16 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

16 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA devam edegelen hummalı bir iktisadi kalkınma faaliyetinin normal nefes alma devresi isinde" bulunduğumuz hususunda. Ekonomi ve Ticaret Ba- kanıyla bir mutabakata varmak ko- lay değildir İhracat Ekonomi ve Ticaret Bakanı, dış ti- caret mevzuuna "ihracat" tan gir- meyi tercin etti. Bu şekilde hareket etmekte cidden haklıydı. Zira bütün sıkıntılarımızın giderilmesi için tek ümit ve döviz kaynağı ihracattır, İh- racatı artırmak, devamlı bir politika ve gayret mevzuu olmaya lâyıktır. İh- racatımızı zorlaştıran manileri orta- dan kaldırmak da elbette en acele iş- lerimizden biri olmalıdır. İhracatımızı zorlaştıran sebepler- den biri ambalaj maddesi noksanlı- ğıdır. Bakanın bu meseleye el koy- muş, olması ancak memnuniyet uyan- dırır. Fakat şimdiki halde bakanın bu mevzudaki beyanatı tatmin edici 28 olmaktan uzaktır. Bu ihtiyaçların karşılanması için "gereken dövizi verecegım" demek dururken baka- nın, "tahsis ve transfer muameleleri süratlendirilmiştir" formülünü — ter- cih etmesi, bu maddelerin sıkıntısı- nı çekenlere ferahlık verecek mani yette bir beyan' sayılamaz. Bakanın bu şekilde konuşması vaad hususun- da ölçülü davranma arzusundan ileri geliyorsa, kendisinden takdırle TİMİZİ esirgemememiz icap e Çuval, çeli ember, çıvı ve saire gibi ambala_ı maddelerinin ihracatı- mız için taşıdığı ehemmiyeti bilme- yen yoktur. Bunlar altın yumurtla- yan tavuğun ihtiyaçlarıdır. Bunlar olmadan, ihracat da olmaz. Binaena- leyh er veya geç bu maddelere döviz ödemek zorundayız. Ambalaj madde- leri için de parayı zamanında öde- mek - akaryakıtta olduğu gibi - ih- racatımızı güçleştiren manialardan birisi bertaraf etmek imkânını yara- tacaktır. Fiat muvazenesi meselesi Ekonomi — ve Ticaret Bakanı yeni fiat muvazenesi ihtiyacından bah- sederken ekonomik bir izah çerçeve- si içinde lirik bir üslübu tercih etti: "Üzerinde yaşadığımız memleketin mal sahibi olarak umranında bizlere düsen manevi mesuliyet, evlat ve a- yalimize daha mamur bir şekilde in- tikalini temin hususundaki vazifeleri- mizi, nefislerimizin ufak tefek fera- gatı pahasına da olsa, jenerasyonu- n şerefle deruhte etmesi İlâzım geldıgınde hiç bir memleket çocuğu- nun şuphesı olduğunu zannetmiyo- rum" derken bakanın herkesle ittifak halinde oldugu şüphe götürmez. Ha- kikaten "Türk c emıyetı inkişaf ha- lindedir. Her geçen gün, bu cemiyeti yeni icaplarla karşı karşıya bırak- maktadır " Ancak bakanın sıkıntıla- rımızı aşagı seviyede bir istikrarın bozulması" seklindeki izahı diğer sözleriyle aynı kıymeti taşımamak- tadır. 30 senelik hayatımızın, son beş senesine de bir inkişaf payı isabet et- tiği muhakkaktır.- Ge muhakkak 0- lan bir başka hus da bu son beş seneye bazı ıktısadı polıtıka hataları- nın da sığmış olmasıdır. afih konomi ve Ticaret Bakam alınan tasarruf tedbirlerinden bahsederken "eskisi kadar geniş çapta envestis- manlara girmemek" çıklayarak realitelerden ayrılmak ni- yetinde olmadığını ifade etmiştir. Dış - ticaret Beyanatta ithalât sıkıntıları için il bir devadan bahis yoktur. E- sasen bugünkü durumda, bir Ekono- mi ve Ticaret Bakanından mucize beklemeye de kımsenın hakkı olma- sa gerektir. Ancak bugünkü durum- dan hangi "tedbirler manzumesi" ile e kaç yıl sürecek bir gayretle çıka- bileceğimizi öğrenmek ihtiyacı haklı olarak tatmin beklemektedir. Toplantıda — açıklandığına göre maden cevheri ihracatçılarının tesis ve yedek ıhtıyaçlarını karşılamak i- çin ihracat bedellerinin yüzde miktarının bu ihtiyaçlarda kullanıl- mak üzere ihracatçı emrine terkedil- mesi kararlaştırılmıştır. Aynı za- manda ihracatçı olmak imtiyazı ma- dencileri bir nisbet dairesinde kur- tarmış bulunuyor. Bütün bunların palyatıflerden ıbaret olduğunu anla- mak zor edek parça ve ham madde kıtlığı çeken sanayiimi- zin daha az alâka görmesi için ihra- çcatçı olmadığı mı ileri sürülecektir ? İhracatçı ile ithalatı azaltan arasın- da döviz tasarrufu temin bakımından fark var mıdır? Bu ay içinde yeni dış ticaret reji- minin ilân edileceği Bakann bıldır dikleri arasındadır. Bu rejimin yen olarak ne getireceği belli degıldır. Bütün mesele döviz getirip getirmiye- ceğindedir. Hiç olmazsa herkese müsavi su- rette tatbik edilecek usullerin kon- ması, bu usullere titizlikle riayet e- dilmesi bile büyük faydalar sağlıya- caktır. AKİS, 16 HAZİRAN 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: