa yetişecek kadar cephanemiz var. Bir eliküt fasılası geçti. Möewe'- nin çenesi epeyce açılmıştı: — Yine bu denizlerde yaptığımız tecrübelerden müsbet neticeler elde ettik. Eski gemilere karşı yapılan a» tış talimlerinde, burada yatan yav- ruların sırasında ne heybet kesildik lerini gördük. Sizin en büyük nak - liye gemileriniz için bile iki buçuk, üç dakika kâfi gelir.$ Ondan sonra Allaha ısmarladık . Möewe “en büyük nakliye gemi- Zn dediği zaman, bu cümle san | NAS?” : göstereni harita makama havale olunmuştur. Resmiğ bir mukavelename mucibin ce asıl Memel'lilerin arzularına ria- yet etmek icap eden bir noktada, me- sul makamların haksızlık yapmakta devam etmeleri, güçlükle tasvir olu- mabilen bir hâdisedir. İngiltere Dış Bakanı geçenlerde Avam Kamarasım- da yapılan bir izaha cevap vererek düzeleceğini tahmin ettiğini bildir. miştir, Genel temayüllü itibariyle ne ticeyi tahrif edeceği tahmin olunan Litvanya seçim hazerisklarr, herhalde ümit verici bir şekilde değildir. Bilâ- kis, Litvanyanın bundan sonra da bü- tün hakları çiğnemek suretile ilerle- yebilmek ümidinde olduğunu gösteri» yor. Gayri kanun! bir şekilde ikame edilen Litvanya organlarının, yaptık ları taahhütleri daima tutmakta de- vam etmelerine müsaade bulunduğu takdirde mukavelenamelerle tesbit o- lunan garantilerin ve iki taraflı an- laşmaların. pek garip bir şekil alaca- ğini İtiraf etmek lâzımgeliyor. göre, örfi idarenin otesi; bildirilmesine mâni olduğu gibi, Telegraf'dan: Dünyanın en büyük şeceresi Al manyada Zahn d'Aschaffeburg aile- si tarafından yapılmıştır. Bu aile u- zun tetkikat neticesi olarak şecere- sini 1435 senesine kadar yapabildi » gazetelerde ilin etmiştir. Bu gecereyi gösteren plânı 28 metre &- zunluğundadır. — Miçin böyle kapmın önünde bek Jiyorsun? — Karım"içerde şarkı söylüyor. Komşular duyup ta beni karımı dö- vüyor zsmnetmesinler, ki bir çekiç gibi kafama indi. Yum - ruklarımı sıkarak herifin üzerine yü tödüm ve bağırdım: — Creuse gibi nakliye değil mi? Framond bana döndü. Möewe kı- pırdanmadan bakıyordu: — Ne demek istiyorsunuz? — Sefiller, alçaklar, o vapuru ba- tırdınız. O vapuru sizin batırdığını zı şimdi anladım. Möewe'nin suratı değişti — De Soliers, dedi, dayanıklı: sabırları su nizin farkında değilsiniz. nerde bulunduğunuzu düşününüz, o kadarı yetişir. Yüz yüze, göz göze gelmiştik. Ben yine bağırdım: — Evet, batırdınız. Siz batırdı * Guz, Kimbilir ne hale gelmişim ki, Mö ewe elini tabancasına attı, Pramond' un sesi çıkmıyordu. Sonra olur şey değil! Elini taban casından çekip bir kahkaha kopar - maz m:? Safhoş ta değildi. Fakat alkol buharlarının yavaş yavaş kafa. sın: sarmağa başladığı anlaşılıyor - du. Dedi ki: — Evet efendimiz, biz batırdık. Daha şimdiden o kadar canmız sı - kılmasın. Muharebe başladıktan son ra melerini, nelerini göreceksiniz. gemileri İri karşısında gösterdiği iTALYA i Laval'in Tuttuğu Politika İ! Giormale d'İtalia'dan : Fransa Başvekilinin, (Habeşistan meselesinde Ccnevrede o konuşulma- sından önce ve konuşulması sırasm- da gösterdiği faaliyetin nağarı dikka- te çarpan üç mühim safhası vardır. Bunlardan birisi Avrupa memleketle- istiklâl ru- hu, ikincisi İtalyan nokta nazarına karşı gösterdiği dürüsti ve samimi- yet: üçüncüsü de Avrupa meseleleri heyeti umumiyesi hakında götterdi- ği vukufdur. İngilterenin, Fra: politikasını İtalyan aleyhine çevirmek için sarf ettiği mesai herkesce malümdur, Fa- kat Laval Fransa politikasını başka yönet'e(cebheye) yörüitmüş ve İtalya ile İngiltere arasındaki ihtilâfları yu- muşatmağa çalışmıştır. Laval bu po- itika ile gerek İtalyaya ve gerekse İngiltere, bu hizmeti ancak İleri de takdir edebilir. Fransa Basyekilinin, Uluslar Sos- yetesine karşı Jakaydı. siyasası güt- tüğünü kimse iddin edemez. Fransa- nın, Uluslar Sosyştesinde © kuvvetli bir mevkli vardır. Fransa hariel siya- sasınm mihveri Uluslar Sosyetesin- dedir. Fransanın Habeşistanda geniş menfaatleri vardır. Fakat Laval haiz bulunduğu realiteye bağlı metin, ru- hi halet o yardımile şimdiye kadar Uluslar Sosyetesi menfaatleri ile Fransa menfaatlerini Avrupa icabatt gerçevesi içinde mezcetmeğe mu- vaffak olmuştur. Zaten PFransanm Adis -Ababada 500 imzalı nota Gametde de Lausannidan Addis - Ababa (Havas) — Addis- Ababada bulunan Alman, Aarp, Er meni, Yunan, Hintli, Lübnanlı, Por- tekiz, Rus ve İsviçreli tecimenler ve tanınmış şahsiyetler aşağıdaki protes tonameyi imzalamışlardır: Bay Mussolini; Paris gazetelerinden birine vermiş olduğu mülâkatta Hal den şu sözleri söylemiştir “Uluslar sosyetesi Habeşilerin ve geri kalmış vahşi milletlerin büyük devletleri sürükleyecekleri muhake - B vel Mussolininin vermiş - olduğu dis Başıstar"Kemi bulun 8 re etmektedir!” demiştir. Bay Mus solini Habeşistanı hiç bir zaman & yaret etmemiş olduğuğndan Habeşis tan hakkında tabiatile şahsi bir fikir edinememiş olduğunu kabul ederiz. Fakat kendisine Habeşistan hakkın - da yanlış malimat verilmiş olduğu nu da arzetmekten geri kalmayız. Biz yani bu protestonamenin variülimza- İarı senelerdenberi tam bir hürriyet İ içinde bu misafirperver ve Hıristiyan memlekette yaşamaktayız. Habeşis » tan hükümeti tarafından en iyi hüsnü kabulü görüyor ve hiç bir işimizde onlar tarafından rahatsız edilmiyoruz. Askeri vergiler vermekteyiz ve her daim memleketin başları tarafından hürmetle karşılanıyoruz. Diğer mem leketlerin de hakikati bilmeleri için Bay Mussolininin Habeşistana atfetti ği evsafın tamamen esassız ve haki- katten çok uzak olduğunu söylemeyi bir vazife biliriz. Varşovadaki anç maçı Varşova, 17 A.A, — Satranç Olim piyadı Şimdiye kadar yapılan iki ravünt ta kati hiçbir sonunç vermemiştir. En ziyade göze batanlar, Amerika — Siz ne haydut adamlarmışsı - nız. Bir nakliye gemisi, değil sulh zamanında, harp zamanlarında bile batırılmaz, Ya içindeki o kadar in - san!, — Canım, sulh zamanı, harp zama nı diye bir şey de var mı ya? Zaten biz de meşru müdafaa halindeydik. Tabii kendimizi korumak mecburi » yetinde kaldık. — Yalan! Yalan alçaklar, katiller, yalan söyliyorsunuz. — Yalan mı? Öyleyse dinleyiniz, arlatayım da, sonra'ona göre hük - münüzü verirsiniz. Ve mor ışıkların altında Crcuse'- in uğradığı feci akibeti utanmadan, sıkılmadan anlattı: — Evet, kendimizi korumak mec- buriyetinde kaldık. Aylardanberi iş lerimiz iyi gidiyordu. Şu gördüğü - nüz cephaneliği, laşe anbatımızı kimseye sezdirmeden, sızdırmadan dolduruyorduk. Kiyelden gelen denizaltı gemileri miz Akdenizin her köşesinde manev ralar yapmışlar ve her bakımdan mu vaffak olmuşlardı. Bazı gemileri - miz, bizim sayemizde dört beş ay de nizde kaldılar; Tenha ufuklarımızda tek tük yâ- bancı gemiler - görüyorduk. Çünkü bilirsiniz Kö, burası, vapur yolları - nın uzağında bir yerdir, Âİ Lava! hayat ve kuvvetinin bütün temelleri Avrupadadır. Laval Stresayı kurtarmak isteyor. Laval Fransız politikasını yüksek bir mevkiye koymuş'ar, Fransız Başve- kili bu hareketle yalnız İtalyaya bir dostluk duyğusunu göstermekle kal Mmamış, yüksek idrak sahibi olduğu- nu da İspat etmiştir. Lavalin takip ettiği hattı hareketi, edeceği şüphesizdir. İtalyan, Lavalin mesaisini takdir İngilterenin de takip etmesini çok arzu ederiz. w İİİ PA ingiltere - italya Habeşistan Stafani Ajansından: Ciornale d'ltalia gazetesi Habe- şistan hakkındaki 13-12-1906 tarih li Ingiliz - Fransız - Italyan antlaş- masına karşı İngiltere tarafından yapılan birçok muhalefetler hak- kında geniş belgeli bir makale neş retmiştir. Makale, Taymis gazetesi nin Mussolini'yi bu uzlaşmayı boz- makla muaheze eden son yazısına cevaptır. Gazete İngilterenin “Abisyan kor poreyşin” adında ve İngiliz endüs- tri bakanlığının bir işyarının baş ler antlaşmasına doğrudan doğruya karşın olduğuu söylüyor ve bu gibi birçok ağır muhalefet rin antlaşmayı, büyük bir kısmı iti barire, kıymetten düyürdüğünü ve İngilterenin şimdiye kadar Habe- hareketinin ba memle- in erkinlik ve bütünlüğüne ke- sin sürette karşın olduğunu iddia ediyor. Bu makalede bilhassa deniliyor ki: — Malya bugüne kadar 1906 and aşması hükümlerine harfi harfine riayet ettiği halde, Ingiltere, Habe şistana karşı ayni andlaşmanın gö ze batar ve devamlı bir ihlâli de- mek olan bir politika takip etmiş. tir, Bunu açıkça söylüyor ve isbat ediyoruz, Gazele, bundan sonra iddiasını isbat yollu bir sürü hâdiseler nak- letmekte ve İngilterenin ekonomik faaliyeti adı altında bir hülül poli- tikası takip etmek suretile Italyan ve Fransız menfaatlerine riayet et- mera göstermeğe çalışmakta- ir, DİLİ GN ————— klar, İsveçliler, Avusturyalılar, Çe İ koslovaklar ve Lehleri Halbuki bir gece, Bir gece bir uğursüzluk oldu. Bir denizaltı gemisine öteberi verdikten sonra, denizin lstüne açılan kuleyi aşağıya İndirmek #zereydik, maki - nede bir ariza oldu. Basit bir arıza ama, yoluna koyuncaya kadar da iki, üç saat geçti, Ayın on dördü ortalığı gündüze çevirmiş gibiydi, Birden yukerrdaki gözcümüz, aşa ğıya, nöbetçi zabitine telefon etti, Nöbetçi zabiti de o gece, demin mi- şerref olduğunuz Von Jacobi idi. Gözcü büyük bir geminin kulemi ze doğru istikamet almış, yaklaşmak ta olduğunu söylüyordu. Mesafede ancak beş mi Von Jacobi hemen asansöre atla - dı ve küleye çıktı, Hakikaten ay rş1- ğının altındâ kara bir vapur gövdesi gittikçe irileşe irileşe yaklişıyor du, Ven Jacobi vaziyetin vahametini görür görmez hemen anladı. Vapur mütemadiyen kuleye doğ- ru ilerliyordu. Hiç bir manevra yap mağa da imkân yoktu. Jacobi derhal telsizle civarda do- laşmakta olan U — 3 denizaltı gemi mize tehlikeyi haber verdi. Hemeh dalarak her hâdiseye karşı hazır bu- Tunmaşınır bildi:di. Emrinde bulunan zabitlerden #ki siniyanma çağırdı. Ve bekledi, İ dan inşa olunuyor | | — İLERLEMELER Yeni Türkiye Demiryollar! Nessiseh Lamdes Zeitung'tan. Büyük savaştan evvelki Türkiye hemen hemen hör bakımdan yaban- cı siyasal ve ekonomik kuvvetlerin elinde bir oyuncak olmuştu. Nasri ki, Türk ordusu ve Türk filosu, batı Av- rupa'dan gelen hocalar tarafından ye- tiştiriliyor, endüstri memleketlerin - den getirtilen silâhlarla teçhiz edili- İ yor, velhasıl büyük devletlerden ör- | nek alıyorsa, demiryolları da Alman, İngiliz ve Fransız şirketleri tarafın- ve Anadolu'nun bu büyük münakale siyasası için lâ- zımgelen paralar, hisse senetleri, es- ham ve tahvilâtın yardımile dünya » nın dört köşesinden toplanıyordu. rağmen bilhassa demiryolu ında elde edilen muvaifa- kiyetler pek büyük değildi; en önem- li yapılar, İstanbul'u Suriye vanrta- sile Bağdad'a bağlıyan ana hat geçtiği batı Anadolu'da toplanıyor: Zira, o zaman “Berlin - Bâğdat” hat. tını çok büyük bir ehemmiyeti var. dı. Bu battan başka yapılan biltün inşaat, ancak münferit limanları da. hildeki verimli mntakalarla birleşti. ren küçük yollardan ibaret olduğu için hakikiğ bir münakale ağından bahsetmeğe imkân yoktu, Almanya. dan hemen hemen iki defa daha bü- yük olan bir memlekette mevcut de. miryollarının. mecmuu ancak 3.500 kilometreyi bulabiliyordu. Türkiye'nin smırları barışın imza- lanmasından sonra Anadolu'ya mün- hasır kalınca hükümet, uzun bir sâ-| bi yaştan sonra halsiz ve zayıf kalan ekonomik vasıtalarla, memleketi can- landırmak gibi güç da kaldı, ri, memleketin telgrar bayat bulması için muntazam münakale yollarına ihtiyaç olduğunu derhal | anladılar. Ayni zamanda ve memlekette müna- kale işlerinin. ecnebi şirketlerin lâ - tuflarma ve kazanç hurslarına bağlı kalmaması lâzımgeldiğini ve hatta muhakkak bir verim vadetmiyen yer- lerde bile demiryolları inşa etmek icap ettiğini takdir eylediler, Yavaş Habeşistana silâh veriliyor Giornali d, Itulyadan pan Nev Chronicle ve Manchester Guardian gazeteleri Uluslar sosyete- sine ve genel barışa taraftarlıkla ta- nınmışlardır. Bu moralist adamların top fabrikatörlerile bir şekilde birle şik olduklarından bahse İlzum gör- miyoruz, Yalnız birlaç noktayı tes- bit etmeği Jüzumlu görüyoruz: Ha- beşistan âzten silâhlarmıştır. Habeşis tanın silâhlanmış olmasınnı bir neti- cesi olarak son zamanlarda İtalyan asığlarna karşı aldığı durum. İtalya Habeşistan ile ilkilerinin radikal bir şekilde kotarmasın: istemiş ve iste - mektedir.Tüze aynı zamanda tarafsız lık ta demektir. Eğer İtalya büyük harbin ilk yılında tarafsız kalmamış olsaydı İngiltere zaferini daha birkaç yüzbin ölü ve ulsual kaynaklarının daha kötü sarsılmasile ödemiş olacak &. Sonra İngiliz İmperatorluğunun başka birçok hâdiseleri karşısında bu tüze adma İngiliz düşmanlarına silâh vermekten kaçınmamış olsaydı, Ingil terenin savaşı ço kdaha güç olurdu. İngilizler şunu unutmaamlıdırlar ki, acunun ucu Adisababada değildir ve tarihte Italya - Habeş anlaşmazlığın- panmıyor. İleride daha birçok ler zuhur edecektir ki Von Jacobi soğuk kanlı ve he- men kararını verir kıymetli zabitle- rimizdendir. Daha o geceden demir salip nişanın: kazanmıştır. Denizal- tında, o kadar emek vererek vücüde getirdiğimiz bu istasyonun başkala- FI tarafından bilinmesini hiç te işi- mize gelmezdi. Bir defa bizlm orada bulunduğu- muzu anladılar mı, artık herşey bit miş sayılırdı. Şimdi vaziyetin mühim mesuliye. ti Jacobi'nin omuzlarında duruyor » du. O dakika Almanyayı temsil e » den bir adam. Ne olursa olsun, düzeltmek, hem de iyi düzeltmek lâ zim geliyordu. Görünen vapur ivice yaklaştı. İki bacalı, yüksek bir vapur. Hangi mil letten? Jacobi derbal anladı. Vienne tipinde bir Fransız Cher, yahut Creuse... ne'in ta kendisi!.. Fakat bu nakliye gemisinin bu - rada ne işi vardı Niçin burslara gel mişti? Esrar! Esrar mesrar, gemi ©- radavdı ya! Vaktinde indiremediğimiz kuleyi, ay ışığında uzaktan görmüş ve oraya gelmişti. : Vapur durdu. Güvertede birçok a- damlar, Küpeşteye dayanıp eğilmiş- ler, merakla bakıyotlardı. Birden a- ralarından birisi, ağıma aldığı bo - b ru ile mülâzım Jacobiye seslendi; : | yavaş yapılacak olan bu yolların ekö nomi Siyasası ve stratejik imeselelf büyük bir Tol oynuyordu. Bugün kamyonların kültür memleketlerinde, demiryolia” rına ciddiğ surette rekabet etmeleri" ne rağmen, Türkiye, Tokomotifleri İf” letmek ve elektrik kuvveti elde €t mek için kâfi miktarda kömüre mf lik olduğu halde, petrol kaynaklarına malik olmadığından kuvvei muharfi” ke maddelerinin ithaline bağlı kal * mamak için demiryolu inşasına karaf verdi. Bundan tam on sene evvel, yeni demiryolu plânının tatbikine başla” ; eğer Pr. von Cauzig'in “ge© da yaptığı gidi mâziye bir göz atarsak, o zâman ni ve kuvvetli Türkiye devletinin bif kaç yl içinde neler başardığını anla” rız, İstanbul, hududa daha çok yakı8 olduğu ve bundan dolayı da tehlike ye daha ziyade maruz kaldığı içi stratejik bakımdan daha çok mii olan Ankara'da yeni bir paytahtekif” rulurken, fakir Türkiye yeni d yolları inşaatr için sade 250 milyofi Türk lirası ta etmiş ve bünü 2.000 kilometr bir yel yapmıştı” Bundan başka Türkiye hükümeti, yö bancılara verilen demiryolları imtiya #ıp: satmalarak kendisini ecnebil tesirinden kturtarmak için 159 milyof Türk lirası sarfetmiş ve bu sureti meselâ 1.007 kilometre uzunluğunda" ki “Anadolu Demiryollarını” geri al” ilmiştir. Bugün çizilen plân tam” men tatbik olunması için çok zamff istenmesine rağmen icap ettiği tak” | dirde Akdeniz sahillerine istenildi kadar asker yollamağa, hem de ile iç Anadolu arasında nakliyatı t€ min etmeğe yarıyan demiryollarını” en esaslı kısmı bitmiştir. Her nek” dar şimdilik Türkiye Devlet Demis yollârnm uzunluğu ancak 5,000 kile” metreyi buluyorsa da, bu yapılan k” sım muayyen bir plâna göre vücü getirildiği için, devlet elinde hakik# ten verimli bir münakale ağınm melini teşkil etmektedir. Binlerce yıl evvel Türklerin imar ettiği bir vaha LEE Ge < Prawdg imir olunan Hive vahabr, bilhasss #Ğ lama kanallarile meşhurdur. Bu mallar oh zamânlarda iyi bakılmaği” | Eından kum ve çamurla dolmaktağif” Her yıl “yeniden temizlenmeleri! zumgelmektedir. Amuderya nel her yıl ilkbaharda taşması yüzünü de Kanallari " birçok, yerlisi; BESİ makta ve bu suretle bâzan tarla lâzımgeldiği kadar su verilemiy! Sovyetler Birliği su işleri yönet kurulunun yeni tasarlamasıma Si Hive vahası sulama kanalları Yö esaslar üstünde asrileştirilece' gi Amuderyanın Deveboynu denilen Öğe | yerinde büyük bir bent yapılacak ig buradan büyük bir ana kanal İğ olunacaktır. Bu ana kanalın gemifiğ 100 metre olacaktır ve bu kanalda yg tarafa ayrılan kanallar sistemi Di Güney Hivesi, yani 210.000 | tarla sulanacaktır. w Yeni tesisat sayesinde sulama #x nı 120.000 hektar genişliyecefi Ana kanalda 17.000 beygir ki de bir idro istasyonu yapıl ; Yeni sulama tesisatı, Ozbekiğiye Türkmenistan ve Karakalpak Ül“ 4 rinde çiltçiliğin inkişafma çok T dım edecektir. alya bu hidden karşında yıt kalmıyacaktır. — Mecey! Kimsiniz? Kim v8 rada? i Cevap yok! — Hecey! Cevap verin, kirini Yine cevap yok! l Sonra İngilizce: , — Who gore there? ' Daha sonra İtalyanca: — Chi va la? ni çal Von Jacebi bir heykel gibi Ki dikilmilş, hiç ses çıkarmıyo! ran vapurda birtakım ize siri ini sola koguştuklar, rdu. Bir sandal geminin ! kd decıya çikti. Basil içine iki kişi ile beraber yavaş YA di. Deniri bulunca palanlari Si yak ve çala kürek kulemize doğ” v İaşmağa başladılar, ; Besbelli, Fransız vapurun 48” mandanını kendi memek ir P billetinde bir keşfe çıkmıst” Ne yapılabilirdi? BöY/€ > ette kuvvetin aydafsı y9 Kya ve hileye kalmıştı: Yacobi'ye hak vermeme) akla Bill Sandal bir kaç metre Yğnk ca, Jacobi doğruldu, kask leri rip havada sallıvarsk gei€ Himladı. ind — Hoş geldiniz, dedi ME i a mı buraya gönderdi: Sandaldan da ayni şekilÖğ iyi tini sallıyan bir F: al duz z LArkasıt belki bütüt | yeri |

Bu sayıdan diğer sayfalar: