8 Ekim 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

8 Ekim 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER e yükselen seçmenlerden ancak 4.146.873 tanesi sandık başlarına gitmiştir. Köylü Partisinin ve müstakillerin seçimlere ka- tıldıkları kazalarda 757.706 vatandaş ik- tidar aleyhine rey vermiştir. Muhalefetin seçimlere girmediği mın- takalarda iştirak nisbetinin düşük olma- iktidarın »mahalli teşkilâtı» büyük 'bir faaliyet sarfetmiştir. uht lif suretlerle halkın sandık başlarına ge- tirtilmesine çalışılmıştır. Teşkilât tara- fından fazla rey toplamak üzere sarfedi- len gayretlerin neticesi, mıntakanın bün- yesine ve partinin mahalli kuvvetine gö- re değişmiştir. Halikın kolaylıkla telkin ve tesirlere kapılmadığı büyük şehirler- de, iştirak nisibetinin yükseltilmesi kabil olamamıştır. Küçük şehirlerden ve ücra köşelerden, muhalif partilerin kuvvetli oldukları yerlerde de halk sandık başla- rına rağbet göstermemiştir. Buna muka- bil, Demokrat Partinin faal ve nafiz bir uzviyete sahip bulunduğu — mahallerde, iştirak nisbeti vasatın üstüne çıkmıştır. Meselâ Urfanın kazalarından Birecikte 12086 seçmenden — 7375 i, Akçakalede 10,679 seçmenden 6.789 u ve Hilvanda 8.360 seçmemden 5297 si rey kullanmış- lardır. Mardinin kazalarından Derik'de 9850 seçmenden 5284 ü, Kızıltepe'de 11. 152 seçmenden 7.217 si ve Mazıdağ'da 5889 seçmenden 4860'ı ve Savurda 12.743 seçmenden 7.723 ü sandık başlarına git- mişlerdir. Ekalliyetlerin kesif bir halde bulundukları Beyoğlunda, iştirak nisbeti Fatih ve Kadıköyden biraz yüksek ol- muştur. Anadolu'da siyasete alâka göstermiyen ve taraf tutmayan pek az insan bulun- duğu malümdur. Her köyde, kimin han- gi partiye rey vereceği umumiyetle ev- velden bellidir. Seçime giren bir parti- nin aldığı rey sayısı, diğer partilerin kuv- vetine karine teşkil edebilir. İki muha- lif partinin seçimlere - girmemeğe — bir «jest» olarak karar verdiği ve — iktidar partisinin bilâkis halkı rey kullanmağa davet ettiği göz önünde tutulursa, işti- rak nisbetinin düşük olduğu mıntaka- ekseriyetin nasıl bir temayül bes- lediği kolaylıkla tahmin edilebilir. Köylü Partisinin seçimlere katıldığı yerlerde, bir mücadelenin mevcudiyetine rağmen, halkın sandık başlarına rağbet etmemesi dikkati çekmektedir. Bu mu halif partinin namzed gösterdiği vılayel ve kazalardan Akçakoca'da 8338 seçmen- den 3541 tanesi, Bakırköyde 38.068 seç- menden 5201 tanesi ve Sakaryada 57.394 seçmenden 13.189 tanesi rey kullanmış- tır. Köylü Partisi 1495. Umumi Meclis azalığından yalnız 7 tanesini kazanmak- la beraber, iktidarla boy ölçüşürken al- dığı rey sayısı küçümsenecek mikdarda değildir. Sönük geçen ve alâka toplamı- yan bir seçim — kampanyasında dar im- kânlarla çalışan — küçük bir — muhalefet partisinin Sakaryada iktidarın 8539 reyi- ne mukabil 3258 veya Bakırköyde iktida- 12 İhtiras Kavgası okumuş yazmış, üç beş ke- âm etmesini öğrenmiş bazı şahıs- lar kendilerini dâhi sayıyorlar. Bunlar her şeye muktedir oldukla— rı, falan filan mevkilere kendilerinin daha lâyık bulundukları zehabında- dırlar. Çok konuşmasını, kendilerin- den bahsetmesini sever ve isterler. Bunlar her şeyden anladıklarını sa- nırlar. Bir edebiyatçı kadar edebiyat- çı, bir tarihçi kadar tarihçi, bir mü- hendis, bir kimyager, bir hukukçu kadar mühendis, kimyager, hukukçu- durlar. Fakat mahdut kabiliyetlerine uymayan bu areket ve — isteklerini saklamasını da bilemediklerinden gü- lünç olmaktadırlar Bazıları ise kendi mahiyetlerini tak- dir ettikleri için kendilerini her şeye lâyık gördüklerini ve — olduklarından fazla görünmek istediklerini saklama- sını becerebilmekte, fakat oldukların- dan da fazla olmağa çalışmaktadırlar. Mahdut olduklarının — farkedilmesini istemedikleri için, bunu saklar zeha- biyle büyük işlerde gözükmeğe ve ken- dilerini etraflarına olduklarından da- ha üstün satmağa uğraşmaktadırlar. Bunlar prestije düşkün kimselerdir. Diğer kimseler tarafından takdir edil- mek, hayranl karşılanmak korkulur, çekinilir insan olmak, bun- lar için bir şeref, haysiyet meselesidir. Muvaffakiyetlerinin takdirle karşılan- ması bu kimseler için kâfi — değildir. Onlar daha şümullü methiyeler ister- Biraz rın 4230 reyine mukabil 763 rey kazan- ması, manâ taşıyan birer neticedir. Köylü Partisi gibi, — müstakillerin de seçime girdikleri yerler mahduddur. Fa- kat buralarda iştirak nisbetinin yüksek olması, iktidar zümresi ile — müstakiller arasında çetin bir mücadele cereyan et- tiğini belirtmektedir. Denilebilir ki 1955 Umumi Meclis seçimlerini canlan- dıranlar, müstakillerden ibaret kalmış- tır. Müstakiller Umumi Mecliste 106 a- zalık kazanımıslar ve kaybettikleri yerler- de de hayli rey toplamağa muvaffak ol- muşlardır. Henüz bir sene evvel mebus ve muhtar seçimlerinden — parlak zafer- lerle çıkan bir iktidar partisine — karşı müstakillerim bu neticeleri almalarında, muhtelif âmillerin tesiri olmuştur. Onla- rın bilhassa kendilerini şanslı gördükle- ri, iktidâr namzedlerinin beğenilmediği ve halkım değişiklik istediği kazalarda nazedliklerini koymaları bu neticeyi temin etmiştir. Kesif nüfusa sahip vilâyet ve kazalar- dü da iştirak nisbetinin düşü olması ve küçük yerlerde müstakillerin varlık gös- termeleri bir senedenberi siyasi şartla- rın mi efkârın degışmege yüz tuttugunu göstermektedir. D. P. n ya- Dr. Kemal BEKATA ler. Çünkü, çok iyi bildikleri mahdut kabılıyetlerınm ancak bu suretle fark- edilmiyeceğini sanırlar. Bu kabil kimselerin olduklarından fazla görünmek için sarfettikleri bü- yük gayret, hudutsuz para harcadıkları memleketin sulh ve sükü- nu gözlerine asla görünmemektedir. Bu gaye için, bu cins insanlar naza- rında her vasıtta mubahtır. Yalan, iğ- fal, küfür, hakaret, tahrif bu vasıta- lar arasındadır. Bu haller ellerinde şu veya bu şe- kilde bir kuvvet toplanmış — mahdut kabiliyetli insanlarda daha vazıh gö- rünmekte, daha tehlikeli' şekillere bü- rünmektedir. Fakat Demokratik zih- niyet ve esaslar memlekette yayıldık- ça bu kabil insanların prestij için mü- cadeleleri de o nisbette — güçleşmekte ve bu güçlüğü yenmek için kullanılan vasıtalar bayağılaştırılmaktadır. Bu haleti ruhiye içinde çarpışanla- rın hiç ağızlarından — düşürmedikleri gaye, hakikaten halkın saadetini te- min midir? Biz hiç sanmıyoruz Halk ahlâkını bu kabil mücadele- lerde rol alanların şahsiyetleri ile bu mücadelelerde kullanılan vasıta- lar alçaltır veya yükseltir. Eğer cemi- yetler, önlerine atılacak fertlerin iyi karakterde olmalarını bidayetten te- min edemezlerse, o cemiyetlerin istik- ballerine emin gözlerle bakmağa im- kân kalmaz pılacak en iyi şey parlak başlıklar kol- lanmaktan ziyade, bu tehlike çanına ka- lak vermektir. Şehirler ve köyler Secimlere bakılırsa ve memleketin du- rumu göz önünde tutulursa varıla- cak netice şudur: Şu anda yeni bir umu- mi seçim olsa ekseriyeti gene Demokrat Parti alacaktır. Ama iki ana parti arasın- da az rey farkı bulunan yerlerde DP, i- kinci plâna düşmüştür. Buna mukabil bü- yük farkların mevcut olduğu vilâyetler- de fark kapatılma yolundadır. Şehirlerde asıl rol oynayan münevver ve tarafsız kütle Demokrat Partiden tamamiyle dön- müştür. Belediye seçimleri bunu daha a- çık olarak gosterecektır İktidar İstanbulu da kaybetmişti Bu, otuz milletvekili demektir. İşin daha endişe verici tarafı köyler yavaş yavaş istikamet değiştirmek- tedir. Denilebilir ki Demokrat Parti mü- him bir kararın arifesindedir. Eğer hare- kete geçilecekse, şimdi yani ekseriyet ge- ne bu partideyken geçilmelidir. Daha sonra geç olacaktır. işlerin idare ediliş tarzı düzeltilmediği takdirde gayriımem- nunluk ekseriyetin kaybı neticesini mut- laka ve mutlaka verecektir. AKİS, 8 EKİM 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: