28 Eylül 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

28 Eylül 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rastlamak mümkündü. Şişe — veam Sanayii İşçileri Sendikasının Paşa- bahçe İspirto fabrikasının bir salo- nunda yaptığı Kongrede en çok dik- kati çeken mesele işçilerin sağlığı idi. 1000 derecenin üstünde bir hararet karşısında canın şekıl vermek için üflemek balon şişirmeğe benzemiyor- du. İnsanın ciğerleri âdeta dışarı çıkı- yordu Bir işçi 21 yıl bu işe kendini ver mis fakat cıgerlerınden olmuştu. Bu- na pek üzülmüyordu da, bu kadar yıl- lık emekten ve cıgerlerınden olduk- tan sonra fabrikadan annesinin has- talığı dolayısiyle istedigi 500 liranın kendisinden esırgenme u çileden çıkarıyordu. Halbuki fahrıka istedik- lerine daha . yüksek meblaglar ödü- yordu. Fabrikanın böyle bir işçisine sadece 150 lira o da tabif ödünç- ver- meyi kabul etmesi üzücü idi. Bu has- ta işçi şöyle dedi: "Lokantacı Mişon 21 yıllık işçisine 15.000 lira sermaye ile dükkân açar." İki ciğerinden olan bu işçi elinde tabib raporu olduğu halde başka bir işe — nakledilmediğinden — ve ancak kendisine hammallık teklif edilme- sinden acı acı şikâyet ediyordu. Fakat halinden şikâyet eden yal- nız "üflemeciler” degıldı Mutfakta çalışan 20 işçi 1800 işçinin ıaşesını iskeleden fabrikaya taşımak, garso! ugunu yapmak, bulaşıklarını yıka- mak ve yem işi mükel- lefti. 1600 kişilik kalabalık bir kitle- nin bütün bu işlerini 20 işçi ile dön- dürmeğe imkân yoktu. Nitekim, bir defasında mutfaktaki ayran kazan- larından birinin içine bir kedinin düştüğünü kimse farketmemişti. Bu- nu mutfakta çalışan bir işçi kongre- de açıklıyordu. Mutfak kadrosunun darlığına rağmen fabrikanın bazı kı- ÇALIŞMA sımlarında 22 işçiye 12 memur isabet ediyordu Kongrede işçi ve işveren münase- betlerinin pek de iyi olmadığı, bu ko- nuda konuşanların tasvip edilmesin- den kolayca anlaşılıyordu. Konuşan işçiler sendikacıların veya işçi tem- silcilerinin işverenle iyi münasebet- ler kurmuş olmalarının kendileri için de aynı durumun mevcudiyetini ica- bettiremeyeceğini belirtiyorlardı. Bu kongrede sendika idarecileri ve bilhas- sa işçi temsilcileri birhayli ağırten- kitlere uğradılar. İşçiler sendikanın bugün daha fazla işler başarmasının mümkün olmadığım kabul ediyorlar- dı. Fakat hiç olmazsa israflar önle- nebilir ve kanunların tanıdığı bütün haklar alınabilirdi. Yahut ta bu yol- da mücadele edilebilirdi. Büyük kitle eli kolu bağlı oturan sendikacılardan hoşlanmadığını belli ediyordu. SİGORTALARI İYİ ÇALIŞMIYOR noktada toplamak — mümkündür. 1 lerın yukseklıgıne karş_ı— lık dan hastalık rafın ıhtıyarlık gibi hallerde sıgor- nalık talı işçiye yapılan yardımların -ö- denek ve ilâç, hasta hane vs.- azlığı, bu şikâyetlerin başında gelmektedir. Gerçekten İşçi ücretlerinin duşuklu ğü gözönünde tutulacak olursa iş- çilerın ödedikleri yüzde altı sigorta priminin az olmadığını kabul etmek zarureti vardır. Ayda meselâ 200 li- ra kazanan bir işçinin bu geliri ü- zerinden hem gelir vergisi kesilmesi hem de 9© 6 nisbetinde sıgorta pri- mi alınması onun esasen güç olan geçimini bir kat daha zorlaştırmak- tadır. Sosyal sigortalar olarak anı- lan bu sigortalar için devletin mali bir yardımda bulunmaması da na- zarı dikkati çekmektedir. Halbuki devlet tarafından bu sigortalara bir yardım yapılması halinde işçilerden kesilen primlerin nisbetinde indir- me yapmak mümkün olacaktır. E- sasen sosyal adalet prensıplerı de bunu ıcabettırmektedır Sosy sİ- gortaların hastalık, iş kazası, mes- lek hastalıgı gıbı tehlıkelere, nisbe- z kalan tandaşların da dogrudan dogruya sigortaya da- hil edilmesi suretiyle veya devle- letin dolayısiyle mali yardımda bu- lunması halinde işçiye faydalı ola- bileceği meydandadır. Nasıl modern vergileme sisteminde yüksek gelir- ler yüksek vergilere tâbi tutulup bunlarla halkın iktisaden geri kal- mış tabakalarına yardım edilmesi düşünülüyorsa sigortalar konusun- da da aynı şeklide hareket edilme- si gerekmektedir. 2 — İşçileri üzen dıger bir nokta da Işçı Sigortaları Kurumu personeli- nin ve. bılhassa doktorlarının işçile- re karşı olan kötü muameleleri, il- gisizlikleri ve çeşitli tesirler altın- AKİS, 28 EYLÜL 1957 da kalarak mesleklerının ıcabını ye- ne getirmemeleridir. Meselâ Şişe ve Cam Sanayıı Işçılerı sendıkası- nın Paşabahçede -İstanbul- son o- larak yapılan yıllık kongresinde söz alan işçiler ve Mobiloil Şirketi- nin Selviburnundaki tesislerindeki petrol işçileri doktorun işyerine na- diren uğradığını, İşçi Sigortaları Ku- rumunun Boğazın Anadolu kısmın- da kalabalık bir işçi kitlesinin ihti- yacını karşılayacak sıhhi tesisleri bulıınmadığını, dilediklerine izin ve- rip dilediklerine vermediklerini ya- na yakıla anlatmışlardır. Tabiatiy- le, bu doktorlar içinde vazıfesını Tâyiki ile yapanlar yok o dıgı gibi, birçoklarının vazifesini güç- leştiren sebepler de vardır. Meselâ, günde 100 ve daha fazla hastanın muayenesine memur edilen bir dok- torun hastalarla istediği gibi ilgi- lenmesine ve doğru teşhisler koy- masına imkân yoktur. Diğer taraf- tan hastalara aspirinden başka ve- rilecek ilâç bulamayan ve enjeksi- yon iğnesinden dahi mahrum olan doktorların da vazifelerini tam 0- larak yapabilmeleri — güçleşmekte- dir. İşçi Sigortaları Kurumuna bağ- h hastahane ve sair tesislerin işçi muhitlerinden uzaklığı ve ihtiyacı karşılıyabilecek sayıda ve kalitede olmaması da hasta işçilerin mua- yene olabilmek, rapor alabilmek ve- ya ilâç temin edebilmek için bazan günlerce hasta hasta sokaklarda do- gerektirmektedir. O ka- beple birazcık iyi olanlar bu külfet- lere katlanmaktansa hususi doktor- lara başvurmayı tercih etmekte ve bu suretle sebepsiz yere prim ödemiş olmaktadırlar. 3 —İşçiler bu sigorta dertlerine tan yardımlar yapması, timlâklar sebebi ile içinde bulunduğu binlerce lirasını ması gibi yanlış hareketler tablatiy- le kurumun durumunu zayıflatmak- Âdil AŞÇIOĞLU bir çare olmak üzere İşçi Sigortala- rı kurumunun idaresinde kendile- rine de yer verilmesini istemekte- dirler. Gerçekten işçiler bir taraf- prim Ödiyen sigortalılar sı- fatiyle diğer taraftan da sigorta- dan faydalanacak kimseler olarak Kurumun idaresinde söz sahibi ol- mayı isterken tamamen haklı bir istek ileri sürmektedirler. lşçı Si- gortaları Kurumunun çeşitli sigor- ta mevzuatının uygulanmasında da- ha başarılı olabilmesi için işçilerin ihtiyaçlarını ve şikâyetlerini daha yakından bilen işçilere söz ve idare hakkı tanıması bu işlerin düzele- bilmesi için tutulacak en doğru yol- dur. İşçi Sigortaları Kurumunun si- gortalı işçilere kanunların emretti- ği hizmetleri yapabılmek için mev- rut sermayeyi iyi kullanmadığı mu- hakkaktır. Müstakil bir mevzu ola- rak ele alınması gereken 'işçi mes- keni" dâvası için Kurumun mali Belediyenin is- mali muzayakayı hafifletmek için Kurumun gayesine elverişli olma- yan binalar satınalması ve nihayet açılış merasimlerinde hovar işçinin yür- aca harca- tadır. Binaenaleyh, sigortaların daha geniş işçi kitlelerine teşmil edilmi- yerek bugünkü hali ile bırakılması, devletin kuruma mali yardımda bu- lunmaması ve işçilerin kurumun i- daresine katılmasına imkân veril- memesi halinde aksaklıkların düzel- mesine imkân olmıyacağı ve işçiler rin de İşçi Sigortaları Kurumundan ve sigorta mevzuatından şikâyet et- meğe devam edecekleri tabiidir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: