22 Eylül 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

22 Eylül 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BASIN Sahir Kurutluoğlu Siyanet meleği gun görmüştü. Dosya iade edilmişti. onradan, yeniden Ceza Dairesine gönderilmiş — olduğu — anlaşılıyordu. akat istenilen talepname gene bu- lunamamıştı. eza Dairesi buna rağ- men hüküm vermiş ve beraat kararı- nı bozmuştu Sahir Kurutluoğlu Ceza Dairesi- olmadığını bildirdi. Hangı yazılardan dolayı dâva açıldı- ğı malüm değilken şu veya bu yaz hakkında nasıl hüküm tesis edılebı— lirdi? Sonra, savcılığın "bütün yazı lardan" dıye verdıgı bir cevap ta hu- kuka aykırıydı. mek ki savcılık, Akis mecmuasının bır çok sayısında Dr. Sarolla alâkalı olarak çıkan her yazıdan dolayı tam yedi buçuk sene müddetle dâva açmak,hakkına ken- disini selâhiyetli kılmıştı. Zira bu şe- kilde müruru zaman yedı buçuk se- ne sonra doluyordu. adalete sığan bir tarafı olup olmadıgını Sa- hir Kurutluoğlu mahkeme heyetin- den sordu. Bu bakımdan bozma ilâ- mına uymak aciz olamazdı Fakat hepsi o kadar değildi. Sahir Kurutluoğluya göre Temyiz Üçün cü Ceza Dairesi -vaktile Başkanı - hatalı hüküm- aha anı ler daha vermişti. Bozmanın mucip sebepleri Toplu Basın Mahkemesinin kanaatlerinin reddiydi. Halbuki meri kanunlara göre, Temyiz, hususi kemelerin delıl taktirlerini müna şa edemezdi. "Madem ki istifa etmı— yor" başlıklı yazıda "kukla”" tabirile Dr. Sarolun kasdedildiğini Ceza Da- mahkemenin h 1 ve hususi mahkeme böyle bir kanaate varma- mıştı. "Kendi Aramızda" başlıklı ya- zıya gelince, 14 savcılığın ilk iddiana- mesinde bu yazı bahis mevzuu edil- miyordu. Davanın açılmasına ait ta- lepname de mevcut olmadıgına göre nı yazıyı dâvaya dahil etmenin imkâ yoktu. myiz Ceza Dairesi muvafa- kati alınmamış bir yazıdan dolayı Metin Tokerin mahkümiyetini isti- yordu. Sonra, yazıda Dr. Sarolun adı dahi geçmiyordu. Böyle olduğu halde Ceza Dairesinin delillerin taktirine giderek mecmuanın neşriyatının he- yeti umumiyesinden, bahis, mevzuu olan bir şahsın Dr. Sarol olduğunu çıkarması kabil olmamak gerekirdi. Sahir Kurutluoğlu — müteakiben şoyle devam etti: — Bir bozma sebebi de Kâğıt Ü- zermde Devir başlıklı yazı ile alâ- kalıdır. Bu yazı ile Dr. Sarola muva- zaa ısnat ettiğimiz ileri sürülerek imize karar O kalarıyla ortaya koyd natta bulunmuş değiliz. Isnatta bu- lunmamış olduğumuzu böylece orta- ya koyduk. Şimdi Üçüncü Ceza Dai- resı dıyor kı Ben bu yazıda suç gör- müştüm, suç olup olmadığını na- sıl araştırabılır Muhterem hakıml , bu şuna ben- zer. Bir adamın iki gozunu kör etmiş olduğumuz iddiasıyla huzuru ada sevkediliyoruz. Mahkeme heyeti bizi gözün kör olduğunu bildi- rerek kararı bozuyor. Mahkeme he- yeti bu karara uyuyor ve duruşma yeniden başlıyor. Biz o n bir rapor ibraz ederek şıkayetçının hiç bir gözünün kör olmadığım ortaya koyuyoruz. Mahkeme heyeti bu iddi- amız üzerine araştırma yapıyor, di- yelim ki şıkayetçıyı muayene ettiri- yor -hakikaten mahkemeniz, durumu şikâyetçinin hıç bir dir. Bunun üzerine yapılacak tek şey, hakkımızda beraat kararı vermektir. Mahkeme debunu yapıyor. Bu sefer kararı karşı taraf temyız edıyo Tem- izin yeni udur: Ben o bir gözün kor olduguna dair hüküm te- sis ettim, sen araştırma yapamazsın. Hakikaten Üçüncü Ceza Dairesi de- mektedir ki: Bir yazıdan dolayı ev- velce verilen mahkumıyet kararına karşı dermeyan olunan itirazların varit olmadığı 18/6/955 tarihli ilâ- mımda açıkça ifade olunduğu ve dai- re kararının bu kısmı da itiraza uğ- madığı... e muvazaa iddiasının bır isnad teşkıl etmediği sonradan ibraz olunan mukavele mündereca- tından anlaşıldığından bahisle ve bir takım mütalealar serdile bu yazıdan dolayı beraat kararı — verilmesinde isabet görülmemiştir". Sahir Kurutluoğlu Oguz Akal ile alâkalı yazı parçalarında ima yoluy- la hakaret bulunduğu iddialarım da reddettı ve ima yoluyla hakaretin 6334 sayılı kanuna göre suç teşkil e- demeyeceğini ortaya koydu. Sanık a- vukatı, bütün bu maruzatını Ceza ve Usul kanunlarından — maddeler zik- rederek yapıyordu Vardığı netice- Şi Bozma k; uyulam Mal hkeme heyeti kısa bir müzake- reyi müteakip ara kararı alarak boz- maya uyduğunu bildirdi. Kararın bir mucıp sebebi yoktu, sadece Üçüncü a Dairesinin ilâmının yerinde ol- dugu ifadeyle bozmaya uyulduğu bil- diriliyordu. Tecziye talepleri Başkan, müdahil vekilinden ve iddia makamından esas hakkındaki iddi- alarını sordu. Müdahil vekılının esas hakkındaki iddiası çok kısaydı. Avu- kat Orhan Apaydın sadec — Sanığın tecziye edilmesini isti- yorum" dedi. Savcı muavini Sami Coşarcan bunu müteakip söz aldı. Onun iddianamı si daha uzundu. İddia makamı ışm başından beri Metin Tokerin suçlu olduğunu ve cezalandırılması gerek- tıgını ileri sürmüştü. Dr. Sarolun şe- ref ve haysiyetine Akis Mecmuasın- da defalarca tecavüz edilmişti..Savcı emyiz ilâmında ba- his mevzuu- edilen üç yazıda da suç vardı. " Aramızda" başlıklı ya- zıda kasdedilen Dr. Saroldu. Başka İ " olarak vasıflandı- rılan da sabık Devlet Bakanıydı. “Kâğıt —üzerinde devir" — yazısında hem muvazaa isnad edılıyordu, hem de bir takım şeref ve hays . Bütün meli, hem de para cezası ödemeliydi. Sualler ve cevaplar M.ıgıdahıl vekili ile savcı muavini enç Sami Çoşarcanın iddiaları pta ge kten sonra Metın Tokerin Faik Ahmet Barutçı Kısmet değilmiş AKİS, 22 EYLÜL 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: