15 Aralık 1939 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 17

15 Aralık 1939 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AÇıyOrSun! hem kizin :srar Salan Ii görünce bizi rahat a taşındı. İli nerede. im. Bab rını köye uk anne müş gibi Teay kay | dan da: ıkardıktar gönlümü n başımı 14 gz rünr dan. uyan” 'gril, ONUN ben der- Belki bi i sekle biliyordu. Bu sözler Bayliyi yumuşattı. Güzele bakarak gülümsedi ; — Öyle olsun. Eh, dışarıda “ hazır yatak varken doğrusu çadıra gitmem, eki çocuklar, keyfinize bakın. Çadıra ben gideyim bari. Bibi Han çayını bitirdi ve iki genci yalnız birakarak çadıra gilli. Yatağın için- de sarı bir şerit gibi uzanmış Baâyli, ya. tar yatmaz uyudu. Güz alak ağarırken yavaşça kalktı ve Bİ atının yanına itti. “Nasıl yapmalıyım ? Atsız olmaz Mi Sonra ayağı ile hayvanın yularına bi sarak baltayı eline aldı Bayliye yaklaştı, Titriyordu. Bir an tereddüt içinde kaldı; sonra birşeye kızmış gibi, silkindi ve bir mlede nil Baylinin kafasına indirdi. pimiz için! ia adam hafif bir inilti ile yattığı yerde hareketsiz kaldı, Güzel, baltayı ça: dırın arkasında yıyılmış çalılığa attı ve izlerini kaybeltirmeğe çalışarak, ata bindi. i Tuttuğu yol, Baba Taşhan avuluna giden yoldu. Eğersiz. hayvanın üslünde güçhalle durabiliyordu Sabahı namazına halkan Bibi Han, alnı kanlar içinde yatan oğlunu ei ve saçlarını yolmağa sonra Baylinin ati lehe ar vü çıkıverdi. Hayvan ince Sesi ile kişmiyerek sanki birşey anlatmağa çalışı- yordu. Güzel, Baba Taşhan avülu yolunun yarısına, varınca. çalılıklarda eşeklere bin- miş iki yolcu ile karşılaştı. At birdenbire ürktü, ard ayaklarının üzetine kalkarak, ve bostanlara doğru Güzel koşarak, çalılıklara daldı. Kulaklarında, onu ede arkasından koşanların seslerini duyuyor Gibi idi. İzlerini kaybetmek için kendini çalılıktan çalılığa atıyordu. Nihayet yolunu kaybet- tikten sonra, halsiz, karşısına çıkan. har- mana saklandı. Fakat orada da yakalana- cağını düşünerek, boslanlara kaçtı, Artık sesler daha yakın duyulmağa başlamıştı : Güzeli hakikaten arıyorlardı ! Güzel, yeşil otlar arasında sürünerek ilerliyordu. Sâaklandığı bostan bir tüm- Sesler gitlikçe yaklaşı- yordu, Güzel, kendini müdafaa edemiye- ceğini a başını yere koydu ve acı açı inledi. Birdenbire ilerde, viran bir kuyu güör- dü, Bir saniyede tümsekten atladı ve ayaklarile faşlara tutunarak; kuyuya İn- meğe başladı. Baskıncılar yaklaşıyorlardı. Güzelin kulakları uğulduyor, eli ayağı titriyor, yüzünden, Su gibi iri ter taneleri dökü- lüyordu. İndiği kuyu; kuyu şeklini iğbeliliş, derin, viran, eski bir r çukurdu; içinde bi- ikmiş bâyal, leş kokan su kızın genzine giriyor, nefesini kesiyordu. Bir kenarda, içeriye doğru girmiş, çömelen bir insanın saklanabileceği kadar, bir kovuk vardı. Gü- zel, in sığındı r askıncıların iri iceriye tükürdü. — Ne mundar bir koku bu! — Boşu boşuna vakit kaybetmiyelim. Oraya inse bile diri çıkmaz. Bunu söyliyen, kuyuya tabanca ile birkaç el silâh attı; Başkaları da birkaç kurşun sıktılar. Kuyudan toz, duman gi: i yükseldi, Kalabalık içinde bulunan kadınlar, kü- yuya avuç avuç kum atmağa başladılar. Bu, kurşunlardan daha fena ve daha tehlikeli idi. Baskıncılar epiy zaman kuyunun ba- dinde beklediler, Nihayet bir tanesi: azık... Kaçırdık! diye söylendi ve arkasından er uklu bir küfür savurduk- tan ie arkadaşlarına geri denmeği teklif e kalk basıyordu. Kuyudan çıkmak, inmekten daha güçtü. Güzel, korkunç sı- Şınağını terkettiği zaman orlalık tenha- laşmış ve karanlık basmıştı. Geniş bir inle aldı. — Artık kurtuldum! Ve önüne ei çalılıklar arasından yü- rümeğe başlı bilme ha ve yü- rürken dikkat ediğti için, tekrar kaçtığı yere, düşmanlarının çadırı na geldi, Çi alında o oturanlar harekete geldiler ve yaklaşan Güzele hayretle bak- tilar. Güzel, bir an içinde vaziyeti kavradı. Tereddüt onu mahvedecekli, Tabii görün- meğe çalışarak. lr doğru yürüdü. yi Gel İn aya bakalım katil karı! e vakit bulamadan, Güzel ince bir çığlıkla yere Suvarlı ve dövühmeğe başladı: — Ben bu kadar Yi sonra bu- nu mu işiteceklim!. Yazıklar olsun $i Herkes şaşırdı. Bibi saçı başı perişan çıklı ve kizi Görünce üzerine atıldı. Güzel, yerde vuvarlanmakla devam ediyordu. İriyarı, “siyah kuyuya eğilerek, sakallı bir adam kıza yaklaştı ve kolundan tutarak kaldırdı. Sonra oturanlara göz işareti yaparak: Bildiğini anlatsın bakalım, Güzel, yerlerde yuvarlanırken hayalinde uydurduğu hikâyeyi anlattı Güya, sabaha karşı Bayli onu ati su- lamağa göndermiş; Güzel, ata binmiş, ko- casının önünden geçerken, o şaka olsün diye, “Hışt, diyerek kavyanı korkutmuş, Hayvan, çifte atmış ve bu çifte Bâylinin kafasına isabet etmiş, sonra da dörinala koşmağa başlamış. Güzel onu zaptede- memiş, Hayvan yolda önüne çikan eşek- lere binmiş iki yolcudan ürkerek, bu se- fer Güzeli de yere atmış ve boş olarak eve dönmüş. Güzel de uzun zaman yol- da baygın yattıktan. sonar ancak kle gelebilmiş... trafındakiler kızın hikâyesine pek ai hırpalanmış bitkin hali bi- raz hakikate benziyordu. Bibi Han bile y I vE unları derli toplu anlatsana deli kızl, Demek Bayliciğim kendi atının tek- bir türlü Ml arı için adamakçıllı va adılar, Büt aile bu u Bulak değiştir- dikleri ii atfelliler ve bostandan, eski yere güöçetliler. Rize Kuli ha li çıkmış ve külliyetli miktarda tiryak getirn e li daha me yattığı müz Da tu, tiryakiler bir ürü e yorlard Du i İlm Baylinin karıları ikide bir Bibi Hanı Güzele karşı kışkırlı ıyorlar, ge- Tir b kavgalarına sebep veriyorlardı. gece he deri e sonra Ri- i saç örüülerine bağlı anahtarını emil çadırın açtı ve usulcak içeriye girdi, Ça- dirin içinde, kilitlenmiş Güzel yi UR e uli dolaşmış bayıla düzeltti € genç kizi yanağından izel uyandı ve vay. > yatağın İçinde doğruld — Kim — Koi de kızım, benim, Riza Küli. — Bu Saatte benden ne istiyorsun? Birşeycik istemem yavrum... Ne isleyim? Hile sen olurda, ikilâkırdı edelim, Riza Kuli lâmbayı yaktı ve Güzele bir mektup gösterdi. Kiz omuz silkere kumam yok ki. Okumuş ole ve sizin gibi canavarların arasında kalır ıydım çi DAN Güzel ii m mektup sanadır. Ben onu Se okur Mektup Durdu! dand dı, “Güzel -ecem! Ben, öksüzler yurdun- dayım, Oraya geldiğim gün müdürümüze herşeyi anlatlım, da | ümete haber verince, Guülemâli ile 5 srarkeşleri tuttular. Seni, çok ie halde, bula” madılar. Yurdumuzda ayrıca kadınlar i için yer vardır. Sen sabret, Elbette ide m Esrarkeşlerin “9 bee ir onu geldi. Sağlıkla kal eşin Durdu “Ka rdeş a Kuli bu eau okurken Güzel, ayri iiyar yanına Sokuldu, Kuli ME bunu sana kim verdi? Sen, yanında bana azcık yer ver de herseyi Sineği Riza Kuli, Güzelin yanına tzanmağa gazırlandı. Fakat kız onu yalaktar var kuvvetile itti. faşından utanmıyor musun, be adam! — Seni kurtaracağım; inat etme kibirli kız. istedi. boğazina zeli öpmek eli Genç kız bir erkeğin sarıldı, bir Güz yandan ndan — Bibi. ece, Bibi- ece! çağırdı. *Kurttan kaçarken yılana sarılıyorum diye düşündü.. Fakat hangisi daha iyi, (0) Türkmeni kadınları, anahtarları saç ör. gülerine bağlarlar. diye imdada

Bu sayıdan diğer sayfalar: