24 Temmuz 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

24 Temmuz 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR ALEMİNDE Bir garip transfer ayıdır Kulüpler Fener Kongresinin içyüzü ok zaman kovboy filmlerine sahne olan Süreyya sineması bu sefer kü- fürlü, tehdidi bir kongreye sahne ol- du. Dedikodusu aylardanberi devam eden genel kurul toplantısına takad- düm eden günlerde iş başında bulu- nan idare heyeti kendine güveniyordu. Sert tenkidlere karşı hazır- lıktan da geri durmuyordu. Sezon ba- şında kârlı bir transfer yapmış olma- sına rağmen — Sarı-lâcivertli popüler kulüp F.Bahçe hiç tatminkâr neticeler alamamıştı. Gerçi basketbol ve atle- tizm sahasında — muhalifler tatmin ol- muşlardır, fakat ille futbol... Kadıköylüler grupu aha geçen seneden beri başlamıştı: F. DBahçe, Kadıköylülerindir! Kadıköy- de oturmıyan, — Fenerbahçeli olamaz. Hele, hele idare heyetine sureti kati- yede gelemez. Nitekim bu korku F. Bahçe idare heyetinin dümencisi Dag— laroğlunun bile Taksimdeki evini Kı- zıltoprağa — naklettirmeye kâfi gelmiş- ti Kavrakoğlu gecen kongrede düştü- ğü tuzağın acısı ile kongreden Üüç ay evvel seçim kümpanyasına girmişti, bütün tenkidler umumi kaptan Se- dat'ın şahsında toplanıyor, kendisini Kadıköylüler — desteklemekle beraber gene de zaman zaman yalnız bırakı- yorlardı. Kongre açılınca N ihayet beklenen gün gelip çatınca, oyuncudan azasına kadar herkeste aklanmasma lüzum görülmeyen bir heyecan sezildi | Sakin bir hava İle başlayan toplan— ın. Arif Hanoğlu'nun te nkidl i ile lektriklendi Hele biraz son Kakrekoğlu'nun şahsiyata kaçan SÖZ- leri bu elektrikli havada hemen şera- re meydana gettriverdi. — Koltuklarlar- dan kalkanlar binbir zorlukla tekrar o- turdular, ama ağızlarını kapatmak, da- ha doğrusu karşılıklı söz düellosunu kestirmek mumkun olmadı. Muvaffak bozuk bir plâk gibi aynı teraneyi tek- rarladı durdu. Tenkidlere verilen cevap imin ne söylediğinin belli olmadığı K bir sırada mikrofon başına — gelen Dağlaroğlu evvelâ Fenerbahçeyi, Fe- nerbahçelilere tanıtmak gayesiyle ku- lüp tarihinden bir kaç yaprak ortaya oydu. Sonra bilmem kaç senesinde kazanılan bir rakorun hikâyesini an- attı. En sonunda da birkaç kelime ile tenkidlere cevap verdı Görülüyordu ki mensubu oldu idare heyetine kendisi de muarızdı. Nihayet gizli reyle seçimlere geçil- AKİS. 24 TEMMUZ 1954 ir garip transfer ayıdır sürüp g diyor, kim mak ıstedıgı kımın ne için aldıgı bel değil. Ge- çen sene mukavele imzaladığı halde kulübünü — yüzüstü bırakıp sıvışan oyuncu bu sene yine aynı şartlarla ve şekilde, aynı kulübe buyur edili- yor. Bir kulüp üç dört sene evvel "bu çocuk işe yaramaz!" diye bırak- tığı oyuncusunu bu sene 8000 lira ödeyerek camı gönülden transfer e- diyor. Anadoludan gelen delikanlı haftalarca bir kulübün lokalinde ya- tıp kalkıyor, yiyor, içiyor, bir de bakıyorsunuz başka bir yuvaya uç- muç! kulüp — Avrupai bir iş yapıp ün sonra yanlış he- dönü üyor, veya naz niyaz, klâsik lâf: kulüp aşkı araya , satılığa çıkanlar bağra b Or. Ya oyuncular? Bir kısmı kapı kapı dolaşıp, el'an mensup bulundu- ğu kulübü kötülerken bir kaç ku- ruş fazlasına yeni kapı arıyor. Bir kısmı — komisyoncular elinde; diğer bir kısmı da kendileri trans f er berleri uydurup kuluplermı telaşa düşürmekte ve nadide kuşu kaçır- maktan korkan kuluplerınden para sızdırmaktadırlar. Bahane de hazır: Bir senelik peşın vererek ev tut- maktadırlar, büyük ame- liyat yaptırmaktadırlar veya nişanla- nacaklardır. Su transfer ayının neden ihdas edildiğini ve profesyonellik talimat- şünürsek, bu garip transfere şaşma- mak elden gelmez. Transfer ayı kabul edılmezden çok evvel yine böyle r alış veriş mevcuttu. Profesyonellık gizli oldu- di. Elde dolaşan listeler, sıralar ara. a l in es- gecıkmış olmasına rağmen neticeyi beklıyol Niha- yet Osman Kavrakoğlu'nun lıstesmın kazandığı anlaşıldı Bu iş te böylece nihayete ermiş oldu Sarı.Lâcivertli dileriz. yuvaya — başarılar Basketbol Futbolun en büyük rakibi emleketimizde uzun bir mazisi ol- akla beraber son bir iki sene i- cinde tutunmuş bir spor! Şimdilik beş - azanın getirdiği, Tevfik ÜNSİ ğundan alış veriş de gizli idi O za- manlar bır kaç kat elbise ve bir iş kserıya kafî gelırdı istendi.. Amatörler için transfer ayı kabul edildi; fakat iş çığırından çık- mıştı, nihayet — profesyonellik, tali- matnamesi ile gelince, artık işlerin başka memleketlerde olduğu gibi u- sulu dairesinde cereyan edeceği zan- nedildi. Ne mümkün! Bir kere bir çok kulüpler vazıh olarak ne gibi oyunculara ihtiyaçları olduğunu bilmiyorlar. Bir çok çere- yanlarm tesiri altında kalan idareci- ler, işe yaramayanların başını boş bırakmağa da cesaret edemiyorlar. ideceklerin — yaratacakları — menfi propaganda, "ya karşı tarafın işine yararsa?" korkusu, kulüplerde bir sürü işe yaramaz oyuncu biriktiri- - yor. Diğer taraftan almak, kıtlıktan çıkmış gibi almak kulü plerı birer Oy deposi h line de sokuyı Ku lupler arasındakı rekabet ve kıs— kançlık lüzumluyu, lüzumsuzu bir de bakıyorsunuz kulube doldur— muştur. — Antrenörün seçtiği, — dişli nüfuzlu futbolcu- nun peşinden — sürüklediği oyuncu- larla kulüp yükünü almıştır. Bu kadar oyuncu ne olacak? Fek tabi- idir ki, bir çoğu bir sene müddetle oldukları yerde — küfleneceklerdir, kabiliyetler bir fırsat — bulamadan gelecek mevsime varacaklardır; — ta- i ertesi sene,yine bu fasit daırede alış veriş pazarı açılıncaya kadar. Bu arada, bir ay içinde, bir senelik emek netıcesı bir parça toparlanmış olan amatör , küçük kulüpler sevgılı yavrularının yuvadan uçtu— ğuna da şahit olacaklardır. Şu garip transfer ayı işte böyle anlaşılmıştır. Daha bir kaç gün göz- ler komşunun tavuğunda kalacaktır. binin üstüne çıkmıyan seyircisi; her türlü mahrumiyete katlanarak, asil bir spor olan basketbolün heyecanını bin- bir meşakkat içinde tatmin imkânını bul or. Hiç bir takım oyununa ben- yen nevi şahsına münhasır husu— sıyetlerı ile gençlerimizin benimsedik- leri basketbolde — iddia edebiliriz ki — futbolun fevkinde başarı göstere- biliriz. Çalışmalar ümit verici, rekabet teşvik edici, tenkid ve ogutler samimi olduktan sonra Bir de sahamız olsa akat beş bin seyirci alacak cinsin- den vaz geçtik, doğru dürüst basket oynanacak tek bir açık veya kapalı sportif oyunlara tahsis edilmiş sahamız yoktur. Milli bir basketcimizin ayağı- 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: