26 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

26 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T İ İstanbul Şehr-ikomik î stanbulun sayın belediyesi, koca az mevsiminde şehrin tıyatrosuz kalacağını düşünmüş, — Şehir Tiyat- rolarının bir bölümünün bu zor işi tek başına başaramıyacağını akıl et- miş ve kışları görmekten mahrum kaldığınız yepyeni bir topluluğu e- linden tutarak karşımıza çıkarmış- Tiyatroların muhtelif semtlerde oynaması herhalde mahzurlu i, sevimli etmektedir. Belediye o kadar düşün- celi hareket etmektedir ki, hattâ halkın tiyatroyu bulmaması ihtima- lini de gözden uzak tutmamıştır. Şe- hir Tiyatrolarının oyun oynadığı sah— i tiyatro birden aynı e nas 11 oynuyo r? Kola hafta- nın ÜÇ günü -pazar, i, salı- Aziz Basmacıya geri kalan gunlerı de Şehir Tiyatrosuna verirsiniz olur bi- ter. Böylelikle halkı tiyatro aramak zahmetinden kurtarır, daha doğrusu Tiyatroyu halka götürmüş olursu- nuz! Sonra bu ikinci tiyatro Aziz Basmacı gibi İstanbul — Radyosu san'at müşaviri tarafından yönetilir- se, tıyatronun sanatla ilgili bir iş 1 S. lanmasıyla, senelerce Şehir tiyatro- larında görmeğe alıştığımız program memurlarının rosunda size taraf eder Belediyenin bu genç te- şekküle ne kadar önem verdiğini be- lirtmiş olurs nuz, olur biter! Aziz Basmacı da bunu bildiği için hopar- lörle seyirci davet ederken rahat ra- hat; İstanbul Belediyesinin kadirşi- naslığından, kendilerine lütfettiği ra- hat koltuklardan, İstanbul rad- yosunda "15 gunde bir" programın- da dınledıgımız sanatkârlardan bah- seder. Belediyeyi radyoyu çekinme- r yapar. Bunun nedenini soran çıkmaz. Hem zaten sormak için de bir sebep yoktur Zira Basmacı — Radyo sanat müşaviridir. Sanat için gerekli ba- zı hususları da herkesten iyi bilir! Sonra böyle ufak tefek reklâm AKİS, 26 TEMMUZ 1958 YA T R O Aziz Basmacı D. P. mıtıngınde anat adına ya Rab. imkânları Şehir Tiyatroları Gülhane Bölümüne de verilmiş, halkın sevgı— lisi bir hanım yine mikrofonla "Can larım, ciğerlerim gelin de oyunumu— Zu seyredın ben Pişkin z da oynuyo Gelin de kahkahalarla gülün" dıyecek kadar ileri gitmiş- tir. Şehir Tiyatroları — sanatkârları, işlerine gereken önemi vermeden oynıyabilir. Bir Aziz Basmacı kal— ar sanat müşavirliği ye siyasi şah— siyetine güvenerek şehrin tek tıy rasunun şahnesini ve günler. bö— lüşmeyi teklif eder. Bunların hepsı bir dereceye kadar mazur görülebilir. Fakat İstanbullunun öğrenmek iste- diği bu lâubaliliğe müsaade eden be- lediye makamının neresi olduğu ve buna niçin hâlâ devam ettiğidir? E- ğer bu sahne Şehir Tiyatrolarından başka teşekküle de Verılm k ve böy- lece halka iki ayrı yatro hizmeti sunulmak isteniyor ıdıyse meselâ Küçük Sahne, meselâ Cep Tiyatrosu, meselâ Genç oyuncular toplulukları- na böyle bir teklif yapılmış mıdır? Bir âmme hizmeti, bir kültür hizmeti olması gereken faaliyet, ka- savma metotlarla mı — yürütülmeli- dir? Yapılan işlerin — yolsuzluğunu görüp ders alınmıyacak mıdır? Bir Şehir Tiyatrosu aktrisi nasıl kendini klâm ederek halkı tiyatroya da- vet edebilir? Bunun ksulamelı sa- dece bir hayret nidası ve utanç ola- rak mı kalmalıdır? Okuyucu mektupları Politikacılar hakkında smet Paşa da son zamanlarda Nasrettin — Hocayı Eline aldığı nisadır par- çasını, arada sırada biraz sürüve- riyor, D. P. İktidarının bütün sözcüleri günlerce hızlarını ala- mayıp Tradyo ve gazetelerle ver- yansın ediyorlar. oş adam şu Paşa, Halka, sı- cak ve hadiseli geçen şu günlerde güzel eğlenceler buluyor! Hafi Ayhan — İstanbul Nasrettın Hoca bir tekerleme- sinde "Kar ile ekmek yeme- sini ben icat ettim, fakat kendim de beğenmedim" demiş.. İşte, bizim meşhur D. de birşeyler yaptı ama, kendilerinin saatlarca kuyruk beklemek v.s., V.s. Sonra kuyruk modasına uyarak D. P. İktidarı mensuplarının kuy- ruğa girip İsmet —Paşaya — cevap vermek için çırpınmaları... Sayın D. P. mensupları, sizle- bu memleketin iktisadi durumunu düzeltebilmeniz, kuyru- ğu koparabilmeniz için yabancı memleketlerden ithalat yapmanız icap ediyorsa, İ Paşaya da cevap verebilmeniz için Avrupadan yedek fikir ithal etmeniz gereki- yor! Mehmet Sel — Burdur KİS'in 217. sayısında Çalışma yın Bakanın bu çok dikkatimi çeken "Hakikatleri tahrife çalışmanın kısa ömürlü bir muvaffakiyet sağlaması" cümlesi olmuştur. Bu, hakikaten yerinde bir sözdür.. AKİS ve — Muhalefet şimdiye kadar iktidarın gerek Kıb- TIs, grek iktisadi politikada bir çıkmaza girdiğini, realitelerin ışı- ğı altında defalarca ikaz ettiği hal- de İktidar, Muhalefeti ve AKİS'i intihap — sergerdarları" diye en agır bir şekilde itham et- mıştı n Çalışma Bakanı, hakıkat— ları tahrıfe te olsa göstermiştir. politikamızın hazin iktisadi politikamızın refahi,.. kuyruklu Durdu Zıba - Göksu 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: