14 Aralık 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

14 Aralık 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Filmler "Bisiklet Hırsızları" Evınızde çoluk çocuğunuz varsa, işsizseniz ne yaparsınız? İş arar- sınız tabiil. Peki en basit bir iş için yuzlerce kişi aç kurtlar gibi bekleşir, iş bulmak şansınız binde bir faile degılse" O vakit ümitsizce beklemekten başka elden ne tonio Ricci de öyle yapıyordu. A- ma Tanrının Antonio'ya oynıyacağı oyunlar varmış. Oyun, İş Bulma Ku- rumunun adamı gelip Antonionun a- dını okuyunca başladı.. şahım bir şey değildi: Duvara ilân yapıştıracaksın. Fakat hiç yoktan i- yidir ya. Antonio da öyle düşündü. Gel gelelim kurumun adamı illâ bir de bisikletin olacak demetin mi? An- tonioda bisiklet alacak para olsa.. Yine karısına dua etsin; kadıncağız hemen akıl etti, evde ne kadar çar- şaf varsa toparladı, gidip — rehinciye verdiler, Antonio da bisiklet kavuş- tu Aylarca işsiz kaldıktan sonra ça- lışmaya başlamak mühim hâdisedir. Antonionun ilk çalışma günü de neşe içinde başladı. Sabahın erken saatin- de baba oğul bisikletle yola düştü- ler. Babası küçük Brunoyu çalıştıgı benzin istasyonuna bıraktı, kendis de ilâncılık dairesine gitti. Sonra bu— tün ilân yapıştırıcılar şehre dağıldı- lar. Eskilerden biri Antonioya afişi nasıl yapıştıracağım gösterip ayrıldı. Antonio artık tek başına işe devam edecekti. Merdivenini duvara daya- dı, çıktı "Gilda" nın afişini yapıştır- mağa koyuldu; lduysa o zaman oldu. Bir bısıklet hırsızı, yavaş ya- vaş yanaştı, tıpkı serçenın Üzerine atlamağa hazırlanan bir k gibi. Sonra birden bisiklete atlayıp kaçma- ğa başladı. Antonio ancak o vakit i- şin farkına vardı, kendini merdiven- den aşağı attı, 'bır yandan bağırıyor bir yandan koşu ordu. Fakat hırsı- zın arkadaşları Antonio'yu önleyip yanlış istikamete sürükledile Bir eşyanız çalınırsa polıse baş- vurursunuz deği ? Antonio da öy- le yaptı. Karakola gıttı derdini an— lattı. Antonionun bütün varı yoğ kolu kanadı bisikletti. Ama bısıkle tin lâfı mı olurdu? Antonionun bisik- letine gelinceye kadar polisin ne mü- him işleri vardı. Antonio hırsızı gö- rürse polise haber verir, polis geri kalan kısmı tamamlardı. Komiser böyle söyleyip Antonio'yu savdı. E- ve elleri boş dönen Antonio gidip çöp- çu Baioccayı buldu, ona akıl danış- O da bisiklet pazarım araştırmağı tavsiye etti. Antonio, Bruno, Baioceca, daha bir- kaç çöpçü ertesi sabah şafak söker- ken bisiklet pazarında soluğu aldılar. Döndüler dolaştılar ama, bisikletten eser yoktu. Bir de bit pazarı Vardı. Antonio ile Bruno oraya vardıkların- da bardaktan boşanırcasına yağmur Vittorio De Sica Hayatı gören gözler yağıyordu, esnaf eşyasını toplayıp savuşmaktaydı. Bisikleti — bulabilene aşkolsun. Fakat yağmur dindiği sıra- da Antonio, bisikleti çalan delikanlı- nın ihtiyar bir dilenciyle konuştugu— u gördü, hemen o tarafa segırttı hırsız yine kaçıp gitti. Baba oğul bu sefer dilenciyi aradılar, bir kopru Üs- E. Stoila ile L. Maggiorani Maceranın — kahramanları tünde adamı yakaladılar, fakat bir- şey öğrenemediler. Kiliseye kadar pe- şini bırakmadılar ama dilenciyi ora- da yine kaybettiler. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi kiliseden çıkınca küçük Bruno babasını tenkide kal- kışmasın mı? Adamın zaten yüreği yanık, tuttu Brunoya bir tokat attı. Bruno ağlamaya başladı, — babasına kızıp uzaklaştı. Antonio daha tokadı atar atmaz pişman olmuştu ama iş 1şten geçmişti bir kere. Neyse. Bru- no'nun gönlünü etmek için çocuğu lo- kantaya götürdü, yemekler, tatlılar ısmarladı. Ama parayı ödedikten son- ra bisikletin acısı tekrar içine çöktü. Üstelik ne yapacağını da şaşırmıştı. Şaşırdığı şurdan belliydi ki, bizim akıllı uslu Antonio, karısının falcıya gittiğine kızarken bu sefer — tutup kendisi falcıya başvurdu, ama ora- dan da birşey çıkmadı. Falcıdan ay- rılıp giderken bir duvar dibinde tav- sızla burun buruna gelmesin nü? İki- si de şaşırdı. Hırsız tabana kuvvet kaçıp bir eve daldı, arkasından da Antoino. Bruno da onları takibet- mek istedi ama hemen kapı dışarı edildi, zira girdikleri yer bir genel- evdi. Az sonra Antonio hırsızı zorla dışarı çıkardı, bütün mahalleli baş- larına toplanmıştı. Tam bu sırada hırsızın sarası tutmasın mı ? Etraf - takilerin hepsi, kendi mahallelisi o- lan hırsızdan yana çıkıp Antonioyu tartaklamağa başladılar. Bereket a- çıkgöz Bruno vaziyeti anladı, gidip bir polis getirdi. Antonio ile polis hırsızın odasını araştırdılar ama bi- sikletin bir parçasını bile bulamadı- lar. Şahit desen, hepsi hırsızdan ya- naydı, . Antonio, bisikleti bulacağım derken hiç yoktan başını belâya so- kabilirdi. Hırsızı bırakıp ayrıldı. Baba oğul artık ümitlerini kesmiş eve döneceklerdi, ama Antonionun içi bir türlü götürmüyordu. Eve eli boş nasıl dönerdi ? Karısına ne derdi T Orada, Stadyum Meydanındaki kal- dırıma oturdular. İşte o zaman işe şeytan da karıştı. Şeytan bu sefer di- i dizi, güneşte parlıyan bisikletler şeklındeydı Bir de bir apartman ka- pısında tek başına duranı vardı. An- tonio bir ona, bir bisiklet dizilerine baktı. Yüzünden büyük bir nefis mü- cadelesine gırdıgı anlaşılıyordu. Bru- noya para verip tramvayla dönmesi- ni söyledi. Sonra tıpkı kendi bisikle- tim çalan hırsız gibi o tek bisikletin etrafında dolanmağa başladı, birden bisiklete atlayıp dola düştü. Ama An- tonio bu işin acemisiydi. Bisikletin çalındığını gören sahibi — yaygarayı bastı, yoldan geçenler Antonioyu ya- tartaklamağa başladılar. Tramvayı kaçıran Bruno durumu gör- dü, gelip babasını kurtarmağa ça- lıştı Bisikleti çalınan adam Antonio- nun yedıgı sille tokadı tükürük yağ- mur âfi görmüş olacak ki onu polıse teslım etmekten vazgeçti. Ba- ba oğul bi kın ümitsiz bir halde tekrar yola koyuldul Bir filmin hikâyesi u, "Bisiklet Hırsızları"nın mev- zuuydu, ama filmin çevriliş hikâ- yesi de en azdan mevzuu kadar me- AKİS, 14 ARALIK 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: