19 Nisan 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

19 Nisan 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER D. P. Yeni sistem peşinde Bu haftanın başlarında Ankarada, D. P. çevrelerinde, bütün dertler den kurtulma çaresi olarak yeni bir sistem gosterılıyordu Galiba İkti- dar, eline taze bir Kristof Kolomb yumurtası geçırmıştı. Doğrusu iste- nilirse sistemin ne tazeliği, ne yu- murtalığı vardı. u, adına "prezı— dansiyel sistem" denilen ve icranın bütün selahıyetlerını tek elde topla- yan, Demokrasi ananesine malik memleketlerde geniş bir Demokra- siye, Demokrasi ananesine malik ol mayan memleketlerde koyu bir to- Adnan Menderes Reisiiktidar talitarizme götüren usuldü.. İcranın başındaki zat, teşrii Meclisten baş- ka şekılde seçılecektı Tıpkı Ameri- kada olduğu gibi.. Mesai arkadaş- larını Meclısın dışında tâyin edecek- ti. Meclise karşı da, tek başına me- sul bulunacaktı. Bir - Cumhurbaş- kanı gibi — değiştirilmez, bir Başba- kan gibi selâhiyet sahibi olacaktı. Böylece, zannediliyordu ki, rahata kavuşulacaktı. Doğrusu 1stenılırse böyle bir te- mayül, D. uayyen bir çevre- sinde Uzu zamandan beri vardı, İcra daıma teşrii Meclisten şıkayet— çiydi. Bir Anayasa değişikliğinde o yolun tutulacağı ileri — sürülüyordu. Fakat başkentte bugünlerde esen hava, öteki havadan farklıydı. zidansiyel sistem, tek çıkar yol ola- rak gösteriliyordu. Yapılan edebiyat iyiydi, Propaganda devam ediyordu, kuyrukların — ötesinde bir — refahın 4 yattığı hâlâ — tekrarlanıyordu. Ama bunlar, tesir ve inandırma kıymetını kaybetmıştı O kadar ki, bizzat söy- leyenler ınanamıyorlardı onumuzdekı seçimlerde ise, bugünkü seçim kanu- nuyla dahi . zaferini en nik- binler beklemı orlardı. Halkın mem- nuniyetsizliği hıç kımsenın meçhulü değildi, İşte, yeni hava böyle bir kon. Jonktur içinde estırılmeye başlanmış— Başlıca şikâyet Bu —haftanın başında, Başbakan Ad- nan Menderesin Universite hadise— leri üzerine alelacele İstanbula gitm, sinden önce bir çok milletvekili Baş— bakanlıkta göründü. Binada, kabine toplantılarına ayrılan odada . Ge- nel tdare Kurulu içtima halındeydı Milletvekilleri Meclisin tatilinden ön- ce yurdun muhtelif yerlerine, bilhas- sa kendi seçim bölgelerine gitmişler, taze havadisle gelmişlerdi. Müşahid- lerini bir raporla Genel İdare Kuru- luna bildiriyorlardı. Haberler iyi de- gild Halk, memnun olmaktan uzak- Her yerde darlık ve sıkıntı vardı. Milletvekilleri 1 numaralı şikâyet mevzuu olarak bunları gösterdiler. İktisadi vaziyetin düzeltilmesi, hata- dan dönülmesi, lâzımdı. Bunun daha fazla devamına imkân yoktu. Görül- memiş Kalkınmaya inanan hemen he- men kalmamıştı. Gerçi bereketli bir mahsul yılı İdrak edeceğimiz anlaşı- lıyordu ve bu, milletçe sevinilecek bir hâdiseydi. Fakat o dahi, seçmenin yüzünü güldürmiyecekti. İşin kötüsü şuydu ki, iyiye gitti- ğimize dair bir inanç mevcut değil- di. Karamsarlık ruhları sarmıştı. Ta- bii bazı Demokrat milletvekilleri et- raflarına pembe gözlüklerle bakmış olduklarından vaziyeti başka türlü görmüşlerdi. Ama D. P. Genel İdare Kurulunda beliren ınanç, iktisadi va- ziyetin D. P. için en büyük endişeyi teşkil ettiği kanaati oldu. Ta, külli- yetli bir dış yardım lâzımdı, ya da şu sıralarda petrolün Türkiyede fışkır- ması.. Başka bir çare ufukta belirmi- yordu. Daha doğrusu, bugunku Ssis- tem içinde başka bir hal çaresini DP. nin yüksek çevreleri kabil görmiyor- du. Dış yardım veya petrol ise, hep beklenen Hızırdan başka bir şey de- ğildi. İkisi de. pek gayriciddi bir ihti- lal olarak mütalâa,edilecek hakley- di. İktisaden iyiye, son derece sevim- siz tedbirler almadan gitmek hayaldi. Son derece sevimsiz — tedbirler ise. Grupta yeni bir 1955 sonbaharı yara- tabilirdi ve bu lider vaziyete hâkim olmayabılırdı Iktıda P ye vermek. İktidar P, deyken düş- menin yanındâ hic bir şey değildi. O takdirde, lider gayet iyi biliyordu ki, en yakın arkadaşları başta olmak ü- zere bugün kendisini hararetle alkış- layan herkes bütün kabahati kendi sırtına yükliyecektir ve başına dert açmakta yarışacaktır. Parti içinde ihtilâflar Yurt turnesinden dönen milletvekil- leri başka bir hususu daha müşa- hede etmişlerdi. D. P. teşkilâtının ba- şında bulunanlar çevrelerinde sevil- miyorlardı, tutulmuyorlardı. İdealist Demokratlar, 1946 emokratları ya başka partiye geçmişlerdi, ya da kö- şelerine çekilmişlerdi. Onları yeniden cezbetmenin yolu, vaadlerinın tahakkuku yoluna sapmaktı. Müte- madiyen gazeteci hapseden, Mütema- diyen ÜUniversite hocasıyla uğraşan, partizan idarenin acı örneklerini ve- ren bir İktidar, elbette ki 1946'da . nin memlekete vaad ettiği lk— tidar değildi. İsmet İnönü 1 Numaralı aday O zaruret de mükemmel şekilde anlaşılıyordu. Sıkmanın sonu yoktu. Sıktıkça huzursuzluk artıyordu. Bi- lâkis, geniş bir müsamaha'ya lüzum vardı. in aynı çevreleri, bu günkü sistem İçinde onu. da im sız buluyorlardı. Çok şikâyet bırık— i. Kapıları açmak, hele ilk za- manlarda muazzam bir şikâyet yağ- muruna tahammül etmek demekti. Tade edilecek hürriyetler .muhakkak suıstımal edilecekti. l950de de öyle olmam ? una dayana mamış, hürriyetleri kullanma adabı— nın tabii mecrasına girmesini bekli- yecek, biraz daha sabredecek yerde eline sopayı almıştı. Şimdi yanlış ha- reket edilmiş olduğu görülüyordu."A- ma. bugünkü sistem -düşmek tehlike. si buyuk olan sistem- böyle bir tec- rübeyi göze alacak — cesareti vermi- yordu O h lde, —prezidansiyel sisteme geçmek lâzımdı. Prezidansiyel sistem, AKİS, 19 NİSAN 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: