22 Eylül 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

22 Eylül 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BASIN biyle bahsedılırken müdahil Dr. Mükerrem Sarolun itibarını kıracak şohretıne zarar verecek imalarda bulunulduğu ve imaların hedefi Dr. Mükerrem Sarol olup, yazının gaye- Oguz Akalın hususı durumunu baret olma- dığı nazara alınmadan muvazaa iddi- ----n bır ısnad teşkıl etmediği son-- ---n İ mukavele acatından anlaşıldıgından bahısle bir takım mütalealar serdile bu dan dolayı da beraat kararı ve- rilmesinde isabet görülmemiştir. Akis Mecmuasının 20/11/955 ta- rihli nüshasında çıkan "Kendi Ara- a" başlıklı yazıya gelince. Bu yazıda Akıs Mecmuası aleyhine şid- detlı ve toplu bir kampanyaya giri- ıgınden bir adamın bir kaç gaze- ttığından adamın menfaatlerinin tehlıkeye girdiğini görünce nasıl heyecana gel- .M.M. Başkan Vekili Agâh E- rozanm muvafakatı uzerıne, “Roma'nın — Yandığ Görmüyor musunuz 2 başlıklı yandan dolayı acılan dâvaya, bilindiği gibi, Anka- ra Toplu Basın Mahkemesmde ba- mış ve dâva, AKİS Mecmuası i Sahıbı Metin Toker in ve Yazı İş- eri Müdürü Yusuf Ziya Ademhan'- ım mahkümiyetleriyle neticelenmiş- Metin Toker ve Yusuf Ziya A- demhan'ın Vekili Avukat Sahir Ku- rutluoğlu. Ankara Toplu Basın ararını temyiz etmış bulunm ktadır Temyiz Mah- kemesi 3. Ceza Dairesi Başkanlığı- na sunulmak üzere, Ankara Toplu Basın Mahkemesi Başkanlığına tev- di edılen temyiz lâyihasının metni şudur Müdahil Agâh Erozan'ın nesir yolu ile şeref ve haysiyetine teca- vüzden , Yusuf Ziya Adem- han ve yazmın neşredildiği muanın sahibi Metin Toker hakla- rında kara Toplu Basın Mah- kemesince ikame olunan dâva so- nunda, fiil sabit ve yazının şeref ve haysiyeti kırıcı mahıyette oldu- gu kabul edilerek 5680 savdı kanu- cı maddesi delaletıyle 6334 sayılı kanunun 1 inci maddesinin 1 ve 2 ıncı fıkralarına tevlîkan, Yu- suf Ziya Ademhan'ın sekiz ay müd- detle hapsıne 1333 1lira 30 kuruş ağır para cezasıyle mahkümiyetine ve mevkutenin o gunku sahıbı Me- tin Toker'den aynı un 5 in maddesi ile 6666 lira 30 kuruş agır para cezasının tahsiline karar veril- miş bulunmaktadır. Kararın mucip sebeplerınde, ya- znın şeref ve haysiyete — tecavüz- âr mahiyette olduğu kabul edil- miş ve bu kabule sadece yazının metninin tahrir edilmesi kafi gö- rulmşt undan sonra mudafaa arımızın reddı cıhetıne gidilerek, "çok partili diğinden ve kendısını hangı yollardan müdafaaya teşebbüs ettiğ ı nden bah- sedılmekte v arada 'aman ya- rabbi kuyruklarına basılanlar nasıl da havaya fırlıyorlar ne de anh çığlıklar atıyorlar" denilm teakiben de bazı gazete muharrirle- rinin şahısları hakkında mütalealar beyan olunmaktadır Yazıda "bir a- m", "0 adam riyle hang şahsın kasdedildiği açıklanma ıştır Kastın tayını bakımından nın dâv, vzuu olan neşrıyatı kul halinde nazara alınmak ve evvelki yazılard müdahilin gazetelere ilân dağıtan bir vekâletin başında oldu- gundan bahsıle tenkıdlerde bulunul- duğu mua aleyhine açıldığı bıldu'ılen kampanyayı tahrık edebi- lecek durumda gösterildiği teemmul olunmak ıktıza edecegıne göre adam" ve adam" tabirleriyle mü- dahil Dr. Mukerrem Sarol'un kasde- dildiği ve ima yoluyla mumaileyhin eref ve itibarını kıracak neşriyatta. eticesine varılmış bu- Yukarıda tefsıl ve izah olunan se- beplerden dolayı hükmün "Madem ki ıstıfa etmıyo r', "Kâğıt üzerinde de- "Kendi — Aramızda" başlıklı yazılard cürüm unsuru mevcut ol- madığından bahsile beraate taallük eden kısmı aleyhine vaki temyiz iti- razları varit ve yukarıda gosterılen se- bepler bozmayı müstelzim görüldü- gunden tebliğnamedeki tasdik talebi- nin reddiyle hükmün mezkür sebep- lerden dolayı BOZULMASINA ve de- po parasının iadesine ve 10 lira tem- yiz harcının haksız çıktığı taktırde undan alınmasına 23/6/956 t mde ekseriyetle karar verildi. Uyulmasını Isteyenler uruşmanın bir evvelki celsesinde başkan iddia makamını işgal e- EROZAN DAVASINDA demokrasinin hakim olduğu mem- leketlerde, karsı partilerin fikir- e olanların ıktıdar partısının ic- raatını tenkit etmelerinin caiz oldu- ğuna, ancak bu! tezahür eden neticelere inhisar etmesi lazım gel- diğine, yapısı olması icab edip yıkı- cı olmaması gerektiğine ışaretle, müdafaalarımızın mıştır. Sıfat ve hizmet sebebiyle cezanın teşdidi hususunda da; şıkayetçı ve müdahil davacı Agâh 'Er rozan'ın Bü- yu illet Meclısı Reis Vekilliğine “tayini sebebi ile" sıfat ve hizmet- ten mütevellit bir suç işlendiği ka- bul edilmiştir. Bozma sebepleri vvel emirde esasa taalluk eyle- yen müdafaamızda arzedilen hu- susların nazara alınmasını istirham etmekle beraber, kararın usül ve kanun zaviyesinden noksan olan ta- raflarını da izaha çalışacağız: 1 — Idd makamı fiilin suç ol- duğunu iddia ederken, dâva mev- zuu olmaktan dâvacının dilekçesin- deki kayıtlarla sıkmış bulunan ya- zılardan istiane etmesi hususuna i- şaretle, suç mevzuu ola- mıyacagını bıldırmıştık Buna rağ- arar a suçun, sureti tekev- neden dolayı suç teşkıl ettıgı tasrih edilmeksizin bu dafaamiı reddi cihetine gidil- mış, aynı zamanda da suç unsuru- nun sadece, "Rom Yandığını Görmüyı sunuz?”" başlıklı yazı- da goruldugune ışaret edilmekle ik. tifa olunmuştur. 2 — Yıne müdafaamızda, makamını y istihfaf eyle- yen cumlelen ihtiva eylemesi sebe- bi, suçun mevcudiyetine işaret eyle- yen mütalaalarına cevaben bu halin fiilin işlendiği zaman meri kanun- larla suç sayılmadıgına işaretle an- k 6732 sayılı la — yeniden tedvın olunan maddeye göre suçun iddia vücut bulabileceğini dermeyan ey- lemiştik. Kararda bu müdafaamız, yazının ihtiva eylediği — cümlelerin müdahilin şeref ve haysiyetini ren- cide edecek şekilde telakkı edilm si sebebiyle kabule şayan gorulme- miştir. Görülüyor ki, mahkemece dahi, suç mevzuu olan yazıların, şeref ve haysiyetin rencide — olmasını de- hiyette telâkki edilmesi mümkün görülememiş, — bunların "şeref ve haysiyeti rencide edecek" şekilde telakkıye musaıt oldu. guna ışaret e bu şeklide kabul edilmiştir. Kanunun mutlak metni karşısm- "Tec. ve "Rencide" keli- melerının delaletlennı göz önünde tuttugumuz zaman 6334 sayılı ka- unun 1 ıncı maddesının 1 numaralı fıkra şeref ve haysıyetın rencide olmasm de- gil buna tecavüz edilmesi halini suç saymıştır. Her ikisi de fiili mü- teaddi olan tecavüz etmek rencide etmek halleri bu suretle birbirinin müteferadi olarak kabule müsait ol- madığına göre, kararda tavsif bir tecavüz fiilinin ademi mevcudiye- tinden ileri gelmiş ve bu sebebler de fiilde suçun kanuni unsurlarının bu- lunmadığı tezahür eylemiştir. — Kararda "Çok partili ve de- mokrasinin hakim bulunduğu mem- leketlerde karşı partilerin ve bu e olan şahsiyetlerin, partisini tenkit etmesi caiz ve hat- ta memleket — menfaatine lüzumlu ulun lmakla bera- ber" dendikten sonra, şu pheli fi- kirlerin temerküz etmesin" sebebi- yet verecek sözlerle yapılmayarak yapılmış olan fiillere ve tezahür e- den neticelere inhisar ettırılmesı ve yanıcı olup yıkıcı olmaması ve bu- nun da siyasi nezaket çerçevesi da- hilinde izhar edilmesi leap edece- ğinden" — kaydiyle hem yabancı memleketlerdeki tenkıt esasları yaz- AKİS, 22 EYLÜL 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: