İ kiys cit ULUS Ş İnönünün pazartesi günü kamutaydaki izahları ( Başı 1. inci sayfada ) tün teferruatı bu kadar açık yürekle teşrih etmek işlerin B, M. Meclisinde selâmetle cereyan ettiğini göstermek için büyük teminattır. Şimdi münakaşa nereden çıkıyor, 937 de şark şimendiferlerini satın al. mak için mukavele yapmış bulunuyo- rüz. Bu mukavele bugün kabili istihsal olan, bütün menfaatlerimizi temin e- den iyi bir netice midir — Mesul o- lan vekil bunu müdafaa ediyor ve müdafaa d tabit olarak mu- kavelenin istinat ettiği mütekaddim mukavelelere ve bütün bir tarihe işa. ret ediyor. Tabii bizim zamanımızda yapılmış olan ilk mukavele 929 muka. velesidir. 929 mukavelesinde eksik o. lan maddelere işaret etmek bugün alı. nan neticeyi kıymetlendirmek için bir vasıta addolunabilir. Bunu eski Na. fria Vekili Recep Peker izaha muhtaç addederek o da eski mukavelenin ka. bili istihsal olan en iyi bir netice oldu. ğunu izah etmeğe çalıştı. Zannediyo. rum ki her iki arkadaşımızın esas nok. tada hakkı vardır. Biri diğerinin işini hafif görmüşse veya bu manada telâkki edilecek bir söz çıkarmışsa bir hatâ et- miştir. O da, o biri de her ikisi de ha. tâ etmiş olabilir. Hakikat şudur: 929 mukavelesi o şerait altında istihsali ka.- bil olan azami bir neticedir. Bu muka- vele 927 de meclise verilmiştir. 927 deki vaziyet 927 daha bizim Anadolu hattını da. hi satın almadığımız bir zamandır. Hiç bir hattr satın almamışız, hiç bir şir. ketle temas etmemişiz henüz şirketler. le Lozan muahedesinin mecburi mütem. mimi o!lan readaptasyon ahkâmını tat. bik etmek istiyoruz, 927, henüz düyu. nu umumiye meselesinin kâmilen açık olduğu bir zamandır. Yani düyunu u. Mmüumiyenin altın esası üzerine tediye olunması ve bizim noktai nazarlarımız. ca kâğıt para üzerinden tediye olunma. sı münakaşası 928 mukavelesiyle daha ilk neticesine varamamıştı. Bu şerait altında 927 de mukavele meclise sevko. lunmuştuür. Meclis bunu tetkik etme. miştir. Yalnız hükümet tetkik etmiştir. denilemez. Bu mukavele meclisten 929 da çıktı. Mecliste iki sene kaldı. Bugün mütalealariyle bizi pek müstefit eden arkadaşlarımın hepsi o zaman bu mu- kavele üzerinde çalışmış olacaklardı ve fikir söyliyebilecek mühim makamlar. da bulunuyorlardı, geniş mikyasta va- zifedardılar. B. Ali Çetinkaya parti grupu şefi ve büdce encümeninde idi. İki sene zarfında tetkik etmek için el- bette vakit bulmuştur. Kayseri saylavı Hasan Ferid Nafra encümeninde aza- dır. Şu kadar sene şark şimendiferle- rinde hukuk müşavirliği yaptıktan son- ra gelmiştir. Bu mesele üzerinde hiz. met edecek vaziyette idi. Mithat (Ay- dın) büdce encümeninde mazbata müu- harriri idi. Salih Vahid beyle beraber bu meseleyi tetkik etmek için ayrıca memur edilmişlerdir. Raporları vardır. Bu arkadaşlar ve biz çok şükür hayat. tayız, senelerce tetkik etmiş bulunuyo. ruz. O şerait altında Büyük Millet Meclisine eski mukavelenin kabili is. tihsal bir netice olduğunu söylemiştik. *““Mukavele nankör bir şeydir!” Arkadaşlar, mukavele denilen şey çok nankör bir şeydir. İmzasından bir dakika evel ya imza ediliyor veya kay. boluyor dendiği zaman bin müşkülât. la elde edilen neticenin kaybolmasını istemiyecek çokluk bulunabilir. İmza- sından bir saat sonra da yüzüne bakıl. maz bir şeydir, çünkü birçok kabili is. tihsal görülen şeyler istihsal olunama- mıştır. (Alkışlar). Bugünkü mevzular üzerinde o da çok münakaşa geç. - ti. Satın alma hususunda sarahat yok. tur, Niçin yoktur? Elbette bu muka. welede atiyen satın alma ihtimalini dü- şünerek bir takım hükümler koymak iyi olacaktı. Niçin konulmamış? Akla mı gelmemiş? B. Receb'in notu bu işte emek sarfedildiğini — göstermektedir. Biz mukavelede, ilerde satın alma ih. timaline karşı devlete müsait olacak hükümler koymağa çalışmışız. Sonra hukuk müşaviri ile konuşan Nafıa Ve- kili gelmiş ve demiş ki, emek sarfet. tik. Şimdi satın alma hususunda bir hüküm koymağa kalkışmak devlet aley. hine bir neticeye müncer olabilir. O halde satın alma noktasından bugün .aen devlete müsait hükümler koymağa im. kân görülmiyor, umumi ahkâm dahi- linde kalarak devletin esas hakkından istifade ederek satın alma meselesini başka bir zaman ileri sürmek yolunu derpiş edelim. Bu makul hareketi gör- memek haksızlıktır. Raşa hakkı meselesi 13 üncü madde için arkadaşlar ara. sında, bu madde satın alma hakkını ve. riyor veya vermiyor gibi münakaşalar geçti. Bizim kanaatimizce 13 üncü madde üzerinde satın almadan bohso- lunması bizim için meseleyi tekrar mevzuu bahsetmeğe imkân verir. Bunu kabul etmemek zuhuldür. Satın almağı ilerde şu şerait altında yapacağız gibi bir hüküm konmaması B. Ali Çetinka- ya'ya hak veriyor ki sarahat yoktur. B. Receb Peker'in söylediği, biz o zaman frank meselesini kağıt para üzerinden hesab ederiz demişiz, onlar da altın ü. zerinden demişler. Onlar demiş ki siz bu hattı şu zamana kadar satın alamaz- sınız, biz demişiz ki imtiyaz müddeti şu zamanda bitecektir, biz bunu satın alabiliriz. Her iki taraf bunları kabul etmemiştir. Fakat nasıl ayrılacağız? Ayrılırken hiç bahsetmemek bizim tek- lifin reddi mi, onların teklifinin reddi mi mahiyetinde telâkki olunacak? Hu. kukçuların tedbirleri çoktur. Nihayet hukukçular her iki tarafın bu sözleri- ni mevzuu bahsettikten sonra bir ne- ticeye varılmadan ayrılmanın her iki taraf aleyhine bir mana çıkarmaması için iki tarafın noktai nazarını kaydet.- mişlerdir. Bizim noktai nazarımız o demektir ki, devlet ilerde satın alma hakkını mu- hafaza eder ve onu mevzuu bahseder- ken frank hususu ortaya çıkarsa onda altın esası kabul edilmiyerek diğer bir mevzu üzerinde cevab vermek hakkını muhafaza ediyor. Bunlar hukuk müşa- virleri tarafından tabiatiyle alınan ted- birlerdir. Hükümet ve şirketler Receb Peker mülahazatını söylerken devletin hakkı hükümranisine istinaden raşa hakkı gibi zaif bir noktadan fazla bu nokta üzerinde israr etti. Söylemeğe mecburum ki devletin hakkı hükümrani- sine istinad eden esas satın alma hakkı zaif bir hak değildir. Belki bütün hak- ların üstünde gelen bir haktır. Onun i- çin hararetli ünakaşal, da, tasavvur ettiğimiz manalardan daha ileri gelen sözlerin mübalağa edilmemesini bu münasebetle mevzuu bahsetmek iste- rim, Kezalik şirketler hakkında burada bir çok sözler söylenmiştir. Şirketlere şöyle yaptık, böyle yapacağız denildi. Arkadaşlar hepimiz size karşı mesul mev- kideyiz. Hepimizin vaziyeti, hükümetin vaziyeti, şirketlerin vaziyeti kanunlarla hükümlerle bağlıdır. Bizim bu mevzuda söylediklerimiz kanunların devlete ver- diği hakkı hulus ile takib edeceğimizden ibarettir. Bu vazifemizdir. O şirketler- den de mukavele ile bağlı oldukları va- zifelerini yapmalarını takib edeceğiz. Yani biz ve onlar umumi ve hususi hü- kümlerle bağlıyız. Ali Çetinkaya arka- daşımızın şirketler hakkındaki siyaseti - mize aid olan sözlerden fazla bir ma- na çıkarmamanızı rica ederim. (Bravo sesleri, alkışlar) Hepimiz mukavelelerin ahkâmı dairesindeyiz. Bütün bu müna- kaşalar 937 mukavelesinin meclisin tas- dikine arzol ünasebetiyle geli- yor. Nasıl 929 mukavelesinin münakaşa- sı bir gün B. M. Meclisini ve efkârı u- mumiyeyi işgal etti ise 937 mukavelesi- nin de bir gün B. M. Meclisinde bir çok zevkli ve hararetli münakaşalara mev- zu olması mümkündür. Gerek Receb Pe- kerin ve gerek Ali Çetinkaya'nın vücu- de getirdikleri işlerin iyi tarafları arka- daşlarımın, ama mesul taraflarına — iş- tirak ederim ve onlardan daha evvel ge- lirim. (Şiddetli ve sürekli alkışlar, bravo sesleri). Size 937 müukavelesinde, bizi ilerde nasıl tenkid edeceklerini görmüyor ol- madığımı ayrıca arzetmek isterim, 937 mukavelesini pahalr alıyoruz. Bunu is- tikbal bize söyliyecektir. 937 mukavele- sini, gerek bunca senelik tecrübemize gerekse diğer hatlara nisbetle sıkı bir surette mukayese edecek müstakbel he- sabçı bu hattı bizim pahalı aldığımızı söyliyecektir. , İstikbaldeki suallere cevab Arkadaşlar, sermayeye, faize mali hu- suslara, meselâ yüzde yedi yerine yüzde beş faiz gibi bir takım notlar vardır ki bir münekkid bu kadar tecrü- belerden sonra, bunu İsmet İnönü hü- kümeti' nasıl yapmış diye söyleyecek- tir. Bugün arkadaşımın verdiği izahat- tan da gördünüz ki 937 mukavelesi u. zun bir maziden gelmektedir, İstikba- lin tenkid edeceği bir nokta da şudur: İki vekil arasındaki münakaşalardan 937 mukavelesinin her iki vekil tara- fından aynı şekilde ve iyi bir surette anlaşılmış olduğu efkârı umumiye na- zarında müphem, şüpheli kalmıştır. Her ikisinin anlamadığı bir takım yerler var ve tamamiyle anlamadıkları halde ©o mukaveleye istinaden gene müzakere idare olunmuştur. Bu şartlar altında tam ve en iyi neticelerin alındığı dai- ma münakaşa götürür. İstikbalin bu suallerine cevab veriyorum; Biz 937 mu- kavelesini her şekilde satın alma hak- kı vardır, yoktur, frank altındır. veya kâğıddır taraflarını bilerek takib ettik. Bütün mütaleaları kıymetleri derece- sinde göz önüne aldık, Netice olarak vardiğimiz karar şark şimendüfer hat- tının size teklif ettiğimiz anlaşma ne- ticesinde alınmasının faydası vardır. Devlet bunca sene taahhür etmiş olan ve bu memleket için lüzumlu ve fayda- lr olan bu hattı satın almalıdır. İki, üç sene daha beklemekten hattın üzerinde vücude gelecek tahribatla daha fazla zararlı olacağız neticesine vardık. Çün- kü şirket gideceğim diye buraya fazla para sarfetmemiştir. Ve etmiyecektir. Bu beşeri ve tabii bir hâdisedir. Bir gün eline geçecek olan bir ma- lr devletin bir an evvel alması onun daha ziyade tahrib olunmaması için faydalıdır. Demek ki bunun satın a- İınmasında malt noktai — nazardan da faydamız vardır. “Muvaffakiyet Kamutayın olacaktır.,, A_ı",',Avtupa'*"' dan tâ Türkiyenin öteki hududuna kadar gi- den şimendiferin satın alma meselesi tesadüfen B. Ali Çetinkayanın, B. İs- met İnönünün, B. Recep Pekerin kendi marifeti olarak yapılabilmiş bir eser ol- maktan çok daha büyük bir şeydir. (Bravo sesleri). Anadolu hattı için dev- letler Türkiyenin eline geçmesin diye hayli siyasi tedbirler almışlar ve Ada- na mıntakasında bulunan bütün hattı satın aldığımız zaman bunu elde etmek için pekçok zorluklar çıkmıştır. Parayı ödediğimiz halde bunu filen işgal ede- bilmek için büyük güçlüklerle karşılaş- tık. Nihayet şark hattı kalmıştı. Cum- huriyetin 13, 14 üncü senelerinde bü- yük münakaşalardan sonra bunu da ta- hakkuk ettirmiş bulunuyoruz. Demek ki baştan nihayete kadar büyük bir ana damarın tamamiyle devlet eline geçme- si, cumhuriyetin ilk yılından beri takib olunan siyasetin, B. M. Meclisi ve onun icra kuvvetlerinin şuurla ve isabetle ta- kip ettikleri ana prensipin hem iktısadi sahada, hem siyaset sahasında tamamiy- le tasdik ve teslim edilmesi neticesinde almmıştır. Şimdi bu son hattın, uçsuz kalan şark demiryollarının da bir an e- vel devletin eline geçmesi teahhuru ca- iz olmayan bir vazifedir. Bunu ele al- maktaki fayda, diğer bütün mülâhaza- ların üstündedir. Bu hat askeri ve siya- si noktai nazardan da hususi bir ehe- miyeti haizdir. Bu sözleri biz istikbalde - bizi dediğim zaman sırf kendimi kas- tediyorum - yapılan bu mukavelenin za- yıf tarafları için tenkid lütfunda bulu- nacak nesillere cevab olmak üzere söy- lüyorum. Kendilerinin hatırına gelebi- lecek daha iyi ve daha etraflı neler var- sa bunların hepsini görmeye çalıştık ve eski mukavelelerde bana teallük eden noktalardan anlaşılıyor ki vazife hari- cinde bulunduğumuz yerlerde de arka- daşlarımızın hizmetine daima hazır bu- lunduk, Bütün bu şerait bir araya geti- rildikten sonra hulus ile, sıdk ile nasıl 929 mukavelesinin çıkmasını Büyük Meclise teklif etmişsek 937 mukavelesi nin tasdik ol ı şark şimendifer 29-4-1937 —— Çocuk haftasının altıncı günü Dün gürbüz çocuk müsabakası yapıldı 'i Birinci grupun birincisi 9 aylık Gün Kut İkinci grupun birincisi 14 aylık Hasan Kaya Üçüncü grupun birincisi üç yaşında Erdoğan Dün çocuk haftasının altıncı günü idi. Birçok mektebler müsame- reler verdiler ve ilk mekteb talebesi sinemalara götürüldü. Öğleden sonra saat 14 de Çocuk Esirgeme Kurumu Genel merkezinde gürbüz türk çocuğu müsabakası yapıldı. Müsabakaya yazılan 50-60 gür- büz türk yavrusu anneleriyle bera- ber Çocuk sarayında toplanmış- lardı. Dr. BBn. Hâmid Osman, Fahriye ve Saim" İsmailden mürekkeb jüri heyeti çocukları birer birer halkın önünde seç- ti. Jüri çocukları 3 grupa ayırdı. Birin- ci grupta 0 yaşından 1 yaşına kadar ço- cuklar vardı. Bu çocuklardan sekizi se- çildi. Birinciliği 9 aylık Günkut, ikin- ciliği 11 aylık Budak, üçüncülüğü 6 ay- lık Saffet kazandılar. İkinci grup 1-3 yaşlarında çocuklardan mürekkepti. Seçilen 14 çocuktan birinciliği 14 ay- lık Hasan Kaya, ikinciliği iki buçuk ya- şında Turan, üçüncülüğü bir buçuk ya- şında Eymür kazanmıştır. Üçüncü grup 3 yaşından yukarı çocuklardan mürek- kepti. Seçilen 15 çocuktan birinciliği 3 yaşında Erdoğan Serpil, ikinciliği üç buçuk yaşında Uğur, üçüncülüğü 8 ya- şında Şerife kazandılar. Çocuk Esirge- me Kurumu gürbüz türk çocuğu müsa- bakasında kazanan yavrulara güzel he- diyeler verdi. Kurumun ikinci çocuk balosu da dün Haolkevinde saat 15 de verildi. Bi- rinci baloya gelen davetlilerin hemen iki misline yakın çocuk bütün halkevi salonlarını doldurmuştu. Hepsinin çeh- relerinden sağlık ve neşe akan yavrı- lar geç vakitlere kadar oynadılar, eğ- lendiler. Hazırlanan büfeye hayli ilti- fat ettiler. SPOR Ankara Gücü ve Gençler Birliği bu akşam gidiyor Ankara Gücü ve Gençler Birliği külüblerimiz bu akşamki trenlerle mil- 1t? küme maçları için İzmir ve İstanbu- la hareket edeceklerdir. Ankara Gücü, İzmirde Alsancak stadyomunda cumartesi günü Üçok ve pazar günü Doğan Sporla karşılaşa- caktır, Gençler Birliği, İstanbulda cumar- tesi günü Taksim stadyomunda Beşik- taşla, pazar günü Fenerbahçe stadyo- munda Fenerbahçe ile oynıyacaktır. Başladığı gündenberi çok entresan neticeler veren milli küme maçları için- de Ankara futbolu her suretle kendisi- ni tanıttırmış ve takımlarımız spor me- raklıları tarafından sevilmişlerdir. Alınan neticeler bazı karşılaşmalar- da talihsizliği göstermekle beraber, ta. kım teşkilindeki hatalar da yenilmele- re sebebiyet vermiştir. Umarız ki bugü. ne kadar yapılan maçlar her iki takımı yapanlara kâfi derecede ders vermiş- tir. Bu nokta halledildikten sonra, spor- cularımızın sahib oldukları kudret, bilgi ve tekniği yerinde ve zamanında kullanarak Ankaraya zaferle dönecek- lerine eminiz ve bunu bekliyoruz. nızı rica ederim arkadaşlar. Ümid ederim ki bütün bu münakaşa- lar efkârr umumiyede, meselenin etraf- l1 tetkik olunarak B. M. Meclisinde hu- zurla karar verildiği hakkında yeni bir teminat neşesi husule getirsin ve Bü - hattının devlet eline geçmesini bu mem- leketin menfaatine muvafık iyi bir iş addediyoruz. Muvaffakiyet B. M. Mec- lisinin olacaktır. Bunu tasvib buyurma- yük Meclisin hafızasında bütün bu mü- nakaşadan eğlenceli bir hatıra kalsın. (Bravo sesleri, şiddetli ve sürekli al- kışlar.) Enternasyonal ticaret odası heyetine ziyafet Reis B. Fenbener bir nutuk söyledi İstanbul, 28 (Telefonla) — Dün İs- tanbula gelen enternasyonal ticaret 0- dası reis ve azâları bu sabah Boğazda küçük bir gezinti yaptıktan sonra, Parkotelde türk milli komitesi tara- fından şereflerine verilen ziyafette hazır bulundular. Ziyafette şehrin e- konomi mahfillerine mensub zatlarla gazeteciler vardı. Karşılıklı nutuklar söylendi, Ticaret odasındaki salonda Dr. Fenbener tüccarlarla bir görüşme yaptı. Görüşmede: cihan ekonomi va- ziyetini tetkik ettikten sonra enter- nasyonal ticaret hakkında malümat vererek bu — teşek- külün 919 yılında Amerika ve Avrupa iş Aadamlarının ticari münasebetleri kolaylaştırmak, ekonomi birliğini temin etmek olduğunu ve 920 senesinde odaya an- cak beş memleket iştirâk ettiği halde, 927 senesinde bu mikdarın Ootuz İ- kiye çıktığını, odanın kendisine ilti* hak eden memleketlerde milli ko- miteler — vasıtasiyle çalıştığını, şim- diye kadar enternasyonal — ticaret âleminde yaptığı hizmetleri odasının — çalışması — âleminde el — için kurulmuş — bilhas- — sa enternasyonal anlaşmazlıkların ha- — kem ve sulh suretiyle sikalar üzerine kredi usullerinin tes* halli, veü biti, ticarı ıstrlaların - birleştirilmesi, telgraf ücretlerinin ucuzlatılması gi müsbet işler gördüğünü bunlardan da dünya ekonomik kalkınmasındâ ticari münasebetlerin daha kolay V? normal bir surette cereyanı için bİf” çok şeyler yaptığını ve yapacağın' söylemiştir. Reis cihan ekonomik cereynaların! ve para meselelerini gözden gı:girĞik' 4 ten sonra haziran ayında Berlinde toP” lanacak olan kongrenin ehemiyetindef ve koöngrede görüşülecek meseleler ” rasında paranın durluğu meselesinin bulunduğundan bahsetmiş; kon mümkün olduğu kadar fazla türk iktF satçısının iştirâki için tememnile bulunmuştur. Reis gerek nutkun gerek bu hasbihalinde heyetin ketimizde gördüğü iyi karşılanmad teşekkürle bahsetmiş; Atatürk Tüf yesinin büyük Şeften aldığı dire lerle ekonomik sahada başardığı vir yük işlerden takdirle bahsetmiştir- gece misafirler şerefine milli #T tarafından Perapalasta bir ziyafet rilmiştir. * “ Ekonomi Bakanlı£?! tayinleri yi Ereğli kömür şirketinden nan havzanın idaresi için k ket direktörlüğüne tayin edilen hüh çar kası iştirakler direktörü maden yi M disi B. Bekir Vehbinin yerine © , iş müdürü B. Esad Kerim, onun J ne de M.T.A. şube müdürlerinde? Nadir Hakkı tayin edilmişlerdir. - AT n A satın # CNU . A