19 Şubat 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

19 Şubat 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURITITA OLUP BİTENLER * Demokrasi Adnan Menderes Sözden fiile geçecek mi? iyi yolun başında Meydanı on binlerce insan dolduru- on binlerce insana, ho- parlorler şu sözleri naklettiler: ... artık siyasi kanaatlerinde şu veya bu part kümet hizmetleri bakı- bir taksir ve eksiklik telakki edilmesi bu memlekette bahis mevzu değ ldır Işte vatandaşlar ancak bu mde hurrıyetın nımetlerınden fayda- lanabılırler Bunları söyliyen Başvekil Adnan Menderes idi. Adnan Menderes, haki- ki bir devlet adamının ağzı ile konu- şuyordu. Bu sözlerden biraz sonra Iz- mir'de Alsancak limanının temeli atıl- di. Törene katılanlar arasında C.H.P. fın Izmır İl Baskanı Şevket Adalan da ardı. Menderes tatlı havayı bozma- mıştı. Sıra — fiillerde "B aşvekil, pembe gozluklerle hale mi ba mkün a ıstıyordu, yoksa hakika- ten şu anda mümkün olmadığı kanaa- vatandaşlar arasında tefrik yaptığını Halbuki izmir'de bir hiç bir zaman söylememişti. Başvekil hemen oracıkta, uhalıf gazete vi vatandaşlar arasında tefrik yapabil- menin miimkün olup olmadıgını göz- leri ile görecekt allerin en umu idi. Vaktıyle oldugu gibi şim- di de iktidara mensup olmak büyük bir üstelik muhalefette bulun- 1947 den evvelki kadar hatta ondan da m bir taksir, bir eksiklik idi. Bu memleketın her tara- finda açıkça seziliyordu. Menderes o tarihte İnönü gibi bu havayı dağıtmak lüzumunu hissetmişmiydi? Şimdi asıl temennı Başvekılın İz- mir'de kondurduğu kta ile söz fas lının - tatlıya bağlanıp kapanması ve fiiliyata geçilmesidir. Bunun bir tek günde gerçekleşmesinin mümkün ol- madıgı aşikardır. Fakat gerçekleşmesı için bir tek adımın dahi henüz atılma- dığı da aynı şekılde ortadadır. Bizzat Menderes'in doğru bulmadığı hava durmaktadır. O kadar ki, Başvekil İzmir'de o güzel sözleri söylerken kabinesindeki Adliye Vekili memlekete nazi Alman yasından mülhem kanunlar getırıyor- du. Adliye Bir misal: Nazi Almanyası G azetecıler evvela yanlış anladıkla- rını sandıla Demokratik bir memlekette, demokrasıyi gerçekleştir- mek vaadi ile iş başına gelen bir par- tinin vekili her şeyden bahsedebilir mma, gazetecilerin yanlış anladıkla- rını zannettikleri mevzudan bahsede- mezdı. H Ibuki, ışte Osman Şevki Çi- faası zımmında 1935 Almanyasın mi- sal getirmişti. 5 Almanyası.... Gazeteciler tek- rar düşündüler: Acaba tarihte hata mı vardı? Ama hayır! Adliye Vekili ha- kikaten 1935 Almanyası demişti. Yani Hıtler dıktatoryasının meml kete yer- leşm muhalif ses çıkaranları te- mızlemege basladıgı yıl.. Osman Şevki Çiçekdağ, ceza muhakemeleri kanunu tadil e len iki yeni tevkif sebebinin - sanığın ebi ile maznunun — serbest rakılmasına tahammül olunamıyacağının sezilmesi - 1935 tarihli Alman Ceza Usulü Muha- emeleri kanunun 122 inci maddesin- de bulunduğunu —söyliyerek efkari umumiyeye kabul ettirmek istiyordu. Hadise Ankara'da Adliye Vekale- tinde Adliye Vekili Osman Şevki Çi- çekdağın tertiplediği bir basın toplan- tısında cereyan ediyordu. Çiçekdağ teklif edilen iki yeni tevkif sebebinin uyandırdığı büyük tepki ve dehşet karsında gazetecileri teskin etmeyi lüzumlu görmüştü. Hakikaten ilk defa AKİS'in uzerınde ısrarla durduğu me- sele az anda günün belli bash mevzuu halıne gelmış Ve hem bütün gazeteler tehlıke canım çalm ğa başlamışlardı. gazeteler de— ğil, mılletvekıllerı de endış ler. Daha evvelce de işaret ettiğimiz gibi, bu tevkif sebebleri tasarıdaki şe- kıllerı ile kanunlaştığı takdirde Tür- kiye Cumhuriyeti hudutları içinde kimin hangi — sebeble tevkif olunabilecegi hususu tama iyle meçhul hale gelecek ve her i. Bu tevkif sebebi getirilmediği — halde Faik ile Devlet Vekili Dr. Mükerrem arasında tartişma — başlayınca muharririn daha fazla SUÇışlemesıne mani olmak üzere mahkeme, ihtiyati bir tedbir olarak Bedii Faik'i tevkif etmişti. mdi getirilen — tevkif sebebleri- nin tehlikesi burada idi. Hakime öyle bir takdir hakkı tanınıyordu ki, itiraz etmeğe imkan yoktu. Sanığın serbest- liği suistimal edeceği kanaati uyana- bilirdi. Kim ne söylebilirdi? Yahut sa- nığın — tevkif edilmemesinin — halkta uyandıracağı aksülamelin dayanılmaz Osman Şevki Çiçekdağ Yakında kaz adımları da gelecek mi? AKİS, 19 ŞUBAT 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: