6 Nisan 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

6 Nisan 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KAYSERİDE : Pazarviranda Eğitmenler Kursu Kayseri, (TAN) — Maarif Vekâleti, Pazarviran nahiyesi mektebinde bir köy eğitmen kursu açmıya karar ver miştir. Kursta bugünlerde tedrissta başlanacaktır. Yüz elli talebesinden altmışı vilâyetimiz içinden, diğerleri Niğde ve Yozgattan seçilmiştir. Altı Ay sonra kurs bitecek, diploma almı ya muvaffak olanlar köylerde müal - Ilmliğe başlıyacaklar ve masşlarım Maarif Vekâletinden (alacaklardır. Her sekiz eğitmeni bir başmuallim da | imi surette kontrol altında bulundu- racak ve maaşını idarei hususiyeden alcaktır, Kayseri (TAN) — İki zehirli gazden korunma kursunda tedrisata devam olunuyor. Bir üçüncü kurs a- çılmak üzeredir. Bir zehirligazden korunma odası in Kayseride zehirli gazlerden korunma kursları açılmış, birçok vatandaşlara lâzımgelen bilgiler verilmiştir. Ro- i i nina ii simde kursa devam edenlerle öğretmenleri bir arada görüyorsunuz Kayseri (TAN) — Buradaki mek | Mp tepler ihtiyaca yetmediği için 500 ço- NİKSARDA : cuğu Istiaba kâfi yeni bir ilkmektep inşası kararlaştırImıştır. 64 bin Jira bedel keşifli olan bu binanın yapılma | Sını, yüzde on noksanile müteahhit A- Tİ deruhde etmiştir. ÇANKIRIDA : Yeni Binalar ve Hastane Yapılıyor Çankırı, (TAN) — Şehrimizin mer- kezi yerinde, Dörtyol meydanlığında dikilecek Atatürk anıdının temel at- ma merasimi, velinin bir nutkile ya-| pılmıştır. Pek yakında 50 yataklı has tane paviyonu İle Halkevi ve nafis binalarının temelatma resimleri de yapılacaktır. Vilâyet meclisi umumi- #i, yeni bütçeye Halkevi için 25 bin, hastane paviyonü için 17 bin, nafın bi Bası için de 10 bin lira koymuştur. .Caddelere ağaç dikilmesine devam olunuyor. Belediye bu yıl 500 ağaç da ha dikdirtmiştir. Bir otomobil yolu ve şehir ormanlığında havuz inşasına başlanılmıştır. Çankırı zirat bakımdan fevkalâde müstahsil bir hale gelemediği için ticaret ve sanayi sahalarında da du- ralamaktadır. Büyük bir fabrika ku- rulması burada iktisadi harekeli can landıracağı için pek ziyade. temenni ediliyor. Madenlerin işletilmesi, bü - yük Tuzladan daha iyi istifade edil- mesi de şayanı arzudur. N Bütün İspanyollar, en sanayileşmiş mıntakalar, cenup denizi, Katalonya, Bask memleketleri Santander iki Kastil, hepsinin bu dilekte beraber oi- duğuna şüphe yoktu ve Madrid bütün bunların da- yandığı en sağlam duvardı. Bu isteklere muhalif bir kuvvet nasıl tasavvur edebilirdik. Böylece Valle - İnclan'ın melânkolisi içinde akse- den mayıs reaksiyonlarını gördüğüm zaman, bunun, tekâmüle engel olan düşmanları ezmek için bir fırsat olacağını zannetmedim. Çocukçasına bir nikbinliğe düşmedim. Fakat derebeyliği yıkmanın, derebeyi devletin elinde bir alet olan Kilise hâkimiyetini kal- dırmanın bir dahili harbe varacağım, düşünmedim. Biz hepimiz, derebeyliği yıkmakla, demokratik bir cümhuriyet kurmayı istihdef ediyorduk. Bu husus- fa anarşistlerle, bütün fırkalarla beraberdik. Bütün mücadelemizde bu ruh hâkim oldu ve gayemizin bü- tün mânası budur. Herkes gibi ben de bir isyanın patlıyacağını bekli- yordum. Hükümetin inkılâbı tarsin için gösterdiği asabiyet, inkılâptan menfaati sarsılan muhafazakâr. ların hazırlığı bulutlu bir hava yaratmıştı. Böyle bir hava içinde nasıl çalışacağımı ben de kestiremiyor- dum, köye gitmiye karar verdim. San Rafael'e on mil uzakta, zengin bir Madritlinin yazlık köşkünü kira- ladım. Bu köşk, Guadarrama silsilesi dağlarının arka- sında bir çam ormanının içinde idi. Bu köşkte daha evvel de bir defa oturmuştum. Burasının meçhul kalmasını istediğim için, ismimi üzerine yazmadım, mektuplarm beni bulmaması için adresimi de kim- seye vermedim. Ara sıra Madride gider, bana gelen meltupları alır, cevaplarını ds oradan yazardım. San Rafyel Madridden iki saat ötededir, Segovia ayale- tindedir, Madritle hududu Guadarrama dağları ete- ğindedir. Fakat buraya giderken bu güzel toprakla- rın, medeni harbe ve benim hususi hayatımın hâdi- selerine sahne olacağını bir saniye bile aklımdan ge- cirmedim. kğ Ana ve evlât katili Bekir Sıvas, (TAN) — Burada tüyler ür- |rini bir çukura gömmüş ve üzerleri- pertici bir cinayet olmuş, bir adam annesini ve iki çocuğunu balta ile öl dürmüş, sonra vücutlerini parçalıya | komşulara: rak bir kisım âzalarını tır. Hâdisenin tafsilâtı şudur: Çarşıbaşı mahallesinde oturan 35 şlarında Bekir evvelce eski Bir Adam Anasını ve Iki Çocuğunu Öldürdü Cesetleri Balta Ile Parçaladıktan Sonra, Toprağa Gömdü derken, 8 — 6 ay evvel karısı ölünce bu işi bırakmış, boşta gezmiye başla” mıştır. Söylendiğine göre srasıra ru- hi buhranlar geçirmekte, 65 yaşında ki annesi Bayan Hatunu sıkıştırarak, keridisine para vermediği için döv- mektedir. Bekirin 4 yaşında Hayrettin, 7 ya- şında Ahmet ve lise 4 üncü sınıfına giden Sabriye isminde üç çocuğu da Birkaç gün evvel, Sabriye mektebe gittikten sonra Bekir annesini, yıkıl- mak üzere olan odunlükteki divarı bir direk dayayıp sağlamlaştırmak bahanesiyle aşağıya çağırmış. orada balta ile öldürmüştür. Sonra oğlu Hayrettini ve daha sonra Ahmedi de ayni yere indirmiş ve bunları da bal- ta ile katletmiştir. Ahmedin: ölüsünü hemen parçala- yıp götürmüş ve suya atmış, diğerle- ni tezekle örtmüştür. rince sokak kapısını Bu işleri biti- kilitlemiş ve Suya almış-| — Anamla çocuklarım evde yok, acaba köye mi gittiler? demiştir. 6-İmektepten eve gelmiş, bü esnada VE) e adi ei Hergün Posta Geliyor Niksar, (TAN) — Şimdiye kadar iki günde bir defa gelen postalar her gün gelip gitmiye başlamışır. Erbaa postası Niksardan ayrılmış, Lâdik is- tasyonurdan alınmıya başlanılmıştır. 4 Niksar, (TAN) — Halkevi genç- leri “Ata,, piyesini burada ve Lâdik- te temsil etmişlerdir. a m bası da gelerek kapıyı açmak istemiş tir, Fakat Sabriye babasının halin- den korkmuşt — Büyük anam ve kardeşlerim gel meyince ben bu eve girmem, demiş ve 0 geceyi posta memurlarından Ab- di Tardoğanın evinde geçirmiş, son- ra'da akrabasından Muhittin Çavu- evinde ui da birkaç Kore Hel nı kendi evine almak istemiş, Sabri ye razı olmamıştır. Nihayet bir gün kizina! — Seni de diğerleri gibi elime ge- girip öldürseydim, demiş, bunun ü- zerine polise haber verilmiştir. Evde yapılan taharriyat neticesin- de, Bayan Hatun ile Hayrettinin kol ve ayakları da vücütlerinden ayrıldı- ğı ve ağlebi ihtimal suya atıldığı an- laşılmıştır.Bekir tevkif edilmiştir. Ev velâ bu cinayetleri ruhi bir hastalık neticesinde yaptığını söylediği halde bilâhare ifadesini değiştirmiş: — Anam ve çocuklarımla beraber dıvarı tamir ediyorduk. Direk yıkıldı ve altında kaldılar. Üst tarafını bil- Akşam olmuş, büyük kızı Sabriye | KY 727 miyorum. Ölmüşler, demiye başla- İsyanın Patlaması Merak ve tecessüsün, tahminlerin karanlık çevresi içine girdik mi, artık bu merak ve tahminleri kafa- mızdan çıkarmak mümkün değildir. Bir şey dalma kafamıza takılır, nerde ve niçin olduğunu bilmediği» miz halde mütemadiyen bizi kendine çağırır. Köye gelirken getirdiğim kitaplar arasından bir tüfek çık- tı, Geldiğimden birkaç gün sonra bahçemde bir faşist alâmetinin resmedilmiş olduğunu gördüğüm zaman tüfeğin gelişinin romantik bir görüş olmadığını anla- dım. Bundan sonra San Rafael'de gazete okumaktan, radyo dinlemekten başka bir şey yapamadım. Görü- nüyordu ki, bütün iş taahhütlerim benim irademin haricinde, cebren bozulacaktı. Fakat neler olacağını beklemekten kendimi kurtaramıyordum. Böylece bir kaç hafta geçti. Bir zaman oldu ki, yeşil çamlara, ma- vi göğe, mahzun bakışlı öküzlere (bütün bunlara her- kesten fazla mukavemetim olduğu halde) tahammül edemez oldum. Tekrar Madride döndüm. Orada da müşterek cephenin methiyelerini okumaktan, haddi- zatında haşmetli olan bu'hâdiseye edebiyat yapmak- tan, herkesle açık konuşmaktan başka yapacak bir iş bulamayınca tekrar istirahat yuvama döndüm. San Rafael bir oteller şehridir. Sa Goruna yolunun iki tarafını dolduran otellerin, ekserisi lüks otellerdir. Benim mütevazı evim, bu otellerin nihayet bulduğu noktadan bir buçuk mil kadar uzaktadır. Evimin kar- şısında erişilemiyen tepeleri çamlarla örtülmüş dağ» lar, vadi ve bunların arasındaki küçük Kalya bağlamıştır! Yİ ŞT Muhammen kiymeti Lira Er. Metresi 24118 80 301485 1 — Depo, dükkân, garaj, ban, çarşı vesaire yapmağa elverişli ve i de dört masura suyu ile beraber Galatâda Yenicami mabsllesindeki Vi arsanın tamamı satılmak üzere 24—3—038 tarihinden itibaren 20 müddetle ve kapalı zarf usuliyle müzayedeye konulmuştur. 2 — İhalei katiyesi 12 Nisan 938 salı saat 16 da Beyoğlu Vakıflar dürlüğünde ihale komisyonu huzurile yapılacaktır. 3 .— İstekliler muhammen kıymeti üzerinden “e 7,5 nisbetinde nat makbuzlarını veya banka mektuplarını 2490 No. lu kanunun teri dairesinde hazırlıyacakları teklif mektuplarile beraber ihale saatindif bir saat evveline kadar Beyoğlu Vakıflar Müdürlüğü ihale kom ai vermeleri lâzımdır. 4 — Harita ve şartnamesini görmek ve fazla malümat almak istiyeii lerin hergün Beyoğlu Vakıflar Müdürlüğü akarat ve malülât şuböğ sine müracaatları. (1590) İ Ankara Vilâyetinden: 1 — Vilâyet çiftçilerine dağıtılmak üzere satın alınacak 56 adet iki mirli pulluğun 19/5/938 Perşembe günü saat 16 da açık eksiltmesi yap lacaktır. 2 — Pallukların mubammen bedeli 2240 liradır. 3 — Şartnamesi Ankara ve İstanbul Ziraat müdürlüklerinde mecra verilir. İsteklilerin pullukların 96 7,5 tutarı olan meblâği banka mekt veya hususi muhasebe müdürlüğü veznesine yatırılmış makbuz ile bir likte eksiltme günü gösterilen saatte vilâyet daimi encümenine ve: ri ilân olunur. 1775 Kandilli Kız Lisesi Satınalma Komisyonundan! Okul talebeleri için şartnamesine göre beher metresine 420 kuruş ve del tahmin olunan 150 metro lâcivert kumaş 20-4-938 çarşamba günü İğ tanbul Kültür Direktörlüğü binasında toplanan okul komisyonunda İğ silimesi yapılmak üzere açık eksiltmeye konmuştur. İ 47 lira 25 kuruşluk ilk teminatı Liseler muhasebeciliği veznesine yatıffı Iscaktır. İsteklilerin bu gibi kumaş imal eder fabrika veya atölyesi duklarına dair Ticaret odası vesikası ve teminat makbuziyle birlikte bi gün ve saatte komisyona gelmeleri, (1730) — İstanbul Telefon Müdürlüğünden : 4 4 938 tarihinde ihalesi yapılamıyan 1715 lira muhammen bedelli 600 adet siyah katranlı şerit ve 2000 adet siyah mücerrit şerit 14 tarihine müsadif Perşembe günü saat 14 de açık eksiltme suretile edilecektir. j İlk teminat 128.63 Tiradır. Şartnameleri hergün Levazım Dairemizöi görülebilir. İsteklilerin mezkür gün ve saatte iIk teminatlarile müracaatları. (10 “İstanbul Telefon Müdürlüğünden : GM A a 4-4 638 tarihinde ihalesi yapılamıyan 3531 lira muhammen bedeli 1500 metre 76 m/m. lik fond boru, 50 adet 76 m/m. lik fond boru dirseği ve 50 adet fond boru redüksiyonu 14—4—938 tarihine müsadif Perşemb günü saat 14.30 da açık eksiltme suretile ihale edilecektir. i geli lamina Akli Gemeelerhee gin avam Dilem atları, (1880) Açık Eksiltme İlânı. İstanbul Kız Öğretmen Okulu Satın Alma Komisyonundan: 71. 4. 1938 Perşembe günü saat 14 te İstanbul Kültür Direktörlüğü b sında Liseler Muhasebeciliğinde toplanan Okul eksiltme komisyonu sında 1783 Lira 80 kuruş keşif bedelli mektep pansiyon kitapodasında “ pılacak Kalorifer tesisatı açık eksiltmeye konulmuştur. İ Keşif ve fenni şârtname okuldan öğrenilir. Girecekler evvelemirde “ tesisat için fenni şartnameye göre hararet zayiat hesaplarını gösterir mi fassal cetvel koyacağı radyatör miktarını gösterir 1/100 mikyasında 9? fassal plânı eksiltme saatinde Komisyona vereceklerdir. İ Muvakkat teminatı 131 Lira 53 kuruştur. İsteklilerin en az (2000) liralık bu işe benzer iş yaptığına dair resmi Dİ irelerden almış olduğu yesikalara istinaden İstanbul Nafıa Müdürlüğüü den eksiltme tarihinden bir hafta evvel alınmış ehliyeti fenniye ve Tİ ret Odası vesikalarile gelmeleri. (1637) Bunların korkusu hoşuma gidiyordu. Kendi kendi” me, hepimizin hayatı tehlikededir. Fakat biz, bu öv lüm korkusunu yeni bir şey tanımamak şerefine maz” harız, diyordum. Biz ölüme alışkın adamlarız. Madridde eşi olan lüks bir lokantanın ismile anı * lan bir lokantanın taraçasında vakit geçiriyor, sa ” ğunda, solumda büyük bir hoşnutsuzluk ve korkü görüyordum. i Marki de San N pijamasının üstüne gümüşü bif caket giymiş, bıyıkları eski usul üzere kozmatikle yet? tepecikler, © tarılmış, sivil zabitlere hulüs çakmak için fırsat arr İ sırtlar, kayalar tâ yola kadar uzanırdı. Bütün saha, çok kesif bakir “oranlarla örtülmüştü. . Her günkü gezintilerimde bazan soluk yeşil renk- lerle billürlaşmış çayır yılanlarile karşılaşızdım. Bu- raya kurtların da indiğini söylerler, vahşi kuğular ayaklarınızın arasında dolaşırlar. Biraz aşağıda ka- lan şehir, yüksek yolun iki tarafından Alto de Leon'a yükselir, İki yolun Kenarına dizilen çamlar, tâ dağ- lardaki yüksek çam ormanlarına dayanır. Guadarra- ma dağlarının bu kısmı, bizi diğer mahallelerden, yazlık köşklerin, şirin köylerin, muhteşem sanator - yumların bulunduğu yerlerden tamamile ayırır. Tren, Fablanda'nın cenubunda, açılan geniş bir tünelden geçerek San Rafnel'e varır. Diğer tarafta Alto de Leon'a giden yolu, Guadarrama dağlarının ismini ta- şiyan Guadarrama kasabasına erişir. Bu da bizden bir iki mil uzaktır. Bu civardaki bütün kasabalar gi- bi Guadarrama kasabası da zengin oteller ve zarif köşklerle süslüdür. Ben de herkes gibi bekliyerek birçok günlerimi geçirdim. Acınacak bir tecerrüt içinde yaşıyordum. Her şeyle derin ve samimi bir alâka gösteriyor, bir şey patlıyacak korkusiyle geceleri uyuyamıyordum. Ne ve nerede patlıyacaktı? Madritte kimseler bir şey bilmiyor, herkes hâdise- leri kendi görüşüne göre izah ediyordu. San Rafael de büyük aristokratların, Kraliyet taraftarlarının zehirlenmiş fareler gibi sürttüklerini görüyordum. yor, bunlara Sir diye hitap ediyordu. Sivil zabıta, kraliyet zamanında tesis edilmiş, yap tığı zulümlerle şöhret bulmuş bir teşkilâtı, hâlâ Sani Rafael'de bir sübayın idaresinde otuz adam: olan i*“ tâsyonları vardı. Kaide olarak Marki De San N bum& ları ailesinin işlerini gördürmede kullanırdı, Pe kat şimdi tehlikenin verdiği korkuyla yalnız hulüfÜ çakmakla kalmıyor, bunlara buzan bira 2 yafeteriğ bile çekiyordu. Bunu göze çarpacak bir kahramanlık la yapıyordu. Eski liberal R. M. bütün münevverlerifi gözdesi Primo de Rivera'ya karşı kılıç sallıyan kahtğ raman, gruptan gruba dolaşıyor, hakimane bir tavff takınarak, kendisinden şüphelendikl, ona iti “ mat etmediklerini anlatıyordu. ; e ai Ben kasabaya nadiren giderdim, bu da mak içindi. Kasabada tanınmamıya ça , gözü çarpmamıya dikkat ediyordum. Vaktimin çoğunu be çemde geçirir, ya odamda okur, yahut El Estapar i” mi verilen dağın yüksek kayalıklarında güneş banyf” su yapardım. Bu dağ San Rafael'in tam karşısındf evimden bir buçuk mil uzakta idi. Eskiden bir solU ta dağın zirvesine çıkar, burada tatlı istirahat saati” ri geçirir veya çalışırdım. Fakot bu yaz dağların #İ€” bir tarafında oturacak bir yer veya sık saçların ÖLÜ rinden geçen bir bulut göremiyordum. Ben de Mar De San M gibi zehirlenmiştim. Fakat benim içimd”” ğ ki zehir müspetti, Benim kinim ve gayzim - eğer v8” sa, olduğu süphelidir, çünkü; (Devamı var) İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: