29 Nisan 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 NİSAN 1937 PERŞEMBE 19 Mayıs Spor ve Gençlik bayramıdır HER YERDE 5 KURUŞ | | Cenubtaki | Şark Demiryolları hakkında hatlarımız İmönünün pazartesi günü Fevzipaşa -Meydanibe! kamutaydaki izahları Toprakkale - Payas SA T Üü ee : nkara, “A.) — Kamutayın pazartesi günkü toplantısı esna- hatları hükümete geçiyor| sında şark demiryolları imtiyaz mukavelesinin tasdiki hakkındaki ka nunun ikinci müzakeresi münasebetiyle Receb Peker (Kütahya) ile 1933 yılında fransızlarla yapılan an- k i Saşmal N6 Topraklenla » Payan, Horgipa- Bayındıf-lıî Bakanı Ali Çetinkaya'nın yapmış oldukları beyanatı dün neşretmiştik, şa - Meydanı ekbez, Çobanbeyli « Nu- saybin demiryollarının işletilmesi ce- nub demiryolları adındaki bir fransız şirketine verilmişti. Yapılan anlaşma mucibince şirket Toprakkale - Payas, (Arkası 5 inci sayfada) KBK e Ce ADIMIZ, ANDIMIZDIR g SEKİZİNCİ YIL. No: 5657 I Dost Irak Hariciye Veziri Başbakan İsmet İnönü'nün ay- nı mesele hakkındaki beyanatla- rını da ehemiyetine binaen aynen neşrediyoruz: “— Şark şimendiferleri mukavele. sinin meclisten geçmesi münasebetiyle açılmış olan müzakereye bugün de de. vam ediyoruz. İlk müzakeresinde yok. tum. Mesele ile vazifesi dolayısiyle a. lâkadar olan, eski ve yeni vekiller biri. birlerine birçok mevzularda temas et. miş bulunuyorlar. Bugün memnuniyet. le müşahede ediyoruz ki, arkadaşları. mızın biribirlerine karşı şahst infiale varacak imalı ve tarizli sözleri yoktur. Bunu kaydetmek bizim için memnuni. yettir. Ondan sonra eski ve yeni mu. kavelelerin bazı mevzuları üzerinde ar. kadaşların tenkidlerini dinledik, Efkâ, rr umumiyenin ve büyük meclisin bir noktada bilhassa meserret duyması lâ. zımdır. O da memleketi alâkadar eden bir mevzuda bir prensip takib eden, ek. seriyetle bir partiye mensup arkadaş. lar olduğumuz halde, memleketin men. Ekselans Naci Elasil kömür sergisini gezerken Ekselans Naci Elasil dün sergiyi gezdi İsmet İnönü bir çay zıyafetı. ve lâl Sükrü Kaya bir öğle ziyafeti ver R An’kara 28 (A.A.) — İç İşler Bakanı ve Cumhuriyet Halk Partisi ü ? iciye Veziri Ekselans teri B. Şükrü Kaya bugün İrak H.ar!f::ye N | A g:nâlaîieğîîâîîî şerefine Marmara köşkünde bir öğle ziyafeti vermiştir. İç İşler Bakanı ve Parti Genel Sekreteri B. Şükrü Kayanın verdiği ziyafette Giineş - Dil analiziyle etüdlerden: Öğleden sonra Başbakan İs- Bdi Gündelik Misatirimiz Gidiyorlar ,, Irak Hariciye Veziri Ekselans Nac; El Asil'in, bugün g:ehrımız— den ayrılacaklarını öğreniyoruz. Muhterem misafirimizin An- karadaki kısa misafereti, kar- deş milletin birbirine karşı besle- mekte olduğu derin muhabbet ve itimadın çok canlı bir tezahürü ol- Mmuştur. Dış Bakanımızla Ekse- Jans Hariciye Vezirinin teati ettik- leri nutukları tahlil edenler, yal- nız bunlardaki cümleleri değil, ayrı ayrı her kelimeyi bu karşılık- İr muhabbet ve itimadın samimi birer ifadesi saymakta haklıdır- lar. Türkleri mraklılara ve rraklıla- rı türklere bağlayan rabıtalar u- zak ve yakın tarihin, iki memle- ket arasındaki cgğ_rşfı vaziyetin, his ve fikir birliğinin zaruretleri- dir. Dış Bakanımızın _dyğta_ her- gün daha kuvvetle belırdıgînâîğ. Şir ettiği ve Ekselans l:ıcı Z) b sil'in de billıbass; y(l:ı:ıy;;e;în ıeıved_ İ iği garbi As. h ğîıtî:ııî ışgarlı memleketlelrı ve:îe- lecek nesiller için refahlı vecı İt adetli bir istikbalin başlangtı b lacağı hakkındaki — kanaa B memleketlerimizin yakınl hşae a ve beynelmilel hayatta sü vtabiî lâmeti ideal tanımalarının bir neticesidir. v Ekselans Vezırır'ı retlerinde hasıl etmiş © tibaların kardeşçe ve diğer inikâsını da dünkü toplantısında, TÇ rak hudud ve iyi komşuluk aNt aşmasının ikinci faslı l'ı_ükumle;— nin, notalar teatisi suretile, temdi- di hakkında hükümete ı_nezunıyet Veren kanunu müstaceliyet kara- Yiyle kabul ettiği sırada Dış baka- İnımızın beyanatını sürekli alkış- larla tasvib etmesinde buluyoruz. Bu andlaşma 5 haziran 19_26 tari- hinde Ankarada akdedıln.ı_ış ve bahse mevzu ikinci faslı hükümle- Ti ise geçen sene temmuzunun 18 #nde münkazi olmuştu. Not_alar, anun projesinde teklif edilmiş ol- dezu üzere, Irak elçimizle Irak Bin Fiği Ü - Aağil Ankara ziya- Idukları in- dostça bir Kamutayın, ürkiye - L Juk - and- met İnönü de muhterem mifıfın- miz şerefine köşklerinde bir çay ziyafeti vermişlerdir. İrak Hariciye Veziri Ekselans Naci El Asil bugün saat 16 da Sergievine gel- miştir. Yanında - Dış Bakanı Tevfik Rüştü Aras ve Irak Sefiri B. Naci Şev- ket bulunmakta idi. Sergi evinde Ekö- nomi Bakanı Celâl Bayar, sergi 'erum tarafından karşılanan dost de_vletm Ha- e veziri sergiyi büyük bir alâka ile nokta hakkında uzun u- almıştır. Sergiden çıkar- soran Anadolu ajansı mu- riciy gezmiş ve her zadıya izahat ken intibamı habirine: ç « Sergiyi çok güzel bul_dunî. îko- mür meselesine verilen ehemiyeti ım-. dir ve hayranlıkla müşahede ctt . Türkiye cumhuriyetinin.bu u;gı:ı K hakkin iftihara değer bir eserdir, yurmuşlardır. Elasil öğleden son- ü gezmiş ve alâ« akkında malümat Ekselânsa Naci ra Ziraat Enstitüsün kalılardan Enstitü hi Sin-(syn) ve omo- (homo -) üzerine Terminolojide geniş bir yer - tutan bu iki dil unsurunu (&in, omo sözlerini) aynı bir etüt konusu yapmamız onlar« da gördüğümüz orijin birlifinden ile « ri geliyor. Bu unsurların her ikisi bir çok mürekkep terimlerin yapısına ilk kısım olarak girerler, âdeta önek rolün- de bulunurlar, Diksiyoner ve ansiklo- pedilerde bu unsurlarla türetilmiş terim- ler uzun uzun sayfalar doldurmakta « dır.Bunlardan birincisinin grekçe syn “beraber”, ve ikincisinin gene grekçe homos “benzer, müşabih,, sözlerinden başka bir şey olmadığını yazmakta bü- tün kaynaklar ittifak ederler, Not. — Bu iki unsurun imlâsında iki usul kullanılır. Bunlar: 1) fransızca, ingilizce ve almancanın tatbik ettiği eti- molojik imlâ ile (syn-, homo-); 2) ital- yancanın kullandığı fonetik imlâ ile de (sin-, ©mo-) şekillerinde yazılırlar. faatini müdafaa etmek için yekdiğeri. mizi tenkit etmekten, fikirlerimizi mil. let huzurunda açık söylemekten sakın. mıyoruz. (Bravo sesleri, alkışlar). Zannediyorum ki şirket mukaveleleri meselesinde tasavvur edilebilecek bü. ( Sonu 6. ıncı sayfada ) Türk imlâsı fonetik olduğundan en 30n eyolüsyonu aksettiren şekilleri tercih Fıkra etmelidir. Sin - ve omo- ile terkip edilmiş te - rimler üzerinde bir fikir edinmek için, şimdiden bağzıları bizim de kültür di- limize girmiş olanların birkaçını göre- lim; a) “si-, sin-, sim-, sen-, sem-,, Şekil « leriyle: Simetri, simetrik; sempati, sempa « tik; sembol, sembolik, sembolizme, sen- foni, senfonik; semptom, semptomatik ; senkop; sendika, sendikal, sendika- lizme; sinonim, sinonimi; sinoptik; sentaks, sentaksik; sentez, sentetik, sen- tetizme ; v, b. v. b. b) om (0)- ile: Hâtıralar.. ; Belgrad 24 Nisan Biz 23 nisanı yeni türk devletinin kuruluş günü olarak kutluyoruz. Son osmanlı kumandanı Belgrad kalesinin anahtarlarını Prens Mişele 23 nisanda teslim etti. (1867). Bizim 23 nisanda olduğu gibi yugoslav 23 nisanı da ço- cuk bayramıdır. Sırplılarla türkler arasında ilk mu- harebe 1312 de olmuştur (İstafanya- na). (1). Son muharebenin tarihi 1912 dir. (Komanova)|. ( Sonu 4. üncü sayfada ) almıştır. — Dünkü Kamutay toplantısında Kamutay dün B. Refet Canıtez (Bursa) nın reisliğinde toplanmış- tır. Emniyet işleri genel dırfî::l:: üğü memurlar maaşı ve müsti gıegnıııler ücreti faslşna 82 bin lira- nın münakale sure!:ıyle koı-_ıulnıa_sı_. na aid olan proje ile, erazi tahriri hakkında 2901 sa_yılı kanun'a _ek kanun lâyihası ve idare heyetinin, Kamutay memurlarının teşkilât ve ( Sonu 5. inci sayfada ) Dr. Aras İrakla yapılan mukaveleyi izah etti Haleb hapishanesinde işkence ve tazyik altın— da inliyen hataylı türkler Hatay'da se- bebsiz yere tevkif edilen ve kamçı ve dipçik darbe- leri ile, Haleb hapishanesine sevkolu- nan hataylı türklerin acık- li 1 aları- bulunan Ekselan.t Ha- riciye veıiriy!e D'ış bal_mnlıgımız arasında teati edılecektırı Türkiye ile İrakın sukun vş î lâmet içinde yaşayıp mk;şasulh mek ve beynelmglçl hayat adeıe_ ve meveddet âmili olm?âı ıâa l rini bir kere gaa a iyaretin güzel hâl V1 « ; ızı'lırıîı;fazagedeceğmden b]ı-î":ıiciye dar emin olan Ekselans Ha M * Vezirini hürmetle teşyi ederiz. şehrimizde Yandaki — sü- tanlarda Ha- tay türklerini Haleb hapis- hanesinde de- lıklar arkasın- da görüyorsu- muz. —r7ş“ Tam altı asır! Bu zaman folkloru, mizaçları, ahlâk ve âdetleri birbiriyle O kadar yoğurmuştur ki köylüden başlıca fikir adamlarına doğru, bütün sınıflarla hemen anlaşıp — kaynaşıyo- ruz. İstiklâl davâsını kazanmak için vasıta olan türk düşmanlığı, sırp Tu- hunda yoktu. Nitekim on dokuzuncu asrın sonlarında, edebiyat olarak da, ortadan kalkmıştır. Sırp mekteb ta. rihlerinde türk düşmanlığı telkinleri- ne tesadüf edilemez. Müşterek kelimelerimiz sayılmak- la tükenmez; yorgan, yastık, kapı gibi ev eşya ve kısımlarından, mintan, çep- ken, tepelik, libâde gibi giyeceklere aid olanlar, sonra saat gibi esaslı ke- limeler! Bir endüstri ve maden harta- sr üstünde meselâ şu kelimeleri gö- rürsünüz; şekerhane, bakır! Çiçek i- simleri arasında gül, sünbül, şebboy gibi birçokları müşterektir. Bülbül de öyle! Bu kelimelerin garipleri de varı Türkçede artık kullanmadığımız ve sırpçada gezinti manâsına gelen tefer. rüç gibi! Görüştüğüm mütefekkirler burada pek iyi neşriyatta bulunan tarih ve dil müesseeseleri ile bizim tarih ve dil ce« miyetlerimizin temasa gelmesini isti« yorlar. Prgüza'daki osmanlı vesikalas rını tetkik ve neşreden bir zat, bu ves sikalardan birçoğunun osmanlı hazne- Jerinde bulunmak ihtimali olmadığını bildiriyor, « Fatay S d aa Z FU (1) Sirozla Drama arasında bir köy

Bu sayıdan diğer sayfalar: