18 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

18 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Güneş muhacimleri: Soldan Salâhattin, Niyazi, Melih, Murat, Rebii Galatasaray - Güneş Müsabakasını Acaba Hangisi Kazanacak? ( YAZAN: EŞREF ŞEFİK ) Bu seferki Galatasaray - Güneş ma Çı için aklımdan geçen ihtimalleri â- şağıya doğru sıralıyacağım. Bu seferki tahmine de, iki tarafın kuvvetli ve zayif taraflarını tetkikle gireceğim. Güneşin kuvvetli tarafı, bundan iki hafta evveline kadar takımın muhte- Mf yerlerinde idi. Halbuki iki hafta- dır bu kanaatimizi tereddüde düşü - recek bazı hücum aksaklıklarına şa- hit olduğumuzu unutmamalıyız. Güneşin kusurları : Ekseri yazılarımda, Güneşlilerin müessir oyunlarının bilhassa muay - yen bir sistem dahilinde oynamaların dan ileri geldiğini kaydediyordum.De rin ve uzun paslaşan Güneş mühacim Teri rakip kale önlerinde apansız pey da olmak imkânlarını buluyorlardı. Halbuki iki haftadır Güneş hücum hattının sol tarafı inadına kısa ve ina- dına semeresiz akışlar yapmak iti yadına düştü. Bu yüzden akın başla. dığı vakit nerelerde toplanacağını ta- sarlamıya uğraşan rakiplere sol tara- İm neticesiz ve kısa top zikzağı yap- tırması karşılama kolaylığın veriyor. Garibi şu ki, Gürü KP aavinliğin Ğ deki yerimrtekfar alam IbFahimi d665- kıymetlişolan.cenah değiş - tirme paslarını terketmiş, mütems- di kendi oluğu içinde hapsolmuş va - ziyetlere düşüyor. Top arkadan ko - pup sol tarafın inhisarına girince bi- Ter arpa boyu paslarla korner çizgisi- ne kadar inmek için saniyeler geçi - yor, O esnada tabiatile kalenin ağzı doluyor ve muavinler mecburi bir halde çok ilerlemiş hücum hattını ta- kip ederek rakip nısıf sahasının ya- rısını geçiyorlar. Rakip müdafaasının gecikme yüzünden hâsıl olmuş kesa- feti yarılamayınca, karşı müdafaa - nın yaptığı bir Degojman hücumcula ra takılarak ilerlemiş Güneş muavin- lerini aşarak hiçbir müdafaa görme den doğrudan doğruya müdalilere dayanıyor. Sol tarafta : © Hücum hattının solu topu mütema- di bir cenahta çalkalıyarak merhale merhale indiğinden hattın sağ tarafı derinleme pas almasına imkân kalmı- yacak şekilde kale önlerine gelmiş bu Junuyor. Melih âyarında ok gibi fırlı- yan bir merkez mühacimini felce uğ- ratan bu tarz yüzünden Güneş hü - cumlarının müessirliği azalıyor. Forvetin sol tarafındaki bu ârıza- dan sonra, muavinlerin de son iki maçta kıvamsızlıkları göze çarptı. Güneşin müdafaası ve kalecisi ku- sursuzdur. Galatasaraya gelince : Galatasarayın müdafaa ve muavin hatlarının göz dolduacak şekilde oy- nadıklarını sık sık görmedik. Hücum elemanları, sağ içi hariç, iyidir. Galatasaray kadrosunu bun - dan evvölki maçlarda tetkik ederek kanaatlerimi yazmıştım. o Takımın Tektiğinde değişmiş bir şey görmedi. ğimden burada başka hükümler ve - recek değilim. Hangi taraf kazanacak ? Güneş takımını yukarıda hayli ten- kit eder bir lisan kullandım. Fakat o tenkitlerim Güneşin eski maçlarına ve esüs derecesine nazaran bugünkü hali arasında farkı göstermek içindi. Galatüsaray - Güneş takımlarının mükayesesinde © tenkitlerin ağırlığı galibiyet ibresini Galatasaray tarafi- na ceviremez zannındayım. Güneşin diğer oyuncuları» Üstten ii- | baren soldan sağa: İbrahim, Rıza, Ö- mer, Reşat, Faruk, Cihat ve Masih Yalnız şunu söylemek lâzımdır ki, bu maçta galibiyet ihtimalleri her müsabakada olduğu gibi iki tarafın arzusuna göre çoğalıp azalmaz. Pa- zar günkü oyunun tallini doğrudan doğruya Güneşliler idare edecek hal- 'dedirler, Yani maçın dizgini onların elinde- İdir. Yukarıda yazdığım aksaklıklara düşerlerse çıkaracakları gölleri kendi iradelerile kaybetmiş olurlar. Düş - mezlese, esasen kuvvetleri itibarile kazanmaları icap eden maçı istedik- leri şekilde idare ederler. Hele Rasih gelirse : Güneş takımının bugünkü kadrosi- le düha kuvvetli olduğunu, yalnız sol tarafa iki haftadır musallat olan fena alışkanlıkla sigortalı bir galibiyeti Kaçırma ihtimallerinden bahsettim. Rasihin Paristen geleceğini söylü- yorlar. Eğer o gelir ve sağ içe geçer- se, diğer hücum arkadaşlarının kabi- liyetlerine nazaran paslar vereceği tabiidir. O takdirde sol tarafın, ten- kit ettiğimiz şekillerde kısılıp yerin- GÜREŞ: Seçme İçin Müsabaka Yapılacak mı ? TAN OKUYUCU | Mektupları Terkos Tesisatı Ne Halde? Keki terkor fabrikası makinistlerinden 0- lan bir oküyürümüz' gönderdiği mektupta diyor ki kaç gün evvelki sabah gazetelerin - den birinde, terkos tesisatının Iayısa ka- dar tamamlanacağına dair bir havadis oku- dum. Sular İdaresi $81 senesinde terkosu devir almişt. O zaman on yıl stalette ka- lan Iki makinenin terkos fabrikasına kon- #ması kararluştı. Fakat, bu makineler körük tü. Bu terihte bütün makinelerin kudreti! 41230 metremikâbı su verecek derecede idi. | 036 nihayetine kadar bu miktar 83 bin metremikâbı oldu, Pokat orlaşıldı ki, yeni konan iki makine ihtiyaca kâfi değildir. Ve 1036 yılı sonunda 40 metre mikâbt su vere- çek bir mukinenin mübayansı kararlaştı, | Eğer bu makine 983 yılında sipariş edil- miş olanydı, İstanbulun ihtiyacı daha ev - vel ve noksansız bir şekilde tatmin editmiş İolurdu. Yeni kurulmakta olan fabrikanın 23 Nisanda yapılacak olan Avrupa (ii Şampiyonasına iştirakimiz esas İtlba- rile kararlaştırıldığından milli takı - ma mensup güreşçiler yirmi günden- beri çalışmaktadırlar. Güreş federas- bince şampiyonaya gidecek güreşçi- pılması tekarrür ettiğinden Ankara, İzmir ve Balıkesir güreşçileri şehri» şehrimize gelmişlerdir. Seçme müsabakalarının cumartesi günü yapılacağı rivayet halinde do - laşmakta ise de alâkadarlar bu husus ta esaslı bir şey bilmediklerini ve bu müsabakalar içir federasyondan tali- | Daha bir hayli sürer. İmuz dün matbaamıza gelerek şu şikâyette yonunun son verdiği bir karar muci- | yalanmusnz. > ler arasında bir seçme müsabakası ya | line k: belediye mütekaltlerinin maaşları hâlâ ve- inşaatı ise mayısa kadar fkmal edilemez. Belediye mütekaitlerinin maaşları Belediye mütekaitlerinden bir okuyucu- “Bütün üç aylık maaşlar, bir hafla evve- ar tamamen verilmiş olduğu halde nemiştir, Belediyeye müracaat ettim, . ŞENEL“) keyfiyetin, vekâlete yazıldığını söylediler. mize davet edilmiş ve İzmir güreşci- | Halyıki maaş için uzun boylu bekliyecek leri dün 5 kişilik bir kafile halinde) variyette Şiir. Zaten sıkıntı içinde bulu nuyoruz. Manşların biran evvel verilmesi çin alieadar makamların nazarı dikkatini gelbetmenizi rica ederim. * Yardım İstiyen Bir Kadın Tophane Kılıçali medresesi Biüjgün im- İzasile gazetemize yazılıyor: AAA AA ATE mat alpadıklarıni söylemişlerdir. Ae Memlekette : Ordu Atletleri Ankaraya Gittiler Ordu, 'TAN) — Ankarada yapıla- cak olan kır koşusuna iştirak etmek üzere spor kurumu tarafından davet edilen mıntakamız atletlerinden Ço- ban Selim, Yaşar, Kartal, Hâmit Oda- baş, mıntaka asbaşkanı Kâmil ve an- tene Besle tpeplieşlirak An- Ankaradaki kır koşusuna Karade- İnizden yalnız Ordu atletleri iştirak jetmektedir. Bursa Bisiklet Birincisi daşlarını sevinçle alkışlamışlardır. rıca hediyeler dağıtılmıştır. ——— Hariçte: “İsviçre - Lehistan Berabere Kaldılar Bursa, (TAN) — Spor Kurumu, bi- siklet federasyonu Bursa bisiklet bi- rincisine verilmek üzere. bir vitesli bisiklet göndermiştir. Soyer, birçok sporcuların bulunduğu bir törenle bu bisikleti birinci olan Bay Bekire vermiştir. Sporcular arka | , İlbay “Şefik kinci, üçüncü gelen sporculara da ay | disini mütehassıs doktorlara muayene ettir. Geçen pazar günü 19 bin seyirci ö- “Benim kocam harp malül ML Şimdi #ldü. Benim iki tane çocuğum var. Üç ay- da bir alırdık, Ölünce kestiler. Ben Iki çocukla kaldım. Perişan bir haldeyim. | Çocuklar şok bedbaht bir vaziyettedirler. Bana belediyeden bir ekmek veriyorlar Hi santte İki çocukla bana yetişir mi7. Be- nim bu halimi alâkadarların dikkat gözü-| he koymanızı rica ederim... CEVAPLARIMIZ ; Balikesir, Savaştepe başöğretmen Zeki Tunsboyluya: — Mevruu bahsettiğiniz arkadaşınız Ha- san, Kajk, bir, istide, ile, Maarif, Mekâletine Sirmelirlir İ Bize gönderdiğiniz'mektuptan meselenin bütün safahatını teferrüntna ka dar anlamak mümkün olmadığından, ifa- deniz üzerine bir hüküm vermek kabil de- Bildir. Okuyucularımızdan Necip Eğitmene: “Ölen eski Mısır Başvekillerinden Tev - fik Nesim Paşa 63 yaşında idi. 17 yaşında lokantada çalışan Viyanahı kızla olan macs- rası İzdivaç şeklinde netitelenmemiştir. Tevfik Nesim Poşa füvâki bu kızla ev » lenmek istiyordu. Fakat, Blsırda böyle bir izdivaca muvafakat etmiyorlardı. İhtiyar. ladığımı ve İradesini iyi kullanamadığını ile İ- İri sürüyortardı. Paşa 4 bunun üzerine, ken mek ve henüz aklı başında olduğunu ispat etmek için Londrayn gitmişti. Londra seya- | hatinden dönüşünde vefat etti... TOPLANTILAR e DAVETLER © a E E : UZUN Yazan : Anton Cekhof MARA A LL RİN A ln Yüzünden gerçek yalnız ihtiyara değil, dünyalara yâr olmıya müs- teit olduğu okunur; o kadar mesut, şen ve memnundur. İhtiyar, tren- lere ait bu kapalı sözlerden, numa- ralardan birşey anlamamakla be- raber tevekkülle dinler, tasvip yol- lu kafasını sallar, o da ki parmağı ile gencin düğmelert ilikli pardesü- sünün yumuşak tüylerini okşar. Ve cemilekâr, sevimli gencin yüzüne bakmaktan, onunla görüşmekten bir hâz duyar. Bu bağlılığına bir işaret olmak üzere on rublelik bir kâğıt çıkarır ve azıcık düşünerek bu na ikişer rublelik iki kâğıt daha katar, hepsini birden delikanlıya uzatır. Delikanli en sade bir iş oluyor- müş gibi bunları alır, elini kasketi- ne götürür, cazip bir eda İle cebine yerleştirir ve hatırına birden bir il- ham olmuşcasına: “Efendim, bakınız ne sanal. görünmüyor. Size onun yolunu ver sem... Askeri trenide 24 numarâlı tren olarak yola çıkarsam. Başkondüktör: —Ala Der. Şefdögar sevinerek: — Alâl, Alâ. der, şu halde bura- da demir atıp kalmazsınız. Hemen kalkınız, size şimdi yel vereyim. Ala! E İni kasketine götürerek ihti- yarı selâmlar, elindeki yol kâğitlarını okuyarak odasına girer. İhtiyar şu sohpetten çok hoşnut- tur, yüzü güler, gözleri salonda bu manzaranın bir şahidi bulunup bu lunmadığını arar, Kolunu başkon- düktörün koluna takarak: — Biz de şuradan birseyler içe- timi, Der. Başkondüktör sorar: — İçki için daha vakit erken de- ğil mi?.. İşler Tıkırında Gidiyor! 18-3-938 HASANASA ARAS UYASA GARUOAASAANA) HİKAYE — Çeviren: H. Rifat . Di cak tabanları kaldırıyoruz, düktörün söylediğine göre, mütemadiyen ayni numarayı tarsak yarın akşam sekizde cağız. Yâ, evlât, işini yoluna ri mayı bilmiyenin hali haraptır. T ya bu... Gözünü aç, ince yol kavra!, Ik çan çalar, akabinde yi dumandan kapkara, cel ve geniş ayaklı pantalonu pis vagonun kapısına dayanır. Bu kerlekleri, vidaları, perçimleri ayene İçin az evvel vagonların tında dolaşan adamdır. — Efendiler, der, sığırların lunduğu vagon sizin mi? — Bizim. Ne var ki? — Olan şu, iki vagon da ak Onları yola çıkarmak caiz dı Tamir edilmeleri lâzım. — Ne oturuyorsun, yahul.. Şey istiyorsan, açık söyle! — Siz istediğiniz gibi düşi nüz, ben şimdi rapo, İhtiyar bir ku mez, karşı koymaz, rahatça, #8 bir makine işliyormuş gibi eli bine gider ve iki tane yirmişet piklik çıkarır, muayeneciye W O da en tabii bir iş görüyormu bi bunları alır: — Hayırı kısmetler dik Allaha emanet olun, der. İhtiy çini çeker, muayene memur kara yüzüne sükün ile bakart ğır ticaretinin bir zamanla bir iş olduğunu, fakat artık te Mi bir hale düştüğünü ve şim de kayıptan başka birşey gör! ğini anlatır. Muhatabı fazla k manın cezası olarak sözünü | — Bir de arkadaşım var, için de birşey vermelisiniz. İhtiyar konferansını durduru ayene memuruna arkadaşı iç birşey tutuşturur. #keri tren (1) hızlı hızlı nünde yapılan Lehistan - İsviçre mil Wi futbol takımları maçı 3-3 beraber- likle neticelenmiştir. İsviçreliler bu maça Kolonyada Alman milli takımı, ile brabere kalmı ya muvaffak olan takımlarında hiç - bir değişiklik yapmadan çıkmışlardır. Bir Günde 44 Futbol Maçı! Mayıs sonunda İngiliz futbol s070- nu nihayet bulmakta, yenisi Ağustos sonunda başlamaktadır. Ancak, 20 Ağustosta birinci, ikinci, üçüncü liğ- deki klüpler arasında dostane mahi - yette olmak üzere 44 maç yapılacak ve bütün hâsılat futbol federasyonu - nun muavenet germayesine terkedi - lecektir. Bü sermayenin 100,000 İngiliz lira sına yükseltilmesi derpiş edilmekte - dir. Bu gayeye varmak için büyük bir gayret sarfı icap etmektedir. Karşılaşmaların mahalli rakipler arasında yapılacak hâsılat büyültüle- cektir. Londrada, Arsenal ile Totten- ham, Breatvford ile Çelsea, Çarlton ile Millvall karşılaşacaktır. She. Klüpler: Fenerbahçenin Bir Mektubu Fenerbahçe spor klübünden: Bazı kimselerin klübümüz nâmın- de saymasına imkân bırakmaz. Ve Güneş takımı daha sahaya çikarken galip vaziyete girmiş olur, dan istifade ederek mecmualâra abo- Bugün: 4 18 hart zaferinin yildönümü müna- sebetile bar akşam 2040 da Şehremini Hal- kevinde bir toplantı yapılacaktır. Evvelâ Emin AN Yaşın bir konferans verecek, bu- nu diğer hatiplerir. sözleri ve bir konser ve temsil takip edecektir. # Doçent Enver Ziya tarafından Beşik- taş Halkevinde bu akşam “Çanakkale zafe- ri, mevzulu bir konferans verilecektir. Bundan sonra “Kahraman,, piyesi temsil edilecektir. Şişli Halkevinde “Çocuklarda difteri has- talığı,, mevzulu bir konferans verecek» tir, betile bu akşam saat 21,30 da Eminönü Hal kevinde bir toplantı yapılacaktır. Hafta içinde: A Çocuk Esirgeme Kurumu balosu, rin akşam Tokatliyanda verilecektir. hazırladığı “Pertevniyal gecesi, yarın ak- şam Ünyon Franserde yaşatılacaktır. Halkevi salonunda yapılacaktır. Doktor Hüseyin Kenan, yarın akşam Beyoğlu Halkevinin Nur Ziya sokağındaki binasında sinir hastalıkları mevzulu bir konferans verecektir. # Muharrir Nurullah Ata, yarm sat 16,30 da Şehremini Halkevinde “Edebiyat, mevzulu bir konferans verecektir. —— Fenerbahçe spor klübünün hiçbir mecmua ile alâkası bulunmadığının ne kaydetmek üzere müracaat ve İz'- acatta bulundukları haber alınmıştır. lâletini rica ederiz. Doktor Niyazi Ahmet, bu akşam 21 de | Yapısı düşük, rengi sarıya çalar, İh- # Çanakkale zaferi yıldönümü münase-| nah sayılmaz. Rica ederim, birşey- # Pertevniyalden yetişenler kurumunun) Bizde bir saatin dünya kadar ©- # Kızılay Fetih ilçe kongresi, pazar gü-| gün, iki gün geç kalmakla münasip nü suat 15 te Sarsçhanebaşındaki Fatih| fiyat kaçırılabilir. Neticede beş on tavzihine muhterem gazetenizin de-| herifleri sepete koydum, bir asker A istasyonlarda nisbeten man durur. İhtiyar memm Kadife pardesülü genç sdan zerinde bıraktığı hoş tesir kökleşmiştir. Votka beynine bir sis tabakası çekmiştir. mükemmeldir, Herşey isteni bi gidiyor, demektir. O dur dinlenmeden söyler ve her lan yerde büfeye atılıp sö dinliyecek birine ihtiyaç du; dan her defasında yanına ya treni, yahut makinisti alır. birşey içmekle kalmaz, uzu içer, bardakları tokuştura 1 ra lâtifeler icatederek içe — Hepimiz birer işin ark; koşarız. Siz kendi işinizi, kendi işimizi biliriz. 'Tanrı | ze selâmet versin. der. Ve tesiri altında gittikçe hey nır, işlerden dem vurmaya Kaynamak, atılmak, birşey mak, durup dinlenmeden mek ister, Ceplerini arar, » ların karıştırır, bir küğt 8 hiç münasebet olmaksızın | tasını çıkarır, paralarını Mutlak birşey yaratır, içir beyninden vurulmuş gibi « larını sallar, önüne mektuj graf makbuzlarını, sevkiyı lalarını, cep defterini atar, sesle hesaplar yapar ve bunları hep dinlemesini i (Devan — Hayır, hayır, şöylece size bir şey ikram etmeme müsaade eder- siniz. Sallana sallana büfeyi boylarlar. Votka kâdehi elinde olduğu halde ne meze alacağını bir müddet dü- şünür. Başkondüktör pek semiz, şiş- kin yüzünün rengi uçmuş, yaşlıca biridir. Çok içen, vaktinde yatıp kalkmıyan adamlarda olduğu gibi tiyar: — Birer bardak daha fena ol- maz, hava soğuk; azıcık içmek gü- ler yiyiniz. Artık size güveniyo- rum, yolda karşımıza bir engel, bir münasebetsizlik çıkmasın. Bilirsi- niz ya, bizim hayvan ticareti işi- hemmiyeti vardır. Et bugün bir fi- yata, yarın başka bir fiyâtadır. Bir para kazanılacağına eve, tâbiri af fediniz, donsuz dönmek vardır. Ri- ca ederim, canınız ne çekiyorsa on dan buyurunuz, ümidim sizdedir. Bu gibi hizmetler için her vesile ile emrinizi beklerim. Başkondüktörü adam akıllı kân- dırıp İçirdikten sonra ihtiyar vago- nuna döner. Oğluna anlatır: — Büyük bir oyun oynadım, treninin nöbetini kopardım. Cabu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: