25 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

25 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ç e; i Yıldızdan San Remoya İç YAZAN: S.S. Sait Molla ; ; mesaaseaeeneeal No. 50 “Vahdettine Bir Mektup' Göndermişti Karâkol kumandanı, dinli Şindaki daha fazla iye lüzum görmemişti. Ba- u kuru kalabalığı dağıt- , i giren po- r, paşalar, ve beye- mı parmağının ucu ile gösterer: — Osmaniye oteline gitmek is tiyorlar, Beraber gidin. İkametgâh #ayıtlarmı it edin. Diye emir vermişti Osm e oteli, uzak değildi. “nin arkasında, sahile zacık sokaklardan birinin içinde, Sirkeci otellerine benziygü bir oteldi, Halkm yeni bir hakaretine ma- m3 kalmaktan korkan efendiler ve paşalar hazaratı, üç otomobile binmişler.. otomobillere birer poli- sin binmesini de rica etmişler. Os- maniye oteline gidip yerleşmişler. di. Seyyar hükümet teşkili ahdettinin Maltaya yerleşme- V si Üzerinden birkaç gün geğ- tikten sonra, (fevkalâde müstacel- dir) kaydı ile kendisine Roman - yadan taahhütlü bir mektup gel- mişti, Bu mektubu gönderen, (Sa- it Molla) idi. Sait Molla, Vahdettinin İstan- buldan firar ederek Maltaya gid'p yerleştiğini öğrenir öğrenmez ona derhal bu mektubu göndermişti. Mektubun meali de şundan ibi- retti: (Zatişahanel#rinin o istanbuldan uzaklaşmaları hâdisatın en tabii - şeklinin neticesidir. Bundan dolayı, katiyyen müteessir vemüteessif vl- maymız, Bizler, yine büyük bir sa- “ dakat, ve ubüdiyetle, zatışahanele- — rinin etrafındayız. İstihbaratı âcizaneme nazaran, “mili ordu, büyük bir zafer kazan- © muş ise de, asıl büyük siyasi harp, (Lozan sulh konferansı) nde vü- kua gelecektir. (Lozan konferansmda vukua ge- lecek olan bu çarpışmanın neticesi- “ni, şimdiden zatışahanenize müj- deliyebi (Şuna katiyen kansat buyurma- nizi rica ederim ki; (milliciler) bü siyasi harbi tamamiyle kaybedecek: ler.. şeref ve zafer mevkiini, (Veni- “ zelos) dostumuza terkeyliyecek- lerdir. (Bu sadık kulunuza, bu kanaat ve emniyetin nereden geldiğini © mektupla arz ve izah mümkün de- © ildir. Çünkü, fevkalâde mahrem- “dir. Ancak, hakipayı şahanenize “yüz sürüldüğü zaman, bu hakikat ispat edilecektir. (Ancak, âcilen arzettiğim şu act- “za, mühim bir sebebe müstenittir. “Bu da, menfaati şahanelerine ta- © allük eden bir keyfiyettir. Eğer tas vip buyurulursa, âcizane fikrim © © şu merkezdedir. (Zatı sahaneleri Halife ve Padi- şah b olduğumuzu iddiada devam © , derhal yeni bir kabine teş- 'kiline ferman buyurunuz. Kulunuz, u yeni kabinede sadrazamlığı ve» hut şebislâmlığı maalmemmuni- ibule müheyyayım. Kabinenin âzalıkları için de, burada bu- unan rüfeka fermanınıza hâzırdır- böyle bir teşebbüs garip gbi se de, yakın tarihte emsali dır. Hatırlarda kalmış olmak ktir ki, Umumi Harp içinde, A- ır yalılar Sırbistanı işgal ettik- zaman, Sırp Kralı memleketi © mecburiyet hissetmiş. Korfu ma gidip yerleşerek orada seye bir hükümet teşkil eylemişti. Hilâfet meseleleri etrafında da mühim maruzatım vardır. t bu maruzat, tahriren müm- n değildir. Bizzat nezdi şahane- gelerek mütaleatı âcizanemi eylemek elzemdir. Halbuki, İt lanbuldan firarım esnasında pa- çi mi kurtaramadığım için, 86 yahate muktedir bir halde değilim. ger tarafı şahanelerinden (†ış bin lira kadar bir para) ihsan lursa, derhal hareket ede- Görülüyor ki mektüp, bir ökse den ibaretti. Kurnaz Sait Mollanm | maksadı, Vahdettinin zayıf damar- larını okşıyarak damağına bir par- mak bal çalıp, para çekmekten iba- retti, Yer ki İngilizler bu mek- tubu sansür ettikten sonfa Vahdettine vermişlerdi. Kendileri- ne iltica eden bu adamı (siyasi mülteci) sıfatiyle İstanbuldan alıp buraya getirmişler. ve misafir et- mişlerdi. Hiç şüphesiz ki bu ada in artık siyaset işlerinden çeki- lerek burada sakin ve miinzevi bir hayat geçireceğini zannetmişlerdi. Onun için, Sait Mollanın bu mek- tubu İngilizlerin miti, Vahdettine gelince, vakıa Sait Mollaya para göndermemişti. Fa- kat onun bu mektubuna çok ehem- miyet vermişti. Saltanat hirsiyle milletini ve memleketini felâketten felâkete uğratan bu adam, en niha yet en büyük felâketin çukuruna bizzat kendisi düşmekle beraber, bugünkü elim vaziyeti, onun Üze- rinde daha hâlâ bir intibah dersi husule getirmemişti. Buna binâen Sait Mollanm yazdıklarını müzake. re etmek için derhal (Nis) e bir telgraf çekmiş; Damat Ferit Pa- şayı Maltaya davet etmişti. âmat Ferit Paşa; son istifa sından bir müddet sonra, ge rek İstanbul halkmdan ve gerek Padişahtan istiskal gördüğü için Avrupaya çekilmişti. Bir müddet Pariste kalıp kendini tedavi ettir. dikten sonra, (Nis) e gelerek ora- da yerleşinişti. » Mint ordunun zafer kazanacağım» dan katiyen emin değildi. Orun iç zevcesi Sultanı İstanbulda terket mişti, Fakat aradan bir müddet geçip te milli ordu o büylük ve emsalsiz tarihi şerefi kazandığı zaman fe na halde telâş etmiş; derhal İstan- bula gelerek zevcesini, nakli kabil olan servetini ve üveyi oğlu Prens Sami Beyi alarak (Nis) e avdet eylemişti. Ancak şü var ki; bu budala diplomat, hâdisatın tamamile in- kişaf ettiğine henüz kani değildi. O da, diğer birçok gafil ve sersem- ler gibi, İtilâf devletleri orduları- nın, kolay kolay İstanbulu terket- miyeceklerine.. ve Valtdettinin de, onların sayesinde Yıldız Saraymda ikamet edeceğine kanidi. Lâkin aradan beş ongün geç meden Vahdettinin firara mecbur kalması, Damat Ferit Paşanın he- saplarmı altüst etmiş; fazla olarak ta bu'beyinsz diplomatı hayret” lere garkeylemişti. İşte o, bu hay- retler içinde iken Vahdettinin tel- grafı gelmişti. N Cümhuriyet Bayramına Gidecek İzciler Ankara, 24 (TAN) — Kültür Ba- kanlığı, mekteplere bir tamina gönde- rerek bu sene 29 birinciteşrin bayra- rımda Ankaraya gelecek izciler hak- kında bazı noktaları tesbit etmiştir. Bu tamime göre yalnız Ankara mek- teplerinden kız izciler törene iştirak edeceklerdir. Izcilerin kıyafetleri bir olacak ve her gün son dersten sonrt talim görerek törene hazırlanacak - lardır. İzci teşkilâtı, askeri teşkilât gibi takım ve mangalara ayrılacak- tir. İstantaldan giden izcilere, tifo a- gısı yapılacaktır. Bütün memleketten Ankaraya 2200 kadar izci gelecektir. Hususi mektepler de masraflarını kendileri vererek İzci gönderebilecek- lerdir, İzeilerin, Ankarayı görmemiş ç0-| cuklardan seçilmelerine bilhassa itina | edilecektir. e), Bir Çocuk Çiğnendi Şöför Mehmet Eminin idaresindeki 3285 numaralı otobüs, Keresteciler. den geçerken 10 yaşmda İsmail İs minde bir çocuğa çarparak ağır su- cette yaralamıştır. hoşuna gitme | ML m di TAN ip BUNALTICI Iki gündenberi cak dolaşanlar görtlmi mesire yerlerini de bir hay hatıra Serinlemenin bir kolayı da, deniz kenarında nefis bir uyku çekmektir bir kalabalı bunaltıcı sıcaklar geçiriyoruz: Hararet derece- si düm de otuzu geçmiş, şehirde serinliyecek yer bulmak için köşe bu- tür. Gayri tabii sayılan bu sıcaklar, plâjları ve i kalaba lıklaştırmıştır. Şu resimler, en sıcak bir santinde tesbit edilmiştir. Sıcağa karşı çare olarak ilkönce ceketleri çıkarmak Bin, plâjlarda Eylül başındanberi görülmedik “a SICAKLAR günün geliyor Genç ve , Evvelki akşam Kuşdi yet işlendi. On 3 güzel bir kız, üvey dan bıçakla öldürüldü. Bir muharriri- mizin hâdise yerinde yaptığı tahkika- ta göre, facianın tafsilâlını aynen ya- yoruz: Küşdilinde. Çanakkale sokağında 16 numaralı evde oturun Cevat, üç sene evvel evlendiği Sabiha ile bera» ber yaşamaktadır, Fakat uzun za- mandaberi işsizdir. Bu yüzden içki iç- miye, evini, karısını ve çocuklarmı ih linde feci bir ar ki, kareset ve üçüüvey oi mak üzere dört çocuğunu aç ve sefil bırakmayı itiyat haline getirmiştir. a Sabiha, ölen eski kocasının akrabalarmın yardımları sayesinde ©- vini müşkülâtla idareye çalışmakta- dır. Üvey kızına düşman kesilmiş Cevat, üvey srlarızdan Reyan ve ilk defa bundan üç ay evvel çatışmış- tır. Bir gün sokakta sarhoş bir halde dolaşırken üvey kızını görmüş ve id- diaya göre, ona arkadaşını işaret &- derek şu çirkin teklifi yapmıştır: “e Hepimiz sefalet içindeyi; adamın gönlünü de biz de feraha çıkalım... Reyan, bu teklifi şiğdetle reddede- rek eve dönmüş ve işi annesine anlat- k birikmişti —m çiğ NR ; VEKİLLER ; /ANKARAYAİ , * Hariciye Veköleti vekili ve Ha-X İ riciye Vekâleti Siyasi Müsteşarı , Numan Rifat Menemeneloğlu 9 # dün Dolmabahçe saraymda evve-V İ Nü, ingiltere sefaret maslahatgü- ( zarı B. Morgan'ı müteakıben de 4 Amerikan sefareti maslahatgü- 9 | W zarı B. Vasington'u kabul ede. #| Ç rek bir mitddet görüşmüşlerdir. 9 | Na Şehir Yatı Mekteplerinde Şehiryatı mekteplerinin. maaşları şimdiye kadar ayrı bir bütçeden veri- lirken bu sene bu okullar ilkmektep bütçesine alınmıştır. Müdür muavin lerinin makam maaşları kaldırılmış, kadronun diğer kısımları olduğu gibi bırakılmıştır. ERE, A Süleymaniye Kütüphane- sinde Çalınmış Kitap Yok Gazetelerden — biri, o Süleyma - niye kütüphanesinden üç mühim ve büyük kitebm kaybolduğunu yaz- mıştır. Her biri sekizer yüz sterlin kıymetinde olan bu kitapların kaybol duğu haberini maarif müdürü tekzip etmektedir. Kütüphane müdürü ile hafızı kütüp arasında bir ihtilâf, bu kitapların N | şada üstüste üç kaza yapmış, dör - Ardısıra 3 Kaza Yapan Bir Şoför En Sonunda da Bir Tramvayla Çarpıştı Bir şoför, evvelki gün Haydarpa - düncüsüne meydan kalmadan yaka - lanmıştır. Hâdise şöyle olmuştur: Şoför Saidin idaresindeki 4073 nu- marâli odun yüklü kamyon Haydar- paşa hastanesi önünden geçerken vat | man Hasanın idaresindeki tramvaya rabada bulunan Mürüvvet, Reşit, Fik riye, Necati ve Tayyar isminde. beş yolcu kırılan camlardan hafifçe yara lanmışlardır. Şoför Sait, bu kazadan sonra kaç- mak isterken Hasan isminde birinin parçalamıştır. Bu çarpışma da, Said: yolundan alıkoyamamış, manevra ya parak hâdise yerinden süratle uzak - laşmak istemiştir. Fakat, kamyonun, biraz ilerde Ka- dıköyünden gelmekte olan vatman İhsanın idaresindeki tramvayla çar- pıştığı görülmüştür. Bu son müsade- mede her iki arabada bir hayli ha- sara uğramıştır. Şoför, yakalanmış- tır. si Lise ve Ortamekteplere Yazılan Talebeler 21 eylüle kâdar şehrimizdeki orta Okulların birinci smıflarma yeniden 4484 ve İizelerin birinci sınıflarma 1544 talebe yazılmıştır. Kayıt müd- deti uzatıldığı için bu miktarın arta MM yine körki İçarken yakalamışlar, çarpmıştır. Bu çarpma netleğsinde #- | yük arabasma bindirmiş ve arabayı| mıştır, O gece, evde karı koca arasın- de bız çekişme oluş ve Cevat, üvey kizina karşı o günden itibaren kin bağlamıya başlamıştır. Bunun teza- hürleri de muhtelif şekillerde kendini “eve gelmemiye, Reyanı yerde tahkir etmiye kal- & size ze balarına imzasız mektuplar yollyas ak Heyanr çekiştrm'g ve bu a'teye her ay muntazaman yap:lân yardımın kesilmesine sebep olmuştur. Nihayet evvelki gece.. Nihayet evvelki aksam Cevat, eve sarhoş bir halde gel - miş, geç vakte kadar kendisini bek- Uyen ev halkı ile beraber sofreya ©- turmuştur. Iddia edildiğine göre, Ce- vadın yemek sırasında Reyana ilk sözü “söyle bakalım, bugün de kim- lerle fink attın?,, demek olmuştur. Sabırları tükenen ana, kız, bu ha- karete karşı isyan etmişler ve bu işe bir nihayet vermek Jâzımgeldiğini kendisine söylemişlerdir. O, evvelâ küfürle mukabele et - miş, sonra da bıçağını çekerek Re- yanm üzerine saldırmıştır. Zavallı kız, üvey babasının hücumüundan kur tulamamış, vücudünün muhtelif yer- lerine saplanan bıçak darbelerine he- def olmuştur. Ev halkının ve biçare Reyanın fer- yatları, bütün mahalleyi ayağa kal - dırmış, vetişen pstisicr, Cevadı ka- kızcuğızı da 0- tomobille hastaneye kaldırmışlardır. Reyan, yolda ifade veremeden öl - müştür, Cevat, dün Usküdar müddeiumu - miliğine verilmiş, sorgu hâkimliği ka rarı ile tevkif edilmiştir. Zavallı ana, neler anlatıyor? Reyanm annesi Sabiha, Darülbe - dayi artistlerinden müteveffa Celâ) Yakubun refikasıdır. Zavallı kadınca ğız, dün bir muharririmize bu kani) hâdisenin iç yüzünü şöyle anlat - miştir : 25-9.937 FACİASI Güzel Bir — BİRALE Kız Üvey Babası Tarafından öldürüldü Kuşdili faciasının zavallı kurbanı Reyan cuğumla yalnız kalmıştım. Akraba larımm yardımı İle geçiniyordum. Bİ£ vapurda kamarot olan Cevatla, ço * cuklarımı sefaletten kurtarmak için üç sene evvel evlendim, Ondan bir “İerkek çocuğum oldu. Cevat, gok iç“ tiği için işten çıkarıldı. Nihayet, çe“ kilmez bir hale geldi. Kızıma düşmen kesildi. Ayrılmıya karar verdim. Üç gün sonra mahkememiz olacaktı. Evvelki gün, omu bahçede bıçak bi lerken gördüm. Cebinden bir de şişe çikurıp gösterdi. “Bununla Reyanm yüzünü yakacağım, şu bıçakla dako yun gibi keseceğim,, dedi. Ve dediğini de yaptı, winde,hir daktiloluk v3 * sitesi almış ve dün sabah işe baylar mak Üzere hazırlanmıştır. Hatt, dise günü, Sirkecide oturan teyzesine gelerek: “— Artık babamdan kurtuluyoruz« Ben yarm vazifeye giriyorum. An * nem de ondan ayrılıyor. Artık, hep - sine ben bakacağım, çektiklerimizi ü nutecağır... demiştir İk Üsküdar müddelumumiliği, bu aile faclasının tahkikatın el koymuştur. BİRKAÇ SATIRLA ; klısat Vekâleti Daimi Müste- İ sarı Bay Faik Kurdoğlu dün akşamki ekspresle Ankaraya dönmüş tür, . ehrimizden palamut balığı yük lemek üzere bir İtalyan gemi“ si limanımıza gelmiştir. o kay idaresinin sonbahar vapur tarifesi önümüzdeki perşembe gününden itibaren tatbik edilecektir. *. rabzon o limanmın işletmesi, teşrinlevvelin birinden itibar ren İstanbul liman idaresine geçecek tir. . onservatuara talebe yazılması” na devam edilmektedir. AY başmda derslere başlanacaktır. . ehrimize fazla seyyah getire bilmek için Istanbulun dört mevsime ait hususiyetlerini göstere - Kocam öldükten sonra fç ço bir broşlir hazırlanmaktadır. Yurtta Bugünkü Hava Yeşilköy meteoroloji istasyonun - dan alınan malümata göre, bugün yurdumuzda havanın umumiyetle bu lutlu geçmesi ve rüzgârlarm ekseri- yetle şimali istikametten orta kuv - vette esmesi muhtemeldir. DUNKU HAVA Dün hava akşama kadar açık geç miş, rüzgâr şimalden saatte on kilo- kaybolduğu zannmı uyandırmıştır. cağı anlaşılmaktadır. metre olarak esmiştir. 5 am Gün: 30 Hızır: 113 | Eylül: 12 | Rumi 1353 Güneş: 5,50 — Öğle: 12,06 İ Ikindi: 15,30 — Akşam: 18.03 İ Yatsı: 19,38 — İm: Batometfe 7ö1 milimetre, hararet en gok 90 ve en az 19 santigrat ola - rak kaydedilmiztir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: