4 Ekim 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

4 Ekim 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER kir mutabakatı vardır. Bunların ya- nına, İstanbulun hususiyetleri düşü- nülerek, şehrin muhtelif çevrelerin- den, temsilciler alınması tezi gittik- çe fazlâ taraftar toplamaktadır. Bir sanayici, bir gazeteci, bir işçi, genç- liğin bir temsilcisi muhtemelen ida- re heyetini tamamlayacaktır. Böyle bir ekip ise tatminkâr olacaktır. (Bu haftanın başında salı akşamı Genel Başkan İsmet İnönü Haydar- paşadan Ankaraya dönmek — üzere trene binerken önümüzdeki —hafta kongreye gelmek niyetini — bildirdi. İsmet İnönü kongrede konuşacaktı. Kongreye yalnız Genel Başkan de- ğil partinin diğer ileri gelenleri ve milletvekilleri de davet — olundular. Bu suretle Türkiyenin en büyük şeh- rinin kongresi C. H. P. için ehem- miyetli bir gösteri ve millete "İkti- dara lâyık partiymiş" dedirtebilecek bir deneme mahiyeti almış oldu. Basın Zaferin Hasedi Bu haftanın başında salı sabahı, partilerinin muteber organı Ulu- su ellerine alan bir çok C, H. P. li- nin yüreği heyecanla tıtredı Pa- zartesi gecesi bir şeyler mi olmuş, C. H. P. iktidara mı geçmişti? Zira muteber organın altı sayfasından tam dört buçuk sayfası ilânla doluy- du. Hem de ilânların büyük kısmını resmi ilânlar teşkil ediyordu. Daha meraklılar ellerine bir cet- vel alarak hesaplara giriştiler. Ga- zetede 2448 Saatim yer vardı. Bu- 1842 santimini parti organı, ilânlara ayırmıştı. Buna mukabil iç ve dış haberler, resimler, makaleler sadece 606 santim yer işgal ediyor- du. Bir parti organının bu şekilde çıkması tabii her tarafta hayret uyandırdı. . P. lilerin duydukla- rı ise hayret değil, hiddetti. O gün ilân bastırmış olabilirlerdi. bı- rakınız parti organlarını -yani his- sedarları para kazansın diye değil, partinin fikirleri, görüşleri yayılsın diye çıka gazeteler- ticari gazete- ler bile metin —sayfalarından ilân sayfaların lehine böylesine fedakârlık yapmazlardı.- ekim bu haftanın ortasında Zafercıler, ellerinde meş- hur Ulus, "birader, bir de muhalif basına ilan vermezler diye dert ya- narlar; baksanıza ilân bolluğundan yazı koymamışlar" diye alay ediyor- lardı. Daha akıllılar ise başka tavsıyede bulundular: Ulusu sus- turmak için kelleleri koltukta çalı- şan idealist muhabirleri, mesul mü- durlerı, karıkaturıstlerı, muharrirle- ri hapsetmeye ne lüzum var? Bast ilânı, Ulusun başındakıler "aman, parayı kaçırmayalım" diye 2448 santimlik yerlerının 1842 santimini ılana ayırsınlar Balı günkü Ulusu gören bir çok Demokrat büyüğün aklı, — doğrusu, buna yatmadı da deg ! 14 Politikacılar Yeni turneler u haftanın başında — Türkiyenin Bpek çok tarafında — vatandaşlar, elleri göğe açılmış dua edıyorlardı Zafer gazetesinde pazartesi günü çı- kan bir havadis duaların bır kısmı- nın kabul edildiğini gösterdi P, ileri gelenlerinden Tevfik Ile ri, Dr. Namık Gedik ve Celâl Yardımcı ye- ni bir geziye çıkacaklardı Buna ek- lenen iki başka haber neşeyi büsbü- tün arttırdı. Osman Bölükbaşı K radeniz, Kasım Gülek Ege sahilleri- ne gıdıyorla rdı. Böylece halkın en Çok hoşlandığı politikacılar yurdun dört bir tarafına dağılmış olacak- lardı. Hele bunlar birbirlerini kova- lar, meselâ Bölükbaşının hikmetle- rine Celâl Yardımcı mukabele eder. asım Gülekin, geçtiği yerlere Tev- fik İleri koşar, Dr. Namık Gedikin izahlarına, karşı Kasım Gülek ha- mamla da basın toplantısı tertıpler— se oralar halkı için iş iş olacaktı" İş- te Demokrasinin, hiç mazsa bu faydası da inkâr edilemezdi —ya. Vatandaş ondan arzusu nısbetınde, bol bol istifade ediyordu. Yeni turistlerden Tevfik İleri ilk denemesini geçen haftanın sonunda Ankarada, Atıfbey D. on- gresinde yaptı Genel İdare Kurulu azasının "İhtiyaç” mevzuunda radeniz sahilinde bir şofore verdıgı dersi unutamayan Atıfbeyliler — bol saçlı hatibi merakla beklıyorlardı Tevfik İleri meraklıları pek bekl İktidarın başarıları ve Mul ha lefetın melaneti mevzuunda — bilinen Celâl Yardımcı Mübarek bir zat. edebiyatı yaptıktan sonra sözü "ih- tiyaç" meselesine getirdi ve aynen şu vecızeyı söyledi: — İnsanların bir şeye İhtiyaç hıssetmemelerı için ölmeleri lâzım- dır!” H lk, P. nin bu basit parola- sını hararetle alkışladı. Elbette! İh- tiyaçlardan dem vuranlar, evvel yaşadıklarından dolayı D. P. ye $ ranlarını bıldırmelıydıler Tevi"ık İ- leri insanlar gibi — cemiyetlerin de "ihtiyaçlara muhtaç" olduklarını be- lirtti. Yalnız, meselâ "Yok yok va- uru" yolcularını ölü mevkiine sok- tuğunu pek farketmedi. Zira "Yok yok vapuru" nda her şey bulunduğu için kimsenin tatmin edilecek ihti- yacı kalmamıştı. D. P. hatibi Başbakan — Adnan Menderes hakkında da ilgi çekici i- zahat vererek dınleyıcılerını mem- nun etti. Başba n günde onsekiz saat çalıştığını, hep imar sahalarını gezdiğini, tetkikler yaptığını söyle- di Sonra şu izahatta bulundu: "— Biz .Aydından gelirken, uçak Ankaranın üzerine vardığında sayın- Başbakanımız, bakalım — Ankaranın yolları gece havadan nasıl gözükü- yor diye merak etti. Pilota talimat gitti, böylece avdet seyahatinde bi- e Adnan Menderes çalıştı ve karan- lıkta Ankara yollarını havadan, u- çakla teftiş etti! evfik Iterının başka sözleri de aym derecede alâka çekti. Hatip resmen "D. vatanın her tarafına nur goturmektedır dedi. Bunu du- yanlar Genel İdare Kurulu azasının evinde bu yakınlarda am- pulün yanmamış olduğunu anladılar ve sevindiler. Zira Tevfik İleri am- pul aramış olsaydı bulamayacaktı ve D. P-nin nuru neyle götüreceği hususu bir istifham olarak zihninde takılı kalacaktı. Mübarek arttırma ük- u haftanın İçinde — memleketin muhtelif taraflarında — vatandaş- lar başka bir D. P. büyügünü, Celâl Yardımcıyı da heyecanla bekliyor- lardı. Celâl Yardımcı bilhassa Elâ- zığda yaptığı bir konuşmayla gönül- leri fethetti. D .P. büyüğü geçen haf- tanın sonlarında Elâzığa gitti ve o- rada kir nutuk ırad etti. Yardımcı nutkunda şöyle Elâzığa ayak bastıgım bugün de, bu mübarek gün için, bir defa mübarek, iki defa mubarek, üç de- fa mübarek, bir işin te şerefinı bana yı' müteşekkirim Elazığlılar hatıbe merakla baktı- lar; Anlamamışlardı. Celâl Yardım- cı sükünette izah etti: mübarek — dedim, çünkü bu, temeli atılacak müessese bir Okuldur. Bir irfan ocağıdır. O- nun için mübarektir. İki defa müba- rektir. Bu muessese, bir taraftan ir- fanı, dünya için irfanı sağlarken ö- bür taraftan müslüman doğmuş 0- AKİS, 4 EYLÜL 1958 şin teme atmak bahşettıgınızden dola-

Bu sayıdan diğer sayfalar: