31 Temmuz 1939 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 9

31 Temmuz 1939 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nİ OLAÇ ettiğim n sön- termesi , kuyucu” yorum me Talebe temsillerinden DM mi önünde İhayret duymak ağıtıldı. için kâ EM Hakan rölünde Nermip, Ferhunde tey- ir sah. ze de Meliha, Serabta Şükran; Leylâda izler, el Sabahat; avukat rolünde Fikriye bulu- ak du- nuyordu. 108 me Şehir bandosundan (OFuadın idare ın muh ettiği müzikle şehir artistlerinden Ferih- inde ka. in müsameredeki çalışmalarını unutur- üleşmek san haksızlık etmiş olurum. ürsuden Çay pek neşeli geçti, 108 mezun, anlar; mektep formalarını çıkarmış, mekteple- AL rinin kendilerine son hediyeleri olan ii ai bir örnek beyaz elbiselerini giymiş, Makami gülümsiyerek dolaşıyorlardı. ıdar sa- we Direktör Hüsnü Başol'un sözleri; ler, Kan- “Çok kıymetli meslektaşlar ; ıyunları, Bugün hepinizi buraya toplıyan DA ya derin meslek aşkının verdiği tatlı vi en Kate- yecanla size hitap ederken, gözüm gagavuz önünde şu manzara canlanıyor : Ba: avaffaki dan a sene, on beş sene, belki yir- ce öğret tuz sene evvel yine böyle güzel İngiliz bir ünde, binbir heyecan içinde mek- , isimli tepten, bu sevimli yuvadan ayrıldınız, denecek derin sıcaklığını içinizde duyduğunuz , bütün evinize gittiniz, evin içinde sizi se- on gün venler muyaffakıyetinizin gönüllerinde tu zengin İ topladığı taşkın sevinç içinde yaşadılar. iz, günün ülkülü genç kızı, uzun hasret aylarının verdiği iştiyaka bir- kaç gün içinde kandınız, tatmin edil- miş oldunuz, daha büyük bir iştiyak içinde sizi mesleğinize kavuşturacak emri beklediniz. Pek çabuk gelip ge- çen günlerden sonra, birgün, üzerinde isminiz yazılı bir e size verdiler, yırttınız, filân vilâyetin emrine veril- diğiniz, o vilây ER Maarif müdürlüğü- ne müracaatınız tebliğ edildi, izleri unutulamıyacak uzun tahsil A sonra beklediğiniz gayeye irişmiş o dunuz, tekrar evinizden Kile elinizde o kıymetli kâğıt, gönlünüzde işinizin, mesleğinizin bütün memleket ufuklarını içine alan yüksek heyeca- niyle yola çıktınız. Bu yol, bu uçsuz bucaksız yol, mukaddes aşkınızın süs- lediği yol, güzel yol... hepiniz, hepi- # miz bu yolun üzerindeyiz. Böyle baş" iliyan yol, sizi önce tayin edildiğiniz vilâyetin Maarif Müdürlüğüne kadar ki diğer sahne götürdü, oradan sizi mektebinize ka- vuşturacak emri de dan ve bütün sevgililerden daha üstün bir sevgi ile bekliyen, seven minimini yavrularınıza doğru ilerilediniz; sizi bu miniminilere götüren yol ne kadar güzeldi, ! giderken yeşil yamaçlar sizi selâmlıyor, pul pul gümüşlü ırmaklar size güzel bir şiir gibi akıyor ve sizi “Fatma,, komedi muzikalini adapte eden Vecihe Zeki Karamehmet peşinden sürükliyor gibi geliyordu. yaklaştırıyor, yolculuk saatleri geçiyor... sevimli mektep binasının önündesiniz, kalbiniz çarpıyor, düşecek gibi oluyor- sunuz, orada altın başlı, ışıklı ba- kışlı zeki yavrular sizi karşılıyor, siz dünyada değil, ibadet kitaplarının tasvir ettiği (o binbir parıltılı cennet- lerde (oduyulabilecek bir heyecan içindesiniz; yanlarına gidiyorsunuz, iş- te onlarla berabersiniz, benliklerini Mezunlardan diğer bir grup yaratacağınız bu miniminileri elinize alıyorsunuz, nadide bir çiçek gibi bakıyorsunuz, hergün onlarda bir in- kişaf kaydediyorsunuz. Onların varlı- ğına karışıyor, ruhlarına giriyorsunuz. İ şte sizin san 'atın nızın eserleri. ... bu sa nat eserlerindeki şiir, musiki ve haki" kat canınızdan kattığınız san'at izlerini taşıyor, böyle hergün onlara siz daha fazla yaklaşıyorsunuz. San'atınızın en güzel eserini onla" rın içinden yaratacaksınız. Bir tablo, bir heykel, bir musiki parçası güzel olabilir. Fakat siz asıl en büyük, en yüksek san'at eserinin yaratıcısınız, “ insan, vücuda getireceksiniz, bu in- san, adını memleketin askeri ve siyasi tarihine hakkettiren bir hahraman ola- bilir, san'at ve ilim sahasında beynel- mil bir kıymet sahibi olabilir, edebi- yat âleminde hiç te devrilmeyen bir şahika olabilir, sizden evvel gelen çok mesut ve mütevazi bir meslekdaş de- gil midir ki Mustafa Kemal'in dahasını herkesten evvel sezmiş ve onun adını kendininkinden ayırmak için onun is- mine “Kemal, i de vermiştir... Adsız kahramanlar, Maarif ordusu- nun ismine anıt dikilmeyen (meçhul askerler)!.,. sizi mektebinize ulaştıran yolu hayalimde süslediğimi zannetme- yiniz, belki geçtiğiniz yamaçlarda ye- şillikk görmediniz, pul pul gümüşlü ırmaklar yosunlu, bulanık bir çizgi gi- bi kıvrıldı, gitti, Altın başlı, ışıklı ba- kışlı miniminiler yerine yırtık üstlü başlı, zekâsı sefaletine kurban olmuş yavrucaklara tesadüf ettiniz, olabilir, Bütün manzara değişebilir, şartlar ne olursa olsun... değişmiyen birşey var- dir, siz İnsanı, asl insanı, san'atin, ilmin, siyasetin ve milletin istediği in- sanı yetiştiyorsunuz, ferd ve cemiyet sizin elinizde şekilleniyor, gönün va tandaşını halkediyorsunuz Bugün aranıza (108) yeni meslektaş katılıyor, bu sevinçli güne gürellik veren en tatlı ifade bu moktada top- lanıyor. Güzel yurdun yamaçlarını, ovalarını cennete çevirmek için azimli, imanlı yeni taze kuvvetler geliyor. Arkası 21 inci sayiaiada — EMA e İZ

Bu sayıdan diğer sayfalar: