30 Temmuz 1934 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

30 Temmuz 1934 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e a o 4 —30 TEMMUZ Edebiyat bahsi: Divan Edebiyatı. Yazan: İstanbul üniversitesi edebiyat fakültesi döçentlerinden ALİ NİHAT İnsanın teessüri hayatının tezahürü — sanattır. Tarihin her devresinde insan cemi- yetleri en iptidai şeklinden en mudi) safhasına kadar sa. nat hayatı yaşamışlardır. Bu zaruri hayat nfulesinin me- kanizması şöyledir: Herhangi ruhi bir sebep- le heyacan haline giren bir ifsanın — nazarında cihanın şekli değişir. O bu değişikli- kleri muhtelif vasıtalarla jfa- deaye çalışır. Bu değişikliklerin oluş şeklini tayin eden a- mil Şşabsın — versgsetleri ile beraber mazisi uzvi, ruhi, ha- lidir. Halin içinde bütün bir ha- yat ve © hayatın için- de hafızaya intikal edip türlü kaynaşmaların binbir şekil alan bir tefe- kkür ve tahassüs hazinesi vardır. Heyecan bir elektr- ik seyyalesi gibi bu hazineye girecek, içinde bulduklarını kendi mahiyetine göre Bi ralıyacak, sanat eserini vü- cude — getirecektir. İnsan içtimat bir varlık olduğu. na göre sanat eseri içtimai hayatın bir fert — olduğuna göre sanatkârın ferdi varlı- gının bir aynası olmalıdır. Bu ufak mukaddimeden sonra Türk Divan Edebiy- atını tetkik edelim: Acaba bu şairlerin duyuş ve görüş âleminin hudutla- rını çizmok kabil midir? Buna evet covabim verirsek büt ün bir edebiyatı — sanat hudutlarından nefyetmiş ol. uruz. Biz bu edebiyatın an- cak nevi tahavvüllerini çize- bilmeliyiz. O nevin — içinde binbir — hayatın tecellileri nihayetsiz tenevvüler göste- rmelidir. Fakat buna rağın- en biz «evet» cevabını ver. rmektetereddüt etmiyeceğiz. Ve ufak bir misal ile dav- amızı ispata çalışacağız: —— Kadın saçı; bilhassa kadı- nların örtülü zamanlarında sanatkârı — heyecanlandıran bir maddedir. Bütün divan şairleri Türk Edebiyatının yayıldığı her sahada bu ed. ebiyatın teşekkül ve teesüs ottiği zamandan — itibaren (zülf,turra) namları — altında bunu terennüm etmişlerdir. Bu sanatkârların — «zülf» heyecanile tedai ettirdikleri mefhumları sıralıyalım: Zülk- fün muhtelif cepheleri va- | rdir, Kokusu, şekli, — rengi, kokusu itibarile zülf, Müşk, Anber, Galiye, Benekşe, Re- yhan, Sümbüldür. Bunun haricinde koku yok-| tur. Bunların içinde müşk siyah olması itıbarile renk unsuruna da karışır. Şekli — itibarile perişan, Akrep, Yılan, Ejderha, Ta- vuk, Sümbül, Dal, Komnt Piçütap, Salip, halka zenci- ridir. Uzunluğu: Zülf, ayak al- | tında sürünür, zülfün hikâ- yesi uzundur. Uzun gecelere benzer, ömürler kâfi gelmi- Yecek kadar uzundur, aylar yıllar mukarindir. Rengi bilâistisna siyahtır. Bu umumt hatlar haricin- de zülf tasvirine tesadüf stmek hemen hemen muhal- | dir. Ancak bu hatların etra- fında muhtelif münasebetler- le bir mazmun âlemi vücude gelmiştir. Meselüâ: Renk için Zağ |karga rengi siyahtır| savda (hem aşk hem siyah manasınadır.| Saye, Duhun | (siyoh ve kıvrımdır. Dolâl (Manen karanlık yoldur) Ge- ce, Hindu | Siyah) leyh (hem ismi hastır hem leyl gece demektir|) Banefşe |Ko- yu renklidir) Küfür, kâfir örtmek manasınadır, karan- hk gece manasına da gelir.| Zülfün kokusu, rengi ve şekli etrafında kurulan — bu mazmun âleminin de hudu- du çizdikten sonra sanatkâ- ra hiç bir hususiyet kalmı- yor. Aynı ihsasın muhtelif | dimağlarda aynı — tedaiyi yapması gayri tabit bir ha- leti ruhiyedir. Bu mazmunlar- in aynını İran Kdebiyatında | bulmak kabildir. Tahlil et- tiğimiz unsurlara tasavvuf felsofasinin remizlerini — d ilâve edersek bütün rek — tabiatta — gördükleri mahdut ve muayyen âlemi göz —önüne getir- miş oluruz. Ancak — şayamı dikkat bir nokta vardır: Bu sanatkârın biraz nefes alabi- ldikleri saha vadisidir. Bütün meharet bu mua- yyen mazmunların camialı bir sürette tasarruf edebil- meğe inhisar ediyor. Bu sanakârların — umumi duyuş ve görüş âleminini tayin etlikten sonra merkezi siklet fikri — cehde, zekâya yükleniyor. Fikri — ceht ve zekânın sanatta mühim rolü olmakla beraber bu daha ziyade sanatın şekline ve he- yecan unsurlarının — küvvetli bir hale getirilmesine yara- rki ideal sanat eserinin ib- damnda ikincj derecede ka- he, Sanatın asıl manasi - kj harici âlemin bir başka ade. seden görmek ve o adesenin içinde cemiyet ile ihata edi- Ür- Aca - len ferdi sezebilmektir tada — kayboluyor. ba Divan Edebiyatı Sanatkürları heyecanlan - mak kabiliyetinden mahrum mu idiler? Böyle bir iddia pek gülünç olur. Bu ükteyi ikinci makalemizde halletm. | eğe başliyacağız. Daimi Vilâyet Azami miktarı Kilo 17000 25000 bir | edebiyatın gerek inaan ge — Mecmualar: — Mukuk gazetesi Istanbulda her on baş gü- nde bir — çıkmakta olan «Hukuk gazetesi» nin boeşi- nci Bayısı — idarehanemize gelmiştir. Bu sayısında pro- fesör Saim Ali beyin ifraz lardan hamil teşhisi kon- abilir mi, profesör Muslafa Raşit beyin komşu hakkı, profesör Dr. Fahrettin Ker- im beyin ruh hekimliğinin adli sahadaki ehemmiyeti, avukat | İrfan Emin beyin adliye mü- | zesi, profesör Mr. Kral St | ruppun hukuku düvel kay. | nakları meselesi, Cevat Ha. kkı beyin şürayi devlet ka- rarları ve müracaat sahaları adlı yazılarile kanun, nizam ve talımatnameler, Türk te- myiz mabkemesi kararları, tefsirler ve şürayi — devlet | kararları, hukukf ve cozaf kararlar ve mütalealar var- dır. Hukukçu okuyucularımıza tavsiye ederiz. .i . Birlik gazetesi İstanbul Türk talebe bir- liği tarafından çıkarılmakta olan aBirlik» gazetesi iki yaşına girmiştir. Genç arka- daşı tebrik ederiz. —<staamamune — — Şark Lokarnosu ( Üst tarafı ikinci sayfada ) bir şekilde olmak zaruretin- dedir. Tadil taraftarları Av rupanın daha büyük bir aklı solim göstereceği zama- na kadar beklemek mecbu.- riyetindedirler. Fransanın arzu ettiği de- recede emniyeti elde edip edemiyeceği henüz malüm değildir. Eğer Fransa bunu tomin eder ve Alman - Fra- nsız geçimsizliği tamamen veya kısmen - bertaraf edili- rse Bilâhsızlanma işinde be- İki pratık bir yol bulunacak ve Avrupada daha eyi bir | havanın esmesi için zemin hazırlanmış olacaktır ve bu- | gün muhahedelerde yapılac- | ak tadilâtın harbe yol aça- coğı korkusunu besliyenler bu hareketin yalnız - değil aynı — zamanda — bugün buna muarız olan devletle. rin büyük maddi menfaatleri- i ni mucip olacığını görecek- | lerdir. encümeninden: kuru çayır olu | 934 otamatik modelle- | hanesinde arayınız. ZEİS İKON ; Şehır Sinemasında ç . 23 Temmuz pazardan itibaren * ? SEVİL DANSÖZÜ Temsil edenler: Gaby Morlay Jose Noguero İspanyanın yakıcı göneşi altında çicek satan bir » kızın dansöz olmak sevdasile geçirdiği öşk ve ihtiras macerasını, İspanyanın Kafeşantal hayatını bütön gü- ç zelliklerile gösteren bu filmde (Şark) musikisini sn |&? dıran İspanyol — müsikisile şarkılarını dinliyeceksi- : b ğ î Ayrıca Dünya Havadisleri. g Vilâyet D:ftardarlığından: Balıkesirde Aygören mahallesinde (116) metre 60 san- timetre murabbamdaki arsanın müzayedesi bir hafta müd- detle temdit edilmiştir. Tal:ıp olanların defterdarlığa mü- | Dünyada birineiliği ka- | zanan — « ZEİSİKON » * fotoğraf makinelerinin rini makine, sehpa ve çantanlarını «ŞAH MEH MET MAHDUMU HÜ - SEYİN AVNİ ticaret - racaatları, SA naNLERANEKKEREAKANENE, "4 Vilâyet Deftardarlığından: Balıkesirde karatepe mevkijnde 2 dönüm bir — evlek miktarında tarla yirmi gün müddetle müzayedeye çıkarıl - mıştır. Taliplerin defterdarlığa müracaatları ilân olunur. Ziraat Müdürlüğünden: Kepsüt ziraat mektebinde on bin kilo kuru ot 24 -7 934 tarihinden itibaren yirmi gün müddetle müzayedeye vazed- Taliplerin zirant müdürlüğüne müracsatları, Yoksulları yediren, geydiren ve herma- nada gözeten Yok- sullar Birliğine seve seve yardım ediniz. Yoksulları Gözetme Birliği SananunaneESEESeNERNANEL| İlMiŞtir Askeri Satın alma Komisyonundan: Aşağıda vazılı mahallerdeki kıtalar için muktazi erzakın ihaleleri 11 ağustos 934 ecumartesi günü saat 16 da ayrı ayrı icra edilecektir. 'l'ılıp— lerin mezkür gün ve saate Bayramıç askeri satın alma komisyonuna mü- racaatları. ÇERGE NGU GENE KA RRERAME MA HURGERELENEREEEUUREEM UN Cinsi Miktarı Hal şekli Sığır eti 70,000 Kirazlıda Kapalı Sığır eti 100,000 Ezine ve Geyiklide — Kapalı Sığır eti 140,000 Bayramıç ve Ayvacıkta Kapalı 4-137 Su, hava ve muhtelif meyva ve hayvanatı ehliyesile meşhur bulunan Balıkesir-Kütahya şimendifer hattı üzerinde Dursunbey kazasında ilk defa açılacak olan panayır 10 ağustos 934 cuma yulaf Vilâyet damızlık aygırlarının bir senelik iaşesi | ince mübayaa edilecek için balâdaki miktarda ve şartnameleri mucib- kuru çayır olu ve yulaf | |16 - agustos - 934 tarihine müsadif perşpııılw günü saat önbeşte ihale edilmek üzere yirmi gün müddetle aleni münaksaya vazedilmiştir. Talip olanların ticaret odası vesikasile yüzde yedibuçuk nispetinde temimatı muvakkate ma- kbuz veya mektubile vakli muayyeninde ve yevmi mezkürda — ve şeraitj öğrenmek isliye- nlerin daha evel encümeni vilâyete gelnıelerı y nur. T AAT & ü ilân olunur. | # günü başlıyarak 14 ağustos 934 salı günü hitam bulacakur. 1— Panayır mahalli kasaba , n şimalinde saz çayırı mevkiinde olup mebzu len memba suyu ve hayvanatı ehlye için hudayi nabit mühim miktarda ve mecennen taze çayır bulunmaktadır 2 — Eşyayi ticariya satıcıları v. sanat erbabı için belediyo tarafından sureti mahsusada vo mükemmel surette ihzar ve imal ettirilen binalarla açık olarak verilecek olan mahaller fevkalâde ucuz ücretlerle verilecektir. 3 — İlk defa olarak küşat odilecek olan panayır mahallinde satıcı ve alı- cıların istirahatleri için tertibatı lâzıme alınmış ve her suüretle ihtiyaçları te- min edilmekle beraber getirecekleri hayvan ve emtianın hüsnü — muhafszası için muhtelif suretlerde muhafaza tertibatı alınmıştır. 4 — İşbu panayıra iştirak edecek olan zevatı kiramın kanuni rüsum ve vergiden başka hiçbir masraf ihtiyar etmiyerek bilcümle işlerini kemali suhu- ()| let ve emniyetle göreceklerinden çok memnun ve müstefit olacakları ilân olu- E

Bu sayıdan diğer sayfalar: