16 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

16 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HİTABET addetmektedirler. Bir mahkeme ka- rarına göre bir mebusun çok içki iç- tiğini iddia eden gazeteci bunu ispat edebilecektir. Son tadilâttan evvel bir mebusun kumar borçlarını ödemek için karşılıksız çek çekmesi ispatı caiz olmayan bir husus sayılırken bu- gün mahkemeler aksi içtihatta bu- lunmaktadırla ütün bunlarla da iktifa edilme- mektedir. Ayrıca suiniyetin mevcu- diyeti de aranmaktadır. Yani gazete- cinin yazının haysiyeti sarsıcı mahi- yetini bilmesi kâfi değildir. Bu yazı- yı haysiyeti rencide kastiyle yazması icap etmektedir. Tekamül burada da durmamıştır. Halen Fransız Mecli- sinde bulunan ve ilk müzakeresi ya- pılmış olan Basın Kanunu Tasarısına göre seçimle âmme vazifelerine gel- miş veya gelmeye namzet şahıslar hakkında yapılacak isnatlarda isnat edilen fiilin on seneden yeni olması kaydı da kaldırılmıştır. Müellifler “nüfuz ticareti yapmış bır şahsın bu fiillerini eski de yeye bildirmekte fayda vardır de- mektedirler. İsviçre'de Gene esbabı mucibede zikredilen İsviçreye geliyoruz. İsviçre Ceza Kanununun ü maddesindeki hakaret sucu tarifleri ve unsurları bakımından ceza kanunumuzun mad- delerinden ayrılmamaktadır. 1937 tarihli metin, isbat mevzu- unda şu hükmü koymuştu. İspat u- mumun menfaati olduğu ve aile ha- yatına yahut hususi hayata taallük etmediği ve maznunun esas itibariyle başkası hakkında kötü söylemek maksadıyle hareket eylemedigi hal- lerde ca Esbabı mucıbenın söylediğinin ak- sine bir temayülle bu hüküm de kâfi görülmemiştir. 5 Ekim 1960 tadilâtı ile şu şekle sokulmuşt “Maznun eğer ısnatlarının doğru- luğunu veya bu isnatları hüsnüniyet- le doğru sayması için ciddi sebeple- rin mevcudıyetım ispat ederse ceza görmez." Cezanın da azami altı ay hapis olduğuna ışaret edelim anununun 186 ve muteakıp maddelerinde de hemen he- men aynı hükümlere rastlamak ka- bildir. Belçika ceza kanunu da 443 ve müteakip maddelerinde müşabih hükümleri ihtiva etmektedir. Huzu- runuzu fazla işgal etmemek için taf- sil etmiyoru: Bütün bu hükümler, görüldüğü gibi, âmme vazifesi görenlere karşı apılan isnatları ispat hakkı mihveri etrafında toplanmıştır. Bütün isnat mevzuatının temeli olan bu hakkın memleketimizde ne kabil mülâhaza- larla red yolunda bulunduğu nazara alınınca hükümetin hakiki maksadı- :iıa nüfuz etmek pek kolaylaşmakta- ır. Birleşmiş — Milletler Zikretmiş — olduğumuz garp mem- leketlerine ait bütün kanunlarda ceza hukuku prensiplerine ve Birleş- miş Milletler teşekküllerinin matbu- 14 atta ilgili kararlarına uygun olarak hakaretin vs sövmenin unsurları pa- yet sarih, vazıh ve kat'i olarak belir- tilmiştir. Huzurunuza getirilen tasa- rıdaki suçların bu unsur ve tariflerle uzaktan yakından hiçbir — alâkası mevcut değildir. sbabı mucibenin gayet geniş vs ağır olduğunu iddia ettiği, fakat iza- hatımızın apaçık ortaya koyduğu gi- bi bunun tamamiyle aksi olan mev- ın, gene esbabı mucibenin bah- settiği tatbikat ve 'içtihatlarla ne şe- ilde tamamlandığına da biraz te- mas etmek yerinde olacaktır. Bakınız bu mevzuda Birleşmiş Milletler Unesco Teşkılatının neşri- yatında neler deniyı "Sayı gıttıkçe artan memleket- lerde vs bılhassa hakaret mevzuunda ağır ve teferruatlı hükümler koymuş memleketlerde mahkemeler daha zi- Büyük Millet Meclisi Milletin kalbi yade sembolik cezalar ve sembolik tazminatlara hükmetmeğe meyledi- yorlar. Bunun sebebi bir hakarete maruz kalan şahsın zararım tazmin gayesiyle umumi olarak insan hürri- yetlerinin ana temelim teşkil eden matbuat ve söz hürriyetim tehlikeye sokmamak endışesıdır İngilterede de hakarete - taallu en kanunlarda daha liberal bir durum ortaya çık- mıştır. Sırası gelmişken lâyihada boşluk- ları doldurduğu iddia edilen mahke- me kararlarından misaller de vere- Tim. Isvıçre Federal Mahkemesinin bir Şahsım âmme hizmetine arzla siyasi bir faaliyete girişen şahıs se- bebiyet-verdiği vakalardan mütevel- lit kendisine yapılan mânevi hücum- lara ve dürüst olmayan hareketlere tahammül etmek, siyasi hayatta bir rol ifa edebilmek kabiliyetinde olup olmadığını ortaya koyarak efkârı u- mumiyenin bu hususta vereceği ka- rarı kabul eylemek mecburiyetinde- Bır karar daha zikredelim: "Siyast hayatta rol oynayan şa- hıslar hakkında efkârı — umumiyeyi tenvir etmek gazetecilerin sn meşru hakkıdır. Bu hak bilhassa Federal Meclis azaları hakkında hususi bir genişlik kazanır. Zira Meclisin üze- rinde onu murakabe edecek hiç bir resmi organ yoktur. Gene bir karar: "Aynı zamanda siyasi rakibine bir darbe indirmek için bir siyaset ada- mının kusurlarım haber veren — şa- hıs Anayasanın 55 inci maddesindeki matbuat hürriyetinin himayesi al- tındadır." Yine İsviçreden bir karar: v menfaatini yahut cemi- yeti pek yakından ilgilendiren bir me- seleyi bir şahsın şu veya bu şekilde hareketinden ayırmak mümkün de- demokratik bir devlette mat- dikkati çekmesine o şahsa zarar dahi verse mani olunamaz." Fransız mahkemesinin iki kara- ve umumi prensibi de daha ev- vel zikretmiştik. Daha başka karar- lar zikretmek Bu bahsı tamamlamak için gene Unes- co'nun neşriyatından bir ufak par- çayı zikredelim: "Devletin organları ve memurları ancak, sövmeye ve ıftıraya karşı ko- runmu: menin menfaati İ- çin gazetecinin, kulağına gelen ve bu müessesenin veya âzalarının şerefine getırebılecek ağır - vak'aları bunların doğru gunu ısbat etmek şartiyle neşre hakkı vardır. Ceza hukuku Bu — durum muvacehesinde huzuru- nuzda bulunan tasarıya bir güz atacak olursak şu hakikati görürüz. Bütün bunlar medeni dünyada, hu- uk ve hürriyet âleminde — mevcut değilmiş, 6334 sayılı kanunun, ceza hukuku esaslarına aykırılığı ve vu- zuhsuzluğu — yetişmiyormuş gibi bu son kanunla insan zihninde ve dilin- de mevcut ne kadar fikir ve kelime varsa suç haline getirilmek isten- miştir. Hemen hemen kanunun her maddesi ve her kelimesi birbirinden daha beter iphamlar ve kasıtlarla do- lu olduğu için heyeti umumiyesi ü- zerindeki maruzatımızda sadece es- ki metinde bulunmayan bir iki nok- taya temasla iktifa edeceğiz. Layiha 6334 sayılı kanunun 1 in- ci maddesine resmi sıfatı haiz olan- ları her türlü tenkidi goruşun dışına çıkaran yem bir hüküm koymakta- dır. Bu hüküm, şahısların küçük dü- şurulmesını suç saymış bulunuyor. Suçun tarifi Eğer, bu (sözde suç), oeza kanu- numuzdaki hakaret ve sövme suç- larından ve hattâ birinci bendin İti- bardan düşürme suçundan ayrı bir AKİS, 16 HAZİRAN 195$

Bu sayıdan diğer sayfalar: