25 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

25 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EA & TAN Dünkü Umumi Toplantıda (Başı 1 incide) Muallimlere kendi seksiyonlarındaki eserler hakkında izahlar verecekler- dir. Kongre saat on dörtte profesör Ba yon Afetin reieliğinde beşinci umumi! toplantısı fesör Gabriele verdi, Profesör Selçuk mimarisi haklândaki tezini fransızca olarak söyledi. Bu tebliğin hülâsası şudur: “Anadoludaki Selçuk âbideleri bu- güne kadar lâyikıyle tanınmamıştır. Ikinel derecedeki şehirler ihmal edile rek, yalnız sultanlığın merkezi olan Konya tetkik edilmiş Ve Sel buki Iran ve Suriye smirlarından Bİ- zans kapılarına kadar, Konya krallığı XII ve XI üncü asırlarda, izerlerin. da yepyeni bir ruhun tesiri bulunan orijinal ese ini görmüş tür, Câmiler ve medreseler, Anadolu iklimine uygun, şuuri tiplere göre ta- sarlanmış olup her bölgenin yetiştir. diği malzemeyi mantıki kaldeler dahı linde kullanmıştır. Yollar üzerinde sı ralanah Kervansaraylar muhteşem kompozisyonlara tekabül etmekte ve Ortaçağ Şark medeni mebenisinin er manidarları arasında bulunmaktadır. Nihayet, türbeler, ehram biçimin- deki sakıflarile, gerek payitahta ve gerek eyalet merkezlerine bir husu #iyet vermek için başlıbaşma kâfidir. Anadolunun göbeğinde, hanedanla- rm inhitat ve sukutundan sonra da yaşıyacak bir ir merkezi yaratan "Türklerdir." Profesör Gabriel ve Şevket Aziz Profesör Gabri Ikışlar arasm. da kürsüden indikten sonra Başkan Bayan Afet şunları söyledi: Profesör Gabriyel © yurdumuz tarihinin mühim bir kısmı üzerinde se pelerdenberi uğraşıyor, Bunu bir bü- lâsa halinde bize verdiklerinden dola yı kendilerine teşekkür ederim." Bundan sonra kürsüye doktor Şev ket Aziz geldi ve Selçuk Türkleri bak kındaki antropolojik tetkiklerini kon e şöylece tebliğ etti: 'Selçuk Türklerinin antropolojisi Üzerine yapılacak tetkikler Türk tari hine ve bilhassa Oğuz Türklerinin ta- rihine yeni ışıklar serpecek midir ? Bugüne kadar yalnız tarihçilerin tet- kik mevzuunu teşkil eden bu sahayı da Antropoloji ne problemler ortaya koyacak ve şimdiye kadar şüpheli ve karanlık kalmış hangi noktaları ay- dınlatacaktır? Işte Selçuk Türkleri- nin yeni başlanan Antropolojik tetki- kine ve neticelerine dair ola» bu mev zuda yukarıdaki suallere de bir ce- Vüp vermiye çalışacağız. Selçukların Antropoloji görüşün- den mütslealarma başlamadan evvel kısa, bir tarzda ve kuşbakışı, Selçuk tarihinin ana hatlarma girmek fayda hk olacaktır Milâdi XI ve XII inci asırlarda (1040 - 1150) büyük Selçik impara- torluğunu kuran bu Türkler pek iyi Bilirsiniz ki garp Türklerinin Oğuz ve ' ya Guz Türkleri şubesindendirler. Biz garp Türklerinin Uygur ve Kar Yuk Türkleri adını taşıyan zümrelerin den ziyade Oğuz Türklerinin hüviye- ti ve tabiatı üzerinde duruyoruz. Çün kli Asyanın çok geniş bir sahasmda Selçuk Tmparatorluğunu kuran Ti Jâm ve Türk âleminin - hattâ ün gihan tarihinin - mukadderatı üzerin- de kuvvetle tesir icra eden ve Anado- uyu nihai surette Türkleştiren Türk er hemen umumiyetle Oğuz Türkle- Tindendir. Keza “çok kesif Oğuz Türklerinin çenubu garbiye muhaceretleri netice- si olarak teessüs eden Selçuk devleti kısa bir zaman zarfında şarki Türk elinden Marmara ve Akdeniz kıyr'arı ma, Kafkas dağlarından büyük Hint denizine kadar muazzam bir müslü- man - Türk imparatorluğu şeklinde inkişaf etti,” Anadolu tarihini şiddetle alâkadar eden bu Oğuz - Selçuk mubhacereti Türk tarihinin ve hattâ geniş bir ta. birle Asya Avrupa tarihinin kuruluş mekanizmasının çerçevesi içinde vu- kua gelmiştir. Dayanılan Esaslar Selçuk Türklerinin beşeri hüviyet- lerini tayin etmek için dayandığımız esasların neler olduğunu o gördünliz. Bu araştırmaların sonunda Oğuz Sel- Çuklarını Fisik olarak karakterize e- yâptı. Başkan ilk sözü pro Profesör Ismail Hakkı den hususiyetleri şöyle hülâsa cdebi İ a) Sölçüklar yuvarlak kafalı, # urun burunlu, kafa damı yükse leri örta boyda ve orta boyl lardır. Bu insanlar bu Pisik karakter leriyle beyaz ırkın “Alpli” dediğimi zümresine girmektedirler, Orta Asya- ah kaynak alan “Alpliler k Proto - Türklerdir. b) Tarihi zamanlarda Anadolüya gelmiş olan Oğuz - Selçuk Türkleri kendilerinden evvel ve “Prehistorik çağlarda Orta Asyadan gatbe doğru göç etmiş olan Proto - Türklerin göç yollarını takip et €) Oğuz - Selçuk Türkleri Anado- lüyu isti le ihya edildiği gibi Anadolunun ırki simasını tamamen değiştirmiş değildirler. Çünkü Selçuk Türkleri Anadoluya geldikleri Vakit bu toprakldrm şarki Anadoludan tâ Ege kıyılarına kadar büyük eks ti-Alpli yani Proto - Türk olan be- şer unsurları tarafından Protohistu- vandati beri meskün olduğu bir taraf tan Antoropolojik, diğer taraftan Ar keoloğik vesikaların tetkik ile anlaşıl maktadır. Anadolu tipi ve Avrupa ırkı Profesör Ş dikten sonra Başkan Bayan — Selçukiler tarihi bizim için önem li bir kısımdır. Şimdiye kadar Selçuk- Tulur hakkında bu yolda hiç etüt ya- pılmamıştır. Bize bu hususta tebliğ | de bulunan profesöre teşekkür ederim dedi ve sözü profesör H. Vallois'e ver di Profesör “Ön As; ırk tarihi, mevzulü tezini fransızca tebliğ etti. Profesör kürsüden indikten sonra Baş kan Bayan Afet hatibin sözleri hak- kında şöyle bir mülalea dermeyea et tiler “— Çok kıymetli tetkiklerinden do| layı profesöre teşekklir ederiz. Yak niz profesör memleketimizin etrafın- | dan bahsederken Anadolu ırkı tabiri- ni kullarimıştır. Ve bünu kullanırken | de heykellere dayanmıştır. Halbuki heykeller bize tamamen ırk tipini vere mezler. Asıl Alpin tipi biziz. Anadolu tpi Avrupa ırkından ayrıca olarak telâkki edilemei Türk tarihi ve Bizans Bundan sonra Macar âlimlerinden Profesör Albondi Mühim Tebliğ gler Yapıldı kürsüde tezini O Prvöfesör Şevket Aziz m Prolesör Maravczik Moravozlke söz verildi. Tezinin mev- zuu “Türk tarihi bakımından Bizans İ kaynaklarının ehemmiyeti” idi, Profe sör tebliğini türkçe yaptı Macar profesör tarafından yapılan tebliğ büyük bir alâka ile dinlenmiş- tir, Türk tarihinin bazı devirleri İçin kıymetli kaynaklar vazifesini görebi- lecek olan Bizans kaynakları hakkın da faydalı ve kıymetli izahat veren Profesör; Türk kavimlerile Bizans mü nasebatının - harp veya sulh halinde- il: mütecaviz bir zaman devam i söyledikten sonra, Türk ka - tadan kay bolmasma ve Bizans kaynaklarında İ- se mütemadiyen 'Tirklerden bahsedi gös bu kaynakların Türk ta- aniyalı için kıymetli bir tet kik vasıtas ıteşkil edebileceğini söyle miştir, Başkan Bayan Afet profesörün teb kendisine şü kekilde te- “— Avrupada en son yerleşen kar deşlerimizden olan profesör bize kıy metli malümat getirmiştir. Kendisine teşekkür ederim.” Anadoluda toprak ve halk idaresi Bundan sonra profesör Ismail Hak kı Uzunçarşılı alkışlar arasında Kürsü ye gelerek çok dikkatle “on dördüncü ve on beşinci asırda A- nadolu beyliklerinde toprsk ve halk | idaresi” mevzulu tebi yaptı. Pro ebliğinde bilhassa Şu noktaları | “.- Kurumumuz için son zamanlar da bazı araştırmalar yaparken Baş» || vekâlet arşivindeki defterhane kayıt» ları arasındaki mufassal ve mücmel arazi defterlerinden çok istifade et- tim ve esaslı hatlarını göstermek su relile pek kısa olarak bu mevzuu ha- zırladım. Bu tetkikat neticesinde. Anadolu beyliklerindeki arazj ve halk idaresi- nin Osmanlılardakine benzediğini gör düm: Buna nazaran Osmanlılar, top rağı idare usulünü kendilerinden ya- rim asır evvel meydana çıkmış olan bazı Anadolu beyliklerinden almışlar dır. Hudutlarınn bitişik olması dola- ysile bunun Germiyan beyliğinden a- hazırlanan || lınmığ olması çok muhtemeldir." Profesör*bu yolda daha bazı iza” hat'yerdikten sonra göyle devam et- “— Bu kısa dört ve ön beşinci asirlardaki halk vağiyetine bakalım: Toprak yukarıda söylediğimiz gibi devlete aittir; toprağa muvakkat tapu ile sahiptir; toprağı işleyip özürsüz olatak boş bırakmadı Bi müddetçe loprak kendi mülkü gibi dir. Oldüğü zaman erkek evlâdına in- Ükal eder, özrü olmadan toprağı işle mese toprak elinden alinip baskaşı- na verilir. , Toprağa böylece sahip olan köylü n hasüatından devlet hazinesi öğür ve resmi oraya ver- » miyerek 'o“vergi devletçe kime tah köylünün işlediği toprak tımarlı sipa hiye:it ise, ona, vakıf ise vakfa, mülk ise öşür ve resmini mülk sahibine ve- rirdi Bazan bu hasılat ve resim hem sipahiye ve hem de vakfa ait olarak iki kısma bölünerek ikisine birden ve filirdi. Bu kayıtlara göre halk ikta râ yası vakıf râyası, mâlikâne riyası ve yahut bunlardan her kisinin riyası 0- Igrak dört smiiftr. Eski kayrtizre göre râyadan mek sât müslim ve gayri müslim halk ta- bukası demek olup bu tabir Osmanlı- | larda on sekizinci asırdan itibaren gayri müslimlere âlem olmuştur, Bu- rada maksadımız halk demektir. Bü iemali hülâsa edecek olursak A- nadolu beyliklerindeki toprak halk i- daresi osmanlıların aynidir. Ve bu beyliklerin tatbik ettikleri usul Sel- çuk devletinin arazi usulüdür ve şark lerdeki toprağı idare şeklile köylünün hukuki vaziye ti imuasırı olân Avrupa balkma nis- betle'çok âdilânedir, Profesör alkışlar arasında yerine 0 turduktan sonra Bayan Afet tez sa- hibine teşekkür etti ve bundan sonra du celse 15 dakika tatl) edildi. Profesör Hikmet Bayurun muhım tezi Tkinci celseyi Tarih kurumu Başka , ni Bay Hasan Cemil Çambel açtı ve| sözl profesör Alföldiye verdi. Profe- sör “Nomadlarda çifte krallık” mev- zulu tezini fransızca olarak okuduk- tan sonra Manisa saylavı profesör Hikmet Bayur, Ekber Gürkanm onal- tancı asırda dini ve sosya) bir inkılâp teşebbüsü” hakkındaki tebliğini yap- ti. Profesör çok alkışlanan tezinde bil haasa şunları söyledi İ 1 — Ekber Gürkan 1556 da 13 ya- şında tahta çıkar. 2 — 1560 a kuder atalığı Bayram Han Türkmen devleti idare eder 3 — 1560 da Ekber idareyi bizzat mak için onu azleder. 4 — O devirde müslüman Türkle- rin elinde bulunan Hindistanın en bü yük kısmında vaziyet şudur: A — Ulema mütehakkimdir ve hiç bir yolsuzluktan çekinmezler. B — Rical daima isyana hazırdır. Hizmet muakbili kendilerine verilen toprakları istedikleri gibi tasarruf dai yesindedirler. Feodal bir mahiyet sl mıya temayül ederler. C — Halk iç sınıfa ayrıhr: â — En altta pek azim ekseriyeti teşkil eden Hindu ve diğer gayri müs limler, b — Ortada yerli veya yerlileşmiş müslümanlar, € — En üstte bizzat veya nil ALLO ALLO, Thil'in Büyük Mağlübiyeti Nevyork, (TAN) — Dün gece, Istanbul saatile sabaha karşı Nevyorktaki Polo Grond'da ra- kibi Yunan Fred Apostoli'nin karşısına çıkan, dünya vasat sık- let boks şampiyonu Fransız Mar- cel Thil onuncu devrede teknik nakavt ile mağlüp olmuştur. Maç on beş devre üzerine idi, TAN — Teknik nakavt, ayak ta duramıyacak ve tamamile ser- semlemiş bir hale gelen boksör- ler için hakem tarafından ye : len Icarardı izâhattan sonra on| (Başı 1 inelde) e tahriri olarak cevap et cevabımı bir iki gün İ çinde bize yazı ile bildirmiş olacaktır. Bu iki sualimizin cevabını aldıstan sonra şirketin sermayesinin Vürk lira sma çevrilmesi işini tetkik edeceğiz. Bu suretle, şirketle kıse bir zaman içinde ve ilk plânda halletmiye mec bur olduğumuz üç mesele bulunmak tadır. Bu ilç mesele bittikten sonra alma cak neticeye göre, şirkete resmen el imi koymak lâzimgelecek, yoksa, taah hütlerini nyan şirketin, kendili- | ginden bütün tesisat ve teçhizatmı bi 20 terketemesi mi ieapedecek? Işte bu hususları bir karara bağlamak için müzakerelere devam olunacaktır.” AN Çetinkaya bundan sonri on idaresinde yapılacak genişletme işi hakkmda da demiştir ki: “. .Telefon Şirketi binayı kötü bir ye re ve fena şartlarla yapmıştır. Bina yaptırılırken, ileride tabii olarak büyü me İmkânları hiç düşünülmem, iki göbek önce ler. Hemen bütün büyük makamlar w bunlardadır ve ağölleri bir | iki yüz bin kişiyi geçmez. 3 1/2 asırdır alışılmış olan bu müsa vatsız vaziyete karşı Hinduların sabır andıkları anlaşılmaktadır. Şimali Hindistanda büyük mikyasta Hind sinde iki teşebbüs vakabulu Brincisi Çitor racası Rana Sanka tâ rafından yapılır ve 1527 de Kanva mu harebesinde Ekberin büyük babası Ba bur tarafından ezi Ikincisi bizzat Ekberin çocukluğun» da Efganlı Sur hânedanmın veziri i- ken Delhi ve Agrayi zapteden ve müs takil hükümdarlığı kalkışan Himu ta rafından 1566 da yapılır. Ekberin a- talığı Bayram Han tarafmdan Pani- pat muharebesinde ezilir, Ekberin siyasası 1 — Ulemayı kendine kâmilen ininin mânen ve maddeten ba $i olmak. Bu maksatlı ibadethane denilen bir bina yaptırıp orada her dinden üle mayı toplar ve münakaşa ettirir. Ev- velâ sürni mezhepleri ülemasmı çağı rır, sonra şiiler de gelir daha #onra hıristiyan jezvit misyonerleri dahil Hindistanda mevcüt bütün dinlere mensup ülema getirilir, Sünniler arasındaki münakaşalar bile çok şiddetli olur ve bu esnada bazı İleri gelen ülemanm şahsi men- faatleri uğurunda kullandıkları hilei şeriyeler meydana çıkarılır ve bunla- mevkli epey sarsılır. Muhtelif hizip ve din üleması ara- | sımdaki toplantılsra gelince bunlar bi rer kiyamet mahiyetini alır. 2 -— Mali vi ileri, gelenlerin ne geçmek, onlara kati surette hâkim olmak ve muntazam bir devlet maki- nesi kurmak, Ricalin hizmet mukabili aldıkları toprakların hazineye meledilmesi ve herkese toprak yerine maaş verilme- si, ordu atlarınm dağlanması, mali İ- darenin mülki ve askeri idareden bir derece ayrılması bu maksatla alımrtış tedbirlerdir, ri bir sürü ıslahatla 3 — Müslim ve gayri müslimleri vergi, mevki, munmele ve her bakım- dan müsavi kılarak memlekette bir- lik husule getirmek ve Hindu dinine tiayet göstermek suretiyle halkın â- rm ekseriyetini teşkil edenlerin gön- lünü almak. Bu politikaya — “Sulhü kül” adı verildi. Bu yolda herkesin istediği dine girmesine ve kayıtsız su rette mabet yapılmasına müsamaha edilinciye kadar gidildi. Ekberin bun- lari tatbike koyulduğu astr garbin en Elektrik Şirketi mümessillerile Ankarada başlıyan müzakerede. nalden gelmiş Türk ; İda bir nevi köprü mahiyetini alma&” rın ve kıyasen de emsalinin manevi * 5.9.0717 Elektrik Şirketinden 18 Milyon Lira İstiyoruz Binayı biraz büyütmek için bazı İ timlâklerde bulunmuştuk. Yeniden cancılar yökuşuna doğru ıstimlâ ler yapmak Jâzrmigelmektedir. Bunu8” ta meşgulüm.” Yeni Hatlar İnşaatı bitmiş olan Istanbul . Lüle burgaz asfalt şösesinin açılma törefi | ve yeni açılacak şimendifer hatlari mız hakkmda da Nafia Vekilimiz guf ları söylemiştir: “.— Başvetrille Başvekâlet vekil Ankaraya gittikleri için yolun açılms İ töreninde hükümet namına beni bulunmam te: edildi. Bu münas& betle bu pazartesi günü, yolun açılma resmini yapmak Üzere Lüleburgasâ$ bulunacağım, Önümüzdeki Cilmhurk yet bayramında da, inşaatı bitmiş © lan Zonguldak hattının açılma töre nini yapacağız. Hemen bunu takiben de Sı* vas - Erzurum hattının Divrikiye k& dar olan kısmını açacağız.” imi a şiddetli din muharebelerini katliam | rı ve engizisyon imezelimini yaşadığı asırdır. 4 — Bundan sonra Ekber Hindis* tanda mevcut dinlerin yakınlık gös” terdikleri noktaları aradı ve onları t9 bariz ettirmek suretiyle muhteht “ k rafta toplanabileceklerini anlatmak 9 tedi. Bu hareketin karşısında müta“ assıp müslümanlar islim: terkettiğini ve “Tevhidi Tâhi” veya “Dini Iiâhi” adıyla yeni bir din çıkardığını iddin et mişlerse de kendisi yalnız yeni ayın çıkardığında ve “Rehnumuni” yani yol göstericilikle iktifa ettiğinde 1 rar etmiştir. Koyduğu esaslar, mev“ | cut malümala göre şöyle hülâse edi" lebilir: A — Allah birdir, mutlaktır ve p€ riki yoktur. Şeytan v.s, gibi ona, ra” kip mahiyette bir kuvvet yoktur, EKİ ber cennet ve cehennem hakkında s8 rahat vermemektedir. B — Güneş kâinatın velinimetidir, bu itibarla o ve onun bir etizi olan a teş ve ışık dahi bir nevi ibadet vey$ hürmete müstahaktır, GC — Kuranin “Veşşems” süresine | Rig Vedanın XXII - 16, 17, 18 beyit* İeri sayesinde güheş, ateş, işik için y# pılan ayinler islâm ve Hindu dinleri ve tabiatiyle de Zerdeşt dini arasın”| tadır, D — Ekberde peygamber ve büyük tarikat şeyhlerinin iddia edegeldikleri gibi bir keramet ve nefes kudreti, bif #ir ve sofiyane evsaf vardır. Bu cihet tısan ökıl ve mantığı sinirları şindö kalmak iddiasma pek uygun değils# de halk kütlelerine tesir ötmek içi? çikarılmış olacaktır. E —Ekbere karşı sadakat ve bağ” ulığın dört mertebesi yardır. Bunla” onun 'uğurunda can, mal, nemus v0 dinini feda etmektedir. Ayni zımandi onun mürşitliğini kabul edenlerin dört fazilet kazandıkları farzolunur, Hik“ | met. şecaat, iffet ve adalet. Burgğ$| güdülen siyasal amaç kolay anlaşılır” | Bundan sonra bir sürü emirler nef rolunur. Bunlar kâh islim, kâh Him du soysal yaşayışınm birçok esaslar değiştirilir ve Hindistandaki bütü? dinler mensupları için ayni olan bif soysal hayat yaratmak istenilir. B# itibarla bunları lâyik kanunlar add mek tâzımdır. Ekberin yenilikleri arasnda 8i9İ mürşitliğe atıldıktan sonra yaptıkls"* yaşamıyacak ve o ölür ölmez ortsd” kalkacaktır. Diğerleri uzun zaman yağıyaci” devletin intizammı ve Hinduların 8X“İ dakatini temin edecektir, (Arkası 10 uncnda)

Bu sayıdan diğer sayfalar: