19 Nisan 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

K A D Ankara İlkbahar konfeksiyonu Butun dünyada, günden güne da- ha fazla rağbet gören ve tutu- nan "hazır elbisecilik", son keneler- de memleketimizde de yeni bir ham- le —yapmak istidadım göstermiştir. Malıyet fiatının Milli Koru Ka- kontrolü harıcınde kalışı bırçok vıtrınlere, hiç olmazsa bir- kaç tane "hazır elbise" — asılmasına vasile oluyordu ama, doğrusu bunla- rın ekserisine insan biraz da hayret- le bakıyordu. Bunlar kolay — kolay müşteri bulacak şeyler değildi. Bun- dan başka, günden güne — pahahla- san ve kalite itibariyle düşen ku- maşlarımız da konfeksıyon işini hay- H güçleştiriyordu. Çünkü — hazır el- bise, herşeyden evvel, ucuz elbise, demektı, İşte bunun için de, geçen haftanın sonunda Bulvar Palas sa- lonlarındaki defileyı seyretmek için erkenden yerlerini alan hanımlar, kendi kendilerine, merakla "Celile ha- nım bu İşi nasıl başardı"" diye soru- yorlardı. Celile hanım, Canan Moda Salonunun sahibi idi Sonbaharda yaptığı muvaffakiyetli defileden son- ra aynı şeyi İlbaharda da deneme- mek için sebep görmemişti. Yeni bi- çimler bulmak, işçileri çalıştırmak müşteriyi hoşnut etmek kâfi değil- di. Kumaş icat etmek 1lâzımdı. Bu yorucu olduğu kadar da eğlenceli bir işti. Bu zorluğu, gülerek kabul ettiği içindir ki, Celile hanım müşte- rilerinin karşısına yüzyirmi parçalık ilkbahar konfeksıyonunu koyabildi ve bu İşten yüzünün akı ile çıktı. I N Bahar kıyafetler Moda Salonunun kendisine has hususıyetlerı vardı. Pardösü- elbise veyahut manto - elbise takım- larında cidden bııyuk bir başarı gös- teriliyor ve cazip modeller çıkartı lıyordu İlkbahar Konfeksiyonu ismi- ni alan defilede de, bu takımlar cok güzeldi. Merserıze jerseden — yapıl- mış tarçın rengi bir pardösü ve el- bisesi, gene aynı kumaştan yapılmış bej bir takım, ucuzluk bakımından defilenin en enteresan — parçalarını teşkil ediyorlardı. Bunlar yıkanabi- lirdi, yıkanınca ütü — istemezdi ve bozulmazdı. Yalnız — fabrikatör ku- maşları Canan Moda Salonu için, hu- susi surette ve hususi bir itina ile hazırlamıştı. Piyasadaki merserize jerseler de, biraz daha itina — göre- bilselerdi, bahar için ideal kumaş sayılabılırlerdı Bahar mantoları için- de en çok alkış topliyanlar Fransız yünlüsünden yapılmış kırmızı ve ye- şil mantolar oldu. Bunların kumaş- ları da, biçimleri de gayet güzel ve yeni modaya uygundu. Zaten 1958 Paris modasına uyularak etek rı bir hayli kısaltılmıştı. ekseri dirsekte bitiyordu, kol evleri geniş açılmıştı veyahut, hususi kup- larla mantonun beden kısmı — zen- gınleştırılmıştı. Istanbuldan gelerek kenlik vazif esim üzerine alan za- rıf Ve ıncecık Lale arının, adetâ üzerine sarınarak giyindiği beyaz manto, bir hayli alaka çekmişti. Bu gri yollu beyaz kumaş, yüzde yüz yer- li ve Celile hanımın bir icadı idi. Be- yaz Üzerine, gri kordele ile dıyago- nal motifler işlenmişti. Gene çok gü- zel bir bahar kıyafetim Ayten Kaç- Bir mankenin teşhir ettiği elbise Üstelik ucuz da 26 Defilede bir manken Yoklukta — yaratılan — kumaş maz giyinmişti. Menekşe renginde- ki bu takımın dar bir eteği, turva- kar bir mantosu ve üzeri işli, yandan yırtmaçlı, çok yem havalı bir mo- dern, beyaz bluzu vardı. Ayten Kaç- maz güzeldi, güzel yürüyordu. Ka- lın kırmızı kadifeden yapılmış klâ- sik biçimli, düz hatlı pardösüyü gi- yinen tipik manken e teş Al- . Aynı kadıfeden yapılmış mu- azzam çanta, bu sade kıyafete göz alıcı bir şıklık veriyordu. Tayyörler- le olsun, mantolarla olsun sık sık puantiye kumaşlardan yapılmış eldi- venler, eşarplar kullanılmıştı. Puan- tiye aksesuar ve iki taraflı giyilen mantolar da. Cana oda alonu- nun hususiyetini teşkıl ediyordu. İlk- bahar sokak kıyafetlerinde eksik o lan şey kııçuk pratik tayyorlerdı Doğrusu göz bunları arıyordu. Yaz kıyafetleri Yaz kıyafetleri için İlkbahar Kon- feksiyonun en çok kullandığı ku- maş, poplin - taftalı kotongrogren, ketendi. Canan Moda Salonu hususi- yet olarak rafya etekleri denemiş, siyahlı beyazlı bir kumaştan — çok sık, lolerolu bir elbise hazırlamıştı. Kumaş icat etmek merakı ile yapı- lan işlemeler, düz ketenlere, — pop- linlere büyük bir şıklık vermıştı, Bu işlemeler ekseri rafya abartma olarak, elde yapılmıştı. Gıne bu işle melerde kullanılan plastik boyalar, AKİS, 19 NİSAN 1958