15 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

15 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sarışın Bette Davis'in güzel bir pozu Jan Harlov T Kadınlara Güzel Olmak Ve Şık Giyinmek İçin Bir Sürü Nasihat Veriyor Sarışınlara, Beyaz perdenin en alımlı, çinsi cazibesi en kuvvetli yıldızı Jean Har- Jov simdiye kadar kadınlık hakkın- da çok az söz söylemiş bir artisttir. Bu itibarla aşağıya çıkardığımız ya» zısı bütün kadınlık âlemini alâkadar edeçek mahiyettedir. Kendimizden fazla bir şey ilâve etmeksizin bu ya zy: olduğu gibi alıyoruz: “Süslenmeğe çıkan ber kadın her seyden evvel süsünü kadınlara mı yoksa erkeklere mi göstermek iste- diğini kararlaştırmalıdır. Maamafih ben kendi hesabıma bir kadının er- kek için süslenmediğini bir an için bile kabul edenlerden değilim. Her kadın erkek için süslenir. Böyle yap- msyorsa bence bu mahlük kadından başka bir şeydir Maamafih başka .bir bakımdan! bir kadının kadın için süslendiği de va- dir, Kıskandırmak için! Bir kadın kadınları kıskandırmak için süsleni- yorsa iki şeye dikkat etmelidir. Mo- ya son derece uygunluk ve vücu- dünü mümkün olduğu kadar ince göstermek, Yok eğer erkeklere hoş görünmek içinse, sadece renk uy- gunluğuna, alımlılığna dikkat kâfi. dir. Kadınlar biribirlerine doğuşta rakiptirler. Bunun için başka bir ka- dına bakınca oesvabının bugünkü modaya uygun olup olmadiğını mü. dekkik gözlerle hemen anlarlar. Hak buki erkek hiç de höyle değildir. Onun gözünü alan renktir. Bir kadı na: "Siri bu akşamki ke dar güzel görmemiştim,, diyen erkek mutlaka o kadının giydiği tuvaletin rengine vurulmuştur. Fakat bunun aksine olarak erkek susarsa emin ©- Yun ki tuvaletinizin rengi uymamış- tar, Renk meselesi yalnız kadın tuva- letlerinde değil, kadına ait her şey» de şok mühim rol oynar. Mesg$ ben sarışın olan saçlarımı plâtin rengine boyamakla ve diğer artistlere naza- ran tenk hakkındaki telâkkilerimin daha yüksek olmasından hakikaten çok istifade etmiş bir kadının. Me- selâ saçlarımın plâtin sarısı olduğu için Üç rengine o kadar sadık kalı- | gr ki, bunları değiştirmeme imkân İ yoktur. Geceleri beyar, gündüzleri beyaz ve siyah renklerden kat'iyyen ayrılmam. Spor elbiselerinde de mı- 8x rengi ve beyazdan her ne paha” wna olursa olsun vazgeçemem. | , Beyazın, plâtin sar kadınlara İ çok uygun olması için de çok göze | şarpan bir dudak boyası, el çan sında ve ayakkabılarda da gene gö- ze çarpan bir venk oldu mu, elektrik siyası altında kendine (güvenir bir kadının en uygun dekor içinde gözü” keceğine asla şüphemiz olmasın. Ay- ni zamanda benim gibi her kadın da beyaz bir tuvaletle kendisini son derece rahat (hisseder. Ayni za- manda beyaz renk İnsanım ruhunu da aran, şenlendiren bir renktir. He- le beyaz, siyah, yahut siyah, beya- zın birleştirilmesinden hâsıl olan te- sir o kadar şıktır ki bundan daha iyi- sini tasavvur edemiyorum. Bu sırrı Fransız kadınları asırlardanberi keş» etmiş bulunuyorlar. Beyazları bir altın büyüklüğünde, fonu siyah bir elbise kadar bir kadını güzel göste- tecek hiçbir şey tasavvur edemem. Çevirdiğim dilmlerden birinde böyle bir elbise ile çok iyi bir tesir bırak- tığıma eminim. Beyaz tuvaletlerin ağır krepten olması insanın üzerinde çok düzgün durmasını temin eder. Bana kalırs tül ve tafta tuvaletler çok ar kadın yakisir. Aksi olarak bu gibi elbisele- fi yakışanlar değil, yakışmıyanlar İ giyer. Ben ise BÜYÜ ! Esmerlere Neler Yakışır ? Maamafih bu, bütün sarışmların taf- tadan vazgeçmeleri manasına alınma- malıdır... Lâciverdi çok hoş bulurum. Ancak Micivert renkler çok İyi kumaşlardan olmalıdır. Bunun arasına biraz da başka renk karıştırilırsa çök iyi bir tesir hâkel eder. Mor ve kırmızı renkler bana hiç Gitmez, çok farla göze çarparım. Sa. rışm bir kadma portakal rengide hiç yaraşmaz. Açık renk gözlü ve saçlılara yeşil yakısırsa da ben bu renkten hoşlanmam. Sarışınlara olduğu gibi esmerlere de beyaz son derece yakışır. Beyaz, siyah ve altın rengi hem esmerlerin hem de sarışınların csas renkleridir. Muhakkak surette bunların csas renkleri değil: burilara balkan renkle- | ri seçerlerse yanlış yapmamış olur- lar. Kadılar esvap hususunda yap ları büyük bir yanlış da çok cicili bicili tuvaletlere o kaçmalarıdır. Bil hassa Amerikalılar bu hususta fazla şatafat severler, Halbuki Avrupa kâr dınları sadelik hususunda hakkile kopye edilmeğe değer. Sade ve vücü- de uygun üç beş tuvaleti iyi giyinmiş olmak için kâfi olmasma mukabil; gürdrobunuz fazla süslü esvaplarla dolu olsa da iyi giyinmiş olmak güç- tür, Sadelik, de uygunluk ve iyi renkler; şık giyinmek hususunda şık giyinmek zannedildiği kadar güç bunları hiç giymem. | bir şey değildir. GN Bugünkü tatilinizden istifade ederek İNN SÜMER SiNEMASININ 1935-1936 sinema mevsimi zarfında göstereceği filmlerin ilânat hakkındaki K RESİM VE FOTOGRAF MEŞHERİNİ GUNUM Ziyaret ediniz. Dühuliye serbesttir. TN prensipler olarak kabul edilirse | —— AN SAGLIK ÖGÜTLERİ Evli Bayanlara Müjde! Evli bayanların hekimlere anlat- tıkları dertler arasında, rinin aksi, iki büyük dert vardır: Kimisi gocuk olduğunu İstemez, bunun için hekimden çare sorar. Kimisinin de çocuğu olmaz, gene hekime başvu- Tur, Bu iki türlü derde hekimlerin ça- re buldukları pek azdır. Çocuk ol- mamasının çareleri pek çok olmak- la beraber kendini bilen, mesleğinin | haysiyetini koruyan hekim böyle işe karışamaz, Bir defa, işe karışmamak- la beraber, benden çare uman ka- dıncağıza içimden hak vermiştim. Zavallı ann — İnsaf ediniz, doktor, diyordu. on bir tane oldu. On ikincisini nasıl büyütürüm? istediğine delâlet etmediğim için zavallı bana darıldı. Fakat sonradan duydum, on ikincisini de güzel gü- zel doğurmuş ve gene güzel gözel büyütmüş. Çocuğu olmıyan bayanları anne edebilmek için de hekimler öteden- beti uğraşırlar. Çocuk olmasma en- gel olan atbebi bulup en sonunda muvaffak olanlar da vardır. Fakat bu haysrlr işte muvaffak olunamadı- ğı da, manlesef, hâlâ çoktur. Biri Amerikanın şimalinden, öteki cenubundan gelen ilmiğ haberlere göre oralardaki hekimlerden bazıla- rı bu iki türlü derde çalışıyorlarmış. Amerikanın şimalinde Ontario üni- versitesi profesörlerinden Dr. Earle | g çocuğu olmıyan altmış beş kadına E | vitamin şırıngaları yapmış. Bu vita- ! min et İçinde, tereyağ ve yeşil yap- raklarla hububat taneleri içinde bü- | İunur. Profesör hububat (tanelerini yağ içinde tutarak ondan şırınga et- miş. Bu şırıngalardan sonra, çocuk- | larını daima düşürdüklerinden dola- yı anne olamıyan kadınların hepsi düşürmek korkusundan kurtulmuşlar ve anne olmuşlar. Fakat esasen kı- sır olan kadınlara şırıngaların bir fay- dası olmamış... Amerikanın cenubunda Arjantinli iki hekim Sehtelngart ile Ramas, soçuk İstemiyen yüz kırk bir kadına erkek insan veya erkek hayvan to- humunu, deri arasından şırınga et- mişler..(Er.kek hayvan tohumuna se bep tabil kocaların kıskançlığı ola- cak.) Bu kadınlar esasen çocuk do- gurabildikleri ve başkaca -bir tedbir misi bir yıl gebe kalmaktan kurtul muş. Altı ay,-bir yil da fena bir şey de- gil, Altı avlık ondüle gibi, gebe kal- mamak için altı ayda bir aşı, tahar- mül edilmiyecek bir şey değil, Saç kıvırtmak kadar uzun da sürmez. Fakat altı ay sonraki aşı, şimdilik birincisi kadar emniyet vermiyor- muş. Bununla beraber ilmidi kesmeme- W. Bir kere bu yola girilince ikinci ve sonraki aşıların da tesirli olm. Ben, hattâ bir aşıda büsbütün kr etmenin çafesi de bulunur. Anlaşılıyor “ki, insanlık ilerledikçe kendi nev'ini yok etmenin çaresini de bulacak. Lokman Hekim Trabzonun tanınmış tüccarmdan Hacı Hamdi zade Hacı Hami dün | Tanrının rahmetine (o kavuşmuştur. Rahmetli yıllarca Trabron Ticaret odası başkanı V€ ulusal savaşın ilk | günlerinden itibaren Cümuriyet Halk Partisinin memleketindeki ilk üyele- rinden biri olarak yurduna hasbi hiz- met etmiş, temiz ahlâkıyle sevilmiş ve sayılmış bir zat idi. Cenazesi bu- günkü Pazar günü saat on birde Ka- dıköyünde Peneryolunda tramvay du rağında 186 numaralı evden kaldırıla esk, namazı Kızıltoprakta, Zühtüpaşa câmlinde kılındıktan sonca Karacaah mette aile kabristanında defnedilecek tir. Olene rahmet, ailesine sabırlar di- leriz, ğ i ğ 3 DİKKAT: Bu sene MELEK ve (PEK sinemalarında göreceğiniz JE bütüm filmler ba mevsim içnde $ Beyoğluda hiç bir sinemada 5 Bugün MELEK'de Meşhur bir sinema yıldırının çılgın macerasını gösteren büyük komed! DELİ KIZ Oynıyan : | JEANNE HARLOW FRANCHET TONE Ayrıca : Paramount dünya haberleri ve Tenis Dersleri İ larımın biribirine çarparak dolaştığı | yapmamıştı. Kendeline karşı dehyet- a ei amaaa e rarananaareaaaaa anna Ölüm 3 İe Sevmek için mutlaka sevi:imek lâzım mıdır? Sevdiğini iyi bilen ve sevildiğini sanan bir genç nAKİ bir hayal inki- sarma uğradığını inkisar pek miştir. Ondan başına gelme- olayı Üsküdardan M. K. Ş. tarafından gönderilen bu mek- tabu aynen alıyoruz! Buüdan sekiz ay kadar evveli ; bir tesadüf karşıma güzel, çok gü- zel bir kız çıkardı. Gözleri durgun bir göl suyuna benziyordu. İlkönce derin derin bakıştık. O bana, karşı şiddetli bir alâka gösterdi, çok mü- sait fırsatları önüme koydu; onu çılgın gibi sevmeye başladım. Halbu- ki one, yaklaştığım ve söz söyliyece- ğim zamanlar sanki dilim tutuluyor» du, İşte, bu maheubiyetim yüzünden kendisine aşkımı. itiraf edemedim. Günler geçti, bu sıkılganlığım Üze- rimden hiçbir vakit gitmedi, sevgim ise çoğaldı. O tasladığım zaman duru beyaz in, kızardığını görür ve ayak- nı, yere düşecek gibi olduğunu göz ucuyla sezerdim. Dün siremaya gitmiştim. İçeri gi- ter girmez onunla karşılaştım. Ya- nında bir arkadaşı vardı. Kapının yanındaki bir yere oturmuşlardı. Beni görünce mütemadiyen benim tarafıma bakmıya başladı. Dayana | madım ve arkalarına geçerek otur. | dum. Dikkat ediyordum, hep kapı tarafına, demin benim oturduğum yere bakıyordu. İçimden her halde, dedim, benim arkasında olduğumun. farkında değil de onun için o tarafa bakıp beni arıyor... Fakat sinema başlayınca hemen yanlış düşündüğümü anladım. O, hâ- İâ kapıya bakıyordu. Nihayet bek- lediği geldi, bu benim eski bir ar daşımdı. Sevdiğim (kızın birdenbire yerinden “kölkürak önün yanına git. |, Biraz sonra gene geldi, “yüzünde keder aldimi vardı. Arkadaşına: “Bana müsaade, dedi, evden çağrr- yorlarmış.,, O gençle beraber uzaklaştılar. Yalnız, yunu da ilâve edeyim ki, bu genç onları ailece tanır. Eminim ki o kız, bu manzarayı bana göstererek kıskandırmak için Hi bir kin duydum. Fakat hâlâ onu seviyorum, insa nın sevmesi için muhakkak sevilme si İzem mıdır? Hayır, sevmek için mutlaka sevil. mek lâzım değildir. Yalnız her se- ven bir gün sevileceğini de umar. Ka Harik Hayat Telefon : Mektebe gireceklerin Or lar şunlardır. 2 — Mekteb diploması. 3 — Sağlık ve aşı raporu. 4 — Nüfus tezkeresi 7 — Taşradan vaki müra: 10-15 kadar yapılır. : “ z geçmiyecektir. 5 Ma . * rulmalıdır. (5572) ÇevisNeler -i ve Otomobil 5 Sigortalarmızı Galatada Ünyon Hanında Kâin Ebe Mektebine Talebe Yazılma- sına Başlanılmıştır. Tıp Fakültesi Dekanlığından: 19.9.9035 sm nmele' Bu ümit olmaksızın sevenler de var- sada b sevileceğini iğ küdarlı okuyucumuzda olduğu gibi. Karşıdan görmüş, beğenmiş, sevmiş, sevildiğini ummuş: derken acemilik, cesaretsizlik ona bir adım attırama- meşlçen bir başkasının U sevgilisini kaptığını görmüş. Onun sinemada ından geçen hem acı, hem komik sahne ve aldanış galiba sekiz aydan- beri devam ediyor. Sekiz aydanberi genç kızı da kendisile meşgul sanı- yordu. O zaman umarak sevmiş. Şimdi bu ümidi boşa çıktığı halde gene seviyor. Fakat gene uzak bir ümit besldiğine şüphe yoktur. Bu ümit büsbütün suya düşecek olursa kendisine ümit veren bir başkasını sevecektir. İki nişan'ısından ayrılan genç Kızltopraktan Fahire imzasile: “Üç aydır nişanlıyız. Sevişerek ve silemin istemediği halde dık. Nikâhımız hazı amcamm tahkikine benden evvel iki kızla nişanlanmış, ikisinden de ayrılmış. Ben ona 80- rTuyorum, Kat'i bir cevap vermiyor. Halbuki amcam bu ayrılışları gene'n huysuzluğuna atfediyor. Şimdi te» reddüt İcindeyim. İki nişanlıdan ayrıldığı gibi benden de ayrılırsa... Dedikleri gibi huysuz bir genç ise. Bunları nasl anlıyayım?,, genş Tanıştığınız, seviştiğiniz bir gen- cin huysuz olup olmadığını üç ayda anlıyamadınızsa birar daha bekley: niz. Bir adamın iki nişanlıdan ayrı mış olması muhakkak kabahatli o duğuna bir delil değildir. Nişanlan- dığı kızlar kabahatli ise?.. Maamafih bütün bır rivayetlerin asılısz, nişa- nın yalan olması da muhtemeldir. . Bakırköy, Reşadiyâden A. Şadan lir SİNİZ Hu olan bir dul kadını seviyorum. Bu kadın bizim çok eski bir tanıdı- #rmezm kızı olduğu ve ben onun an- nesi tarafından büyütüldüğüm için kendisine abla derim. Oda benim kendisini sevdiğimi seziyor. Fakat adeta eğlenerek mukabele ediyor. Bir gün kendisine aşkımı ilân eder» sem fena bir mukabele görür mü- yüm? Bundan korkuyorum... Buna sevgi değil, çapkınlık arrü- su derler. Nasıl mukabele göreceği” nizi kestiremeyiz. Bu sizin cüretini- zin derecesine, kadının İki çocuğuna rağmen ahlâkının hafif olup olmadı. gına, yahut şiddetli bir aşk ihtiyaci- İe kıvranıp kıvranmamasına bakar. EREM ". UNYON SIGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta MAY 6503 . 4.4B3B. ta mekteb mezunu olması ve yaşları yirmiden aşağı, otuz beşden yukarı olmaması lâ“ zımdır. Bu şartları haiz olanların getirecekleri kâğıd- I — Tıp Fakültesi Dekanlrğma vazıImıs dilek kâğıdı. 5 — İyi hal ve ikamet kâğıdı (polisçe tasdikli olacak) 6 — Altı tane kartonsuz resim. caatlara cevab verilmek için adresli ve pullu zarfın kâğıdlara eklenmiş olması. 8 — Kayıd zamanı Eylülün sonuna kadar hergün 9 — Yazılma için Tıb Fakültesi Dekanlığına başvu” 7072

Bu sayıdan diğer sayfalar: