14 Ocak 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

14 Ocak 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR Futbol Gündüz Kılıç hastalandı Uzun boylu, genış, iri yapılı bir a- damın anide yere yıkışması orada bulunan gençlerı bir anda teessüre boğdu. Ekseriya, büyük maçlardan sonra, Galatasaraylı futbolcular ka- zandıkları galibiyeti onunla beraber- ce paylaşırlar ve sarmaş dolaş olur- lardı. Gene bö bir gündü. Sarı - Kırmızılılar çetin bir rakıbı zorla 2-1 mağlüp etmişlerdi. Oyunun başından sonuna kadar hiç kimse neticenin hangi tarafa kayacağını, sahadan hangi takımın galip çıkacağını kesti- rememişti. Doğrusu son senelerde bu kadar süratli ve futbol kalitesi bakı- mından bu derece yüksek bir mas seyredilmemişti. Belki de bu sebeple olacak, soyunma odasında Baba Gün- düz bir buçuk saatlik heyecandan sonra bir kriz geçirdi ve Teşvikiye Sağlık Yurduna kaldırıldı. Haber bir anda spor muhitinde bomba tesiri yarattı. Uzun senelerden beri sadece kulübünde değil, onun haricinde de kendisini sevdiren bu emektar futbol- cunun geçirdiği kriz ilk nazarda her- kesi korkutmuştu. Korku daha zi- yade olayın Yaşar Doğununkine ben- zemesinden ileri gelmekteydi. Fakat yapılan konsültasyon neticesinde hastalığının mühim olmadığı, sadece bir yorgunluk ve aşırı heyecandan i- leri geldiği anlaşıldı. Doktorlar Ba- ha'ya bir hafta istirahat verdiler. Gündüz öyle tahmin e mecmu- amızın çıktığı şu günlerde istirahatini tamamlamış ve sıhlıatıne yeniden ka- vuşmuş olarak yine übünün ba- şına dönmüş olacaktır Devre sonunda takımlar Gerıde l)ıraktıgımız haftanın sonun- da htelif sebeplerle tehir edil- miş olan Beşiktaş - Beyoğluspor ve Galatasaray - Beykoz karşılaşmaları yapılmış ve birinci devre boylece resmen sona ermiştir. Şimdi ta lar bir aylık bir ıstırahat devresıne girmiş bulunuyorlar. Vakı'a bu isti- rahat peşinen soylıyelım ki, lâftan i- barettir. Yani üp, her ay bir ücret ödedikleri profesyonel fut- bulcularına bedava para vermek niye- tinde değildir. Ama bu doğru bir iş değilmiş, futbolcu sürantrene olur- muş, ikinci devrede muvaffak olamaz- mış hele devre sonunda fazla maç yapmaktan dolayı laçka vaziyete gi- rermiş, bunu düşünen yoktur. Bu se- beple - güya istirahatte geçecek o- lan - bir aylık devre içersinde girişi- lecek hususi organizasyonlar sayesin- de faal bir devreye girilmiştir. Hali- hazırda Beykozu zorla 2-1 mağlüp eden Galatasaray "15" puanla lider di . Onu cumartesi günü Beyoğlusporu 7-3 mağlüp eden Beşik- taş 14 puanla ikinci Fenerbahçe de 12 puanla üçüncü olarak takip etmekte- dir. Şimdiki halde ilk dörtler arasına Beykoz 11 puanla katılmıştır. Takım- ların ikinci devrede bu vazıyetı mu- hafaza edecekleri hakkında peşin bir söz söylenemez. Macaristan'la milli maç 1 955 yılını Avrupa'da, namağlup o0- larak iki takım kapamıştır: Bun- lardan bir ianesi Macarlar dıgerı Rusyadır. Vakı'a Rusyanın namağ- lup oluşuna biraz da maçları kendi sahasında oynamak itiyadında olma- larının rolü olmuştur. Ama, bilinen Antrenör Gündüz "Baba" olmak kolay mı ? 32 hastalandı bir şey varsa, futbol vadisinde Rus- lar son senelerde büyük bir ilerleme kaydetmektedırler 1956 senesinin ilk karşılaşmasını şayet bir aksilik zuhur etmezse Macarlar bizimle yapacak- lar. Dünya şampıyonlugunu finalde Atananlara kaptıran Macarlar daha sonra Avrupa'da bir silindir gibi Ö- nüne gelen bütün rakiplerini çiğneyip geçmiştir. Macar milli takımının du- rumu a uzun boylu tafsilata girişmek yersizdir. Bu vadideki şöh- retleri çoktan kendi hudutları dışı- na taşmış ve dünyaya yayılmıştır. Meselâ, bir Bozzik, bir Koçla bir Puş- kasın kim oldugunu futbole ne zaman başladığını bilmeyen yoktur. Macar milli takımının gelmesinden pek çok spor sever memnuniyet duymuştur. Bilet fiatları meselesi de olmasaydı federasyon, cidden tebrike hak kaza- aktı. Kazancımız ne olacak msili — ve milli iki karşılaşmanın sağlıyacağı faydalar elbette ki bü- yük olacaktır. ın neticesi hakkın- da her ne kadar peşın bırşey soylemek hatalı olursa da mağlübiyet bizim i- çin mukadderi cak gol adedinin az veya farklı oluşu bizim çetin ra- kibimize karşı göstereceğimiz muka- vemete bağlıdır. Şimdi kısaca bu te— masın faydaları üzerinde dural ünyanın en kuvvetli takı- mı karşısında futbolumuzun değerini görmek, 2. Futbol canbazlarından bır şey- ler kapmak fırsatını elde etmek, 3. Modern futbol hakkında bilgi sahibi olm 4. Futbolcularımıza anlamak fırsatını verme Her madde hiç şüphe yok ki, bize gerek fikir, gerek tecrübe kazandır- mak bakımından büyük bir ehemmi- yet taşır. Hele dördüncü paragrafta futbolcularımızın kendini tanımaları yok mu ?.. Bu hepsinden mühim ola- ünkü maalesef gençlerimiz bu hassadan mahrumdurlar. Hoş buna tesir eden dış faktörler de vardır. Mesela, bazı gazetecilerin renk göz- lüğü ile futbolcularımızı görmesi ve kendilerini onları en k bir muvaffakiyette “"kahraman" "aslan" gibi payelere e- riştirmeleri... İşte gençlerimizin ha- kiki hüviyetlerini anlıyamamalarına, daha doğru bir deyimle kendilerini tanıyamamalarına sebebolan budur.. Macar takımının hususiyetleri Futbolde —yeni bir çıgır açan Ma- carlar bılındığı gibi Dıyagonal" sistemde oynam dı laı_' an Avusturyalılarınkı santrforun bir mihrak noktası teş- kil etmesi geri ve pasör oynamasıdır. Ayrıca sol haf s ağ içle, sağ haf ta sol içle irtibat kurmaktadır. Yani her iki tarafa da diyagonali çekmektedir. Bu Macar takımının hususiyetinin Ö- züdür. Yalnız Macarlar oyun ıçersın— de rakiplerinin durumuna madiyen "taktik" degıştırmektedırler Yerden kısa paslı ve bol deplasmanlı oynamalarına rağmen icap ettiği za- man daha ziyade kontr ataklarda, AKİS, 14 OCAK 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: