20 Ekim 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

20 Ekim 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yetlerden memnuniyet ve iç huzur yoktu. Fakat başka bir hal çaresi, hur alternatifin bulunmaması her hangi bir hareketin dogmasına mani teşkıl edıyordu Tıpkı Fuad Köprülü ve Ne- dim Ökmen gibi daha başkaları da "bir şeyler yapma"nın luzumunu id- rak ediyorla_rdı Fakat bu "bir şey- ler" neydi? İşte, o bilinmiyordu. Her seçimlerde Adnan Menderes tarafın- dan desteklenenlerin — şansları fazla olacaktı. Buna mukabil D.P. Gene Başkanı da grubun arzularına taban tabana zıt şahsiyetleri — destekleme- mek kararındaydı. Böylece grup ve Genel Başkan birbirlerine sessiz ta- vizler verme yolundaydılar. Başkan- lık divanı için dolaşan isimler arasın- da iki eski bakanın, Sıtkı Yırcalının ve Hasan Polatkanmınkiler de vardı. Bil hassa eski Ekonomi ve Ticaret Baka- nının grupta tutulduğu biliniyordu. Fakat Refik Koraltanın Kuruculuk kanına karşı Cumhurbaşkanının bes- lediği dostluk hisleri hesaba katıl- Bütün bunlardan çıkan netice, bu haftanın ortasında Meclis Başkanlı— ğı meselesinde henüz bir istikrarın temin edilememiş olduğuydu. Herkes kendi adayının kulis faaliyetini yap- makla meşguldü. Başkan Vekillikle- ri de başkanlık meselesinin halline bağlıydı. Yalız muhakkak olan D.P. grubu tarafından Fikri Apaydının a- daylığının yenileneceği, İhsan Baç ile Agah Erozanın değiştirileceği idi. Hükümette adaylar Bu sırada hükümette de yeni bir münhal açılmıştı. Geçen haftanın sonunda perşembe günü Bayındırlık m Muammer Çavuşoğlu istifa etmiş, bir gün sonra da bu istifanın kabul edildiği bildirilerek Bayındır- lık Bakanlığına henüz bu bakanlıkta bulunmamış olan Ethem — Menderes getirilmişti. Gerçi Ethem Menderesin Bayındırlık Bakanı olması bu bakan- lığa, son girişilen imar hareketleri dolayısıyla verilecek — büyük ehem- miyetin delili gibi gösteriliyordu ama İç İşleri Bakanlığından alınıp Ba- yındırlık Bakanlığına getırılmek u- mumiyetle ilerleme sayılamazdı. Ara- basının numarası bile 0006 iken 0010 balarda ma dür-. Bu yüzdendir ki Dış İşleri Ba- kan Vekilliği Ethem Menderesin uh- tesinde bırakılmıştı. Fakat bir tayin yapıldığında o sınıl kalkacağından Ethem Menderes Bayındırlık Bakan- lığı 1le başbaşa kalacaktı. Muammer Çavuşoğlu — istifasına sebep olarak, sıhhatinin Kalkınma süratim uyma- masını göstermişti. Hükümetteki münhallerin de Mec- lis Başkanlık divanı meselelerinin hal li ile doldurulması yoluna gidileceği anlaşılıyordu. Böyle anlarda elde mün hal bulundurulması politik bakımdan faydalıydı. Bazı Kırık - kalacak gö- 16 nüllerin D.P. grubunun aday lİisteleri boşluklarından faydalanması hatıra gelebilirdi Beklenen Kongre Bu haftanın sonlarında siyasetle meşgul olan herkesin hemen bü- tün millet- gözleri İstanbuldaki Tak- sim gazinosuna çevrilmişti. 27 Ekim cumartesi günü gazinoda bir büyük yıldızın gösterisi vardı. Fakat bu yıl- dız, gazinonun mutad yıldızlarından degıld C.H.P. nin Genel Başkanı İs- met İnönü idi. Taksim Gazinosi memleketteki ana muhalefet partısı— nin İstanbul İl Kongresini yapm için bulabildiği tek müsait yerdi. Ga— zinonun sahipleri, salonlarını sabah- leyın partiye kiralamaya razı olmuş- 1 şam, varyete devam edecek- i. Zarfın değil, mazrufun mühim ol- duğuna inanan C.H.P. memnundu. Evvelâ Spor ve Sergi Sarayını iste- mişler, fakat orada basketbol maç- larının yapılacağını — öğrenmişlerdi. Taksim Gazinosunu bulmak suretile yer meselesini hallediyorlardı. Haki- katen yer meselesi, bugünkü Demok- rasimiz içinde Muhalefet partileri i- çin meselelerin en büyüklerinden biri haline gelmişti. İsmet İnönü geçen haftanın sonun- dan beri kendisini sual yağmuruna tutan gazetecilere "şimdilik" söyleye- cek bir şeyi olmadığını bildiriyordu. Bir muhabir İstanbul il kongresinde bulunup bulunmayacağını sordu vi müsbet cevap aldı. Onu mukadder su— al takip e "— Bir konuşma yapacak mısı- nız?" İsmet İnönü Üçüncü hücum Onun da cevabı müsbet oldu. Ha- kikaten butun bu hafta boyunca İs- met İnönü Heybeliadadaki evinde bir az sobasının verdiği hararetle ısı- narak İstanbul İl kongresinde yapa- cağı konuşmayı hazırladı. Konuşma- yı yalnız C.H.P. liler ve tarafsızlar değil, bilhassa iktidar ile öteki Mu- halefet partileri ileri gelenleri merak- la bekliyorlardı. Uzun bir müddetten beri fikirlerini ifade etmemiş olan C.H.P. Genel Başkanının son hadise- ler karşısında nasıl bir vaziyet ala- cağı, hele Buruk Millet Meclisinin açılışına tekaddüm eden günlerde el- bette ki alâka çekici olacaktı. Son günlerde C.H.P. ye ve İsmet İnönüye altı seneden beri yapılan hücumlara bir başka istikametten ge- len yeni hücumlar eklenmişti. Hatta bu hücumların menşei Hür. seviyeli olması gereken bir teşekkul bulunmasaydı, bunlara pek âlâ siya- setteki manasıyla şantaj adı bile ve- rilebilirdi. Fakat nin böyle taktiklere başvuracagı ümid edile- mezdi. Hücumlar C.H.P. Başkanının şahsını Hedef güdüyora benziyordu. Gerçi hücumları yapanlar hayatları boyunca eski parti ve onun lideri hak- kında tek bir söz söylememiş kimseler değildi. İçlerinden büyük ekseriyeti da ha iki buçuk sene evvel gezip dolaş— tıkları her; yerde yi ve önün derlerini ovmuşler C H.P. yi ve onun liderlerini — kötülemişlerdi. Ama bu- gunku netice ortadaydı milletin si- yasi partiler ve siyasi — şahsiyetler hakkındaki notu da belliydi. Bu haf- tanın başında "deli" lâkabım taşıyan bır C.H.P. li en akıllı lâfı söyledi: — C.H.P. hücum kolay, oy— lenenlere milleti inandırmak zordur". İnönüyü uzaklaştırmak alk Partisi iktidarının sona er- mesinden bu yana herkes İsmet İnönüyü siyasi hayattan uzaklaştır- mak çarelerini bir defa aramıştı. Ba- na evvelâ bizzat iktidar teşebbüs et- miş ve "köşesinde kalacak bir İsmet İnönü" nün baş tacı edileceği, milli kahraman sayılacagı haberleri gönde- rilmişti. Bu mevzuda Dr. Lütfi Kırda- rın oynadığı rol hadiseleri bilenlerin henüz hatırındaydı. Aradan geçen altı senenin sonunda açık <<ak11de ortaya çıkmıştı ki CHP. Ge Başkanının mMmücadelesi iledir ki çok partili reji- mimiz, bütün aksaklıklarına rağmen on yıldır ayakta kalmıştır ve kökleş- miştir. Bug n dahi- bir çok ileri ge- len için "karşı" tabirinin ifade ettiği mana ne Hür. P., ne C.M.P., hatta ne de C,H.P. dir. Dogrudan dogruya İs- met İnönüdür ve yapılmayan pek çok şey İsmet İnönü nün mevcudiyeti sa- yesinde yapılamamaktadır. Eski Cum hurbaşkanı hâlâ, 1946'da kurulmasını sağladığı çok partılı rejimin 1 numa- ralı teminatı vaziyetindedir. Zaten ik- tidar ilk sondajlardan sonra bu teşeb- büsünden vaz geçmiştir. İsmet İnönüyü, müteakiben partisi içinden bir zümre, hem de samimi o- lan bir zümre, faal politikadan çek- AKİS, 20 EKİM 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: