29 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

29 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OJMANLI D ÖLÜRKE Muharriri : * İktibas, gakil, teredme hakları mahı Paşa, Bey, başına Bundan evvelki yazımızda in - san isimlerinden bahsettik, Şimdi de unvanlarimızı kurcalıyacağız. Başlıca unvan ve elkaplarımız şunlar: Ağa, efendi, bey, paşa, hanım, hanımefendi. Bunlarm mu- kadderatı başlı başıma bir tarih «| tir. Aağa, bazan okuması, yazma - sı olmıyanlara hatır için (verilen lâkaptır. Bazan da (ağalık) ifade eder. Ağa, yusyuvarlak, küçücük bir derebeyidir. Bir takımı, taşra - da, beyliğe tenezzül etmezler. On- lar babadan, dededen ağadırlar. Suriye meclisi reisi( ki vaktile devlet reisi idi) Suphi Berekâtm babası Halep (veya Antakya meb- usu) Rifat ağa idi. Beyliği asla ka- bul etmezdi. Efendi kelimesi halis Yunanca bir kelimedir. Asil, karı- şık olmıyan, pürüzsüz bir mana - ya gelir ki Fransızcaya geçen authentigue ayni kelimedir. (Efen- di), çelebi gibi bir manayı ifade eder. Okur yazarlarm elkabıdır. Sonradan şehzadelere verildi. U- lemadan olan herkes efendi idi. Bazıları, kalemiyeden yetiştikle - rinden bey unvanını kabul etmez- ler, efendiyi müsirren tercih eder- lerdi: Ahmet Mitat Efendi, Ab - durrahman Şeref Efendi, paşa ol- madan Hacı Akif Efendi gibi. Dikkat buyuruyor musunuz? Bu efendi unvanı gitgide tarihe ka - rışıyor. (Efendi) sadece (Mösyö) mu - kabili değildir. Asil, pürüzsüz ma- nasma geldiğinden (bey), (ha « nım), hattâ avam dilinde (paşa) dan sonra da gelir: Beyefendi, ha- nımefendi, paşaefendi.... Eğer (efendi) Mösyö makamına kaim olsaydı hanımefendinin tercüme - si (Madam mösyö) gibi bir garibe olacaktı! (Efendim!) demek hiç bir vakit (Mösyö) demek değildir. Çünkü erkek, yani mösyö olmı « yanlara da (efendim!) diye hitap ediyoruz. Efendi, geçmişte, gayet mute » ber bir unvan olduğu halde, hele $u yirmi senedenberi hakir görü - lüyor, ihmal olunuyor, ölüyor. Bu- muhlis gün şoför Cemil Bey, garson Celâl İ Bey, kondüktör Cemal Bey, tahsil- dar Hakkı Bey diyoruz. Yalnız köylülere, amelelere beylik izafe olunmuyor. Onların ileri gelmi - yenleri ne ağadır, ne efendi, ne de bey. Fakat acele etmeyiniz. Bey, vaktile, prens demekti: (Tu nus beyi) gibi. İlk Osmanlı padi - şahlarma asla (Sultan) demezler- di. Bunlar, hattâ Fatihe kadar hep (bey) idiler: Osman Bey, Orhan Bey ve saire, (Bey) müptezel oldu. Manası kaydı. Yavaş yavaş (Mösyö) ye tekabül edecek. Birinci B. Millet meclisinde Beyler, efendiler ol « duğu gibi ağalar da mevcuttu: Reşit ağa, Mahmut ağa, Mustafa ağa, Diyab ağa. Sonra bu ağalar, hep beyleştiler. Şimdi mecliste paşa ve beyden başka kimse yok- tur. Sabık Reşit ağa ağabeyimiz lâhik Reşit Beyefendidir. Halbuki Celâl Nuri EVLE ag ... —& / uzdü Efendi, Ağa “Hanımefendi ,, ite “Bey,, in gelenler sile ağasıdır; beyliği kerhen ka - | bul etmişe benziyor. |Ağaların, efendilerin (bey) ol- ması bana İngilteredeki unvanla - rın da böyle asil medlüllerinden kaydıklarını hatırlattı. Orada ki - barlardan, asilzadelerden, hane - dandan birine vaktile (gentleman) derlerdi. Bu nama istihkak, ancak, mesine mütevakıftı. Nitekim ay- ni kelime Fransada (gentilhom - me) herkese verilen unvan değil- dir. Bunun için mutlaka resmen kibar olmalı. Lâkin bizde prens mukabili (bey) nasıl gitgide e - hemmiyetini kaybedip garsonla - ra bile verilmiş ise, İngilterede de (gentelman) unvanı istisnasız her erkeğe verilegelmektedir.) : . Ni (Paşa) ya gelelim: Bugün pa- şa, ancak liva, ferik, birinci ferik, müşir rütbesini haiz askerlere, ya- ni ceneral, mareşal ve amirallere verilir, Vaktile: Mirülümera, Miri- miran, Rumeli Beylerbeyi ve vezir rütbeleri ashabına da verilirdi ki bu sivil paşalarm döküntüsüne hâ- lâ tesadüf edilmektedir. Gelecek batında bunlardan kimse kalmaz. Paşa kelimesi nereden geli - yor? (Başağa) dan, yahut padi - şahın ayağı manasma (payı şah) tan. Şu ikinci mana hakikate da- ha uygun gibi. Bunun içindir ki, cümhuriyet devrinde bu unvanın kaldırılması: hiç fena olmaz. İkin- ci meclis devam ederken, derim, böyle bir teklif ileriye sü » rüldü. Lâkin kabul edilmedi. Paşa bir Afrikai unvana benzi- yor. Fas padişahınm ileri gelen memurlarına bile (P) ile değil de | zanme - nuzlu resimlerini gördükçe bizim Yanı yakıştırmıyorum. Fransada mareşal da, ceneral da, amiral da, herkes gibi (Mösyö) dür. (Hanım) unvanmı biraz tetkik edelim. (Hanım), Türkçe (han) nın müennesidir. Bizce unutulmuş olan (Begüm), (Bey) in müennesi olduğu gibi. Bu, tamamı tamamına (Madam) değildir. İptida evliye de, kıza da şamildir. Hem madam, hem matmazel. Sonra madam lâ- kabı kocanın isminin başma oldu- ğu gibi ilâve edilir. Bizde öyle de- gil. Yalnız kadının göbek isminin | Ayşe Hanım olur da Kasap oğlu hanım, yahut İsmail Hakkı Hanım olamaz. Hanımefendi kimlerdi? Bugün her kadın hanrmefendidir. Çama- şırcı da, iyi giyinmiş ise, hanıme- fendi hitabma mazhar olur. Fa - kat vaktile hanımefendilik resmi idi. Ancak ricalden olanlarm ka - rıları ve birinci sınıftan kızları (zevçleri isterse | ricalden olmasın) hanımefendi idiler. Bu unvan, diğerlerinden esirgenirdi. Meselâ kazasker efendinin, bâlâ - dan bir zatın, Rumeli beylerbeyi payelilerinden bir paşanın haremi bihakkin hanımefendi idi. Vezir kızları ise bu unvanı haiz idiler. ricalin kendisi memleketinin halis mana-| Velev bir vezir kızı daha genç ve © unvanın kral tarafından veril - | (B) ile başa diyorlar. Onların bor- | muhterem cenerallerimize bu un -| sonuna konabilir. Fatma Hanım, | Anlaşılmaz bir kitap? Taşnaklar Suriyeliler aleyhinde! kiye dışarısmdaki Firmani ve Arap iş adamlara ve müansae- Kitabı yazan Taşnak - isminde meşhur deri b & şaşılacak bir gey Ankarada yazımız | dirler. Türk gazeteleri | da bir şey söytiye » yan Ermeni gazete- karak iç olduğunu, İ yalnız ist gönderdiğini, k saklanmak istedik- ha dair gördüğümüz ucularımıza daha İyi ir fikir ver. eğe çalışacağız. Sağ ol! İzmir gazetelerinin yazdığına göre “Selâmünaleyküm” baba” , “Sabah şerifler Ohayrol « sun”, “Allaha ısmarladık, gibi tabirlerin yerini orada “Sağ ol!,, tabiri tutmıya başlamıştır. , “mer- körpe bir kalem efendisine varmış olsun.... | Beylik unvanı, yakın mazide | rütbe gibi padisah tarafından tev- cih olunurdu. Meselâ Abdülâziz devrinde şöyle bir (tevcihat) a te- sadüf ederdiniz: “Sermimarı dev- let Serkis kalfaya beylik unvanı ihsan buyurulmulşur.,, (o Askerde kaymakamlar, miralaylar ve zan - nımda yanılmıyorsam erkânıharp binbaşıları bey, onlardan küçük rütbeliler efendi, büyükleri pasa idiler. Lübnan mutasarrıfı Araplara beylik unvanı tevcih edermiş. Mı - sırda ancak mütemayiz rütbesin - den sonra fellâhlar Bey olurlardı ve bu şan ve şerefe nail olmak için | iflâs edecek derecede rüşvet ve -| rirlerdi. : Bizde, hasılı, Mö Matmazel mukabili yok gibidir. Bizim telâkkimiz başka, garplıla- rınki büsbütün başka. Unvanların bir dilden diğerine tercüme edil- meleri çok güçtür. Fazla olarak, tekrar edelim, bizim unvanlarımız müstakir değildir. (Çelebi) unvanı vaktile pek çoktu. Bugün unutulmuştur. Mev- lânanın torunlarile ve gariptir ! hıristiyanlara veriliyor. Tâli unvan hususunda zenginiz. Bey, efendi, .. İ | | hanım lâkaplarmı O ilâvaye hacet görmeden bir Ahmede, bir Meh -! mede şu unvanları verebiliyoruz: Mehmet Reis (gemici), Mehmet kaptan, Mehmet onbaşı, Mehmet çavuş, Mehmet dayı, Mehmet am- ca, Mehmet baba, Mehmet pehli - yan, Mehmet usta vesaire. Keza: Fatma teyze, Fatma kalfa, Fatma usta, Fatma kadın vesaire, (Han) Fariside sadece efendi! mukabilidir. Türkçe de öyle idi. Lâkin sonraları hükümdarlık ifade etti. (Sultan) kelimesi başa gelir- se padişah alemidir. Bir kadın is- minden sonra gelirse padişahın kı- zıdır. (Kadm) isimden sonra gelmek şartile vaktile büyük un - vandı; sonraları padişah ve şeh - zade karılarını, yahut hanımdan aşağı mahlükatı ifade etti. Celâl Nuri GLOR ARZANİR Bu akşa' 29 Kânunuevvel 1937 Y A'da Büyük Gala olarak tuhaf ve şayan bayret Fransı## sözlü film, Mümessili : JOHN Weissmullef ilâveten : FOX JURNAL ANNY ONDRA ve MiSTER BRAUN (JEAN DAX) Bu akşam A R T 1 S T i K Sinemasında Ki Ki Fransızca Sözlü ve şarkılı filminde görünüyorlar. |Ahmet.urhaneddind. Operatör Ahmet Burhaneddin Bey, Suri- ye pasajındaki muayenehenesini Talelmnde stağyom kargımmdn İstikliâi ospartımanım. da 1 rumaralı daireye rakletmiştir. Cuma 30 K. evel 2? Ramazan 745 169 6,0 1ğıt Ha 16,51 133 Perşembe 29 K. evel 1 Ramazan Gün doğuşu Gün katı Sabahı Samir Öğle samazı ikindi namazı Akşam namazı Ya sı saman imsak Yılın geçen günleri ka'an 43 v 3 HAVA — Yeşilköy askeri ramathanenin- den verilen malgğmata göre, bugün kava kismen balutlu olnonk, rüzgür şimal istika- metinden hafif kuvvette esmekte devam edecnktir. Dün hava tazyiki 773 milimetre, &n fazla mcaklık 9, en az 2 derece Sö Radyoda : İSTANBUL — 18 ten 1845 e kadar Nebil oğlu İamali Hakkı Bey, 1845 ten 19,20 e kadar Orkestra, 19;20 den 1848 e kadar Pransızca ders (İlerlemiş olanlara), 19,45 ten 30 e kadar Mil “Türk Talebe bir. | tigt velet Denta Cama Mili iktasat ve tasarruf Di rans, 20 den 20,30 « kadar Seniye Hanım, 20,30 dnn 21 e kadar Darülbedayi artistle- | ri tarafından teme, 21 den 22 ye kadar Tamburi Refik Bey ve arkadaşları, 22 den 220 a kadar Doktor İbrahim Zati Bay ta- rafından içki aleyhinde bir konferans ve ajans, Borsa baheri, Saat yarı, 2230 dan 23,0 a kadar Alaturka saz (Ramazan gün | ina mahsus). "BORSA ' 78 Kânunuevvel 1932 Nukut (Satış) e ur ie 20 1 Fransız 12 1 Siğelin 7m 1 Dolar 20 Ürer 204 Belçika 14 20 Drahmi 20 İsviçre 20) Lera 1 Silin Av 1 Pezeta 1 Mark 1 Zeleti 1 Pengö 1 Banknot o M3, Çek fiatları (kap. sa. 16) ei 1ssas0 20 Kurun Çek 128,— 1204 708 50 a 917 30850 69,42 24450 6.6279 1.1680 Esbam Terkos Çimenta Ar, 810 | Ünyon Dey. 15, | Şark Mey, | Matya 24— | Şark m, ceza 23.65 | Teleton Tabviller 05, | Elektrik 348 | Tramvay 58.75 | Tünel 553 | Rihtim 4.15 | Asadolu | 450 | Azadolu LA Mümessil Prağa Viyana Madrit Berlin Varşova Peşte Bükreş Belgrat Bloskova 40 15614 «0.16 3di— 706750 34 1089 25 Miltno Brüksel Atina Cenevre Se Amsterdam 10 m Iş Bankası Anadolu Reji Şir. Hayriye Trarsvay U. Sigorta Pomem 99— aw M— 150 yg 235 istikrazlar 1st. dahili Şark Diyolları D.Muvahhide Gümrükler Seydi mah Bağdat Aşkeriye 1025 40 189 013 #135 4295 j Matbaarmza gi elen eseri a Roman Falih Kafkı Beyin “Roman, isimli çoğ Bt kitap halinde intizar etmiştir. Kıyat edibimizin eserinin çıktığını haber veri” arileri için bir müjde teşkil eği. dığı yer Muallim Ahmet Halit Wi | taphanesidir. “ Yolların sesi ,, “Yollarım sesi,, mecmunamın 5 inci #8” kenger, İl Şehabetii* mi Safa, # pa . Sadr: esbak merhum Kâmil ve Dartilfünün neşriyat müdürü Refet Şe” ket Beyin zevcesi Sabriye Hanım vefst # miştir. Allah rahmet etsin. ——— Teşekkür Anamızın ölümü acısına iştirak ve bizleri teselli eden ve cenaze * sinde hazır bulunan ehibba ve © viddaya gağetenizle teşekkürler” mizin iblâğını rica ederiz. Oğulları: Saffet ve Fazıl Zeki e e Ee İ-TstanbüT Beteyiyesi: Darülbedayi Şehir Tiyatrosv Temsilleri : Eu şam AR GELENİ ii İ Ertuğrul Sadettin KADIN Erkekleşince Yazan: Hüseyin Rah- 11 mi Bey Piyes 3 perde LL 3 tablo i Umuma p T.A, 'T. Bü gece Kadı nde yeni (Kuşdili) tiyatro- sunda v KAYNANAM Vodvil 5 perde. Yazan: Mamut Yesari B Yakında: NERON us Kğ Eğ pile İNİ Harp Malgileri Cemiyeti urmmi meri” zindem: / 1 — Kendilerine tekrar maag bağlans * cak olan on seneliklerini almış harp m8 Iğlü arkadaşlarımızın; a 2 — Memuren çalıştıklarından tahsis#” tr fevkalâdeleri kesilmiş o malğl . (Taşrada bulunanlar dereoelerile eralâliyi esas maaşlarını ve tuhsisatı fevkalâdeleri İ mi, terfih zamlarını ve halen Bengi dsi” İ da ne kadar msaş veya ücretle çalıştıklar” Bt tahriren bildirmelidirler): : 3 — Kayıl müddeti bitmek üzere oldu İ gunden benüz rozet defterine istmlerini ye” dırmamış olan mesloktaşlarımızın o beri” kâtibi umümtliğe teşrifleri rica olumur. m a e ot m e Beyoğlu ikinci noterliğine: Beyoğlunda Parmakkapı İstiklâl esd desinde 22 Nolu tütüncü dükkânda" mallarımızı ve haklı intifarmezı Nerş9 buh Artinyan ve Hayik Taşçiyan eferdi re sattığımızdan ve b Kânunu sani $38 ©. rihinde telim odeceğimizden alâkndar nm malğmu cimak üzere usulen ilânmei * ca ederiz. (8057). Mezkâr dükkânda mmükimler BE” nullah xad* Mehmet Ali Azart di ve Gulum Caferi,

Bu sayıdan diğer sayfalar: