Ulus Basımevi . - S;Iİ Çankırı l;:addeıııi: Ankara ç kaç Şikte l ŞUBAT Telgraf: Ulus - Ankara 1938 TELEFON v Büyük etro * 19 uncu yıl - Başmuharrir : v No. 5938 Fransızca —Ankara a 1063 — ; P . BöEE Tiaze gdarnaik g A DIMIZ ANDIMIZDIR Aleksi Tolstoyun eseri Atölye Akdenizde korsanlığa karşı tedbir F İLLLLL DDD LN Günde bir kuruş tasarrufla yılda 58.972.950 lira Memleketimizde hayat pa_halıhğı ile nasıl mücadele edileceğini, bayat standardının daima makul hadlerde kalarak'! vatandaşların sıkmtısızıîa yaşayabilmeleri nelere ıı.ıutevakkıf ise bunların ilmiğ ve teknik ılısuller- le nasıl araştırılacağımı, ve zira l?eı.' şeyde olduğu gibi haya!: mal.ıye.tı.m tesbitte de müracaat edılerî bir ilim ve bir teknik bulunduğunu ız_a.h eder- ken gene bu bahse avdet vâdinde bu- lunmuştuk. B aa Hayat pahalılığı meselesi üzerinde ne kadar durulsa yeri vardır. Bugün de, Ekonomi Bakanlığının valilere gönderdiği bir tamimden aşa- “ğıdaki kısımları kısaltarak alıyoruf. Bakanlığın bu tamiminde hatır.l.attı"gı veçhile, bizde, ilk önce, Ataşurk'qn Kamutayı açarken söyledikleri proğ- ram, nutuktan hayat pa.halılığm_a te- mas eden satırları kayde.delmm $ “ Bunun için ilmiğ bir tetkik yap- tırmalı ve tesbit edilecek febeblerle radikal ve plânlı şekilde mücadele e- a idir.” d,lşıî;iı:ıdı bu işaretleri Başbakanın roğramında şu cümlelerle hüküme- #in vazifeleri arasına alınmıştır : sidürkiyece iayar ucuzluğu, urcrıle- ketin sarılmış bulunduğu — kalkınma ve endüstrileşme savaşı bakımından da tesis ve muhafazasına birinci dere- cede ehemiyet vermemiz lâzım gelen bir mevzudur. Bunun için üç sene ev- vel türkiyenin iktisadi bakımdan tet- İkik ettirilmesi maksadiyle Amerika- dan getirttiğimiz heyet gibi ilmiğ bir heyeti tavzif ve hayat pahalılığı ve elemanlarını tesbit ettirerek radikal bir mücadele plânı yapacağız.” Şimdi vekâletin bahsettiğimiz ta- mimine gelelim : “Hayat pahalılığı ile mücadele hükümetin hususi bir ehemiyetle takip edeceği mevzul.ar- dan biridir. Son tahrire göre türkiye nüfusunu 16157.000 kişi hesab eder ve günde her ferdin masrafını bir ku- ruş indirebilirsek — sene _:?nunda 58.972.950 türk liralık bir milli tasar- rufa imkân vermiş, ve diğer _ta_bırle, milli istihsâlin para kudretini bu mikdar artırmış oluruz. Bütün ekonomik işlerimizcâelolqu- ğu gibi hayat pahalılığı mücadelemiz- âe Ğe hedîfînı:iz ekonomikdir. Eski zamanlardan beri bir çok memle_ket— lerde istihlâk kooperatifleri şeklm_d'e bâşlamış olan teşekkülleri hep bili- riz. Bunların aleyhinde değiliz. Fakat davâmızın büyüklüğü bütün memle- kete şamil bir davâyı icab ettirecek mahiyettedir. Bir çok memleketlerde yapılmış tecrübelere ve tecrübelerin tesis et- tiği tekniğe nazaran memleketimizde gidilecek yol rasyonalizasyon yolu- dur. Öğretmenler, Üniversite profe- sörleri, esnaf teşekkülleri, mesleki birlikler, müstahsiller kendi sahala- rında maliyet unsurlarını âyrı ayrı tetkik ve tesbit etmeli ve bu mevzu üzerine bakanlıkça toplanmakta olan vesika dosyalarını zenginleştirmeğe çalışmalıdır. Maliyete vücud veren unsurları tablo halinde toplamak ve muntazam sürette takib etmek milli ekonomi terbiyemizin — prensiplerin- den sayılmağa lâyıktır. Böyle bir tab- loyu sadece seyretmek bile masrafları tenzile imkân verebilecek hadlerin derhal seçilmesine hizmet ederek şah- si ve milli tasarruf düşüncelerini ten- miye eder. Maliyet unsurlarmnş bır arada tetkiki ise milletçe ve _hüku- metçe alınabilecek tedbirlerin ıs"abet- li şekilde tesbitini kolaylaştırır. Görülüyor ki hükümetin yaptırma- ğa başladığı tetkiklerden sonra ala:;a- ğı tedbirler, ilk numunesi .Ro_şdalda tahakkuk ettirilmiş olan istihlâk koo- peratifleri nevinden teşekkı'.'fllıeı:l mey- 'dana getirmek olmıyacağı gibi “haya- tt ucuzlatarak herkesi ucuz ve müref- feh yaşatmak” tezinden hareket eden abrı tükendi Bu tedbirler kâfi gelmezse daha illerenin arfık IIIIllllIIIIIIIlllIllllllllllllllllllllllll||İİ|||||lllllllllllllllll|llllllllllllllllllllIlllllllIIIllllllll|llllIllllllllllllllllIllllllllllllllllllllllllllllllllllIlllllllllllllllllllIlIllllIlIIlllllllllll|lllllllllll|llllll|IIIII|IIIIIIIIIIIIII|: Dalmış görülen her denizaltı gemisinin batırılması için Akdenizdeki ingiliz filosuna <ati emir verildi SUKKAKAAKAKAA AAA AA KA KKK KA diyor şiddetli tedbirler alınacak Akdenizdeki ingiliz filosundan bir parça anlardan sonra bir sokak Roma radyosunun verdiği bir haber hakkında Anadolu ajansının tebliği Madridde elçiliğimiz tecavüz edilmiş değildi Ankara, 7 (A.A:) — Bu akşamki Roma radyosu neşriyatında Madrid'deki Türkiye elçisinin ve elçilik erkânmın hakarete ma- ruz kaldıkları hakkında bazı haberler işitildi. Anadolu Ajansının tahkikatmına göre, mesele, Türkiye elçiliğine mül- hak bir binaya hükümet polisi tarafından girilerek içinde bulunan ispan- yonlların götürülmüş olması hâdisesinden galattır. Bu hâdise hüküme- timizle İspanya cumhuriyet hükümeti arasında henüz görüşülme halin- dedir. Tarafımızdan yapılmış olan protesto, tahkikat safhasına girmiş bulunuyor. Elçimize, elçilik erkânma tecavüz vukua geldiği haberi ha- kikate külliyen muhaliftir. ;!— Ö ae KTT Üü “Almanyadaki hâdiselere dair dünya gazetelerinde endişeli tefsirler devam etmektedir. Bu hususta gelen haberler 8. inci B. Ali Çetin kayanın tetkikleri İstanbul, 7 (Telefonla) — Bir müde sayfamızdadır. .a >air Londra, 7 (A.A.) — Akd korsanlık hâdiselerini tetkik etmek ü- zere toplanan kabine içtimaından son- ra ingiliz hükümeti general Franko'ya şiddetli bir nota vermiş ve ingiliz ge- milerine karşı yapılan mükerrer teca- vüzlerden dolayı — hoşnudsuzluğunu bildirmiştir. İyi haber alan mahfillere göre bu notada ingiliz karakol gemilerine tah- sis edilen mıntakada korsanlığa niha- yet vermek için alınan tedbirler' bildi- rilmiştir. Diğer cihetten öğrenildiğine göre denizaltı korsanlığına olduğu gibi ha- va korsanlığına da mani olmak için ya- kında tedbir almnacaktır. Bay Edenin beyanatı Eden bugün Avam kamarasmdâ in- giliz gemilerine yapılan tecavüzler hakkında şu beyanatta buıuflmuştur:. #« Akdenizin garbında ticari gemi- lere karşı hücumların son zamînlarda fazlalaşması üzerine, bı%tıfn alalfadar: lar, İngiltere hükümetinin aşağıdaki niyetlerinden haberdar edı'lm_ıştıı.:: Son tecrübeler göstermiştir ki, bu- gün tatbik edildiği şekli ile Nyon ted- bitleri ticari gemileri meşru ol:n.ayan hücumlara karşı himaye için kâfi dş- ğildir. Bu şartlar altında İngiltere hü- (Sonu 8 inci sayfada) — B. Menemencioğlu Cenevreye gidiyor Cenevrede şubatın son haftası i:;m- de Hatay seçim nizamnamesini müza- kere etmek üzere toplanması tesbit e - dilen komisyona hükümetimiz adına dış bakanlık umumi kâtibi Nı.îı.nan M ioğlunun iştirak edeceği ha ber alınmıştır. X B. M: ioğlu toplantıdan bir bazı memleketleri, bir çok teşebbü (Sonu 8. inci sayfada) kaç gün evel şehrimizden ayrılacak - tır, şönii ÜSSS M Atatürkle Hollânda kraliçesi arasında Ankara, 7 (A.A.) — Küçük Hol- landa prensesinin doğumu münasebe- tile, Reisicumhur K. Atatürk ile Hol- landa kraliçesi majeste Wilhelmina arasında aşağıdaki telgraflar teati o- lunmuştur : Tzene Majeste Wilhelmina — Hollenda kraliçesi — La Haye — Hollenda veliahdı altes ruayal pren- ses Juliana'nın bir prenses dünyaya getirdiğini büyük bir sevinçle haber aldım. En samimi tebriklerimle bera- ber gerek şahsi saadetleri ve gerek kraliyet hanedanının saadeti hakkın- daki hararetli temennilerimi kabul et- melerini majestelerinden rica ederim. K. ATATÜRK Ekselans Kemal Atatürk Reisicumhur — Ankara — Nazik telgrafınızdan * ziyadesile mütehassis olarak çok samimi teşek- kürlerimi arzederim Bay Reisicumhur WİLHEL'MİNA CD Bükreşte kanlı hâdiseler oldu - Bükreş, 7 (A.A.) — Seçim mü- cadeleleri münasebetile kanlı hâdiî seler çıkmıştır. “Demir muhafızlar_' teşkilâtı azâsından iki kişi ölmüş, bir çokları da ağır surette yaralanmış- tır. Dr. Aras Bulgaristanda B. Köseivanofla uzun bir mülâkat yaptı Bulgar başvekili kendisini yugoslav hududunda karşıladı ve mülâkata Sofya istasyonunda da devam edildi Dr. Aras bugün İstanbula geliyor Budapeşte, 7 (A.A.) — Hariciye na- zırı Vekili Baron Apor, burada bulun- makta olan Türkiye hariciye vekili T.cvfik Rüştü Aras'ın şerefine dün bir zı.yaiet vermiştir. Ziyafette Türkiye- nin Berlin büyük elçisi ile Belgrad ve Buda?eştc orta elçileri ve hariciye'ne- zareti erkânı hazır bulunmuştur. Dr. Aras Belgrada doğtu hareket et- miş ve istasyonda uğurlanmıştır. Belgrad'dan geçerken R Belgrad, 7 (A.A.) — Türkiye Hari- ciye vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras bu- radz_ın geçerken 45 dakika Dr. Stoyadi- noviç'le görüşmüştür. Bu mülâkatta Balkan antantı mümessilleri de hazır bulunmuşlardır. Türkiye hariciye vekili, gazettcilere yaptığı beyanatta, 15 şubatta Ankara- ğa toplanacak olan Balkan antantı kon- teransının şümulünü kaydetmiştir. Sofya'dan geçerken Sofya, 7 (A.A.) — Bulgar ajansı bil- — ( Sonu 3. üncü sayfada ) detten beri şehrimizde bulunmakta o « lan Nafıa Vekili B. Ali Çetinkaya bu gün İstanbul postahanesinde ve P, T, T. fabrikasında tedkikler yaptı, —— Fıkra Bir mesele — Siz ne dersiniz? ' Kalkmalı mr, kalmalı mı? Yenicami'in kemerinden bahsetmek- te olduğumu şüphesiz anlamışsınızdır. Biliyorsunuz: Herşey olup bitti; han- lar, mağazalar, dükkânlar satın alındı, yıkıldı. Şimdi hep beraber düşünüyo- ruz: ya kemer ve köşkünü ne yapalım? Cevab basit değil midir: Hele bir hepsi olup bitsin; meydanı kemeri ile görelim: Sanatkârlar hangi fikir üze- rinde ittifak ederlerse onu yaparız. Eski Avrupa sokaklarında, bizim Yenicami önünde pek aykırı duracağı- nr zannettiğimiz köşke benzer çıkıntı- lar vardır. Fakat şehirlerini böyle hu- susiyetlerinden mahrüm etmek kimse- nin aklından geçmez, İstanbul imarının son derece nazik bir mesele oluşunun sebebi, cihanın başlıca eski sanat şehirlerinden biri olmasındandır. Orada 500 e yakım'âbi- de var. İstanbul imarı bunlara kıyarak değil, bilâkis bunları bağrına basarak, ve her birine hususi yerini ve çerçeve- sini vererek başarılmak lâzım gelen bir şeydir. İstanbulda âbidelere bakan ye- ni binaların cebhe üslübları tarihe hür- met edecektir. Taksimde yapılabilen modern cebhelere, Süleymaniyenin karşısında müsaade edilemez. İstanbul imarı sanatkârların bilhassa elbirliğini istiyen, a ynı kelimeleri tek- rar edelim, son derece nazik bir iştir. Önüne geldiğini yıkıp deviren “düz sokak” İstanbulda, ancak ortaçağ ordularının tahribini yapmış olur, 20inciasır şehirci' sinin vazife- sini değil! Bizde şehircilik sanatı ile mücadele eden garib bir belediyecilik zihniyeti vücud bulmağa başlıyor: önüne geçe- lim - Fatay J | <ü <ü