26 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

26 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇALIŞMA İşçiler Mektup yağmuru Gecen haftanın ortasında — Anka- radaki Vakıflar Umum Müdür- lüğüne, sarfının üstünde — "Türkiye Taş İşçileri Sendikası Genel Merke- i” antetini taşıyan bir mektup gel- di. Mektup mutat olduğu üzere, iti- nayla kaydedilip bir kenara konul- du! Vakıflar Umum Müdürlüğünde bu muamele yapılırken İstanbulda yüzlerce işçi, yakıcı, temmuz sıca- ğında ellerindeki balyozları sallaya- ar, çekiçlerle taş yontar- ken bir yandan da günlerden beri alamadıkları yevmiyelerini ve Sen dika Genel Başkan vekili Nızamettın Kahramanın Ankaraya yolladığı Taş kıran işçi Bu iş aç karnına da yapılmaz ki! protesto mektubuna ne zaman — ve nasıl bir cevap geleceğini düşünü- yorları Nızamettm Kahraman imzalı mektup, Türkiye Taş İşçileri Sendi- kası tarafından Vakıflar Umum Mü- dürlüğüne gönderilen — ilk ektup eğildi. Bu mektuptan iki hafta ka- -ar önce, Sendikanın Genel Sekre- teriNeşet Çelikkol tarafından da Vakıflar Umum Müdürlüğüne bir mektup gönderilmiş ve bu mektupta Istanbuldakı Vakıflar Başmüdürlü- ğü Ankaradaki Umum —Müdürlüğe ıhbar ve şikâyet edilmişti. — Ancak Neşet Çelikkolun bu mektubuna a- radan günler geçtiği halde hiç bir cevap Verılmemış ve pek muhteme- leno mektup ta, tıpkı Nizamettin Kahramanınki gibi itinayla ait ol- AKİS, 26 TEMMUZ 1958 İşçi T ürkiyede işçilerin sendikacılık konusunda ve sosyal konularda aydınlatılması için ciddi ve esaslı adımlar İstanbul Üniversitesinin sosyal siyaset çalışmaları ile başla- mıştır. Bir hayli zaman sonra da, işçilerin sendikacılık ve bununla il- gili olarak ekonomik ve sosyal ko- nularda bilgi sahibi olmaları için Çalışma Bakanlığı tarafından da semınerler tertip edilmişti Hatırlanacağı üzere, bu semi- nerlerde verilen derslerin bazıları- nı beğenmiyen esbak Çalışma Ba- kanlarından Mümtaz Tarhanla U- niversite arasında bir çatışma da olmuştur. Esbak Çalışma Bakanı Batıdaki kapitalist ilmin klâsik sayfalarını teşkil eden ücret teori- lerinin dahi işçilere öğretilmesin- den hoşlanmadığım açıkça bildir- mişti. O günden heri de çalışma bakanının değişmesine rağmen, işçi seminerlerinin hazırlanma- sı ve ele aldıkları konular es- kilerden farklı değildir. Son se- minerlerde işçilere daha ziyade pratik sendıkacılık hakkında Ame- rikan usulünde dersler verilmekte- . Me sela işçilerin sendıkaya ya- zılmalarını sağlamak için tutula- cak yolun ve bu yolda yapılacak çalışmaların neler olduğu anlatıl- maktadır. durum karşısında bazı sen- dikacıların ve işçilerin seminerleri' faydasız bularak bunlara devanı etmek istemedikleri görülmektedir. Bu hale gore, işçilerin herşey- den önce işçi seminerlerini sendi- kalar kanalı ile, kendi başlarına yapmaları bu yolda üniversiteler- den faydalanmaları artt hususta muhalefete de düşen bir görev vardır: İktidarın — işçilere karşı tutumunu tenkid eden ve on- lara bir takını haklar tanıyacağını vaad eden muhalefetin, işçileri bu hakları koruyabilecek kültürel se- viyeye ulaştırması lâzımdır. Bu seminer çalışmaları ile ve işçi ede- biyatının —muhalefet — tarafından desteklenmesi ile mümkündür. Bununla beraber, şimdiki halde seminerlerin durumu ne olursa ol- sun, ışçılerın bunlara karşı ilgi göstermemeleri yanlış bir hareket- tir. Bir yandan bu seminerlerin iş- çılere daha faydalı hale getirilme- si için mücadele etmeleri, diğer yandan da, sendikaların ve muha- lefetin ışçı seminerleri tertipliye- rek ve işçi edebiyatını destekliye- rek işçileri modern hayatın İcapla- Seminerleri AdilAŞÇIOĞLU rına göre bilgi ile teçhiz etmeleri şarttır. Fakat bu arada, işçilerin seminerler azami ilde faydalanmasını bılmelerı lazımdır Genel olarak Batılı e- lerinde bile klâsik bılgılere karşı takınılan menfi bir tavır vardır. Bunun da sebebi mevcut bilgilerin işçiler dışındaki sınıfların menfa- atlerine göre düzenlenmiş veya de- ğiştirilmiş olmasıdır. Bununla bera ber her ne olursa olsun Batıda ge- liştirilen ilim ve kültürün kotu ve yanlış cepheleri yanınd doğru ve ıyı tarafları olduğunu inkâr etme- ğe imkân yoktur. Hele işçilerimi- zin Batı kültürü ve ilminden öğre- neceklerı pek çok şey vardır. Bu- un dışında işçi seminerlerinde öğ- retılen bılgılerın değerini de kü- ımdır. Seminerler işçilere ıstedıklerı butun bılgılerı vermeseler bile, onların işverenler- le pazarlıklarında işe yarayabile- cek bir takım hukuki ekonomik ve teknık konuları ele aldıkları muhakkaktır Şu noktayı unutmamak gerek- tir ki, ister haklar, ister hürriyet- ler konusunda olsun, bunları elde etmek için belirli bır kültür sevi- yesine ulaşmak gerektiği gibi yi- ne bu hak ve hürriyetleri koruya- bilmek için işçilerin ve bilhassa sendikacıların bilgi ve kültür sevi- yelerinin yükselmesi şarttır. Bu kültür ve bilgi seviyesi işçi- lerin sadece günlük meselelerinin hallinde değil, fakat aynı zamanda içinde yaşadıkları ekonomik ve sosyal düzeni Aanlamak, — dünya olaylarım kavramak ve ona göre hareket yollarını bulmakta da faydalı ve zaruridir. Bu sebepledır ki, ışçılerın ben- Tiklerini kaybetmeden toplumun bütün ileri hareketlerınden, çev- relerinden faydalanmasını ve onla- rı kendi dâvalarına kazanmasını bıl eleri Jlâzımdır. — Aydınlardan köylülere kadar cemiyetin bütün tabakaları ile bağlar kurup bun- lardan faydalanmak yoluna tut- mak J1âzımdır. Aksi halde, esa- sen sayı bakımından büyük bir kuvvet teşkil etmeyen, teşki- lâtlanmasını tamamlayamamış 0- lan işçilerimiz bir de teknik ve ge- nel bılgılere karşı ilgisiz kalırlarsa Türkiyede işçi meselelerinin ço- zülmesini beklemek beyhu Gayelere varmak için gerekli bıl- giye, mücadele ruhuna ve cesarete sahip olmak şarttır. 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: