18 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

18 Eylül 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN 18-9-93$ aca “'Dünya Gazetelerine Göre Hâdiseler iTALYA - HABEŞİSTAN G. Vehibe Göre Korku Yok! Le Petit Parisien'den: General Vehip ile mülâkat yapmak fırsatını elde ettim. Bildiğiniz veçhile Türk genera- li Vehip, Habeş ordusu hizme- tine alınmıştır ve bugün Cenup ordusu kurmay başkanıdır ve karargâhı Cicida'dadır. Burası Harardan 80 kilometre uzakta ve İngiliz Somalisi yolu üzerin- de bulunmaktadır. General beni karargâhmda kabul ederek dedi ki — Muhtemeldir ki İtalya, me | selenin zahirini kurtarmak için | harbe girişmeği lüzumlü gör- müş olsun. Fakat Habeşistana r cezri hareketlerde bulun- k için beş yüz bin askere ih- tiyaç vardır. Şimdi size soru- yorum. İtalyanlar bu kadar mu azzam bir kuvvetin iaşesini na- sıl temin edeceklerdir? Bir za- ferle mi? Buna imkân yoktur. İtalyan Somalisinde bugün 20 bin İtalyan vardır. Yani 20 bin beyaz asker İle 20 bin yerli asker bulunmaktadır, İtalyan - lar böyle bir kuvvetle faydalı bir surette harekâtı ne suretle idare edebileceklerdir? Harita- ya bir bakınız. Göreceksiniz ki, bir istilâ ordusunun ilerlemesi- | ne yegâne müsait olan yer Vad General Vekip Şebelli vadisidir. Biz vadinin her iki tarafına da hâkim bulu- nuyoruz. Dekmarodi ile Karan- li arasında müdafaa hatları te- sis ettik. Siz eski bir askersiniz ve Fransada harp ettiniz ve Ver dunun ne olduğunu “bilirsiniz. İşte bu Dekmaradi - Karanli hattı bir Verdun olacaktır: İ- talyanlar burasını geçemiyecek lerdir.,, General Vehip, Türkiyede mevcut sistem dahilinde bir or- du hazırlatmaktadır. İtalyan Somalisinde mevcut yerli asker ile İtalyan müstemlekesinde mevcut Müslümanların kaçarak kendisine iltihak edeceğini ü- mit etmektedir: General Vehip diyor kiz EDGAR WALLACE (Britanya dış bakanlığının mukabil casusluk teşkilâtında çalışan yüzbaşı Brixan'ı bir gün şefi çağrıyor ve eline bir kâğıt | tutuşturuyor. Gizli bir çete, teşkilâta gör derdiği bu mektupta demiryo- Ju kenarında yerini bildirdiği bir yerde bir kasanın bulunarak açılmasını rica ediyorlar. Gidi yorlar, açıyorlar, içinden kesik bir kafa çıkıyor. Tahkikat, tah- kikat... Bu adamın Elner İsmin- | de birisi olduğu anlaşılıyor. Son yıllarda böyle kesik baş- lar fazlalaştığı için, tahkikat derinleştiriliyor. Elner'in sine- ma artisti olmağa hevesli A-| döle isminde genç bir yeğeni olduğu anlaşılıyor. Adöle,Kneb- Peygamberlik > taslamak istemem. Fakat da kazılacaktır. Akmlar tertip edecek deği - lim, Bu kabil hareketler seme- re vermez, Fakat istemiş olsam Ualual'i ve bunun gibi “birçok mevkileri varım İtalyan murahhasi Aloisi debilirim, Fakat bunun ne fay- dası vardır? İ Ualual, Vad - Şebellinin Şi- mali şarkisinde bulunuyor. Düş | man askerleri de ancak bu yol- dan ilerleyebilirler. Size açik- ça söyliyebilirim ki, Habeşista- nm, ister şimalden, ister cenup: tan olsun korkacak bir şeyi yok tur. | İlâç ve hastane cihetinden | İ noksanlarımız olmakla beraber Hitlerin yeni Bir nutku © Fransız gazet: Hitler, 50 bin Hitlerci genç hu - zurunda bir söylev vermiştir. Hit « ler bu söylevinde demiştir ki — Biz kuvvetli bir gençlik iste - genç adamın kaç kadeh içki içe İeceğini değil, fakat kaç darbeye tahammül edebileceğini ve kaç ki- lometro yol yürüyebileceğini mek isteriz. Prensipleri lara en küçük yaşından nun değiliz. Biz disiplin ve sulhu se vuetli olmak isteriz. Çün« x hi, dostluk rabıtaları an» cak kuvvetli olanlarla bağlanır. Biz dünya camiasında birinci sırada yer almak isteriz. Bugün bu vazife size düşüyor. Alman ordusu tecavüzi harpler için değil milleti korumak için ku- ralmaştur, Ordumuz başka millet - ierin hürriyetine tecavüz edecek de ğildir. Ordumuz efradını harp isti- yen militarist bir zihniyetle besle - miyor. Bu sene en büyük saadeti - miz, hakiki ordumuzun tekrar doğ duğunu görmek oldu. Siz benim için milletin sıyasal sü baylarısınız, Hayatınızı ve ölümü- nüzü benimle birleştiriniz. Bası lşıyor, bir türlü yükselmek im» kânlarını bulamadığı için, fakir bir evde, küçük bir odada otu- ruyor. Brixan vazifeyi üzerine alın. ca talıkikata girişiyor ve bir gün genç kızı evinde ziyaret & diyor.) İhtiyar adam gülümsedi: — Hayır, haya, dedi, hiç böyle dü- şünmeyiniz. Benim anladığıma görs, galiba sizin tekinsiz bir eve ihtiyaci niz var. Masadaki doğruldu: — Ben, isterseniz size bundan da- ba İyisini takdim edebilirim. Dow House diye bir köşk vardır, burasını herkes yıllardanberi tekinsiz bilir, Eski sahiplerinden bir tarfesi çıldir- mış ve kızmı öldürmüş derlet. Doğ- rusu ben bu evi görmedim. Bizim ©8- ki hizmetçi kızlardan bir tanesi' gör» müş, Ben artık hizmetçi de kulları. yorum. Knebvorth geniş bir nefes aldı. Ci- varda hemen tahkikat yaptı. Bütün trupunu köşke yerleştirmek mümkün olmıyacağını anladı. Fakat akşam ne olursa olsun birkaç sahne çevirmek istiyordu. Yalnız, dedi, halledilecek nazik " zannediyorum | ki Faşizmin mezârı Habeşistah- | Yavru maymun dadısının ile kendisini ziyarete Le Journal'dan: 18 ayirk minimini bir bebek. Tombul, iştihası da yerindi İşte lâpasimi aç gözlü tavril ve babasının gözü önünde yi İ yor. “Babasının gözü,, önünde, tabirini kullandığımdan dolayı Profesör Urbain beni mazur görsün. Zira, 18 aylık olan Penguc, sevimli olmakla bera- ber bir maymundur, Bu goril yavrusu Vincennes hayvanat bahçesine yeni geldi- ğinden Profesör Urbain ona bakmak için dadı tutmağa mec- 5 olmuştur. Profesör diyor — Böyle nazik bir hayvanı yaşatabilmek için bundan baş- ka çare yoktur. Pengue'in dadısı Aubert, kü çük Pengue'in hizmetine hasre- niler söyliyerek uyutur. Uyu- duğu zaman yanındakiler, uya- nınca hararet derecesini alır, yumurtasını şehriyeden yapıl- miş çorbasını, tereyağını ve Ü- zümünü verir, Üzümler, minimi ni maymuna verilmezden evvel sterilize edilmiş su içinde yıka- DİK. Aubert ayni zamanda hakiki İ bir dadı gibi Pengue'in oyunla- m a kimseler partinin vücudü lüzumlu olup olmadığını kendi kendilerine soruyorlar. Onlar sübaysız ve asker siz bir generali tercih ediyorlar. Ben böyle bir general olmıyacağım. Sizin şefiniz olarak kalacağım. | | Rejimimiz henüz o başlamıştır. Prensiplerimizden asla inhiraf et « miyeceğiz.,, Rİ — ğer para meselesi İse, rica ede- rim, ondan bâhsetmeyiniz. Ben bütün modern şeylerden olduğu gibi sinema dan da çok hoşlanıyorum. Günün fen- ni meseleleri İle meşgul olmak bana zevk veriyor. Dudaklarından seme geçti: — Bir gün filmlerinizden birinde bana da rol verirsiniz. Zannederim ki, eşsiz bir ovun oynavacağım. Bilbaasa maruf ceddimin rolünü... Knebvarth yarı mütehayyir, varı alaylı karşısmdakine baktı, Kendisi film çevirmek isteven birçok insanlar rörmeğe alışkın bir adamdı. Pekat Sampson Longuale'in bövle iddiah bir arzuda bulunabileceğini hiç aklına getirmemişti. Nezaketen: — Cok memnun olurum, dedi. #in öedleriniz memlekette tanınmış sanlar mıydı? Lonevale icini çekti: — Ailemizin. en meshur siması Charles Henry'dir, fakat ben doğru- dan doğruva onun sülâlesinden inme. diğime mütesssifim, OO. büvük am- camdı. Ben Lenevale de Bordraux şülâlesinden gelmis — bulunuyorum. aile adımız tarihidir efendim. Knehwnrth sordu! minal: bir gülüm. worth isminde bir film mües-| sesesinin sahibinin yanında çe- bir mesele var. Ihtiyar elile sözünü kesti: — Siz Pransız mısınız? İhtiyar evrelâ isitmemiş gibi gö- dilmiştir. Dadı onu sallar, ,nin- | Paris Hayvanat Bahçesinde Dadı Ile Büyütülen Yavru Bir Maymun kolları arasında ve bisiklet gelen diğer bir maymun rına nezaret eder, Hergün öğ- leden sonra hayvanat bahçesin- de bulunan şimpanze cinsinden ğer bir maymun olan Mimil, bisikletine binerek, yeni arka- Tm ziyarete gelir. şte bu kadar dikkat ve ihti. mam savesinde bu yavru may- munu büyütmek kabil olacak - tır, Pengue, Paris tarihi tabii müzesinde bulunan goril cin- sinden yegâne maymun değil- dir. Bundan başka müzenin bahçesinde Bayan Solange ve Bay Arthur isminde iki may- İs daha vardır; Arthur Ber - lin hayvanat bahçesindeki Bo- by öldükten sonra, bu cins hay vanların en yaşlısıdır. Penguc'den başka hayvanat bahçesine Habeşistandan, Sino- sefal cinsinden güzel bir may - mun kolleksiyonu gönderilmiş- tir. Bu maymunlarda birkaç güne kadar ziyaretçiler önünde, oyunlarına başlayacaklardır. ———— Mısır kredi tonsiye tahvil. lerinin keşidesi Kahire, 17 A.A. — Yüzde 3 faizli ve ikramiyeli Mısır kredi Fonsiyesi tahvillerinin bugün- kü çekilişinde: 1886 senesinde çıkarılmış tahvillerden 9.985 nu maral: tahvil 50.000, 1903 sene- sinde çıkarılmış tahvillerden 406,956 numaralı tahvil 50.000 frank mıştır. ründü, Gözleri dalmıştı. Sonra birden toplanarak: — Evet, evet, biz eskiden Fransız- dik. Dedemin babası, hiç akla gelmi yecek şartlar içinde tesadlif ettiği İngiliz kızı ile evlenmiş; ailemiz di- soktuvar samanında gelip İngiltereye yerleşmiş. Ihtiyar © zaman Adele'i gördü, kızı selâmladı. Sonra cebinden iri bir altın saat çıkararak baktı — Ben artık gideyim, dedi. Knebvarth holde kendisini uğur- larken, genç kız da arkasmdan baktı, Pencereden . “demode asilzade” nin, hic görmediği en eski madelde bir oto mobile bindiğini göreti. Otomobil, o: talığı sarsan bir motör gürültüsi de vürüdü, gitti, Knebvorth yavaş yavaş geri dön- dü: — Sahi, dedi, sinema artisti olmak çılgınlığı her yaşta insanı sarıyor. Ge- ceniz hayır olsun Mis... İsminizi de unuttum... Miss Lexmington'du gal ba, değil mi? Geceler hayırlı olsun. Adele odasmın kapısına geldiği za- man, bir türlü rol koparmağa muvaf- fak olamıyacağın: iyiden iyiye anla- mite. bir —i— Elmer'in kardeş kızı Adele Leamington fakir görünüşlü 50.000 1911 senesinde çıkarılmış tah- villerden 9.680 numaralı tahvil ikramiye kazan- İ Ze Tenps'tan: Belgratta o Arnavutluk ahvaline vâkıf ve kral Zugonun yakininde bu- lunanlarla sıkı temasta bulunan bir sat Arnavutluğa avdetinde bize ver- diği malümata göre, bugünkü idare- nin düşmanlarına karşı gayet aman- $ız bir mücadeleye girişmekte oldu- unu söyler Tiran hükümeti, Feri asileri hak- kında yapılmakta olan tazyikleri, kendisini arasıra rahatsız eden un- surları ortadan kaldırmak için bir brsat telâkki min ve mevsuk kaynaklardan alman haberlerde Feride toplanan ve asild- ri muhakeme etmekte olan mahkeme- üzakeratı bakkında tafsilât ve- rilmektedir. Maznunlar üç grupa ayrlmaktâ- dır; Birinci grup Fieride çıkan birisici isyana iştirak eden küçük zabitler ve jandarmalardır. 23 Ağustosta bunlar fın arasından on bir kişi idama mah- küm olmuştur, Hüküm ertesi günü yerine getirilmiştir. Bunlardan 8€- kiz kişi müebbet küreğe birçok kim- İ| seler de 15 sene hapse mahküm ol muşlardır. İkinci grup da - isyanda müşterek fail olanlardan mürekkeptir. Bunlar hakkında 29 ağustosta verilen karar- da âört maznun idama, on beş kişi müebbet küreğe ve diğer on beşi de 20 sene hapse mahküm olmuşlardır. Üçüncü grup da isyan hareketinden haberdar olan kimselerden mürek- keptir. Bunlar hakkındaki kârar da 9 eylülde verilmiş ve yirmi dokur kişi idama, dokuz kişi mücbbet kü- reğe, on beş kişi de yirmi beşer sene hapse mahküm olmuştur. — Hayır, ben sekreteriyim!. bir evin küçük bir odasında oturuyor" ralmaşını özlüyor, biç olmazsa bu ve- sile ile iri ve hiç yumuşamıyan evsâ- İ bibinden cesaretle oda kirasını azalt- masını İstiyebileceğini düşünüyordu. Knebvorth trupunun “Ekstra” la» rı, eğer iş olursa iyi para alırlardı. Fa- kat bu da pek nadirdi, Adele giyinmek üzere iken, evsa- kahvaltısını getirdi. — Dışarıda bir delikanlı var, uyan- dım uyanalı görüyorum. Süt almağa çılemıştem, kapıya geldi. Terbiyeli, nâ rik bir çocuğa benziyor. Sizi sordu, Ben de daha uyuduğunuzu söyledim. Genç kız şaşırdı: — Beni mi sordu? dedi. — Evet, Knebvorth mu gönderdi diye sordum. “Hayır!” dedi. Eğer ko- nwemak isterseniz. salona almız. Ha- ni ben de genç kızlarla delikanlıların böyle görüşmelerini pek sevmem. Sim diye kadar evime hiç aktris sokma- dım. Mahallede itibarım var, onu da | bozmak istemem. Adele güldü: — Acaba bu sabah ziyaretçisi kim | olabilir? dedi. Giyindi, aşağıya indi, kapıyı açtı. Delikanlı, kaldırımda arkası dönük bekliyordu. Kapının açıldığını duyun» ca hemen döndü. İyi giyinmiş, güzel, sempatik yüzlü bir genç! hil etmektedir. Gayet-e | du, Arasıra odasının daha küçülüp da | ARNAVUTLUK KARIŞIYOR Yeni Hâdiseler Bekleniyor Kral Zogo El'an devam etmekte olan bu mah kemenin bilânçosu şudur: 28 idam, 38 müebbet kürek ve" 34 muvakkat kürek cezas. o Mahkümlar arasında Arnavutluğun siyasa hayatında bi- rinci derecede rol oynamış olan şah- siyetler vardır. Bu meyanda Nurcd- din Vlora, Ramix Dibra, Bektaş gibi kabile reisleri vardır. Bektaşın oğlu da babasiyle beraber idam edilmiştir. Birçok mahkümlar hapishanede | kendilerine yapılan işkence yüzün- den, mahkeme hükmü sadır olma dan evvel ölmüşlerdir. İthamname hazırlanırken şahitlere işkence edilmiştir. Tazyik sıyasası devam ediyor. o Arnavutlukta genel durum tehlikelidir. Şimdiden ne tarz da gelişeceği tahmin edilemiyen bir gok hadiseler hazırlanmaktadır. e a —— — Korkarım ki, evsahibiniz ayku- nuzu bozdu, dedi, ben daha bekler- dim. Miss Adele Leamington sizsiniz, değil mi? girini Genç kız, delikanlıyı tiklim tıklım mobilye dolu küçük bir salona aldı ve bekledi. Gelen adam: — Ben gazeteciyim, dedi. Adele'in yüzü buruştu: — Ameam Francis işin mi görüş. meye geldiniz ? Adamcağız bir felâ- kete uğramadı ya? Sekiz gün evvel bir polis hafiyesi de gelip benimle gö- rilsti, Kendisi şimdi nerede? Buldu- lar mı? — Hayır, bulamadılar. Siz amcan: nı pek iyi tanıramız değil mi ? — Hic tanımam desemde Oluru Hayatımda ancak iki defa yüzünü gördüm. Ben daha doğmadan evvel babamla araları açılmış, kendisini bir defa babam öldükten sonra, bir defa da senem ağır hastalandığı zaman gördüm. — Chichester'de t, rica ederim, buyurunuz, | gördünüz değil — Evet, bütün trupla beraber ara baya binmiş, Goodvood Park'a g yorduk. Onu kaldırımda gördüm. Has ta ve bedbaht bir hali vardı. Tütüncü dükkândan çıkmıştı, koltuğunda bir (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: