6 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

6 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nkü Münevver Hayat Telâkkileri B egum ile serbest konuşmak imkâm bence yoktu. İyi In- | silizce bilen Zohra hemen her za- 4 man terciimanlık ederdi. Fakat bu PA Teğmen kendimi ona; yabancı irsetmedim. Fikrini ekseri Farisi Seyitler ve kurandan âyetlerle izah #derdi Bütün bunlar çocukluk, hat tâ ilk gençlik muhitimizi hatırla tan şeylerdi, ; Dairesinin, ortası geniş bir sofa- ü Hindistan TAN Hintkızının Şu Garip Dünyada Evlenen Kadınlara İş Yok 7,470,000 nüfuslu Nevyork şehrin- de, 1,255,000 kişi, belediyelerde fa - kirler kütüğünde kayıtlıdır. Bunlar, hükümetten ve belediyelerden para- ca yardım görmektedirler. Fakirlerin adedi, her hafta 5000 artmaktadır. Bunun için Nevyorkta müessese ve daireler, evlenmiş olan kadın me - murlarını azletmeyi ve bunların yer- lerine de bekâr kadınları almayı ka - rarlaştırmışlardır. Nevyorkta evli bü- tün telefoncu kadınlar azlolunmuş- İ lardır. * Zenginle evlenmiyecek | Geçenlerde ölen, sabık Mısır Baş- | vekili Tevfik Nesim Paşanın Viyana- da bıraktığı 17 yaşındaki nişanlısı Ma riya Hübier, mart ayı sonunda Lon- drada eski genç nişanlısile evlenecek» tir. Bu münasebetle Mariya, gazete- cilere, Nesim paşe gibi zengin olsa da Profesör Pittard, Gâvurkaledeki tetkikleri sırasında Pittar'ın Kon feransı “ Avrupaya, Ilk Işık Şarktan Gelmiştir,, * Ye ona açılan odaları vardı. Bu $ofa ayni zamanda hemen ev kadar Behiş güneşli bir balkona çıkardı. (Bap 1 incide) © Jleri, hububutın anavatanını şarka doğ taş çağı medeniyetleri arasında böy- (Fu, uzağa, tâ Afganistana kâ- le bir fark vardır ki, bu hususta bir |dar götüren Rüs nebat âlimi Vavilo- hi ihtiyarlarla artık evlenmiyeceğini | söylemiştir. dal a Aşağısında bir de güvercinliği var “a. Kumru ve güvercinin bu kadar Büzelini bir arada görmedim. İşte bu dairenin içi doktor Ensa- re Şarklı tarafını temsil ediyor- W. Begum; kocasının garpleşme- Sine biç iştirâk etmemişti. Bu dat- Yenin hariç ile hemen hiç münase- Bak kt Doktorun salonunda ya adınlar toplandığı vakit gelir- hi Bütün bu eskilik, ananeye bağ- onda değişen hayata karşı, dal NİF BaYZ uyandırmamıştı. Gençle- TİR açılmasına muteriz görünmü- Yi Bununla beraber kızı Zoh- bir ölçü de vardı. Sofraya yalnız Muayyen erkek misafir olduğu za- man gelirdi, Sokağa bütün açılmış kadınlar gi bi Sari ile çıkar, istediği yere gider, Amerikalı bir kız cüretile otomo- bil kullanırdı. Memleketteki içti- mai, İlleri, hattâ siyasi cereyanlarla kadar ölür; Hörkangi yaşlı adam gi bi insanla bu meseleleri mü eseleleri müna Ölari leri münakaşa 7 ohra Hindistanda bana ken- E di gençliğimi çok hatırlat - giz, Pir kızdır. Onun yüzyüze gel- vi meseleler otuz beş sene evvel, ME görmüş ve oldukça müreffeh sınıfa mensup herhangi Türk; “e kızın hayat muammaların - an pek başka değildi ©; hem “perde kadını,, hayatını Müz de mış (1) grupların içini Bizi Ve tıpkı benim gibi, hiç Ge tamamen uyuşamıyacak ka- «ye erdiyetçi olduğunu sezdim. kağ in hayatı bir kadın için ne il v kantalı olabileceğini bill - di akat bir ayağı perde arkasın- *WİF ayağı dışarda olarak yaşa- ta müşkül, Kapalı “hayatın Po,, su “ağır aksak,, ise, açık Yan “tempo, #u “curcuna, dar, - ayağını en ağır bir usule, ö- b» ir en çabuk bir usule uydurup tey nek mânevi bir canbazlığa mü ' 'akkıf. Bu vaziyetin bir tek iyi irat var. Okumayı, düşünmeyi öven kadın istediği zaman çekilir, Sını dinler. Zohranın kendime benzettiğim bir tarafı da tarihe ve edebiyata Merakıdır. Bu, yaşlarımızın farkı- DA rağmen bizi biribirimize çok Yaklaştırdı. Tarih merakı onda sırf bir fikir tocessüsü de değildi. Hin- istan gibi intikal devresinde olan bir memleketin tarihten alacağı çok ders olduğunu anlamıştı. Bü mev- Zuda muhakemesi hiç yirmi yaşın- da bir kizinkine benzemezdi. Şiire Merakı olması, hattâ iyi şiir yazma Sına rağmen muhakemesi sörin ve “lgundu, müslümandı. Fakat, bir. çek dindaşları gibi müslümanları uk Praklarında tufeyli bir var- ii e aha doğrusu bir ekalliyet gi- issetmezdi, Maalesef ekalliyet YAŞ çok rahatsız edici bir şeydir keş oral birvvatandaşlık, memle- © alâkası uyandırmıya:mânidir. zi babasının ideali olan Hint ee mefhumunun canlı m yerinden biriydi. Tarihlerinde (3) g mayun, (2) bir “Ekber, ki da nekadar iftihar uyandırı- st bir “Aşuka, (4) da o kadar » milli bir gurur uyandırırdı. “temp Benares'te Hintlilerin Ganj nehrine atıldıkları yer ün yeni hayata girişinde bir kayıt Pr ririndninindnintnink : Yazan: Halide Edip AAA j Haydarabatlan bir görünüş: Şehrin büyük kulelerinden biri Z öhranm sabah ziyaretlerini sabırsızlıkla beklerdim. Del hi âbidelerini, yeni ve eski şehri ekseriyetle onunla beraber gezdim. Eski âbideler onun sayesinde zih- nimde sadece güzellik, yahut sanat r POLİSTE: 80 Yaşında Bir Kadın Yandı Evvelki akşam, Üsküdarda bir ka- dımın hafif yanmasıyle neticelenen iki yangın başlangıcı olmuştur. Sul tantepede, Servili caddesinde. Os- man Dede sokağında 11 numaralı ev- de oturan 80 yaşlarında Lefko ismin- de hastalıklı bir kadın, evvelki ak- şam karyolasında doğrulmak ister- ken, karyolanın yanında bulunan mangalın üstüne düşmüştür. Devri- len mangaldan kilimler tutuşmuş, gürültüyü duyan ev halkı manzarayı görünce: “Yangın var, diye bağırmı ya başlamıştır. O sırad. makta olan komşu evdeki Bayan Hik met, feryadı duyunca, hızla yerinden kalkmak istemiş, tavayı devirmiş-ye- re dökülen yağlar tutuşmuştur. Her liki &vde çıkan yangınlar yetişen di- ğer komışular tarafından söndürük müş, mangalın üstüne düşerek bacak lari yanan ihtiyar Lefko da hastane- balık kızart | eseri olarak kalmadılar. Bu mi - mari nümunelerini - iyi muhafaza edilmiş, yahut bir taş yığını ha - linde olanı - bana içinde facialar, geçen, insani tarafları olan birer canlı mesken olarak tanıttı. Mo - gol - Türk devrinin, yani müşlü - man hâkimiyetinin son ve açıklı perdesini bana Zohra öğretti (1) Açılmış tabirini emencipee'ye mu- kabil kullanıyorum. (2) Akbar on altıncı asrın ortalarına doğru yaşamış, Hindistanda hüküm sf ren müslüman bir hükümderdir. Ti- mürlenk sülâlesindendir. Birçok büyük hükümdar yetiştirmiş olan bu ailenin hariçte en çok tanınmış ve en bilyük te- Mâkki edilen ferdidir. Möğol hanedanı di ye tanınan bu hükümdar ailesinin birin- elsi “Babur, dur, Hindistanda yepyeni bir devir açmaktan başka Çağatay Usa» nında yazdığı hatıratı bütün dünyada meşhtrdur. (3) Hümayun Akbarn oğlu ve ayni dereceye yakın şöhret almış bir büküm- dardır. Müslüman mimârisinin - birçok Abidelerini Bunlar bina etmişlerdir. (4) Aşoka, Mindistanda Milâdı İsndan 260 da hükümet etmiş Budi bir hüküm- dardır. Budi dinini kabul etmeden ev- vel çok zalim olduğuna dair tarihte ba- varfir. Fakat “Budizm, i ka- sonra Hindistanda fikir, in- , İyi idare ve en yüksek sanat devri onur. zumanıdır, O kadar insani ve met idaresinin tarihte mev- ani yalnız Hintli değil İngiliz müverrihlerinden bazıları da kabul eder ler. Mimari noktatnazarından da Tindü devrinin en yüksek âbidelerini birak - mıştır. Hayatını zamanında diktirdiği bü. yük direklerin üstündeki yazılardan tet kik mümkündür. İZMİRDE: Tütünler İyi Yetiştirilmeli İzmir, (PAN) — Tütün zeriyatının pek fazla olduğu, halbuki miktar iti- barile fazlalıktan ziyade kalitenin iyi Wiğine çalışılması âzımgeldiği hakkın da İnhisar vekâleti ziraat şubesinden bir tamim vurut etmiştir. Ticaret o- dası ve diğer makamlar bu hususta müstahsili tenvir edeceklerdir. ye kaldırılmıştır. Tahtakalede Zincirli hanında o- turan 25 yaşlarındaki Ayşe dün Sir- kecide Saraç Faikin dükkânından bir | kadın çantasını çalarken yakalanmış! tır. # Sabıkalı Ömer Balatla top oyna makta olan Refailin saha kenarında bıraktığı ceketinin cebinden 11 lirayı çalarken yakalanmıştır, * Birkaç gün evvel Cibalide Yu- Dus isminde birinin 200 lirasını çalan Hasan dün yakalanmıştır Maksim Gorki'nin kahramanı | Maruf Rus edibi Maksim Gorkinin “Valde,, adli tomanında yaşattığı ka dın kahramanı Ana Kirilo geçenlerde Gorki kasabasında ölmüş. tür. Gorki, bu kadından ilham alarak “Valde,, romanını yazmıştı. Ona, şe- hir halk eriyorlardı. Kadın, gri Zaloşova 17 sene kadın kıyafetinde Amerik 17 sene ev Conston kasabasında | 1 Katerina nâmında'bir kiz çocuğu doğmuştur. Anasi, esasen iki kızı olduğu e doğmasından memnun kalmamıştır. | Bütün aile erkek çocuk istiyormuş. Katerinayı, bir erkek gibi terbiye e derek Jorj ismi altında bir erkek mek tebine göndermişleridr. Erkek elbise sile ve erkek isini altında mektebini bitirdikten sonra Katerina, gibi, bir sünün emirei ust aşarak Akı kiz kaz anasını lemiştir. Fukat 17 yaşına geldiği za- man, Katerina, üttasına âşık olmuş ve onunlü evlenmek için kadın elbisesi giymiştir. inin Yi İviv darı olmak üzere hububat eki cın kesili; kân yoktur. Paleoltik devrin insan olup avcilıkla ve balık tutmakla ge- çinirlerdi. Bunlar ne zireati biliyor- lardt,'ne de ehli hayvanları. Etten i- baret olan gidâlarına etraftan topl yabildikleri meyvaları da ilâve edi- yorlardı. n Nealitik devrinin İnsanları ise gö- çebe değildiler. Bunların köpek, ö- i ve koyun gibi bir anları vardı. Birkaç vi arpa, ve iki ne- köz, domuz, ki takım ehli nevi buğda; biçerlerdi. Ekmek yapmasını bilirl di. Elyafile balık ağ lsr yapmak için keten yı Çömlekçiliği ve gemiciliği de icat etmişlerdi. Avrupanın bu kismindaki göllerde kazık üstüne kurulmuş köy- ler İnşa etmişlerdir. Bu, binlerce ağa işli icap ettiren sazzam bir işti. E N gelerek ilk siteyi ve şüphesiz ilk ka- nunları, ilk içtimai ahlâkı vücude getirmişlerdir. Acaba ne gibi vaziyetler tahaddüs mesini, ——— -—— ——— likhahar modasının getirdiği en İyeni emprime öğle üstü elbiselerin- İdenbiri, Bu elbisenin hususiyeti, ge- İçen aylarda moda olan bombe omuz- ları biraz yaşatmasında ve ufak çi- çeklerle vücude fazla intibak ederek formu göstermesindedir. Jetmiştir? O devirde yaşıyan Avrupa aha-| isinin, yontulmuş taş çağı olan se- eflerinin, ayni yerlerde icat ettikle- rı maddi değişiklikleri sadece tema- kayeseye teşebbüs etmiye bile im fun keşifleri takip etti, Şimdi bu hususta artık bir parça nları göçebe | malümatımız var demektir. Hububa- İtin menşeini Afganistandan Marma- raya kadaf uzanan coğrafi mıntaks içinde aramamız lâzim geliyor. Ehli! hayvanların da aaşğı yukarı eyni havaliden, fakat daha şimale doğru uzanan Aral - Hazer mıntaka- sından gelmiş olması pek melhuz- dur . Böylece davanın iki rüknü halle- dilmiş gibi görünmektedir. Bunun bir üçüncüsü kalıyor. Isviçrenin eski göl meskenlerinde tesadüf edilmiş keletleri tetkik olunun- bu havalinin en eskisi olan Neo- litik devrine tekabül edenlerinde in- san kafa tesım Brakisefal tipinden luğu sabit olmaktadır. Burada çok mühim olan şu vaki- ayı da hatırlıyalım ki, palgolotik dev rine ait muhtelif ırklar dolikosefal ırkını r Avrupa top, İraklarının yeni sakinleri olan bu Bi- İrakisefaller nerden gelmişlerdir? Bunlar bu fizik kerâktere malik olan insanların sakin oldukları mem leketlerden gelmişlerdir. Garbi Asya ise Bırakisefal'lerin büyük bir vatanı olarak görülmekte” dir. Hattâ bu Brakisefaller de Dina- rik ırkı doğurmuş olanlar ve Alpin ı helde ırkı doğuranlar olmak üzere iki 6- süsli tiplerdir. Şu cihetle de hatırlıyalım ki, Bıra» kisefal tiplerinin Avrupa toprakla» rında ilk meydana çıktığı yer Bavi- iv , yera'da Ofnet'te bir mezolitik Istas- İlk medeniyetin menşei ie Şu halde bu yeni medeniyetini © Ofnet'teki bu Bırakisefal'leri şark mengelnin Avrupada olmadığını ka-İ an gelmiş pişdarlar gibi tellkki ede bul etmek zaruridir. Bu medeniyet | biliriz acaba nereden gelmiş olabilir? o Bu İmubakkak hububatın hüdayi nabit olarak çıktığı ve ehli hayvanların ge İtirildiği memleketlerden gelmiş ol İ maldır. Yeryüzünde hububatın vatanı ola- | bilecek yerlerin nereleri olabileceği hakkında uzun müddet tam bir ma- lümatsızlık içinde kalınmıştır. Tari- hi oldukça eski, 19 asrın başlangıcın- / dan kalma bazı müşahedeler - Mezo- potamya - mıntakasını hububatın İilk yetiştiği yerlerden biri olarak gös termiye meyyal bulunuyoruz Fakat bu müşahedelerin bir ço- ğu pek münferit ve müşkül idi. Faz- İla olarak bunlar bir iki nevi hubu- İ bata münhasır kalıyordu. Ancak 1909 İdan itibarendir ki, bu sahadaki malü | mat katileşmiye başladı. Asrımıza a- it ilk mühim keşifleri Aarosaohnis- minde bir yahudi pebat âlimine borç luyuz. Bu keşifler Filistinin muhtelif yer lerinde vaki olmuştur. Bu memleke- tin şimalinden cenubuna kadar hu- Jdeyi nabit olarak yetişen pek çok | 7ühim bir kısmına ilmi araştırmalara İbuğday, orpa ve yulafa tesadüf edil. | tahsis eden Atatürk'ün dehâsi, beşe- diğini bu keşiflerle öğrenmiş bulum- | Tiyetin ilk tarihini, hepimizin beklö- maktayız. aydınlığa doğr Burada tebarüz ettirmiye değer | muhakkak götürecektir bir noktada şudur ki, hudayi nabit olarak yetişen bu hububat Akdeniz | (77777177777 tarafındaki sathı maillerde de; | riyeye bâkan sathi maillerde toplan- İş : ği N Size çocuğu düşündürecek X Bundan sonraki keşifler Aaronshon'un keşitlerinin pek bü | haftanın ilk günüdür. yük bir ehemmiyeti vardır. Bu keşif. amaaa mama iğ di ettirdiklerini mi kabul etmek 1i-| İzmdır?. Böyle bir faraziye ihtimal | İdahilinde değildir. Çünkü hiçbir yer- İde böyle bir istihalenin izlerini elde edememekteyiz. Bu suretle ortaya konan davanın İüçüncü esas noktasının da meydana çıktığı görülmektedir. İlk ışık: Garbi Asya Hulâsa hububat ehli hayvanlar ve bunları beraberlerinde getiren insan r, garbi Asyadan gelmişlerdir. Bu | itibarla Anadolu hem bir anavatan; bem de Avrupaya gelip yerleşmek için üzerinden geçmiş bir yol olarak görülmektedir. Yukarıda isimleri ge“ İsen ve kıtamızda Avrupada pek meb İzul olarak temsil edilmekte bulunan | iki irk - Dinarik ve Alpin - arklar barile “Türk halkının mühim bir kısmı ile ayni cihetten gel diklerini iddia edebilirler. Bu Türk halkı da menşeini Bird» bulunduğu İ memleketler olan Orta Asyanın bir İyerinde bulacaktır. Bu geniş havali İde Arkeolojik hafriyatı çoğaltabildi- Gimiz zaman kat'i mıntakaları şüp- hesiz öğrenmiş olacağız. Faaliyetinin menşei asli sefat'lerin çok mebsul jmek e olduğumuz SULE NE. mv 2 a Ğİ ak gn il, Su. 47723 Nisan rn vE rn

Bu sayıdan diğer sayfalar: