22 Eylül 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

22 Eylül 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Adil Güneşoğlu Teraziyi — elinde — tutuyor söz istediği görüldü. Metin Toker ge- rek avukat Orhan Apaydının, gerek- se savcı muavini Sami Çoşarcanın iddialarının bazı hususlarının müp- hem olduğunu, bu noktaların yapa- cağı müdafaa ile ilgili bulunduğunu bildirdi ve birkaç sual — sormasına mahkemenin müsaade etmesini iste- di. Metin Toker evvelâ Orhan Apay- dından hangi yanlardan dolayı tec- ziye edilmesini ıstedıgını sordu. Zira müdahil vekili "sanığın — tecziyesini istiyorum" — demekle iktifa etmişti. Bunun niçinini de bildirmeliydi ki Me- tin Toker kendisini hangi mevzuda müdafaa —edeceğini — kestirebilsindi. Orhan Apaydın evvelki iddialarında bu hususun açıklanmış olduğunu ile- ri sürdü ve onlarda ısrar ettiğini söy- ledi. O zaman Metin Toker söyle de- di: "— Kendilerinin haberleri olmasa gerek. Temyizin ilk bozma ilâmından sonraki duruşmada müdahilin diğer vekili Burhan Apaydın bütün yazılar içinde sadece bir tanesi üzerinde hak iddia edebileceklerini, kendi hukuk anlayışlarına göre ötekiler hakkında bir talepte bulunamayacaklarım bil- dirmişti. Bahis mevzuu yazı da Kâğıt Üzerinde Devir yazısıydı. Şimdi mü- dahil vekili Orhan Apaydın eski id- dialarını tekrarladığını ifade eder- ken bunu mu belirtmek istiyor, yok- sa başka yazılardan dolayı da mı tec- ziyemizi istemeye kararlıdır?". Orhan Apaydının sinirli bir tarzda ayağa kalktığı görüldü. Sanık bunu sormakla hangi maksadı du? Metin Toker, maksadının kendi- sini müdafaa oldugunu tekrarladı. O zaman Orhan Apaydın bütün yazı- AKİS, 22 EYLÜL 1956 lardan dolayı sanığın tecziyesini iste- diğini bildirdi. Metin Tokerin ikinci suali müdahil vekılıneydı ve şuydu: "Muh- terem müvekilleri Dr. Sarol benı her gördüğü yerde Akis Mecmuasından dolayı tebrik etmiş, mecmuayı zevk- le okuduğunu bildirmiş midir?". Baş- kan bu hususun dâva ile olan alâka- sını sanıktan sordu. Matin Toker şöyle cevap verdi: gene Akis mecmuasında Kendi A- ramızda başlığı ile bir yazı çıkıyor. Bunda Dr. Sarolun adı geçmiyor. İd- dia olunuyor ki bahis mevzuu zat Dr. Saroldur. Yazıda kuyruklarına basılanların canhıraş çığlıklar attık- ları belirtiliyor. Fakat bu zatların beni her gördükleri yerde Akis'ten dolayı tebrik ettikleri, , mecmua: zevkle —okudukları da belirtiliyor. Dr. Sarolun böyle bir harekette bu- lunup bulunmamış olması bahis mevzuu zatın tayini bakımından son derece mühimdir. Böyle bir hareket- te bulunmamışsa kuyruğuna basılan nasıl kendisi olabılır" Sualimin dâva ile alâkası bu Başkan bunun üzerine Orhan A- paydına suali tevcıh etti. Orhan A paydın reden bilebileceğini, bilse bilse sanıgın bilebileceğini, suale onun cevap vermesi gerektiğini söy- ledi. O zaman Metin Toker: evap vereyim, Dr. Sarol böy- le bir harekette bulunmamıştır" dedi. Metin Tokerin bir sualinin daha ol- duğu görüldü. Orhan — Apaydından Dr. Sarol ile Oğuz Akalın ortak olup olmadıklarının sorulmasını istiyordu. Başkan bu suali de müdahil vekiline tevcih etti. Orhan Apaydın o zaman sanık aleyhinde bir şikâyette bulun- du: — Sanık bu suallerle ne demek is- tiyor? Maksadı müvekkilime yeniden hakaret etmektir. Dâva iki seneden be ri devam etmektedir ve her şey söy- lenmiştir. Zaten Metin Toker bütün âva devamınca müvekkilim Dr. Sa- rol hakkında bir takım ithamlarda niyeti Dr. bulunmuştur. Şimdi Sarol hakkında yeni ısnatlarda bu- lunmaktır. Buna müsaade edilmeme- sini rica ederim. Bunların dâvayla a- lâkası nedir?" Metin Toker alâkanın büyük oldu- ğunu hatırlattı. Hapse mahküm edil- mesi isteniliyordu. Dâva son derece muğlaktı. İddialarda esaslı noktalar yoktu. Kendisini nasıl müdafaa ede- bılırdı" İthamları bilmeliydi ki, ce- vaplarım versin. Orhan Apaydın sa- nığın buna hakkı bulunmadığım tek- rarladı. Bu sırada başkan sanıktan başka sualleri olup olmadığını sordu Metin Toker "var" dedi. Başkan bun- ları sırayla yazdırmasını ona göre tevcihlerine lüzum olup olmadığına mahkemenin karar vereceğini bildir- di. Orhan Metin Toker hakkında bazı şikâyetlerde bulunma- sı üzerine sanık avukatı Sahir Kurut- luoğlu yerinden fırlamış ve suallerin müdafaa hakkına taalluk ettiğini, BASIN kaldı ki bunların sorulmasına mah- kemenin karar vermiş bulunduğunu hatırlatmış ve müdahil vekilinin id- dialarını sert bir lisanla reddetmişti. İletin Toker Dr. Sarolun avukatın- dan şunların sorulmasını istedi: — Dr. Sarol ile Oğuz Akal Türk Sesinden başka bir işte de hissedar Sanık bu suali sorduktan sonra ni- çin sorduğunu da başkana şifahi ola- rak izah etti. Orhan Apaydın kendi- sinin, Dr. Sarolu Oğuz Akalı "ka- yırmak" la suçlandırdığını bildirmiş- ti .Metin Toker dedi ki: — Muhterem reis beyfendi, takdir buyurursun kar- şısında Dr. Sarolun Oğuz Akalla or- tak olup olmadığının bilinmesi son derece mühimdir. Bir insanın ortağı- nı koruması başkadır, laalettayin bır şahsı koruması tamamile başka.. 2 — Dr.Sarol Başbakana "maksad- ları sizi vurmak, fakat bunu açıkça yapmaya cesaret edemiyorlar, ara- mıza nifak sokup bizi parçalamak istiyorlar, tamamiyle tertiptir" tar- zında bir telkinde bulunmuş mudur? " Metin Tokerin verdiği şifahi izaha- ta nazaran bu husus da mühimdi. Zi- ra bu satırlar, ıçınde suç unsuru bulun olunan "Madem duğu iddia ki istifa etmıyor başlıklı yazıda çıkmıştı. zıda Dr. Sarola "kukla" dendiği ılerı sürülüyordu. 3 — Iddıa makamı şu suale cevap vermeliydi: İddia makamı Dr. Saro- lun Türk Seri Gazetesini devirde mu— vazaa yaptığı kanaatinde midir. sa cereyan eden ve tafsilâtı delılle- riyle, vesikalarıyla huzurunuzda a- Emin Gebizlioğlu Aşina çehre 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: