19 Şubat 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

19 Şubat 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKIS Haftalık Aktüalite Mecmuası Denizciler Caddesi Yeni Matbaa * Ankara P.K.82 — Tel: 18992 Fiatı: 60 Kuruş * İmtiyaz Sahibi: Metin TOKER * Yazı İşlerini fiilen idare eden : Cüneyt ARCAYÜREK * Ressam: İzzet ÇETiN * Karikatür: TURHAN Fotoğraf: ASSOCIATED PRESS— ZÜHTÜ ÖVEN Klişe : Cemal YENAR * Abone Şartları: 3a (12 nüsha) : 6lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira * ilan Şartları: 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) : 50 lira Kapak içi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 lira * Dizildiği ve Basıldığı Yer: Yeni Matbaa — Ankara Kapak Resmimiz Georgi Malenkof Kızıl yıldızı söndü ler, olgunluklarına Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları Her şeyin olduğu gibi Demokra- sinin de bir iptidaisinin, bir da- ha az iptidaisinin, bir de müteka- milinin bulunduğu gün geçtikçe da- ha iyi anlaşılıyor. Bu safhaların bi- rinden ötekine geçmek için ne ka- dar zamana ihtiyac olduğu elbette ki meçhuldur. Daha doğrusu böyle bir sualin cevabını aramak akıl karı değildir. Zira sosyal hadiselerin ri- yazı kanunlara riayet — etmedikleri bilinen bir hakikattir. Bazı cemiyet- göre — mesafeyi kısa müddette katederler, baskaları daha fazla vakte lüzum hissederler. Demokrasi hareketinin memle- ketimizde başlamasından bu yana dokuz yıl gecmiş. bulunuyor. Dokuz yıldır tam bir demokrasi içinde ya- şamıyorsak — da bir demokrasi dene- mesini karaya oturtmadan yüzdürü- yoruz. Ama bu tehlike tamamile ortadan kalkmış mıdır? r Parti ileri gelenlerinin ifadelerine i rejimin tekrar sulara gö- bu, fazla nikbinlik olur. Çünkü De- mokrasimiz, henüz iptidai bir de- mokrasi olmaktan kurtulmuş değil- dir. iptidai demokrasi ne demektir, daha az iptidaisi nedır, mütekamili çeşit tasniflere tutmanın bir aksak tarafı bulunacağını elbette ki hatır- dan çıkarmak doğru değildir. Demokrasinin en iptidaisi, te- minatı liderlerin sözünden ibaret bulunan demokrasidir. Bizim halen basında bulunan zat, başvekil olduğu halde kendisine üracaat eden muhalefet temsılcı- partisini tanımayacağız" söz üzerine, bu hareket —üzerine memleket bir huzursuzluğa duçar oluyor. korku kaplıyor. hak verdirecek fiiller cereyan ediyor. Antidemok- ratik kanunlar çıkarıhyor, bunların tatbikatı akla durgunluk verecek kadar sert oluyor, muhalefete rey veren vilayetler kasaba haline ge- tiriliyor ve iş Mecliste yumruklaş- maya kadar gidiyor. Bakıyorsunuz muhalefetin başında bulunan zat, yeni Meclisin açılışında gidip de Reisicumhuru tebrik etmiyor, hatta reyini kullanmamak için çıkıp gidi- aramızda yor. Bunun üzerine bir dargınlık, bir küskünlük devri başlıyor. Tabii iktidar ile muhalefet arasında tesir farkı mevcut bulunduğundan hare- ketin zararı ilk bakışta iyi sezilmi- yor, Sadece bu son hüküm bile ipti- dai demokrasinin karakterini çiz- olunca, sinirleri elbette ki birinci planda rol oynayacaktır. Hem kendi hayatlarında değil; milletin haya- tında... Demokrasinin daha az iptidaisi mevcuttur. Bunda nizam, şahısların arzusu ile değil, kanunlarla tesbit edilir. Anayasa antidemokratik ka- nunlara müsaade etmez. Zaten Mec- sen veya işine gelen fıkrı kanunlastırmak hakkına sahip değildir ir kontrol organı vardır Vatandaşlar, liderin gece rüyasın girmekte l kanunlara aykırı hareket etmekten korkarlar. Hakim teminatı, basın hürriyeti lekesizdir. Bunlardan şikayet olunmasına rast- lanılmaz. Her şey, bir sistem daire- sinde cereyan eder. Keyif, rol sahibi değildir. İş başındakiler hareketle- rinde demokrasi organlarını, Mac- lisleri, Adliyeyi, basını hesaba kat- mak zorundadırlar. Bu demokrasilere misal aranırsa Batı Avrupaya bir nazar atfetmek icap eder. Fransada, — Almanyada, İtalyada re_ıım budur: kanuni temi- . Ama gene Batı Avrupa- Maurras veya Mussolini “daha az iptidai demokrasi" nin ne kadar nahif olduğunu ispat etmek ister gibi ortadadırlar. Bugünden yarına yeni Almanyada bir yeni Hitlerin, yeni Fransada yeni albay La Rocgueların, yeni italyada yeni Mussolinilerin çıkmayacağını, o ka- nuni teminatı ayaklar altına diktatörlük kurmayacaklarını buna çalışmayacaklarını hiç kimse temin edemez. Elbette ki bunlar, diktatörlük kurmak arzularını açık- ca ortaya atamazlar. Ama, varacak- ITan hedef bundan başka şey değil- dir. Dünyanm en sağlam kanunları, vatandaşlarından siyasi bakımdan bir kaç gömlek üstün bir adamı diktatörlük yolunda engelleyemez. İçinde bulunduğumuz ilk saf- hadan arzuladımız son safhaya geçmemiz için daha kaç sene uğraş- mamız gerekiyor acaba? "Kaç sene olursa olsun uğraşacağız" diyebilir- sek, davayı yan yarıya — kazanmış oluruz. Saygılarımızla. , AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: