5 Haziran 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

5 Haziran 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA Amerika Amerika seçime hazırlanıyor Eisenhower Yoksa Maurice Chevalier mi? A merika, önümüzdeki kasım ayında yapılacak kısmi seçimlere hazırlanı- Birçok vilâyetlerde hazırlık yok- Başkan yor. lamaları bitmiştir. Ocakta Amerikalı vatandaşlar, Mümessiller Meclisinin ta marnını — yenileyecekler. Yani ceman 435 üye seçilecek. Ayan Meclisinin de üçte ikisi yenilenecek. eclisi 96 uyeden ibaret olduğuna gore aslın- da 32 üye yenilenecek demektir.. Fa- kat hakikatte seçilecek uyelerın sayısı 5 dir. Zira Nixon başkan yardımcısı oldugu için çekilmektedir. İki ayan yesi de ölmüştür: Robert Taft ve Charles Tobey. Bundan başka, 48 validen 33 ü de değiştirilecektir. seçimlerin ehemmiyeti, Cumhu- riyetçi Partinin şimdilik elde bulun. durduğu çoğunluğu çökertmesi ihtima linden ileri geliyor. Çok nazik bir çoğunluk: ugun Cumhurıyetçılerın kongrede- mları nedir? Mumessıller meclısınde 219 Cumhurıyetçı 215 D mokrat ve bir de müstakil mumessıl var. 1952 de Cumhurıyetçıler 14, De- mokratlar da 17 üyeliği 2 52 den da- ha küçük bir çoğunlukla temin etti- ler Bu uyelıkler önümüzdeki seçim- lerde de hiç şüphesiz en zayıf müda- faa noktalarını teşkil edeceklerdir. 2 seçimlerinde, Cumhuri- yetçıler gerı kalan uyelıklerden 53 nü, Demokratlar da 39 unu yani, belli be— lirsiz derecede yüksek bir çoğunluğu, 2 52 ile D 58 arasında bir çoğunlukla AKİS. 5 HAZİRAN 1954 OLUP BİTENLER Dış siyasetimize gelince... aşbakan Sayın Menderes tarafın- zartesi günü Büyük Millet okunan uzun hükümet olan Bu dan Meclısınde programının dış politikaya ait kısa parçası bu sözlerle başlıyor. konuda neden uzun izahat verilm yecegı de şu sözlerle belırtılmekte— dir: "Çünkü dört yıldan beri dış munasebetlerımızı ıdare eden pren- sipler... inde ve memle- ket dışında tamamıyle malüm bulu- nuyor." Küçük bir düzeltme ile bu sözler hakikatin tam — ifadesi olabilirdi: "Dört yıldan beri" sözleri "otuz yıl- dan beri" gibi okunmalıdır. Tarihi hakikat şudur ki, dış politikamızın temelini "dahilde sulh, hariçte sulh" vecızesıyle Atatürk kurmuştur 1950 r C.H.P. yılına yoldan yürü- muş 1950 den sonra dort yıldan beri de aynı yolda P. yürümektedir. H. afından katedilen yo lun meralelerı va B eski ve Vasıflandırdıgı Fransa ve İngiltere it- tifakı, Birleşmiş Milletler uyelıgı AV— rupa konseyi üyeliği, Amerika ile işbirliği, Amerikan askeri; ve ikti- sadi yardımları D. P. tarafından katedilen yo- lun merhaleleri Vardır Başbakanın ligi, Balkan Paktı ne — değeri varsa, Pakistanla dostluk paktı. 1949 un ilk baharında kur Natoya, iktidardan çekıldıgı 1950un ilkbaharına kadar giremediği — için P. ye beceriksizlik isnat edi- lemez", C. H. P. devrinde kurulan Batı 1şb1rlıgı olmasaydı, 52 de D P. Türkiyeyi Natoya gö- türemezdi. Natoya Yunanistanla bir likte girdik. Hıçbır Yunan polıtık cısının 1950 den önce Natoya gire- mediği için o zaman iktidarda bu- lunan hükümetleri — beceriksizlikle suçlandırdıgı | işitilmemiştir. D.P ört yıllık ıktıdar zaman- başarılarını inkârla suç- inkar- larındakı landırırken, kendisi de aynı cılık suçunu işlememelidi: Hakıka şudur ki, C. H P. iktida- rının dış polıtıkası mucize dene- cek derecede başarılı olmuştur. De- mokrat Parti iktidarı da ayni başa- rıyı — göstermekte etmiştir; Atlantık Paktına katılmaktan başka, kazanmış bulunuyorlar. Bu üyelikler iki partinin ikinci derecedeki Za yıf tarafını teşkil ediyor u Zayıf üyeliklerin başlıca büyük şehır bolgelerınde toplandığı görülü- uralarda ise A.F.L, ve C. I. O Sendıkaları Cumhurıyetçı ıdarey şı şiddetli tenkidler yöneltiyorlar. lşsız Ahmet Şükrü Esmer on beş ay kadar önce üçlü Balkan Fakat desteklenmedikçe, bu pakt ancak platonık dostluk ba- gından ileri gidemez. "Yunanistan ve Yugoslavya ıle akdettıgımız An— kara — andlaşma her imkân şeraitin musaadesı i vetlendırmıye sarfı mesai yiz" sözleriyle hükümetin bu yol üzerinde yürüdüğünü kandan öğrenmekteyiz. Bu vesıle ile şu haki- katin belirtilmesi de yerinde olur ki, Balkan Paktı, çok eski Türk - Yu- nan dostlugunun temeli üzerine ku- rulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanının Birleşik Amerikayı ziyaretleri, Yunan Kralı- nın, Mareşal Titonun ve Başbakan Adenauer'in memleketimize gelişle- ri, karşılıklı dosttuk — tezahürlerine vesile vermiştir. "Önümüzdeki dört yıl zarfında bütün bu münasebetleri temadı surette takviyeye çalışa. cagız derken Başbakan — esasen bazıları programlaşmış olan bu kar- şılıklı ziyaretlerin devam — edeceği- ni anlatmıştır. dikkati çe- utukta eksiklikleriyle n iki nokta vardır: rap devletleriyle — münasebetlerimizi e Kıbrıs meselesi. Amerika, İngilte- re Fransa, Yugoslavya, Yunanıstan Pakistan gıbı büyük, küçük, yakın, uzak devletlerden bahsettikten son- Arapla bir kaç W © B ında da dostluk sözü söylenebilirdi. llarm kışkırtmalariyle ortaya — atı- leceği anlaşılan yakın ilgimizin münasip şekilde be- lirtilmesi de faydalı olacaktı. Türkiyenin yalnız olmadığı, — sa- mimi ve kuvvetli dostları ve mütte- fikleri bulunduğu sözleri siyasi ede- . biyat değil, realitenin kendisidir ve bundan partı farkı gozetmeksızın her Türk övüne Yalnız bunu ir parti başarısı gıbı gostermekten ka- ınmalıdır. Bu başarının en önemli unsuru milli birliktir. En iyi dış po- litika partilere değil, «illete — mal »dilen politikadır. "Samimi ve kuv- 1/etlı dostlarımız ve müttefiklerimiz" unun e olmasını 1stıy0rlar Olmaması 1çın de sebep yokt D.. bin iken, a 3 milyon 600 bini ulmuş, martta bu rakamın da aşıldığı anlaşılmıştır arla, zayıf çoğunlukla temin edılmış uyelıklerın bölgesinde Cumhu- riyetçilerin şansları daha da çok zayıf- lamıştır, denebilir. Bu vakıalara müs- lerin sayısı ocak ayında 3 milyon 100 Ş l11

Bu sayıdan diğer sayfalar: