29 Temmuz 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

29 Temmuz 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İRETLER Vlü için Z tarife dene orta Anadoluda dola - İ lülerle şimendifere, nakliye hayli konuştum, Köy» | imdiferi anlayışı kasabalının | daha bambaşka bir şey. | lir ki, onların şimendiferi | İ bizimkine pek benzemi- #imendifere bizim verdiği: | n başka manalar veriyor - | ia Kİ adama yöre şimendifer | |, "tirtasıdır. Rahat yolculuk fe aşmanın ta kendisi - #öre şimendifer mutlaka « Mutlaka rahatlık ta de- Hambaşka bir şeydir. Kipi çocukları gibi seven, | #münden geçen rayları her | kler Mayra, sözen bir ihtiyar köy- w yaşlı adam bana şunla- Le are yre rca Vin Hart İYİ vey fendi. İyi. Şimen- “ surada, şu gördüğün bir #eyler yoktu. Bu tarla- | “* Zenişledi. Daha evvel an- 12 doyuracak kadar buğ - « Büzan da kıtlık olurdu. tohum ekiyoruz. Artık olmuyor, anlattı. Ben ona şunları nda VEN eşyalarınızı ucuz taşımı- | Kenan hoşnut. değil! miri” - in içi parıldadı, ışıklı bir İhtiyar, buruşuk yüzünün ünde dolaştı: e hoşnutluğa hoş- / b en bir şinik buğdayı ka- Muşa hayvan sırtımda gö- İİ ,* Simdi tren yüz paraya gö- Ama mali kiymeti yak ld. | et n konuşmağa devâm ettim: Ay, *in kolaylığı, rahatlığı yok i muza gitmiyor mu, & Bittiğiniz yerlere araba İ- di vi ii gitmek İbi, Yüzündeki | saftık silindi, pili Fakat bu gülüş öyle İl iz karşısındakini öyle hiçe sa “na sormağa mecbur ol » İ pre cevap vermiyor da gülü- Mel yim de me edeyim?. lay Yly oram? Rahatlık, yo- P m anlattırs: iğ, 9 İnsan saatlerce yürürse Yerde oturursa, meselâ al kir. kar giderse, gel at «der, ; : v dei, bu olmadı. İng, e eçinlemek için ker bı- ağmı yukarı kaldırdı, cık tu, tonra devam etti: üler Fakat olsun! İ ti, bir gün istasyonda n » Avene yükletti. Be endifere bineceğini ' bana çaldığı zaman Aliaga, dedi, Ben Maden * Yayan gideceğim. KU eek şimdi tren bizi | Sonya ya kadar kasabaya a hayız ben kasabada ne ya. satılmaz ki. Günler. | DEHRİ İ dün mahkemece tevkif İ Pol da serbest bırakılmıştır. Kamyon kazasında suçlu, değişti! Pol serbest bırakıldı, Bilâl tevkif edildi Birkaç gün evel Divan yolunda feci bir kaza olmuş, Yaşar isminde bir cocuk bir kamyon tarafındar| ezilerek, ölmüştü. Suclu olarak Alman şoför Pol yakalanm” Sultanahmet ikinci sulh ceza mak | kemesince sorguya çekilerek tev| İ kif edilmişti. Pol, kendisinin bu kazayı yap: madığını, ayın yirmisinden ber kamyonun ait olduğu kireç şirke tinde calışmadığını iddia ediyor du. Fakat şoför muavini Bilâl! bazı şahitler, onun yaptığını sö” lemişler, buyolda — yüzleştirm” zaptı tutulmuştu. Müddeiumümilikçe tahkikatır derinleştirilmesi suretiyle, kamyo: nu'şoför Bilâlin kullandığı netice sine varılmıştır. Bu itibarla, Bilâ' edilmiş Üniversite kadrosunda değişiklik olmıyacak Akşam gazetelerinden biri dün üniversite kodrosunda bir aya ka- dar esaslı değişiklikler yapılaca -| ğını yazıyordu. 1934 kadrosu yirmi gün eyvel üniversiteye teb” liğ edilmiş olduğundan yeniden bir kadro değişikliği mevzuu bahs değildir. Bu haber dün üniversite mahafilince tekzip edilmiştir. —o- Çökmek tehlikesi gösteren bir ev Bele deye bakan büyük ve ahşap evin! evvelki günkü rüzgârda kiremit - bazı; tahtaları; uç *| muştur, Esacen harap, hir halde olan bu evin çökmek tehli- kesi gösterdiği anlaşılmış ve için- dekiler çıkarılmıştır. *n arkasındı ve w& leri - ve Belediye bu evin esaslı bir su- rette tamir edilmesini, . olmazsa yıkılmasını sahibine bildirmiştir. ce handa kalmalı. O zaman bizim mal. lar pek pahalıya gelir, ** Köylü için ucuz tarife, nüfusun yüz»! de seksenini köylülerin teşkil ettiği bir | memleket için bir zarurettir. Bu tari- fenin manası köy mahsullerini şehir ve yahut dış pazarlara ucuzca naklet- mektir. İnkilâpçı hedeflerinin biri de memleketin kalkınması olan Türkiye Cümhuriyetinin nakliye işlerini halkın Seyyahlar Yarın büyük bir Amerikan kafilesi geliyor Bu senenin en büyük Amerikan seyyah kafilesi yarın akşam “Ro- ma,, vapuru ile şehrimize gelecek» | lerdir. Gelecek seyyah sayısı 600 dür. Kısmen kumpanyalar delâletiyle, kısmen serbest gezeceklerdir. A - ralarmda yüksek muhite mensup Amerikan aileleri vardır. Vapur, “İtalyan Layn,, isimli kumpanyanın 32,583 ton büyük - lüğünde ikinci derecede transat - lantik gemisidir. Ayni kumpan - yanın en büyük vapuru, 51.000 tonilâto büyüklüğünde “Reks,, va- purudur. Henüz İstanbula sefer yapmamıştır. Vapur Nev Yorktan kalkmıştır. Şehrimizde bir buçuk gün kala - caktır, Diğer taraftan öğrendiğimize göre, bu seneki seyyahlar, sayı itibariyle geçen senekinden fazla olmakla beraber, geçen senekile- re nisbetle çok ta mal almakta - dırlar. “Berlin,, vapuru ile geçenlerde geldiğini yazdığımız 560 seyyah - tan biri, 20.000 liralık halı satın almıştır. Bu sene gelen seyyahların mü- him bir kısmı da komşu memleket lerdendir. Topkapı . tramvayları osabahları sık işliyecek Sabahları yediden dokuz buçu- ğa kadar Sirkeciden Topkaj:;: seyrek tramvay işlediği ve bu yüzden Haseki, Cerrahpaşa, Ye - nibahçe hastahanelerine giden talebe doktorların işlerine yetişe- medikleri - sıhhat müdürlüğünce belediyeye bildirilmiş, belediye şirketler komiserliği de bu husus- İta tramvay şirketiyle (görü'müş- tür Neticede sabahlarr yediden itibaren her yedi dakikada bir Topkapı hattma tramvay kalkma sr temin edilmiştir. az Sİyızli Adalarda kunduracı dükkân- ları Cuma günleri açılmıyor Dükkân sahibi kunduracılar be- lediye ve; vilâyete müracaat ede- rek Adalarda kunduracı dükkân - larmın cuma günleri açılmasına müsaade edildiğinden şikâyet et- menfaatleri hesabına istismar etmesi rejimin tabii vasıflarından biri olmak iktiza eder. Sadri Etem | Efendi mişlerdir. Yaptığımız tahkiata göre Ada- larda böyle bir müsaade verilme- miştir. Nası) « « Memizlestin iktisadi düzenini bozatak şekilde ibtikâr yapıyorlar.. Süt, yoğurt dava- | 3 — VAKIT i sında karar Suçlu genç, 14 ay hapse | mahküm oldu | İstanbul üçüncü ceza mahke - mesi, bir müddet evvel bir emni - yeti sujistmal muhakemesine baş Ali Fuat Efendi isminde rn sevkuf olarak muha - keme edildiği bu davadan evvel - ce bahsetmiştik. Muhakeme, dün bitmiştir. lamıştı. Müddeiumumi Nurettin Bey, suçlunun Sarıyerde oturan İsmail Efendiden Yüksek kaldırımda bir dükkâna götürmek üzere on iki kâse yoğurtla iki güğüm süt aldır ğını, yoğ“r'a» satıp parasını ce- bine indirdiğini, söt güğümlerini de bir cami avlusuma bıraktığını, kendi ikrariyle ve şahitlerin ifa - deleriyle sabit görmüş, ceza ka - nununun 510 uncu maddesine gö- re ceza istemiş, yoğurtla sütün kıymeti hafif olması itibariyle de; ceza tayininde bu cihetin gözetil- mesi lüzumuna işaret etmiştir. Ali Hikmet, Nusret ve Tahir Beyler, müddetumuminin mutalâ- asma uygun olarak, bir sene iki ay hapis cezası vermişlerdir. es ie aliye ia | kabahati vardır. Bir kerre, İki defa bozulan beraat kararı Eminönü maliye şubesi vezne - darı ikemal ve tahsildarı Hakkı | Beyler, bir müddet evvel İstanbul! üçüncü ceza mahkemesinde rüş - vet maddesinden muhakeme edil» mişler, suc sabit olmamış, bera -! at etmişlerdi. Bu kararı temyiz mahkemesi bozmuş, fakat üçüncü! ceza mahkemesi, verdiği beraat kararında ısrar etmişti. Bu sefer, kararı temyiz umumi heyeti bozduğundan, İstanbul ü - çüncü ceza mahkemesi dün bozma ya uymuş ve tahkikatı yapan mü- fettiş muavini Tevfik Beyle Halil ve Nazım Beylerin şahit olarak çağrılmalarını, mahkemede yüz - leştirilmelerini kararlaştırmış, mu hakemeyi on üç ağustos sabahına bırakmıştır. Hâmit Bey Ordu Valisi oluyor Perşembe akşamı Yalovaya git- miş olan vali ve belediye reisi Muhittin Bey ile belediye reis mu-| avini Hâmit Bey şehrimize dön - müşlerdir. Hâmit Beyin Ordu valiliğine . . . Bu gibi birleşmeler rekabeti kaldırıyor, fena mal, fiat yüksekliği gibi neticelerle sanayideki inkişafı bal- talıyor. 29 TEMMUZ 1934 yanma SOHBETLER Harici haberler Cuma günkü “Haber” arkadaşı > mızda (Vâ - Nü) halkımızın, harici ha vadi.lerle meşğul olmadığından, hariç- teki hadiselere, lözm gelen ehemmi- yeti vermediğinden sızlanıyordu. Zaman zaman, bu işten hepimiz siz- lanmışızdır. Fakat çekingisiz söyliye- lim ki, Anadolu Ajansının, bu işte de haberleri okuyup mana çıkarmak hayli güçtür. Bu yetişmiyormuş gibi, bir de abur cü- bur havadisler vermekte, lüzumsuz ye- re mürekkep sarfetmekte, bülten dol- durmak için satır karalamakta inat & dip durur. Meselâ dün, (A. A.) Ajansmın ver» diği harici haberlere göz gezdirdim. Avusturya hâdisatını bir tarafa bıra. kırsak, geri kalan kısmı lâf ve küzaf- tur. Meselâ: Fransa Başvekili M. Dumerg dün saat 21 de, Tournefevillie'ye sayfiye- ye gitmiş. Kâğıt, mürekkep sarfedip yazmağa değer mi?... D zat, her sene oraya gi- der. Bir iki ay oturur. Yazı geçirir. Amma bana ne?.. Amma Ajanı, Baş- vekilin sayfiyeye gitmesiyle, kabine meselesi ne olacaktır? Fransada vazi- yet gergindir. İşlerle İM. Dumergin yerine başka biri meşğul olacak mr « dır, yoksa Başvekil, sayfiyede olması. İ na rağmen gene çalışacak mıdır?.. Eh, bunlar bildirilse neysene, telgrafın ma- nası olurdu... Shelton - Connecticut 27 (A,A.) — Tren yolunda oyniyan altı çocuk, iki tren arasında kalıp ezildiler. Acıklı bir haber, fakat ne yapalım? Her gün kamyon ve otomobil altında İ can veren kendi çocuklarımız elemi İ bize yetişmiyor mu?.. Hem Shelton - Connecticut nedir?... Neresidir?.. Kaç kişi bilir?... Yanma hiç olmazsa bir (Amerika) sözü ilâve edilse mi2... Astin, 27 (A.A.) — Demokrat frt- kası, zencileri intihabata iştirak ettir miyor.. Mühim değil mi? Belki Amerika için mühim... Amerikadaki ( intihabat mücadelelerini, fırkalar arasındaki mü- cadeleyi, Zencilerle Meksikâhlar ara- sındaki ihtilâfları, günü gününe mu » olmaz İ fassal ve izahlı olarak bildiren bir a- jansı takip edenler içiri de mühim ola- bilir. Fakat damdan düşer gibi, dört satırla Zencilerin intihabata iştirak © demiyeceklerini bildirmekten ne çı - kar?... Velhasılı kelâm, halkı, harici ha - berlerle alâkadar etmenin usulünü tes- bit edemedik gitti. Selâmi izzet Tifo münasebetile Beyoğlu tarafında görülen tifo vakaları dolayısiyle alman sıhhi İ tedbirler ehemmiyetle tatbik olun ! maktadır. Bilhassa Kurtuluş, Fe- i riköy ve Pangaltı taraflarında ti- i fo aşıları yapılmakta, açık çukur- ların doldurulması işine devam €- dilmektedir. — —— —— — tayin edileceği ve Hümit Beyin yerine de Sinop valisi Abdülmak Hakkı Beyin getirileceği kuvvet - le söylenmektedir. Dehri Efendi — Iktisat Vekilinin dediği gibi, bir de mesleki ahlâkın te sasüsü lâzımdır.!

Bu sayıdan diğer sayfalar: