29 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 17

29 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A — 20-10.93$ TAN MA ar arar TT Cü aranan istanbulda 70.000 Esnaf Var İstanbulda 38 esnaf demiyeti var « ri Bu 38 esnaf cemiyetinde kayitli 0 bine yakm esnaf vardır. Ticaret ri kanununa göre, esnaf cemi « Yetlerinin mürakabesi, Ticaret odasi- ha geçtiği gündenberi, tesçil edilenler, 40 bini bulmuştur. Bütün İstanbul esnafının sa- mi 70 bin kabul er esnafın en az 3 kişi geçindirdiği- Rİ farredersek şehrin 200 bin nüfusu eonaflıkla geçinir demektir. Esnaf ce- miyetlerinden yirmisi, birleşmişler, Ye birleşik büroyu kurmuşlardır. Bunların daha mazbut bir şekilde ça- İşarak soysal ve ekonomik durumda kendilerinden beklenen faydayı temin #debilmeleri için bir federasyon şek- linde toplanmaları düşünülmüş ve Ti- Saret odasınca, bunun hakkında ya ğin hizamname oda meclisinde ka - | olunduktan sonra, vekâlerin tas- dikma gönderilmiştir. Bu federasyonun ruhu, esnafı, mes Tek itibarile gruplandırmak, mesleki terbiyelerini ilerletmek, kültürlerini #oğaltmak, velhasıl yurdumuzda mo- dem bir esnaf kütlesi yaratmaktır. Diğer taraftan, esnaf cemiyetleri « MİN, gayelerinden biri olan yardım ve #ibirliğini daha faydalı bir surette te- Min için “esnaf cemiyetleri yardım a minenin” vücudg getirilmiş - ir, Eanatın sağlıklarını korumak, haş- taların: tedavi etmek için şimdilik #ehrin Uç yerinde, esnaf dispanserle- Tİ, açılacağı gibi, esnafın yatağa dü- eder ve Yen hastalarına bakmak Üzere evleri- Ne hekim de gönderilecektir. Yardım talimatnamesi, işsizliği de gözönünde Yutarak, her cemiyette o cemiyetle il Esnaf ve işçi; eski kâhyalıktan kurtuldu ve kendi kendinin Vibe An) Tamam 200.000 Nüfus, Esnaflık Yüzünden Geçiniyor Türk işçisi, varlığını Cümhuriyet rejimi kurulduktan sonra anladı... gili esnaf için bir iş bulma İ Z “ : minin se rx | En Kalabalık | muştur. Bu esaslardan biri de, cemi» Esnaf Terzil re amana yeterin Bakiki gelirlerinden cn aşar) | de yirmi ini mutlaka insani ğı yüzde y ey İstanbulda 30 esnaf kategorisi için» de en çok kalabalık olanı kunduracı. yardıma hasretmeleridir. , Esnaf cemiyetlerinden iş ve istik- | jar ve terzilerdir, Mevcut 70 bin es- sal kooperatifçiliğinin ilerlemesi için | teşvikte bulunulmaktadır. Şimdiden ayakkabı yapıcılarnın gü Baf içinde, 12 bini kunduracı ve ayak kabı yapıcıları ve terlikçiler yer al sel bir iptidaf maddeler alımı koope- ratifi vardır. Bundan başka, dokumacılar da, ol- dukça kuvvetli bir iş kooperatifi vi. €ude getirmişlerdir. Öteki cemiyetlerde de, kendi bün- yelerine göre, kooperatifçiliğin ilerle tilmesi için, çalışmalar yapılmaktadır. Cümhuriyet devrindenberi, esnafta ulusal ve soysal anlayış ve bü anlayı- şa göre çalışmak duyguları uyanmış» tır. Cümhuriyet hükümeti, yurdun, iş ve ekonomi alanında, büyük bir rol oynayan esnafın ilerlemesi için ' çok iyi tedbirler almış bulunuyor. Esnafın mürakabesi İle uğraşan tö- caret odası, bu direktifler içinde esna fımızın yükselmesi ve ilerlemesi için kendine düşen ödevi yapmaktan geri maktadırlar, kalmamıştır, Terziler 15 bine yakındır. Çamaşır ur rar ge > Yere Şilar, kadın terzileri, dikiciler, kas - ketçiler ve saire de bu rakama dahil- dir. Bundan sonra aşçılar gelir. İs * tanbulda bulunan lokantacı ve aşçı - ların adedi &bine yaklaşmaktadır. Muhallebiciler, tatlıcılar, kebapçılar, bu rakama dahildir. Şekerciler ve şeker yapıcılar da, lr birlikte 10 bine yaklaşır ir, Istanbulda inkişaf etmiş ve yüksel- miş ulusal endüstri arasında şapkacı- lığımız, ayağkabıcılığımız, trikotaj * cilığımız ve şekerciliğimiz birinci plânda gelir, Bu endüstri üzerinde, Avrupanın, yurdumuzla rekabet et- mesine imkân kalmamıştır. Diğer endüstri işlerimiz gün gün - den ilerlemektedir. Bu arada, derici - iğimiz de, saraçlığımız da çok bü - vük inkisaflar kaydedilmiştir. Deri ri| mhuriyet Devriminde Esnaf Ve isçi MM İİ İİİ İİ asa işçi kızlar, hergün bir yenisi açılan fabrikalarda kendilerine kolaylık la iş buluyorlar ve bulacaklardır! Esnaf, Kendi Kendisi- nin Kâhyasıdır! Yakın zamânlara gelinciye ka- dar bizdeki esnaf yaşayışı, Evliya Çelebinin meşhur seyahatnamesin. de anlattığı durumdan daha par « lak değildi. Esnaf, hiçbir yere bağ» hılığı olmıyan başıboş kimselerden ibaretti, Eski esnafın, birtakım vakıf ve hayrat sandıkları vardı. Bunların parası şunun bunun ruhuna mev » Iât okutmak; hafız yetiştirmek ce- naze parası ayirmak gibi işlere sar- fedilirdi. Bundan başka esnafın faydasına ve ilerlemesine yarar bir iş görülmezdi. Saray adamlarına arpalık kabi- linden ihsan olunmuş birtakım kâhyalıklar, esnafın başına idi. Bunlar, esnaftan bac alır gibi para toplar, zengin olur, ve vazife, sinin bandan ibaret olduğunu sa nırlardı. Bugünkü esnaf, artık keh- dikendisinin köhyasıdır. Bir zamanlar esnaf ocaklarının kahve ocağından farkı kalmamıştı. Esnaf adı anılınca fahir, derbed sr, az kazançlı, kılık kıyafet düşkünü adamlar, gözümüzü; e gelir « di. Cümhuriyet devri içimizde 6s naf hakkında yerleşen kanığı da değiştirdi. Esnaf, artık başıbozuk kimseler sayılamaz. Çünkü, onlar arasında da kavvetli bir el birliği vücude geldi. Cümhuriyet devri esnafın bu. günkü gidişini, şu birkaç sözle hu- Jösa etmek mümkündü ür: “Hepimiz birimiz için, birimiz hepimiz için! 13000 işçinin hakkı Ancak Cümhuriyet Devrinde Korunabildi... Istanbulda, muhtelif fabrika ve tez gâhlarda, ve endüstri işlerinde çalışan amelenin sayısı 13000 tahmin olun - maktadır. Bunlardan en fazla işçi çalıştıran müessese, Inhisarlar idaresidir. Tram vay, elektrik smelesi ve deniz nakli- ye işlerinde çalışan işçiler de mühim bir yekün tutmaktadır. Cümhuriyet devrinden önce, işçinin hiçbir mevkii yoktu. Patronlarla işçi arasında sık wk anlaşamamazlıklar çıkar ve gale- be haklı haksız her vakit patronlârda kalırdı. Cümuriyetin feyzi ile işçinin endüz trinin en önemli unsuru olduğu an'a- gılmış ve işçinin iş ve İnsanlık bakr- mından bütün hakları tanınmıştır. Ka Runlarımızın hiçbir sınıf farkı gözet memesi, sermaye sahiplerile, İşçi â- rasındaki geçimsiklikleri büsbütün or tadan kaldırmasa bile azalmasına yar dım etmiştir. Yakında neşri beklenen iş kanunu, işçinin hak ve vazifelerini en modern Ve en insani şekilde, tamamile halle decektir. ——--——- sepiciliği işinde, çalışan işçiler ara- sında, Avrupada örnekleri az bulu- Dan mütehassıslar vardır. € Deri fabrikalarımızın yetiştirdiği tın nefasetten ve işçiliğinden öğünç duyabiliriz. Birçok endüstri işlerimizde çalı- şanların Türk ustalardan ibaret ol. ması, öğüncümürzü arttırmaktadır. TUT İİİ İİ İİ İİ belâ | 7 a — Cümhuriyetin Yarattığı Esnaf Türk endüstrisi, son on iki yıl içinde inanılmıyacak bir çabukluk- la, âdeta koşar adım ilerledi, Oyle ki geriye bakıldığı zaman başarılan işlere hayran kalmamak imkân: yoktur. Cümhuriyet çağının iğneden sürmeye kadar herşeyin yerlisini yap» mak yolundaki ülküsü, hedefine yaklaşmak üzeredir. Bu arada, yeniden birçok sanayi kurulduğu gibi, esnafın önünde yeniden yeniye birçok alanlar açıldı. Cümhuriyet devrinin yarattığı iş sahaları içinde, trikotajcılığımızın, dericiliğimizin, deri sepçiliğimizin, kadın ve erkek şapkacılığımızın, önemli birer yeri vardır. Bügün İstanbulda, Avrupadan gelen şapkaları aratmıyacak, tiftik, tavşan tüyü, deri ve kumaştan her nevi ve her boyda erkek şapkaları yapılmaktadır. Şapka ithalâtı tamamiyle durmamışaa da, son derecerie azalmıştır. Yerli şapkalar içinde çok dayanıklı ve çok zarif olanları var- dır. Cümhuriyetin yarattığı deri endüstrisi de inkişafının en yüksek derecesine erişmiştir. Istanbulda ve yurdun daha bir iki köşesinde, ka- dın ve erkek el çantalariyle, bavul, valiz, sandık gibi seyahat eşyasının en mükemmelleri kusursuz olarak yapılmaktadır. Çorap fanilâ örücülüğü, gömlekçilik te ilerliyen elişlerimizden bi - ridir. Fabrika ve tezgâhlarda, bu işleri yaparak, binlerce vatandaş g*- çinmektedir. ünkü Esnaf Bugünkü Esnaf Esnaf Şubesi Direk- Ne törü Ticaret odası esnaf şubesi direktö- rü Galip Bahtiyar, İstanbul esnafının durumunu, bize şöyle anlattı: “— Cümhuriyet devrinden önce esnaf, tamamile köntrolsüzdü. Hiçbir ülküsü yoktu. Esnaf teşekkülleri es- ki kehyalıkların ve loncaların uzayıp gitmesinden başka bir manzara gös » termiyordu. Herne kadar kâhyalıkların kaldı. rılması Cümbhuriyetten önceki devre sit ise de esnaflıkta eski zorba ruhu, henüz ölmemişti. Esnaf, daba ziyade kâhyalârın yerine geçen birakım kim selerin, yiyim vasıtası olmuştu. hele bazı cemiyetlerdeki » hamalların ve taşın işlerinde çalışan kimselerin bus lunduğu teşekkülleri bu araya kata- biliriz » işler çok bozuk düzen gidi- yordu. Cümüuriyet deyrinde, eski €s- Bal talimatnamesini yenileştiren tali- matname, esnaflığın hüviyetini tesbit ettiği gibi, ödev ve haklarımı da, be- lirtmiştir. Şimdiki halde, esnai küt- leleri, şahsiyetlerini ve ödevlerini bi- lir, düşünceli kimselerdir. Ve arala - rmda, çok sıkı bir birlik vardır. Bs nafımız, Cümbüriyet prensiplerine 0- lan bağlılıklarını her fırsatta isbat et mekten geri kalmamışlardır. Bu bağ- lılığın gittikçe artmakta olduğunuda size söyliyebilirim. İstanbul esnafı » nın Atatürke yapılmak istenen o ak akça suikast münasebetile tertip e - dilen mitinge, iştirak için gösterdiği sevgi ve ilginin derecesi, çümhuriyet rejimine karşı esnafın beslediği bâğ- lılığın canlı bir misali idi, Diyor ? #5 ' Çarşı ve pazarlarda alım ve satım, Cümhuriyet rejimi sayesinde ancak yerli malları üzerinde yapılıyor. Son söz olarak şunu söyliyebilirim TüM esnafı ve işçisi, mesleki terbiye” leri ilerletilir, ve iş bütünlüğündeki durumları tesbit olunursa, ulusal en- düstrapizin en faydalı yardımcıları ve tamamlayıcıları, ve cümhuriyet çağının, en şuurlu elemanları haline getirilmiş olacaktır. Yakında çıkacak Iş Kanunu, bu güler yüzlü kızların yüzlerini büsbütün güldürecek!.

Bu sayıdan diğer sayfalar: