14 Aralık 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

14 Aralık 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İşçiler Zam talepleri Bütün dünyada olduğu gibi, İngil- terede de işçiler, ücretlerinin art- tırılmasını istemektedirler. Bir yan- dan hayat pahalılığının gittikçe art- ması, öbür yandan da ihtiyaçların çeşıtlerınde ve sayılarındaki çoğal- ma, işçileri daha yüksek ücretler iste- meğe zorlamaktadır. İngiltere Sağ- lık hizmetleri işçilerinden sonra en onemlı ücret zammı istekleri 500.000 esi bulunan Demiryolu İşçileri Sen- dıkası ile 53.000 üyesi olan Londra Otobüs İşçileri Sendıkası tarafından ileri sürülmüştür. Londralı otobüs iş- çilerinin ücret zammı 1steklerın1n se— bebi perakende fiatlardaki & 3 tıştır. Devlet sektörüne bağlı olan bu iş kolundaki işçilerin isteği, hükümet tarafından karşı bir teklif yapılmak- sızın geri çevrilmişti. Bu durum kar- şısında Londralı otobüs işçileri, bu ayın dokuzunda toplanıp tutulacak yol ve alınacak kararlar üzerinde konuşmuşlardır. Bunların sonuçları hakkında şu ana kadar bir haber el- de edilmemişse de birçok — işçilerin Sendika Başkanı Frank Cousins'i grev kararı almağa — zorluyacakları zannedilmektedir. Sendika — Başkanı ise, yeni yıla girinceye kadar greve başvurulmasına taraftar görünmemek te ve grevi fiâtların daha yükseldiği bir zamanda yapmayı uygun bulmak- tadır. Otobüs işçilerinin isteğinin ge- ri çevrilmesi karşısında, — demiryolu işçileri de kendi isteklerinin aynı a- ıibete uğramasından endişe etmek- tedirler. İngilterede ve tabiatiyle, diğer birçok memlekette fiatlardaki M 3 artış, ücretlerin arttırılmasını istemek için, yeter bir sebep sayılma- sına karşılık, memleketimizde fiâtla- rın 2 300 ü geçen artışları karşısın- da bile işçiler herhangi bir zam iste- ğinde bulundukları zaman, bu istek- leri haklı' gorulmemektedır Üstelik işçilerimizin diğer isteklerinde olduğu gibi, bu isteklerinde de başvuracakla- rı grev veya iş mahkemesi gibi bir mercileri de yoktur. Onlar sadece, il hakem kuruluna başvurabilirler. Ha- kem kurulları da işveren, il, çalışma müdürlüğü ve işçi temsilcilerinden meydana geldiğinden işçiler daima azınlıkta kalmaktadırlar. Neticede Hükümet isterse ücretlere zam ya- pılmakta istemezse yapılmamaktadır. Halbuki İIngilterede, devlet Sektörü- ne ait işyerlerindeki uyuşmazlıklar- da bile hakem kurulları bagımsız— lıklarını korumaktadırlar. Esasen iş hâkemle halledilemezse, işçiler dai- ma greve başvurmak imkân ve hak- kına sahip olduklarından istekleri ge- ri çevrilmeden önce ilgililerce iyice incelenmektedir. çtomasyon I stihsal, dünyanın birçok memleke- tinde artık elle değil makine ile 20 Frank Cousins Son sözün sahibi yapılmaktadır. Fakat son yıllardaki ilerlemeler sayesinde makineler de o- tomatik olarak çalışmakta ve işba- şındakiler, sadece bu makineleri ha- rekete geçirmek için bir düğmeye basmakla yetinmektedirler. İstihsa- lin, gerek hacım, gerekse verim ba- kımından artması sonucunu doğuran otomasyon, medeniyetin ilerlemesi yönünden bir başarı olmakla beraber, milyonlarca işçinin işsiz kalmasına sebebiyet vereceği 'için ekonomik ve sosyal tehlikeler de doğurmaktadır. Nitekim bu tehlikeler, — Amerikada başlamış bulunmaktadır Erkek şap- kası imal eden bir Amerikan şirke- tinin Connecticut'daki fabrikasında, otomasyonun tatbik edilmesi ve tek- nelojik değişiklikler yapılması üzeri- ne burada çalışmakta olan 1.000 işçi- den büyük bir kısmının isine son ve- rilmesine başlanmıştır. Bunun üzeri- ne ilgili sendika derhal şirket ile te- masa geçerek bu duruma bir çare bulunmasını istemiş, şirket de oto- masyon sebebi ile işlerinden çıkarıla- cak olanlara tazminat ödenmek üze- ONBİNLERİN DÖNÜŞÜ SAMİM KOCAGÖZÜN BÜYÜK. ROMANI 320 sayfa, 400 Kuruş YEDİTEPE YAYINLARI P. K. 77, İSTANBUL re kurulan bir fona gelecek 3 yıl 1- çinde 30.000 dolarla yardım etmeği kabul etmiştir. Bu sırada boşta ka- lacak işçilere yeni bir işe girinceye kadar geçinmek imkânı sağlanmış o* lacak ve ihtihsal metodlarının ani de- ğişikliğinden — doğacak — sarsıntıların önlenmesine çalışılacaktır. İşsizlik D ünyanın birçok memleketlerinde, meselâ, İngilterede, Kan adada İŞÇİ Beşıncı Menderes hükümetinin bel- ki de yegâne yeniliği, İmar Ba- kanlığına yer vermiş olmasıdır. İ- mar Bakanlığının "her vatandaşı mesken sahibi yapmak" gibi bir maksatla kuruldugu ileri sürülmek- tedir. Böyle bir bakanlığın kurul- ması, köylerde ve şehirlerde her tür- lü sağlık ve konfor şartlarından u- zak barınaklarda yaşayan milyon- larca köylüyü ve 1şç1yı çok yakın- dan ilgilendirmektedi Bununla beraber bugüne kadar memleketimizde bir mesken politi- kası güdülmemiş ve yeni bakanlık ta adından anlaşılacağı üzere mem- leketin mesken ihtiyacından zıyade imar işleri ile meşgul olmak üzere meydana getırılmıştır Halbuki mesken her insanın, hele kalkın- mak zorunda olan memleketler halk (arının gıdadan sonra en başta ge- len 1htıyaçlar1 arasındadır. Köyler- de rde, — halkın sağ- lık — şartlarına uygun — mesken- lere kavuşması için bütün mem- lekete yaygın bir politika bizde henüz tesbit edilmiş değildir. Bunun içindir ki, mesken dâvasında Türki- ye birçok memleketlerden geride- dir. Birçok Mmemlekette herkesin kendi meskenini kendi yapmasını istemek gibi sakat bir politika çok- tan bırakılmıştır.. Çünkü olaylar göstermiştir ki, milyonlarca insan bütün ömürleri boyunca en ağır şart- lar altında çalışmalarına rağmen, kendilerine bir mesken edinmeye ye- tecek parayı biriktirmek imkânından mahrumdurlar. Onun içindir ki, hü- kümetler hayatlarını güçlükle ka- zanan işçi, memur ve köylülerin bi- rer mesken sahibi olmaları için on- lara yardım etmeği milli bir vazife bilmişlerdir.. Fakat hükümetlerin mesken meselesi ile ilgilenmelerinin sebebi sadece işçi, memur ve köylü- lerin gelirlerinin düşüklüğü — sebebi ile kendi başlarına mesken yaptıra- mamaları değildir. Hükümetler eko- AKİS, 14 ARALIK 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: