26 Temmuz 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

26 Temmuz 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

R E Ressamlar Kıymetlenmek için ölünüz! vrupanın sanat çevreleri geçen hafta, bir müddetten beri hemen her hafta olduğu gibi gene bir tek isimle meşguldü: Modigliani! Modig- liani'nin sergileri açılıyordu, Modig- liani'nin hayatına ait kitap harıl ha- rıl satılıyordu, Modigliani'yi anla- tan bir film çevriliyordu. Çuval ve- ya — trapez giyinmiş şık hanımlar bol saçlı ressam kızla Amerıkalı zengınler hep "Modigli— ani" diye göğüs geçiriyorlardı. Tıp- kı Bauwudelaire'i, tıpkı Van Gogh'u, tıpkı Schubertı keşfettıgı gibi Av- rupa şimdi de Modigliani'yi keşfet- miştir. Bugün Pariste teşhir edilen yüz tablosunun dört milyar franka sigorta edildiğini otuzbeş yaşını ken sefaletten ölen Modigliani otekı dünyada duymuşsa kim bilir nasıl şaşmıştır. Hele tertiplediği ilk sergisini sadece bir kaç i me- raklı seyretmişken şimdi aynı tablo- ları -ince uzun yüzlü, insanlara ma- razi hal veren, hepsi birbirine benze- yen portreler, görmek için Parislile- rın kuyruk olduklarını öğrenmek "lanetlenmiş İtalyan"ı her halde gül- mekten katıltmıştır. Düşünülmeli ki o sergisinde bir tek tablo satabilmiş ve tabloyu alan da ertesi gun gelip karısı tarafından "250 frank" öde- diğinden azar işittiğini — söyliyerek bunu iade etmiştir. "Modigliani hayranlığı" 1958 yazında Avrupanın topyekün kapıl- dığı modadır. Pariste bir Italyan odigliani bu asrın başında, mem- leketi, İtalyadan kalkıp pek çok Modi'nin bir portresi Ölüler evinden hatıralar 30 S | M Parise gelmiş bir deli- kanlıdır. Küçük adı Amadeo, adı da Modigliani olduğu için arkadaşları- nın Modi diye çağırdığı genç adanı orada ressamların — klâsik hayatını yaşamıştır. Montmartre bir atelye, gece gündüz içki, so ve Utrillo gibi arkadaşlar devrin resim anlayışından — değişik bir re- sim anlayışı, bir şeyler yaratmak endişesi, modellerle — yaşanan aşk.. Uzun boylu, esmer, son derece ya- kışıklı — Modigliani — Monmartre'da yakmadık dikişçi kız bırakmamıştır. İtalyan delikanlı çocukluk çağla- rından itibaren İtalyanın sanat şehir- lerini dolaştığından memleketinin o sahadaki dehalarıyla ülfet peydahla- mıştır. O dolaşmaları sırasında meş- hur İtalyan ressamlar -Paolo d'Ucello ve Pierro della Francesca'yı tanımış, onlara hayran kalmış, onların izin- den hayatının sonuna kadar yürü- müştür. Onun içindir ki Kübizmi de, Divizyonizmi de reddetmiş, Modi o- larak kalmayı — bilmiştir. Nıtekım bugün Fransanın "en genç meşhur ressamı” olan Bernard Buffet de ha- len o yoldadı Paristeki Italyanın hayatı hiç de kolay olmamıştır. 1906'dan 1915'e kadar Montmartre tepesinde yaşa- dıktan sonra aşağıya, Montparnas- se'a inmiş, çalışmaya orada devam etmiştir. Ama, aynı sefalet i- çinde. Sefalet, tablolarının her biri bugün bir servet eden — genç ressa- mın kaderi olmuştur. Eserlerini bar bar, kabare kabare dolaşarak "Ben ltalyan ve ahudi Modıglıanıyım tablolarımı yüz meteliğe satıyorum diye satmaya çalışmış, eline geçen bir kaç kuruşu da içkiye vermiştir. Fakat bu sırada, fakir ressamların kaldığı — Falguiere — sitesinde -bizim ressam Nejad Devrim de orada bir atelyeye sahip olmuştur; tabii Mo- digliani'den tam kırk sene sonra..- bulunan atölyesinde delice çalışmış, çızmış, çz iş, tablo Üüstüne tablo yapm 1914! Harp. Genç ressam gibi ressam Ta- bancı Lejyona müracaat etmiş, fa- kat sekiz gün sonra hastahanelik olacağı mucip — sebebiyle — Yabancı Lejyon kendisini kabul etmemiştir. Siyanet meleği odigliani siyanet — meleğini iste bu sırada bulmuştur. Bu, Beat- rice Hastings adındaki lngılız kadı- nı olmuştur. Hemen tun lngılızler gıbı İtalya hayranı -ve a erke- ği hayranı- olan kadın yakışıklı res- samı himayesine almıştır. Modi bu- gün moda olan eserlerinden bir çoğu- nu, "To bul Çocuk"u, "u "örgülü saçlı kızı lıler"' hep o devirde yapmıştır. Zira siyanet meleği ona kısmen mazbut bir hayat temin, etmiş ve adeta ba- şında durarak çalıştırmıştır. Uzun boyunlar, sivri çeneler, bebeksiz, düz gözler.. Modigliani, bu yirminci asır Amadeo Modigliani Geç oldu ama güç olmadı Floransalısı kendi stilini Ingılız dos- tunun gayretiyle yaratmıştı Bir kaç sene sonra Modı kendi kanatlarıyla uçmaya başlamıştır. Be- atrice'den ayrılmış, başka bir genç kız bulmuştur. Bu, karakter itiba- riyle otoriter İngilizin tam zıddı genç Jeanne Hebuterne'dir. Modi'd başka hiç kimsenin güzel bulmadıgı bu kadın Modi'ye hayatının sonuna kadar kul köle olmuş, onun her ar- zusunu yerine getirmiştir. Modi de ona yapmadığını bırakmamıştır. 1918 de bir kızları olmuş, onun da adını Jearme koymuşla Fakat Modi gıttıkçe sapıtmakta- dır. Buna rağmen, şayanı hayreti eserlerini o devrede ver- "Madam Zborowska", v "Mavili kız", "Artistin akmakta- miştir. ya kalmış kadın", van Üüstünde çıplak" ve karısı"'ndan bir sükünet dır. 1920'nin ilk günlerinde karı koca atelyelerinden ikisini de sobanın , — yerde baygın, bulmuşlardır. kaldırıl- dıgı hastahanede 20 Aralık günü öl- müştür. Jeanne adeta sürüne, sürüne anasının evine dönmüş, orada genç kızlık odasına — çıkmış ve kendisini sokağa atmıştır. Modi'nin İtalyada meşhur ve mebus olan kardeşi talih- siz çifte muhteşem bir cenaze töreni yaptırmıştır. - Dünya, Modının kıymetini Ölü- anlamıştır. — 1922'de Filadelfiyalı eczacı Albert C. Bar- nes tanesi 30 bin franktan bütün Modigliani'leri — toplamıştır. İngiliz. Samuel Courtault kadın"ı 350 bin franka almıştır Bu- gün ise, "Modiglian modası"ndan sonra, mezar taşında "Amadeo Mo- dıglıanı - Ressa yazan talihsiz İtalyanın — bir tek eseri on milyon franktan aşağı etmemektedir. AKİS, 26 TEMMUZ 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: