İşin aslı bestekârlarımız kendilerini marş ve mektep şarkısı bestelemek gi- bi nankör ve zor bir okmak memektedirler. Bu iş hakıkaten kördür. Basit gibi bir mektep şarkısını bunları yaşatabilme her babayiğitin harcı değildir. O marşın, o şarkısının sadeliği içinde o kadar kuv- vetli atmosfer, insanı büyüleyen o kadar tesırlı bir melodi parlaklıgı cut olacaktır ki, bu hava bu elodi derhal kütleleri coşturacak, onları bir- birine bağlıyacak ve hepsini yekvücut hale getırecek unun en güzel misalini iste- nan- görünen bir marşı, yaratabilmek Beethoven, dokuzuncu senfonisinin pek basit fakat o nisp lan "Neşeye şarkı" motifinde göster- mistir. Beethoven bu çok basit them- den öyle muhteşem bir şarkı yaratmış- tir ki, bu şarkı derhal mil- finalindeki ette kuvvetli, o0- şey borçluyuz: Rumelihisarındaki rıh tım boyuna — Orh Veli'nin ve — Burgaz- daki — iskele — meyda Sait — Faik'i a IN erilmesini düşündük. Sayın İstanbul Valisirıden ve hi Meclisi Üyelerinden ürk sanatseverleri adına bu kadırşmas!ıgı bekliyoruz. >> Bu teklife biz de memnuniyetle iş- tirâk ederken, Sait Faik'in ölümü- nü istismara çalışanların na da işaret etmek isteriz. Üzülerek haber verelim ki, neşriyat sahasına yeni atılmış bır edebi mecmuanın ya- yınlan, rge Simenon'dan tercüme ettiği bir romanı, Sait Faik'in son eseri olarak ilân etmek kurnazlığını göstermektedir. Seksoloji kitapları neş retmek, bunu yapmaktan daha dürüst olmaz mıydı? bulunduğu- Dünyadan Haberler yonları peşinden sürüklemiş ttir. . A iş zordur, hakikaten Genç bestekârların eserleri zordur, o halde gelsin bol renkli, bol üni i erarası genç bes- enstrümanlı senfoniler, konçertolar.. tekârlar gününde yabancı memleketler Bunlara bir de "Modern" sıfatı takıl- deki genç neslin yarattığı eserler ça- di mi, haddin — varsa "anlamıyorum, lınmış ve bu arada Luciano Berio hoşuma gitmedi" de, derhal "geri ka- (İtalyan)'nun insan sesi ve muhtelif falı, dar görüşlü, muhafazakâr" olup — aletler için yazmış olduğu oda müzi- çıkar. ği, Mordeoaı Sheinkman'ın (USA) Di Fakat biz yine t kârl Armin Schibler'in (Is- rica edelim; büyük, modern, yüksek — VİçTe) tenor, koro ve iki piyano — için eserler — yaratmaya devam eylesinler, — Yazdığı eser, Simon Karlinsky'nin ancak bu arada basit ve sade marşlar (USA) bale müziği büyük bir muvaf- mektep şarkıları yartmaya da vakit a- — fakiyet kazanmıştır yırsınlar, hıg lıı'nazsa Cumh"uı'ıyetın Astrid — Varnflm hssel'e geliyor 31 inci senesinde "Onuncu yıl" marşı- . n Kassel — New-York - Metropolitan nı söylemekten kurtulalım. . operasının dünyaca tanınmış soprano- “ su Astrid Varnay, Wagner'in "'Tristan Edeblyat ve Isolde" operasında baş rolü oyna- mak üzere buraya gelecektir. Astrid Orhan Veli ve Sait Faik için bir teklif M emleketimizde makları kadar sayıları bir elin par- mahdut ve edebi mec sfını haiz neşriyatın başında ile «Yeditepe» gelir. Varlık son sayısının mühim bir kısmını Yeditepe tamamını Sait Faik'in müne tahsis t Yeditepe'nin ir de teklifi var. Ay- bırkaç yıl iki evlâdını kaybetti: Veli Jit — Sait — Faik. Bunlar, — İstanbulun — bütün guzellıklerını en iyi — diler getirmiş — iki büz ara — ile Orhan Bir İstanbul hem. sanatkârdı. serisi alarızk onların aziz — hâtırasına — bir AKİS, 5 HAZİRAN 1954 Varnay haziran sonunda tenor Hel- muth Melchret ile birlikte Bayreuth'a gidecek ve orada Wagner festivalinde "Lohengrin"de Ortrud, Nibelungen- de de Brunhild" rolünü oynayacaktır. Kolsuz Alman ressamı için M ya Frankfurt — — Frankfurt'daki Ame- Cati . "American felin societey"nin şeref madalyasını vermiştir. Ressam Fischer, yaratmış olduğu "Oskar" isim li bir kedinin ve bu kedi ailesinin mi- zahi maceralarını resmetmektedir. Sanatkâr harpte bir hava elini rasında iki birden kaybetmıştır SANATDÜNYASINDA Bir Aktörün Hâtıraları "0 Gençtir Yapar,, V ak'a Ankarada Devlet Tiyat- rosunda geçer met hip Dranas'ın "Gölgeler" piyesinin provaları yapılmaktadır. Rejisör — Ma- hir 'nova dir. Biz — çalışırken, — müellif müte- madiyen gelmekte ve mütemadiyen rejisöre karışmaktadır "— — Şurası — böyle lacak..." a ayır, — burası — şöyle cak.” Artistlere İZZAL talima: vermekte, mizanseni göstermekte, attâ ses tonu ayarlamaktadır. Son provadaydık. Ahmet Muhip Dranas bermutad hazırdı ve bermu- Ti erkese vazifesini öğretmekle meşguldü Bir a — bana i — Durun, dedim... Bil dakika! Size bir ikâye anlatmama — müsaade esde or nra misihni ikz â? y” eyi anlattım: "— Viyanada, — bir. — eseri sahneye koyuyorlarmıs. Müellif — her rovaya gelir ve artistlere — durmadan — karışır- Mis. Nihayet, temsii akşam, çatmış. müellif — gene dayanamıy irak ahne- ye geçmiş ve açılmadan SOl talimatları 'ermeye başlamış. Arti: kendisini — hürmetle din- teker — hepsi: Peki efendim, Olur efendim, — Tabit efendim, derlermiş. Nihayet sıra, gene bir. aktö gel- mis Müellif ona da talimat — vermek üzere — ağzını — açıyormuş — ki. — bütün — ar- tistler atılmışlar: — Amı an, — sakın — efendim! O da- ha idir, - yapar. — Halbuki bu — akşam piyesi yynuyoruz!.." "Gölgeler"” o Aakşam oynandı. Şeref Gürsoy Resimlerini şimdi ağzına aldığı veya fırça ile çizmektedir. Sıhhiye bandosunun konseri kalem Bremen — Ordu Ssıhhiye birlikle- rinin en iyi bandosu sayılan İsveç sıh- hiye birliği bandosu, yeniden kurul- makta olan Alman sıhhiye birlikleri- nin yararına olmak üzere, Bre konser mene vermiştir. gelerek burada iki