26 Temmuz 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

26 Temmuz 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nakleden: Selâmi izzet Ali Naki, doğrulmuştu. Göğsün- den ağır bir yük kalkmıştı. Biraz- dan, canı çıkacak olan babayı dü- sünüyordu: — Çok para verdim ama, kur- tuldum. Biraz başım ağrıyor. Ha- © Tama girersem, bir şeyimiz kal - maz, Banyoya girdi, başını yıkadı. Muallâ, odasmda uyuyordu. Sa bahleyin ona Selim Nazımın ka- Ülinin nasıl asıldığını anlatacaktı. Oh!... Derin bir nefes aldı... Ha- Yat ne güzeldi! Yaşamak ne zevk- liydi” Kimden korkusu kalmıştı? Kimseden. Önünde ne hail vardı? Hiç... Kapının zili, evin sessizliğini Parçaladı... Altıyı çeyrek geçiyor... Kimdirbiz gelen? Kumarda: te) - mizlenen ve para istemeye gelen bir dost olacaktı. Muhakkak Mür- hir gelmişti. Onun bu huyu vardı. Ama neden içine bir korku gir- di.. Neden endişeye düştü Bir ka- Pı açılmıştı... Salonda ayak (o sesi vardı... Bir kaç kişi gelmişti... E- vet, ayak seslerini duyuyordu. Ha- z İilar üstünde yürüyorlardı... Ne ©- ç uyordu? z Bir ses işidildi: — Oda, burada mı: — Evet.. Kapıya koştu, Sürmeledi. “Acaba Kaya Hasan sırrı ifşa - mi etmişti ,, N Her halde gayri tabii (o bir şey almuşu. . Arkadaşlarından. biri selmiş olsaydı, çotkan odasına gir © Miş bulunurdu. © Nihayet kapısı vuruldu. — Kime? Bir ses, kalın, sert bir ses cevap verdi: — Kimsiniz? >— Merkez memuru. Ali Naki sendeledi. Gırtlağı dü- #ümlendi. Şakakları | zonkladı.. © Göğsünden bir. hırıltı - yükseldi. izlerinin bağı çözüldü... Olduğu © “Seçömeldi,.. Ses tekrar etti: >— Açınız... Âli Naki artık etrafını görmi- iie Gözlerini bir sis bürümüş- » Nefes alamıyordu... i ©, Sirtlağındaki harıltlar o arttı © kipa yavaşladı, kesildi. Ali Naki, ; Süz > halinde yere serildi, can: dan, ldı. Ani heyecan ve korku -| N mütevellit bi, | Sesini tr ir sekteyle son ne- * Hiç bir sey duymam Hk BN kg Yandığı zaman, içine bir felâ- Garip du. Evde bir facia vardı. doğ İcik reyi duyuyordu. Evin aştığı daireyi İsi sapsarı olmuştu. Dur| riz. —SAJİE nin Yerli Mall Sergisinde mutlaka ziyaret ediniz. yenilikler bulacaksınız. Vakıt'ın Edebi Tefrikası: 60 azmini skninini Baba-Oğul en dakları titriyordu: — Beyefendi... — Evet? — Bu sabah felâket oldu hanı- mefendi.. Muallânm aklına felâketin - en müthişi geldi. Muhakkak Ali Naki yi tevkif etmişlerdi. Hizmetçi bir nefeste: — Beyefendi öldü! dedi. — Öldü mü? Muallâ sarardı, bir sey söyleme- di. Sormadı. Bütün gün odasma kapandı. Dışarı çıkmadı. diy Uyanış Kaya Hasan, kara bir kâbustan uyanıyordu. Hayatını feda etmiş, canımı sat- mıştı ama, ölmemişti. Kendini ha- yatta buldu. Sehpa, yüz adım ötesindeydi... Hükmün infaz saati gelmişti, fa- kat yaşıyordu, ölmemişti. Cinayet mahkemesi reisinin em- ri üzerine, müddelumumi, O polis müdürü, hapishane müdürü, ser- tabip, baş gardiyan, bir zabıt tut- muşlar, mahkümu tekrar odasina götürmüşlerdi. Gardiyanlar: — Böyle şeyin emsali yoktur! diyorlardı. (Devamı var) Yeni Kitaplar | | e Aka İmperatoriçe ve Saray.. — Arkadaşımız Sadri Etem'in yuka - rıki adla neşrettiği eser (o 1853 - 1870 senelerini dolduran Fransız tarihinin çok enteresan bir faslından bahsedi » yor: “İmparatorluk piyesinin Jonprö- miyesi üçüncü Napolyonla, Prima Don- nası Öjeni” den. Öjeni kimdi, İmparatorla nasıl ta- nışlı, sarayda sosyete ve lüks hayat, sarışmlık modası nasıl başladı, kral- lar Parise nasıl geldiler, Öjeni İstan - bulde ne tarzda karşılandı, Şark paza- rının güzel komisyoncusu Öjerinin ka- rakteri nelerdi? Bunları bu küçük eser size çok cazip. ve değerli bir dille an- latıyor. Kanant kütüphanesi tarafından ba silan bu kitabın fiati otuz, ciltlisi 50 kuruştur. Herkese tavsiye ederiz. . - Bir çölde kay- bolan su.. Mehmet Necati Bey girlerini bu adı taşıyan 110 sayfalık bir kitapta toplıyarak neşretmiştir. İnkılâp kö - tüphanesi tarafımdan basılan bu ese - rin fiati 40 kuruştur. Tavsiye ederiz. Mali odamda uyuyordu Bolşeviklik, Faşist- lik ve demokrası Sabık İtalyan Başvekili Francesco Nitti tarafından kaleme alman bu dik. kate değer eser Müstecablı oğlu Esat Adil Bey tarafından dilimize çevril » miştir. Balıkesirde “Savaş kitap evi” tarafından basılan bu eserin finti 50 kuruştur. Alâkadırlara tavsiye ede - ar| Behçet Kemal B. M. Nurettin B, Londrada bulunan değerli şairimiz Behçet Kemal Beyin gazetemize gönderdiği Londra| mektuplarından birisinin altma “Bir izah, kaydi bağladığı aşağidaki Yasıyı © suretle baxmağa gönlümüz varmadı. Bunun içindir ki mektuptan ayırdık ve dil İşine mit olan bu yeayt öz dilimiz sütununda yazmayı tercih ük: Bir izah “İngiltgrede İngilizce ile birlik- te öz Türkçeyi de öğrenirken gör gülerime dair VAKIT a yazdığım bir mektubu gönderdikten sonra “Hakimiyeti Milliye, nin beş altı birden birikmiş olarak e- i; mektubu gönderdiği . me | an oldum. Savlağımm çensiz (iddiamın isabetsiz) olma- sından değil; yazılarımı intihal sayanlar olur korkusundan... Çünkü, fikirlerimi, hemen ayni ifadelerle Hakimiyeti Milliye'nin üslubuna ve Türkçesine * hayran olduğum fıkra ve baş makalele - rinde yazılmış gördüm. Ve öl lime i balisinde eniyi görüşlü ve en sa i ym buluşlu yazıcılarla bu kadar kati bir fikir tevarüdü yapmak beni, «şaşırtmadı: “Ankaranın ve | Hakimiyeti milliyenin düşüncele -|. rinden büşka bende ne var ki?. Ben bir düşüncemi başka hangi Kaynaktan bulup çıkarabilirim? Bende yurda rir olmaya gır - pman ne ke t varsa oradan, onday geliyor. Benim ne “enen,, görüşüm, ne “çensiz savlağım,, var|, Ben, Osmanlıca düşünüp Türk çe yazmamak gerek olduğunu be- lirtmek istiyorum ; isabetli — çen siz, isabetsiz demekse, isabetliye artık çenli diyemiyeceğim — id- diam şudur: Bir kişinin tadımı, - o kişi “en büyük,, olmadıkça, bir davaya ön ayak ve örmek olamaz, Tercüme etmek değil, Türkçe düşünüp Türkçe yazmak gerektir. Öz dil denemeleri, Osmanltcadan çevir - meler yapmak olmasa gerektir. Bir budunun dili, deyimlerinden fazla deyişindedir:. Görüş ve de yiş Türkçe olmazsa yazı sarf ve nahiv bakımından Türkçe de olsa “Türk,, çe © olamaz... o “Sözüme dikkat gözünüzü çekerim, diye “nazarı dikkatinizi celbederim,, i tercüme edince insan gözüne mil çekilecekmiş gibi ürperiyor. Fa kat sözüme kulak vermenizi iste - rm diye sözü ve deyimleri Türkçeye nakledince hemen uya - cağı geliyor.. Aziz “M. N.,, in Hakimiyette açık ve tam imzası ile Ahmet Ha şimin ölümünün yıl dönümünde yazdığı güzel ve olgun yazıyı if - ratsız, halkı alıştırmaya, yazıcıla- rı sevketmeğe elverişli en iyi ör - neklerden hiri olarak ileri sör - mekle Kendini kendisiyle mat et- miş olacağımı hanı iye ii İRAN Şah, ölüm Mehmet Ali şahın İstanbulda! yüz binlerce lira ile geçirdiği me-! raklı hayatı anlatmadan iade) ne şekilde ayrıldığı ve İranda ec- nebilerin neler yaptıklarımı ve bu arada İran hürriyetperverleriyle teşriki mesai eden Türklerin “Genç. Osmanlılar,, nasıl çalış- tıklarını kısaca yazmayı muva » fık buldum. Meclisi mebusan Muzaffered- din şah ölmeden kurulmuştu. Fa- kat şah ihtizar halindeydi. Ak manyadan gelen doktor şahın an- cak .birkaç aylık ömrü kaldığın: söylüyordu. İran vükelâsı şahın hayatından ümidi kesince Tebriz- de bulunan vali ve veliaht Meh- met Aliyi telgrafla Tahrana da- vet ettiler, Ruslar tarafından ter- biye edilmiş ve daima Rus tesiri altında yaşamış olan Mehmet Ali şaha babası ölüm döşeğinde şu nasihati verdi: “— Oğlum ben ölüyorum. Be- nim yerime sen şah olacaksın. Sana nasihat ve vasiyetim bir cümleden ibarettir: Bu memle - ketin yegâne medarı saadeti olan meşrutiyete zinhar halel getirme. Bu idare usulünün elinden geldi- ği kadar kuvvetlenmesine gayret et. Ben bütün Avrupayı gezdim, gördüğüm medeniyete, mamuri - yete hayran oldum. .Tahkik ve rutiyet sayesinde husule geldiğini cümle âlem yekzeban olarak tes- lim ettiler. İşte oğlum, sana son ricam budur. Yoksa babalık hak- kım helâl olmasın., , Mehmet Ali şah, ölüm döşe - ğinde bulunan babasının huzu - runda yemin etti ve gazetelere şu yolda bir ilân gönderdi: “Be 4 nim meşrutiyet aleyhinde bulun - duğuma dair bazı şayiat (zuhur ettiğini işittim. Ziyadesiyle tees - süf eyledim. Ben, — meşrutiyetin memleketimiz için en nafi bir ida- re usulü olduğuna kat'iyyen ka - niim ve bu idareyi değiştirmek kaniim ve bu idareyi değiştirmek fikrinde asla bulunmıyacağım.,, Kânunuevvelin 27 nci gecesi Muzaffereddin sah öldüğü vakit hürriyetperverler muazzam bir! cenaze alayı yaptılar. Bu, şahın ö- lüm döşeğinde söylediği son söz- leri ve Mehmet Ali şahım bekle - medikleri beyanatı üzerine yapılı- yordu. Fakat, maalesef bütün bunlar sözde kalmıştı. Asıl kan bundan sonra aktı. Mücadele bun- dan sonra başladı. ... Mehmet Ali şahm tahta geç * tikten sonra neler yaptığını anlat- madan evvel meclisin nasıl açıl- dığını ve İran inkılâbı doğuran âmilleri anlatalım: İranda ötedenberi o hükümetle ulema imtizaç edemezlerdi. Hü - kümetin zulmünden kaçanlar w- lemaya iltica ederler, © ulemanın zulmüne © uğriyanlar hükümete müracaat ederlerdi. İran ahalisi, bu iki kuvvetin te- siri altında yaşamıya alışmış ve gerek hükümet, gerek ulema bu sayede geçinmekte asırlarca de - ISTANBULA GELEN Hükümdarları Yazan: Niyazi Ahmet oğluna nasihat etti — VAKIT 25 TEMMUZ 1934 döşeğinde zaffereddin şahlarım Avrupa * yahatlerini müteakip İrana da olunan Avrupalılar işi değiştir . meğe başladılar. Maddi kuvvet re karşı manevi kuvvetle muka bele edilemiyeceği, halktan mü rekkep ordunun şahm ne kai gayrimuntazam da olsa silâhlı dusuna karşı gelemiyeceğini bir çokları anlıyorlardı. Fakat oObu fikir etrafında tecrübeye giriş « meğe de kimse cesaret edemi yordu. i g Bu sırada zeki, faal fakat ayni derece vicdansız ve haris bir a » dam olan M. Nos gümrükleri 15- lah etmek maksadiyle Tal gelmişti. Bu adam, az zama nasıl istifade edeceğini anladı. Plânlarını hazırladı. N M. Nos, Rusyadan yirmi i yon ruble istikraz ederek Avrupa seyahatini temin ettikte sonra vezirliğe kadar yükseldi yapmak lâzım olan şeyleri ihm Ve etmiyordu. Göz boyamak için iki top alınmıştı. İtiraz ve * nutsuzluğu beklenebileceklere da birer miktar hakkı süküt, İşte İran bu vaziyetteyken Avrupada seyahatte idi. Muzal reddin şah Avrupadan döndü.» biz müddet sonra ikinci bir seya- Kate çıktı. Fakat birinci sey ten avdetinde: ön — Efendim (Avrupa caları vücudunuza ne kada geldi. Eğer bir daha teşrif cek olursanız hastalığın'z kâı len mündefi olur.., diyenler, Şii köpürüyorlar, büyük memuriye de ecnebilerin kayırıldığını, kıların aç kaldıklarmı haykırı; lardı, Avrupada tahsil görmüş lerle istiklâlleri için döima le uğraşan ve bu uğurda bir. kanlarını akıtmaktan çekinmiy en Kafkasyalılar arasında v ranlılar oTahranda (yer meşrutiyeti kurmayı karari dılar, Meşrutiyete doğru ilk 1322 de müçtehit ve sı önayak olmalariyle ha'ka « kân ve camilerin kapattır ri şunla bir seyyidin katledilm kubulmuştur. —0o0————— Otuz silâhlıya kar bir kız Elazizde koşcu köyünde li ağa oğullarından Cemal ötedenberi düşmanlık besliyer akrabasından bazı kimseler yan larma topladıkları otuz k bir kalabalıkla Cemal Beyin evis ni basmışlardır. Mütecavizler C mal Beyin karısını öldür dir. Bu sırada Cemal Beyin. babasının dıvarda #sılı tü kaparak bir kenara saki ve ansızın mütecavizlerin ateş ederek üçünü öle ötekileride kaçır

Bu sayıdan diğer sayfalar: