22 Eylül 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

22 Eylül 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 3, Cilt: VIII, Sayı: 124 Rüzgârlı — Sok. — Ovehan Kat: 3, Daire; 7 P. K. 582 — Ankara 18992 — (Yazı İşleri) 15221 — (İdare) Fiatı : 60 Kuruş * Neşriyat Müşaviri — : Metin TOKER * Imtıyaz Sahibi ve — yazı 'are eden Mes'ül Yusuf Ziya ADEMHAN işlerini — fiilen üdür —: Umumi Neşriyat . Müdürü Hamdi AVCIOĞLU * Teknik Sekrer_e:r . M. Nevzat ÜNLÜ * Karikatür * Fotoğraf AN ASSOCIATED PRESS TÜRK HABERLER AJANSI Klişe — : : Doğan Klişe ATELYESİ Muessese Müdürü : TOKER Abone Şartları İ 8 aylık ( nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) 12 Ura 1 senelik (52 nüsha) 24 Ura *x İlân — Şartları 4 renkli arka kapak (Tam Sayfa): 0 lir: Kapak içi 300 lıra, metın sayfaları Santimi 4 lir: * Dizildiği ve —Basıldığı — Yer : Rüzgârlı Matbaa — ANKARA : 15221 Basıldığı tarih: 20.9.1956 Kapak resmimiz : Ethem Menderes Başbakanlık stajında Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları Zaman zaman, hem de kendilerin- den en az beklenen muhitlerde, bazı cevherlerin yumurtlandığına yazma bilmeyen bir Demokrasiye gidildi mi, işte böyle olur. Bir Hitler, bir Mussolini! Bi- ze yakışan lıderler bunlardır. Öte- den başkası atılır: Münevver mut- lakiyetin üzerine idare yoktur. Bü- tün ileri milletler altın devirlerini o idareler altında yaşamışlardır. Bu teoricilerin yanında, pratık- sız, sok» vurularak iki yol genışletıldı mi agızlar bir karış açılır. Bir pazarda, memle- ke in bütün iktisadiyatını arap çına döndürmek pahasına bir ay muddetle fıyatlar üç ku ruş düşü- Salonlarda aklıev- türer. Zaten iş yapmanın i i dınlememektır' o rasi diye altlarındaki — koltukları başkalarına kaptıranlar budala- lıklarına doymasınlar. Otur be a- m, keyfine baksana . Rahat mı değil mi? Al demokrasiye mi, işte boyle olur. Biz kim, De- mokrasi kim? İşin gülünç tarafı, o "nüfusun okuyup yazma bilmeyen yüzde sekseni" Demokrasiye biç olmazsa sevkıtabiisi, aklı selimi ve rejimin basit faziletlerini lııssetmesı ile i- nanmaktadır. da üzde yirmiye dahil üstadlar -aksı halde belki kendilerine bir vazife düşer diye- diktatörlüğün — şaklabanlığını ya- parlar. Zira işin aslında, Demokrasinin kültür ile alâkasını her zaman gör- mek kabil değildir. Dünyanın, hiç şüphe yok en kültürlü milleti olan Almanlar Diktatörlüğün sembolü Hitleri elleriyle iktidara getirmiş- ler, onu frenle- memişler, hürri- renin çok daha az kültürlü vatan- daşları -bir kısmı Alman asıllı ol- duğu halde- bir Demokrasi rejimi içinde yasa- maktadırlar. Ya, o hassas ve sa- natkâr İtalyanlar? Tarihin en muhteşem medeniyetlerinden birini yaratan bu milletin çocukları yirmi yd Mussoliniyi başlarmda bırakma- mışlar mıdır-? Fakat başka bir kı- tanın başka bir köşesinde, Cenubı Amerıkadakı Uruguayda dü n en zel Demokrasılerınden l)ırı yerleşmış bulunmaktadır Şım- diye kadar hiç kimse Uruguaylı- ların meselâ Ar_ıantııılılerden daha senelerden beri tam fazla nisbette o a bilen vatandaşa malik oldugunu iddia etmemiştir. Hakikaten de ma- lik değildir. halde, kültürün Demokratik rejim için bir lazımı gayrı müfarık olduğuna nereden çıkarırlar? Ama rejimin bir Jlâzımı gayrı müfarıkı vardır. Bu, kütlenin şu- urudur. * Bakınız, bahis mevzuu şuur ne- dir: Arjantin diktatörü Peronun karısı Evita, İsviçreye geliyor. Bu, bir resmi ziyarettir. İsviçre konfe- derasyonunun i i re kadını açık bir arabaya biniliyor ve Ma- dam Peronun oturacağı yere doğ- ru yola çıkılıyor. Halk gürültü edi- or. Bir diktatörün —karısının, memleketlerini ziyaretinden mem- nun değillerdir. Alay ilerliyor, Mr caddede homurtu — büsbütün artı- yor. Ondan sonra bir domates, ge- lip dilber Evıtanın beyaz elbisesine yapışıyor. Onu, başka çürük do- matesler takip ediyor. Polisler te- zahürata ni olmak istiyorlar; dinleyen kim? İsviçreli, işte budur Evita kim- dir? Yabana bı leketın ya- bancı a rısı.. Ama diktatör olma heveslisi ibret almayacaklar Böyle bir diyarda totaliter taraftarla- rının şansı kalır 1? milletin başına, kendisini dâhi sanan bir meczup belâ kesılebılır mi? Bern'- de Hitler olur Ne var ki kutlenın şuuru ne Allah vergisi, ne Giyom Telin eserıdır Allah nimetlerini arasında mütesaviyen paylaîtırır; Giyom Tel ise bir semboldür, İsviç- yetlerinin teker AKİS Toplattırılınca... ban bi teker yok edil- z " çobanlar için en dıgını gördükle- K]Sın. gecen sayısı, "Aa'a— iyi rejim dikta- ri halde hare- t - Bir yazının mana:vı baş- törlüktür" diyen ketsiz kalmışlar llklı yazıda suç bulunduğu iddi-- — münevver zibi- T bu —yüzden kara Savcılıgının ta- diler çıkmamış- felâketlerin ci ebı uzerıne toplattırılmıştır. tır. İşte bütün büyüğüne uğra- Bu sayıda, geçen haftanın ma- mesele bu! yl d Bg sum bulunan — yazılarından iki s 1 mışkar ll n k una — yakaleyi tekrar - neşrediyoruz. aygüanm a mukabı omşu AKIS ları küçük isviç-

Bu sayıdan diğer sayfalar: