5 Kasım 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

5 Kasım 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Güzellik Şişmanlara müjde! Gayeiord — Hauser dünyanın en çok şöh- ret kazanmış gida mütehassısların- dan biridir. Senelerdenberi muhtelif ye- mek, rejimleri, şişmanlığın sebepleri, te- devvisi üzerinde etüdler yapmış, yazılar yazmıştır... Fakat son olarak neşdettiği beş, altı sahifelik bir 1 kendisinin ve diğer meslektaşlarının etüdlerini kıymet- ten düşürmüş ve zayıflama rejimlerinde bir ihtilal yaratmıştır.. te, Gayelord Hauser ortaya attığı yenilikleri izah ediy: 1. İstediğiniz kadar yiyiniz: Bugünden itibaren ilim, şişmanların kilolarını düşürmekle değil, onların canlılığına artırmakla meşgul olacaktır... Mütehassısların bugüne kadar yanıldık- ları muhakkaktır... Bize zayıflamak iste- yen bir insan gelince, ona ne gibi bir tavsiyede bulunurduk? «Kalorisi az ye- mekler yiyin» demez miydik? Binlerce in- san, sırf bizi dinledikleri için, günden gü- ne canlılıklarım kaybettiler. Vakıa birkaç kilo da verdiler ama, bu zavallıların ile- lebet insafsız bir rejime tâbi kalamayacak- ları aşikârdı. Tekrardan yemeğe başlayın- ca, hem eski kiloları çabucak kazanıverdi- ler, hem de kendilerini büsbütün kapıp koydular... Mühimi olan, yenilen —yemeklerm miktarı değil, onların cinsidir.. letilmiş bir vücut yavaş yavaş fazla yağ- larını eritir. Canlılığınızı artırdıkça, da hili ateş daha çok alevle yanacaktır. İyi beslenmiş bir vücut, ayni zamanda insana bir zindelik, dinçlik, canlılık ve rahatlık da verir... Daha enerjik olursu- nuz. Vücudunuz daha sıcak, reniniz da- ha pembedir... Ve istediğiniz kadar ye- diğiniz halde fazla kiloların yavaş yavaş eridiğini göreceksiniz. 2. Canlı şeyler yiyiniz: taze, canlı olmadan şeyleri hiçbir rejime istediğiniz kadar, Tra- hat rahat, üzüntüsüz yiyiniz. Buna mu- kabil, bazı gıda (maddelerine «hayır» de- mesini biliniz Korkmayın, rahat rahat yiyebileceğiniz şeyler yiyemiyeceğiniz şey- lerden hem miktar itibarile çoktur, hem de daha güzel şeylerdır İşte bol bol yi- yebileceğiniz şey — Iskata etler ıskata balık, ciğer, tavuk. — Envai çeşit salatalar — Rafadan — Nefis peynırler — Çiğ veya fazla pişmemiş taze seb- zeler, — Güneşte iyice olmuş, tadına doyul- maz meyveler. — Hububat... Sofranızda bulundurmayacağınız ye- meklere gelince, bunlar ekseri, karnınız tokken görmek bile istemediğiniz şeyler- dir. Ekserisi tavada hazırlanır, kara bir tava gibi az caziptirler... AKİS, 5 KASIM 1955 3. İyi Z evkle arzut ile K A DI N Medeni Bir hanımlar toplantısı idi.. Herkes iyinmiş, kuşanmıştı. Biraz da bir- birlerine çalan yapıyorlardı. Bu sıra- da, ev sahibinin bir tanıdığı geldi. E- linde bir paket vardı. Pakette de, iki çift harikulade güzel iskarpin... Aya- ğı eldiven gibi saran, incecik topuk- lu fevkalâde şeylerdi bunlar... Avru- pa'dan gelmiş, sahibine olmamıştı ve onları getiren hanım s«iyilik olsun» di- ye sahibi namına satış yapacaktı. Toplantıdakiler hep birden heye- canlandıar. s bir kere şansını denemek istiyordu... Canım ayakkabı- lar ayaktan ayağa dolaşmaya başladı. Beş altı kişi vardı ki, neticeden gayet memnun kalmışlardı ve talip vaziyet- teydiler, .. Satıcı da memnun görünüyordu... «— Dua edin ki, benim ayağıma büyük geliyor, Yoksa doğrusu buraya getirmezdim. Bu hakikaten bir fırsat! Düşündüm Vivier'nin ayakka- bıları, hem de 150 şer 1lira!..» Talipler nefesleri kesilerek dinli- yorlardı. Fakat «150 şer lira» kelime- leri odada tuhaf bir sessizlik, sıkıntılı bir hava yarattı. Bir müddet durduk- onra, hepsi tekrar ayakkabıları tecrübe ettiler... Bu sefer kimisinin a- yağını sıkıyordu, kimisine hafifçe bol- du, kimisi topukların yüksekliğine iti- raz ediyordu, kimisi renk yüzünden müteredditti; yalnız hepsi ayakkabıla- rın fevkalâde ucuz olduğunda müt- tefikti... Neticede hepsi vazgeçmiş gi- biydilet 8. Son talip te ayakkabıyı bırakınca, sesi o ana kadar duyulmayan bir ha- nım ayağa kalktı, ayakkabıları aldı, gi- yindi, zevkle odada dolaşmaya başla- dı «— İkisi de bana geliyor, dedi... Sanki 1smarlama! Topukları karar, renkleri tam istediğim gibi... Ayağı- ma da Kadınlar hayretle, biraz da imre- nerek bakıyorlardı... Hanım, hâlâ o- dada dolaşıyordu. «— Ne kadar da rahat!» Satıcı ilâve etti: «— Çok da ucuz...» — Yakılmış yağda kızartılan ılıklar. — Çok yağlı etler. — Ağır salçalar. — Uzun uzadıya pişirildiği için ölen sebzeler. etler, — Beyaz unlu maddeler — Tatlılar. — Fazla miktarda şeker! çiğneyiniz: rahat bir yerde otu- rarak ve bilhassa iyi çiğneyerek ağır Cesaret Jale CANDAN Hanım bu sırada ayakkabıları çı- karıyordu: Cid dedi, çok ta ucuz. Ama ne yazık kı benım bunları ala— cak param yo Herkes bir an hayretle sustu. Sa- tıcı içerlemişti, doğrusu biraz da ayıp olmuştu. Ama şaşkınlık anı geçince, herkes gülümsedi. Herkes bu ayakka- bıların pahalı o]dugunu biliyordu ta- bii... Ama tek bir kişi bunu soylıye— bilmek cesaretınde bulunmuş Anadolu'nun — sakin ve güzel bir kö- şesinde, memurlar akşamları otu- rup sohbet edebilecekleri kulübümsü bir yer yapmışlardı... Dekor sevimli i- di ve kulüp oldukça konforu da haiz- di... Erkekler, ekseri işten çıkınca ve- ya gece yemekten sonra, oraya uğru- yor, eşi dostu görüyorlardı... Fakat ekserisi evıne dönmekte acele ediyor- nkü karıları yalnızlıktan şi- kâyetçiydıler. Ve memleketin umumi havasına uyarak, hiçbir memur karısı- nı alıp kulübe götürmeğe cesaret ede- miyordu kşam, şehirin yüksek me- murlarından biri, karısı ve iki kızı ile beraber kulüpte göründü... Çok geç- meden başka memurlar da aynı yol- dan yürüdüler... Şehirde cemiyet ha- yatı başlamıştı, herkes memnundu ve ilk adımı atana müteşekkirdi. Geçenlerde, bir siyasi kongrede de bir kadın delege çıkıyor ve düşün- düklerini, inandığı hakikatleri cesaret- le söylüyordu. Kongrede, birçok nok- talarda onun fikrinde olanlar muhak- kak ki, mevcuttu. Ama işte birçokları susmuşlardı. edeni cesaret günlük hayatımı- zın en basit sahnelerinden tutun da, hayatımızın en esaslı eksik- liklerine temas eden mevzularda, mes- lek hayatınızda, siyasi hayatınızda, en olduğumuz bir şeydir. harp kahramanlıkları ka- onlardan daha çok fazla yükselten şey muhakkak ki, bu me- deni cesarettir. ağır yiyiniz... Tabağınızı kimse önünüz- den kapmayacaktır. Şu halde, bu acele- ye sebap ne? Dişlerinizi zevkle ısgaraları- nıza, yeşil salatalarınıza taze meyveleri- nize hatırınız... lardan size geçecek olan canlılık ve hayattır... 4. Herşeyin hilesi vardır: Hile, — umumiyetle akılsızların baş vur- dukları bir usulse de, az yemek ye- mek için bazı hilelere baş vurabılırsı— niz... Yeryüzünde bundan daha me: bir hıle tasavvur edileme zı

Bu sayıdan diğer sayfalar: