9 Kasım 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

9 Kasım 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S | Fimler “Gelinin Muradı" enç tıp talebesi Muratıiın (Fikret Hakan) tahsilini bıtırıp doktor olarak kasabaya döndüğü haberi ya- yılınca bütün genç kızlar birbirine giriyor. Hepsi doktoru ele geçirmek için hazırlığa girişiyorlar. — Kasaba- nın ileri gelenlerinden Osman Ağa- lan (Hulusi Kentmen) afacan kızı Menekşe (Pervin Par) arkadaşları- nın hepsini atlatarak doktor daha kasabanın dışındayken onunla tanış- manın yolunu buluyor. Ama Murat çok mahcup, çekıngen bir delikanlı- dır. Üstelik ğanın asalet düşkünlüğünü bıldıgı için kendisi gi- bi bir dogramacının oğluna kız ver- miyeceğine inanır. Bu yüzden hileli bir traktör yarışı sonunda Menekşe- N olarak kasabayı terkedip gider. Fakat tesadüf Murat ile Me- nekşeyi bir kere daha karşılaştırır: Teni evliler, nikahtan sonra aileleriy- le birlikte eğlenmek üzere İstanbula gidip Muratın kaldığı otele inerler. Gece yarısından sonra hepsi kafa- lar tütsülü olarak odalarına çekilir. Bir ara dışarı çıkıp dönen Menekşe, Muratın hikayesini bilen eski bir ar- kadaşının oyunuyla yanılarak deli- kanlının odasına girer. İki genç far- kında olmaksızın geceyi bir arada geçirirler. Tabit sabahleyin işler an- laşılınca kızılca kıyamet kopar. Mu- rat, "gelinin namusunu kurtarmak için" onunla evlenir. Rejisör Atıf Yılmazın hikâyesi Ke- mal Bilbaşarın iki ayrı hikâyesinden birleştirerek meydana getirdiği fil- inin mevzuu anahatlarıyla bu. Görül- E M A düğü gibi film bir komedi —kurulu- şundadır. Yerli filmlerimizin tüyler ürpertici facialar için en çok kullan- dıkları bir çevrenin, hemen hemen ilk efa bir komedi çerçevesi içinde- ele alınmak istenmesi rejisör ile prodük- törün lehine kaydedilecek ilk nokta dır. Filmin, hikâyelerindeki olayları mantıki bir sebep-netice dizisi için- de alması, yine en basit mantık hatalarından bile kurtulamayan öte- ki yerli filmlerle karşılaştırılınca i- kinci bir lehte not sayılabilir. Ayrı- ca, büyük bir kıs- mını, seçtiği bir kasabada meydana getirmesi,'stüdyo dışı sah- nelere geniş yer vermesi de "Gelinin uradı" için en elverişli dekoru sağ- lıyor. Film böylelikle bu ümit verici, iyi başlangıç Üüzerinde — kurulmuş. Yalnız bu hareket noktası bile "Ge- linin Mur'adı"nı meydana getirenle- rin müspet bir adımla işe başladık— larını ortaya koyu Ne yazık ki filmin lehine kaydedılecek noktalar aşağı yukarı burada sona ermekte dir. Bundan sonrası reji kıfayetsızlı— ği, teknik hatalar, oyundaki acemi- lik, mevzuun ışlenışındekı sathilik, vs. gibi kusurlar yüzünden "Gelinin Muradı"nın başlangıçta vaadettiğini sonunda yerine getirememesine yol açıyor. Köy vodvili ir kasabanın yaşayışını, kasaba halkının davranışlarım komedi havası içinde — canlandırmak — için kendisine iyi bir çıkış noktası bulan un- surunu basit birkaç "gag” yahut ka- ba davranışa dayaması, kalabalığı bir dram unsuru olarak değil bir de- kor unsuru olarak kullanması yüzün- den "Gelinin Muradı"nı bir "köy Ko- medisi olmaktan çıkarıyor bir köy vodvılı haline getiriyor. "Gelinin Mu— radı" nda dramın harekete geçmesi' ni sağlayan ana-olay, iki gencin aşk macerası, lâyıkıyla — faydalanmadan lüzumsuz yere şişirilmektedir. Hal- buki Menekşe ile Murat arasındaki macera; Öteki genç kızların işe ka- rışması, kasabalının bu olay sında ayrı ayrı gösterdiği sürükleyici bir deger kazanabilirdi. "Gelinin Muradı"nda kasaba kızları- nın Muratın dikkatini çekmek için giriştikleri yarış Pancak sözde kal- maktadır, zira başlangıçtaki bir sah- neden sonra ortada .Menekşeden baş- kası gözükmüyor. Aynı şekilde, göz doldurmak için kullanıldığı zannını uyandıran kalabalık değil, hattâ iki ağanın etrafında kümelenen topluluk bile seyircinin dikkatini çekecek hu- susiyetleri olmıyan cansız bir toplu- luk. Bu toplulugu temsil etmek va- zifesini üzerine alan "Profesyonel" oyuncular bir komedi filminde çalış- tıkları için tuhaf görünmek hevesine kapıldıklarından filmin umumi hava- sını aksatmaktan başka bir işe ya- ramıyorlar. Başarısız oyun erli filmlerin hemen — hepsinde rastlandığı gibi, başrollere dogru ilerledikçe oyundaki başarısızlık de- recesi de gittikçe artmaktadır. Pervin r ile Fikret Hakan tıpkı bir mek- tep temsilinde ilk defa sahneye çık- mış oyuncuları andırıyorlar. Her iki oyuncunun, temsil ettikleri tipin iyi- ce, belirlenmemiş olması bu başarı- sızlığı bir kat daha arttırmaktadır. Menekşenin davranışları bir, kasaba- lıdan çok bir şehirliyi andırmakta- dır. Murat ise, filmin büyük bir kıs- mında pısırık, beceriksiz, gölgesin- den korkan bir delikanlı olarak ta- nıtıldıktan sonra bir anda kovboy filmlerinin döğüş sahnelerine taş çı- "Gelinin Muradı" filminden bir sahne Boşa çıkan ümitler 30 AKİS, 9 KASIM 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: