16 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

16 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HİTABET Siyasi Nutuklar Meclisten bir gece Geçen haftanın ortasında bir akşam üstü, Türkiye Büyük Millet Mec- lisinin azaları son aylana en güzel nutuklarından birini dinlemek fırsa- tını boldular Kocaeli Mılletvekılı Taran Guneş Hür. P. Meclis Grubu adına Basın Kanunlarında yapılacak tadilâtla alâkalı tasan hakkında gö- rüşüyordu. Turan Güneş ortada iki tasarı bulunduğundan iki konuşma hazırlamıştı. Fakat tasarıların tümü üzerindeki müzakerenin tevhidi yo- lunda bir karar alınınca, bunları ar- ka arkaya okumak zorunda kaldı. Gerçi o akşam Meclisin dınleyıcı sıralan kalabalıktı, çok sayıda let- vekili de muzakerelerı takip edıyor— du. Fakat bütün okuyucularımızın son derece derin bir tetkikin neticesi olan konuşmaları öğrenmek istiye- ceklerinden zerrece şüphe etmiyoruz. Bu bakımdan mevzua tamamiyle hâ- kim olan ve en ince teferruatına ka- dar her şeyi izah eden Taran Güneşin bu konuşmasını aşağıda aynen bula- caksınız. Bılındıgı gibi o gece sabaha kar- şı Türkiye Büyük Millet Meclisinde hükümet tarafından getirilen ve ba- sınla ilgili kanunlarda tadilât yapan tasarılar D.P. ekserıyetının reyiyle kabul edilmiştir Nutuk — başlıyor Muhterem arkadaşlar, Yüksek — Meclisin iki kanun tasarısı- nı beraberce müzakere edeceğini, sayın Adliye Vekili gibi evvelden keş- fetmek imkanına sahip olmadığımız için mütalâalarımızı ayrı ayrı hazır- ladık. Sırasiyle arzediyoruz: Gerek Hükümet lâyihasının, ge- rekse onun ikinci bir nüshası olan ncümen mazbatasının mucip sebep- lerinde 6334 sayılı kanunun, adının ve rolünün, tevsian ve teşdıden ne İ- çın degıştırılmek istendiği bir takım i kelimeler ve mefhumlar yan- yana getırmek suretiyle anlatılmış- tüf Bunlardan, hürriyetin suiistimali- nin onlenmesı şeref, haysiyet Ve ıtı— barın korunması resmi mercilere karşı saygı (hıssının vıka— yesi gibi; âmme ahlâkı, aile nizamı, halkın iaşesi gibi sözlere her satır başında rastlanmakta ve sanki bu memleket bugüne kadar cemiyet za- bıtasından mahrummuş gibi, içtimai ve ferdi, resmi ve hususi sahalarda kıymet hükümlerimiz' ve bunların müeyyideleri yokmuş gibi, bu Devlet Menderes Kabineleriyle yeni kurulu- yormuş ve bu memleketin ahlâkiyatı bir hercümerç içindeymiş gibi, basın bu devletin hak, menfaat ve şeref- lerine tesahüp hissini paylaşmaktan uzak kalas yıkıcı ve mukaddesatsız bir yolun yolcusuymus gibi ve neşır hayatımız her okunuşta insanın reğini oynatan şiddetteki 6334 sayılı kanuna rağmen suçsuz, ahlâklı, if- fetti, masum insanları ve fiilleri toh— metler yalan yanlış haberlerle baskı altında tutuyormuş gibi, insaf ve iz'- an sahiplerinin asla kabul edemiye- cekleri bahanelerle neşir hayatımız ve vatandaş ve siyasi partilerin top- lanma ve fikir hürriyetleri emsali görülmeyen bir baskının, bir maksa- dı mahsusun tehdidi altına konulmak istenmektedir. İngiltere'de Esbabı — mucibe lâyihası, ihtiva etti- ği, hukuka ve Anayasanın temi- natı altında bulunan matbuat hürri- yetine külliyen aykırı bir takım hü- kümleri İsviçre, Fransa, İngiltere gi- bi memleketlerin mevzuatı ve tatbi- katiyle mukayeseye çalışmakta, fa- Turan Guneş kursude Başarılı bir hatip kat bu memleketlerdeki hükümleri zikretmekten katiyen hazer etmekte- dir. Zikredilen memleketlerin mevzu- atım burada teker teker gözden ge- çirmek hakikaten faydalı olacaktır Bunlardan birincisi daha yüz sene evvel İngilterede kabul edıldıgı söy- Lord Campbell Act'dan bahsetmek istiyor. 1992 ta- rihli Defamation — Act kanuniyle beraber mütalâası gereken bu ka- nun, Hükümetin görüşünü ve getir- diği hükümleri desteklemekten ta- mamiyle uzak ve demokratik bir memlekette basından beklenen fay- dalar üzerinde nasıl bir titizlikle du- rulduğunu mükemmel bir şekilde gösteren bir metindir. İngiliz hukukunda Libel bir sah- sa, onu halkın nazarında şerefsiz bir duruma düşürecek hususları yazılı o- larak isnat etmektir. Campbell ka- nunu hakaret sebebiyle takibata baş- lanılabilmesi için birçok şartlar koy- duktan sonra bakınız 6 ncı maddesin- de ne diyor: "Hakareti mutazammın bir ha- ber veyahut isnat davasında mağdu- ra atfedilen ithamların doğruluğu id- diası bunda âmme menfaatı olduğu takdirde kabul edilir. 7 nci maddede gazetecıye yazının kendi rızası veya bılgısı hilafına ga- zeteye girdiğini, yahut u yazın dercedilmesinin kendi dikkatsizlik ve tedbirsizliğinden — ileri gelmediğini dermeyan imkânım bahsetmektedir. Ayrıca gazeteci beraat ettiği tak- dirde mahkeme masraflarım istiye- bilmektedir. Bu hükümlerin kısaca ifade ettiği mâna şudur: İngilterede hakaret da- valarında Menderesin şiddetle kaçın— dığı ispat hakla mevzuunda hususi hayat dahi ispatın dışında bırakılmış değildir. Herhangı bir keyfiyetin a- çıklanmasında âmme menfaati bu- lunması kafidir. âyihanın mesuliyet ve suçluluk. hudutlarım genişlettiği iddia olunan memleketlerden İngilterede bununla da iktifa edilmemiştir. 1962 tarihli Defamation Act maznunu isnat et- tiği fiillerin bütün unsurlarım ispat külfetinden de kurtarmıştır. 5 inci madde ispat edilemiyen — hususların i degıştırmıyecegı hallerde, hallerde beraati derpiş etmiştir. akaret suçları hakkında, bu mevzuu ıncelıyen Kıralıyet Heyetının âzası Prof. aret mevzua- tı siyasi hurrıyetlerın en mühimini İlgilendirmektedir." diyor. Bunun ta- bil 'bir neticesi olarak İngilterede bu dâvalar jürili mahkemeler tarafın- dan görülmektedir. Fransa'da S imdi gene esbabı mucibenin kendi 5 görüsünü desteklemek için ileriye sürdüğü Fransız mevzuatının hükü- metin tabiriyle dıkkate şayan hü- kümlerine bir göz a Bu hükümler hakıkaten dikkate şayandır. Fakat ne çare ki, esbabı mucibeyi tamamiyle reddedici mahi- yettedir Fransız Basın Kanununun 29 un- cu maddesindeki hakaret suçu Ceza Kanunumuzdaki hakaret suçunun un- surlarım ihtiva etmektedir. Daha 1881 tarihli Basın Kanunu bu mev- zuda âmme vazifesi görenlere yapı- lan isnatlar hakkında ispat iddiasını kabul ediyordu. Fransada bu mevzudaki tekamül esbabı mucibenin gösterdiğinin tam aksine olmuştur. 6 Mayıs 1944 tarih- li Ordonans ispat hakkım şahısların hususi hayatları dışında bütün hal- lere ve fertlere teşmil etmiştir. Lâ- yihada, bu mevzuatın önliyemediği bazı mahzurlar ve noksanları berta- raf ettiği iddia edilen içtihatlar da bakınız hangileridir: Fransız mahkemeleri siyasi faali- yetleri; Hükümetin ve idarenin icra- atını daima hususi hayatın dışında

Bu sayıdan diğer sayfalar: