28 Eylül 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

28 Eylül 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS'in Yazı Müsabakası Demokratik Rejim içinde Yaşamağa Azimli- Milletler Ne Şekilde Hareket Etmelidirler? mokrasi "demos . cratos" keli- manâsı itibariyle kuvvet ve iktidarın talka aidiyetini ifade e- ugün buna um miyetle mıl- li hâkimiyet" diyo Bundan gayı demokrasinin çeşıtlı şekıllerınde ha- kimiyetin hakiki sahibinin — millet olması, idare edenlerle idare edilen- ler arasında dayanışmanın kurula- bilmesidir. Milletin, idare edenleri muraka- be edemiyecek kadar zayıf oluşu zorbalığı doğurabileceği gibi idare edenlerin milleti layıkıyle idare et- mekten uzak ve acz içinde olmaları, huzursuzluklara yol açabilecektir. Bu 2 halin can noktası halkın yetiş- me problem Çünkü halkın iyi yetışmedıgı ve demokratık şuurun teessüs mediği memleketlerde, iktidarın yararsız ve haşin davr. nıştı şahısların eline geçmesi müm- kün olacak; neticede bunun güna- hını gene millet çekecektir. lerin yapacakları ilk hareket, de- mokratık inançlara imanla bağlan- mak ve onları teamül halıne getir- mek olmalıdır Yoksa "şimdi d mokrasi var" yavesini ikidebir sa- vurmakla demokrasi yüriitiilemez. Esas olan, demokrasinin ne oldu- ğunu bilmek ve ona inanmaktır. Bu isin nazari cephesidir. Tatbiki cep- hesini demokratik prensiplerin ger- çekleştirilmesi yolunda — yapılacak hareketler teşkil eder. Demokratik düzenin iki önemli prensibi vardır ki, banların hilâfına dermeyan edilecek her fikir demok- rasinin müsamaha prensıbının dahi rriyetin mukad sli- gı prensıpleı'ıdır Mıll diğe lü- lerle, gerek örnekler vermek sure- tiyle ailede, okulda, cemiyet içi ve milletlerarası münasebetlerde teza- hür ettirilmelidirler. Öte yandan mensup oldukları miyete bir takım hak v zife- lerle bağlı olan ınsanların bırbırle— rini desteklemeleri ları ve vatanlarının gelışmesine hizmet et- meleri de birer vecibe teşkil eder. Demokrasinin içtimallik prensibinin gayesi de budur. AKİS, 28 EYLÜL 1957 -XIT - H"rriyet prensibinin tazammum ettiği mâna anarşi değildir. Hürri- yetın kayıtlayıcı bir disiplini var- Fakat bu kayıtlama vatandaş- ları bunaltıcı bir tarzda tanzim edı— lirse hürriyet baltalanmış olur. Bir vatandaş meslek yolunu, yaşama tarzım, kendini temsil edecek olan- ları serbestçe seçemez ve serbestçe seyahat edemezse, düşüncelerini sa- kınmadan söyliyemez ve bunu neşir vasıtalarıyla neşredemezse, o yerde hürriyet vardır denilebilir mi? Fikir, toplantı, cemiyet ve ha- sın hürriyetleri demokraside temel taşlardır. Hele basın hürriyeti, fikir vatanının en ileri kalesi ve siperi- dir. Bası alk adına ve 0nun de- vamlı ılgısıyle kurulmuş bir rol cihazıdır. Namuslu olduğu takdırde halk için bir temınatt Bunun ze- delenmesine meydan verılmemelıdır Bu arada grev hakkının yokluğu da hürriyet için bir gediktir. Işçı kitlelerinin bu demokratik hakkı ü- zerinde hassasiyetle durulmalıdır. Demokrasinin müsamaha pren- sibi, "“Şayet bir teki müstesna bü- tun insanlar aynı fikirde olsalar e yalnız bir kişi muhalif fikirde ol- sa, nasıl bu şahsın elinde kuvvet ol- sa insanları susturmağa hakkı yok- sa, insanların da bir tek kişiyi da- ha fazla susturmağa hakları yok- tur. (St. Mill)" bir anlayışın ifade- sidir. , ' fikirleri susturan, yanılmazlık taslıyan zorbalara karsı her demok- rat vatandaşın sahip olduğu vasıta- larla harekete geçmesi bir zife olur. Demokra: ılerde zorbalarla sulh olmak bir mağlubiyettir. Ümit- siz ve karamsar görüşlü milletler demokrasinin zaferini ilân edemez- ler. Zira onlar demokrasinin enerji ve hareket istiyen iyimserlik pren- sibini kaybetmek bedbahtlığına uğ- ramışlardı Demokrasinin diğer bir prensi- bi kanuna sa, g ıdır. Hukukla bağlı bır rejim olan d mokrasıde vatanda, n kanunlara karşı bu — duyguyla meşbu olması ıktıza eder. Fa k t b nun için de hukuk kaideleri hiyerar- şisinde demokratik gayeler titizlik- le korunmalı, tenakuz olmamalıdır. Bu suretle milletler, demokratik hak ve hürriyetlerinin garanti altına a- lnmasından ferahlık ve — güvenlik duyacaklardır. Bir memlekette ha- Fikret SEVSEN kimlerin istiklâli golgelendırılmışse, adalet mekanizması dakik olara İş- lemiyorsa, kanunlar keyfi ve indi arzuların temini için âlet olarak çı- karılıyorsa netice, demokrasinin ka- deri yönünden bıı- kelime ile hülâsa edilebiliri Hüsran. O Halde adaletsiz kanunlara cephe almak ve değiştiril- mesine çalışmak mevzuubahs pren- sibin tabif icabıdır. N'hayet demokratik düzenin hu- uki ve siyasi prensiplerinden olan eşitlik ve lâiklik üzerinde bir nebze durmak gerekir. Eşitlik, başkalarının bizimle ay- nı haklara sahib olmasını, herkesın kanun karşısında bir olduğunu be- lirtir. Siyasi veçhesıyle vatandaşla- rın hakimiyete kat yönünden farksız olduklarını gosterır İltima- mak ve hareketlerini ona göre a- yarlamalıdır. Lâiklik ne bir devlet şeklidir ne de bir din. Lâiklik devlet ışlerıy- le siyaset işlerinin ayrılması ve vic- dan hürriyetinin baskısız olmasıdır. Devlet fertlerin iman ve inançları- na milli bir tehlike olmadıkça karı- şamaz. Milletlerin bu bölümde dik- kat edecekleri husus, taassub ve irticam doğumuna fırsat vermemek olmalıdır. Görülüyor ki, demokrasi vatan- daşlara haklarını vererek - başlar. Onları vazifeler şekline getirmele- mesi ise demokrasinin vatandaşlık ahlâkına ve şuuruna erişmekle kaa- bildir. Olgunlaşmamış ve sorumlu- luk duygusundan un bulunan halk, demokrasi sarfı içinde kendi- lerinden faydalanılan güruhtur. Yil- ginlik, bakkınlık demokrasi için ö- lüm demektir. Parola "demokrasi i- çin savaş" olmalıdır Bu ıdeolo_ıının gerçekleşmesınde medikçe, demokrasi kuklalıktan kurtulamıyacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: