28 Eylül 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

28 Eylül 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Muhafazakâr Parti ve Usulleri T alihsiz Süveyş Seferınden bu yana, — durumu geçtikçe sarsılan Muhafazakâr Parti, 1956 veya 1960ta yapılacak seçimleri nasıl kazanacağını düşünmekle meşguldür. Bütün ümitler geçen hafta parti başkanlığına getirilen Viscount Hailsham'ın çalışmaları- na bağlanmıştır. Hailsham, tam bir Muhafaza- kâr İngiliz polıtıkacısı tipidir. Mü- kemmel bir hatip okluğu kadar, mücadeleyi seven bir adamdır. E- ton ve Oxford'u parlak bir şekil de bitirdikten sonra — avukatlıkta ve yüksek memurıyetlerde tema- yüz etmiştir. Her Muhafa- zakâr gibi harbe katılmış ve evine yaralarla dönmüştür Daha henüz Oxford sıralarında dirsek çürütürken, babasının bir "baronluk'u kabul edıvermesı genç Muhafazakârı çileden çıkarmaya kâfi gelmiştir. Zira Hailsham, babasının bu hareketıyle kendisi- ni başbakanlığa — götürecek yolu kapadığını o tarihte bile düşünebi- liyordu. Babası "baronluk"u kabul etmekle Hailsham'ı başbakan ol- maktan mahrum ediyordu. Çünk! daha 1928 senesinde bılınıyordu ki istikbalin başbakanları Avam Kamarasından çıkacaktır ve her asil ömrünü Lordlar Kamarasında tüketmeye mecburdur. Muhafazakâr — Partinin — başı dertte olmasaydı, herhalde Hails- ham'ı işbaşına getirmeyi aklından geçirmiyecekti. Zira yeni başkan rahat günlerin değil, ümitsiz mü? caddelerin adamıydı. Churchill'in liderliginde harp- ten galip, ama seçimlerden mağlüp çıkan Muhafazakâr Parti, 1945'te de sıkıntılı günler yaşam ştı O za n Lord Woolton'un gayretlerı- ne ıhtıyaç duyulmuştu. rd. Wo- olton'un — başkanlığında — çalışan genç Muhafazakârlar, partiye ye- ni fikirler getirerek 1951 seçimle- rini kazanmaya muvaffak oldular. Şimdiki başkan Hailsham da o za- manki g Muhafazakârlardan biriydi ve muvaffakiyet hakikaten kolay kazanılmamıştı. Partinin ça- lışma usullerini baştan başa' de- ğiştirmek icap etmişti. Partinin propaganda usulleri tamamıyle ve- nileştirildi. — Sendil kalar, mahalli idareler, gençlik için propaganda şubeleri kuruldu. Milyonlarca ki- tap, broşür neşredildi, müsabaka- lar tertip edildi, mükâfatlar dağı- tıldı. Püriten İngilterede müzikhol artislerinin yardımlarına — başvur- maktan bile çekinilmedi. . Muam- mer Karaca ve Aziz Basmacıyı si- nesine alan D.P. de hafifçe bu yola doğru yürümektedir.. Bununla be- raber en büyük yenilik — 1945'te bir siyasi merkezin kurulması ol- AKİS, 28 EYLÜL 1957 Hamdi AVCIOĞLU du. Propaganda şubesi halka hıtap ederken, siyast merkez p: teş- kilâtını yetıştırmeye çalışıy ordu. ersler, konferanslar veriliyordu; münakaşa grupları teşkilediliyor- du. Neşriyat yapılıyordu. 166 bin partilinin bu faaliyete gırışılen ışın en veciz delil Etüd grupları mesken, sendika, bürokrasi v.s. mevzularda raporlar hazırlıyarak partinin uzun vadeli sıyasetının tâyininde rol o nuyor- lardı. Böylece parti içinde, demi ok rasinin mümkün olan tek şekl yııkardan aşağı ve aşağıdan yuka- 1 iki cereyan yaratmaya muvaf- fak oldular Aşagının sesi yukar- dan pek İ duyulmadıysa da, alt kademeler Ust kattakilerin ne dü- şundukl rini, ne yapmak istedikle- rini tam manasıyla öğrendiler Memleketimizde halen -yuksek kademelerde bulunanlar da dahil - kaç partilinin programlar receye kadar anladıkları düşünü- lürse yapılan işin enemmiyeti daha vazıh bir şekilde anlaşılacaktır. Bizde parti programları -maalese birkaç entellektuelın Batıdan ak tardığı, alan — partililerin anlamad ığı — "fikir abideleri" ol- maktan ileri gidememiştir. Ama Muhafazakâr Faril bu hareketle sadece fikir cereyanla- rını aşağıdan yukarı ve yukarıdan aşağı yaymakla kalmamış, "Araş- tırma şubesi" adı altında son de- rece dikkate Jlâyık bir servis de kurmuştur. Bu şubede 66 kadar mütehassıs çalışmaktadır. Meşhur siyaset adamı Butler, 1946 yılında bu servisin başında — bulunuyordu. Araştırma şubesi partinin uzun vadeli siyasetini tâyine iştirak et- mekle iktifa etmez. Bakanlar sik sık bu servisin yardımına baş vu- rurlar. Muhafazakar Bakan her hangi bir meselede aydınlanmak için, siyaset adamı olmıyan mai- yetindeki memurlardan çok, ilim kadar parti menfaatlerini de öl- çüp biçmeyi çok iyi bilen araştır- ma şubesine baş vurur. Servis ay- nı zamanda Meclis müzakerelerin- den önce, Muhafazakâr milletve- killerini de aydınlatır. Bilhassa söz alacak hatiplere görüşülecek mev- zuun anahatlarını hülâsa eder. Böylece her hatibin istediği tel- den çalması, hattâ bazan kaş ya- parken göz çıkarması önlenmiş 0- lur katılması, azametını gösteren Işte Muhafazakâr şekilde çalışmaktadır Seçimler arıfesınde, Muhafaza- kâr Partinin seçim sıyasetını in- celemekte fayda gören bizim C. Parti, bu M.P. lilerin ihtimal ilk keşfettıklerı memleketimizdeki parti teşkilât ıle İngılteredekıler arasındakı mu- "karlı dağ" olmuşt , ter'de yapılan seçimi, İşçi Partısının adayı, 748 oy gibi ufak bir far ka- zanmıştı. Halbu bu ışç mil- letvekilinin ölümü erine yapılan ara seçımınde, İşçi Partısının yeni a- dayı m şımdı uhafazakâr rakibini on bine yakın b farkla mağlu hy ete ııgra- tıyo rdu. Bu, muhafazakârların şim- diyı kadar gormedıklerı cinsten bir magluhıy İktisadi güçlükler e ngıltere hâdiselerini yakından ta- eden müşahitlerin söylediğine göre, —Muhafazakârların — itibarının gün geçtikçe — azalmasının sebebini iktisadi durumda aramak gerekiyor- du. Filhakika, şu günlerde, Ingılte- re'nin iktisadi durumu hiç de iç açı- cı bir manzara arzetmiyordu. Majes- telerının Hükümeti Ingılız altın ve tiğini açıklamış, da, sterlinin — kıymetini koruyabılmek Lord Hailsham Parti işlerini tedvire memur!.. maksadıyla sadece bir ay içinde 80 milyon sterlin kıymetinde altın ve, döviz harcandıgını bıldırmıştı Bu ce- reyan karşısında İngiltere Bankası Iskonto haddini 2 5 den ?0 7 ye yük- seltmekten başka çare goremıyordu Ancak ne hükümetin, ne de İngiliz Merkez Bankasının aldığı tedbir- ler enflâsyonu durdurmaya kâfi ge- liyordu. Enflâsyonla beraber hayat pahalılığı artıyor ve bundan, hiç şüp- hesiz, sn fazla sabit gelirli orta ta- baka müteessir oluyor, işçilerden üc- retlerin arttırılmasına dair her gün r başka ses yükseliyordu. Muhafazakâr iktidarın — itibarını kaybetmesinin bir başka sebebi de hükümetin takib ettiği kira siyasetiy- di. Hükümet, yeni çıkardığı nâr ka- mınla, bir milyona yakın meskenin 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: